---

---

Bilim dünyasının yıllardır tartıştığı Maya kehanetinde belirtilen tarihe sadece bir ay kaldı. Maya’ların Haab takviminin sonuna işaret eden takvim, uzun yıllar dünyanın sonunu getirecek doğal afetlerin habercisi olarak kabul edildi. Son yıllarda gerçekleştirilen arkeolojik bulgular bu inanışın aksini savunurken, bugün bazıları dünyanın sonunu, diğerleri ise yeni bir çağın başlangıcını bekliyor.

Antik Mayaların beşinci Güneş Çağı’nın sonunu gösteren 144 bin günlük Haab takvimi, 21 Aralık 2012’de sona eriyor. Söz konusu tarihte, 394.26 yıla bölünmüş olan takvimin son ve 13’üncü dönemi bitiyor. Böylece yaradılış döngüsü de sona eriyor ve Altıncı Güneş Çağı başlıyor.

Altıncı Güneş Çağı’nın ‘başlangıcı’ denirken, birçokları bu başlangıcı Dünya’nın sonunu getirecek olayların başlangıcı olarak kabul ediyordu. Bunun nedeni, 1983’te IRAS uzay teleskopu tarafından keşfedilen devasa Marduk gezegeniydi. Marduk, 21 Aralık 2012’de Mars ve Jüpiter’in arasına girecek ve çekim kuvvetiyle neden olacağı değişim, Dünya’nın dev deprem, tsunami ve fırtınalarla yok olmasına neden olacaktı.

Öte yandan, Dünya’nın Balık Çağı’ndan Kova Çağı’na geçeceği ve Güneş Sistemi’nde konumlandığı açının değişeceği öne sürülen 21 Aralık 2012’de, insanlığın mutluluk ve aydınlanma dönemine gireceğini savunanlar da var.

İKİ ANTİK YAZI BAŞLATTI

Maya takviminin kehaneti, her 3600 yılda bir Güneş Sistemi’ne girdiğine inanılan ‘kayıp gezegen’ Marduk’un (nam-ı diğer Nibiru) keşfiyle değil, Orta Çağ’da gün ışığına çıkarılan antik Maya yazıtıyla başladı. 2012'de, bu yazıtın devamı kabul edilen bir keşif daha yapıldı. Yazıtlardan ilki, Meksika’daki antik Tortuguero kentinde, M.S 669 yılında keşfedildi. Yazıtta, 21 Aralık 2012’de yaşanan döngü değişimiyle ilgili bir Tanrının gelişi tasvir edilmişti.

İkinci yazıt ise bu yıl içinde Gutemala’da bulundu. Yazıt, kendisini “13 k'atun lordu” adıyla ifade eden ve zor bir durumda olduğunu belirten bir krala aitti. Araştırmacılar, kendisini 21 Aralık 2012 ile özdeşleştirmek isteyen kralın, birkaç yıl önce kaybettiği bir savaş nedeniyle kaybettiği halk desteğini kazanmaya çalıştığını öne sürdü. Buradan yola çıkarak, Maya’lar için 21 Aralık 2012’nin ‘önemli bir tanrının dönüşünü” veya yeni ve önemli bir çağın başlangıcını temsil ettiği düşünülebilir.

KIYAMETTEN BAHSETTİLER

Maya’lar, yaklaşık 1500 yıl arayla bulunan her iki yazıtta da, kıyametlerden bahsetti. Araştırmacılar ise tarihi kalıntılarda Maya’ların kendi mitolojilerine dayanan bir ‘dünyanın sonu’ kehanetinden bahsettiklerini vurguladı. Hatta, ABD’nin Kansas Üniversitesi’nde Maya tarihi uzmanı olan John Hoopes, bu kehanetlerin Hristiyanlıktan türediği bile öne sürdü.

Son birkaç yıl içinde elde edilen yeni bulgular ise Mayaların Haab takvimi dışında başka takvimler de kullandığını gösterdi. Tarımsal, dini ve geleneksel günler için gök olaylarına göre hareket eden, matematik alanında oldukça ileri olan Mayalar, aslında 21 Aralık 2012’nin binlerce yıl ötesini de görmüştü. Antik Xultun’da keşfedilen yeni takvimde Mayaların 2012’nin yedi bin yıl sonrasını gördüğü belirtildi. Bir diğer teori de ise 21 Aralık 2012’de Dünya’nın yok olmayacağı ama çok sayıda insanın ölümüne neden olacak felaketlerin yaşanacağı iddia edildi.

BİNLERCE YILLIK KEHANETLER

Özellikle Batı uygarlıklarında, dünyanın sonuna dair kehanetler oldukça yaygındı. Modern çağda bile, kıyamet senaryoları birçok kez öne atıldı, hatta bazıları büyük paniğe neden oldu.

Bunlardan bazılarına kısaca göz atarsak, insanlığın dini inanışı, sahip olduğu kültür fark etmeksizin her çağda kıyamet senaryoları üretmekte başarılı olduğunu görebiliriz:

Pompeii Felaketi: 29 Ağustos 79 tarihinde Vezüy yanardağı patlamış, iki gün boyunca akan lavlar ve gökyüzünü kaplayan duman, Romalılara ‘dünyanın sonu geldi’ korkusu yaşatmıştı. Hatta yazar Senaca, 12 yıl önce gökyüzünün dumanlarla kaplanarak dünyanın sonunun geleceği kehanetinde bulunmuştu.

Londra Yangını: Avrupa’nın Katolik Kilisesi’nin otoritesi altında olduğu yıllarda, İncil’de kötü olayların habercisi olarak kabul edilen 666 rakamıyla bağdaştırılan bir felaket yaşandı. Londra’nın yarısını yok eden 1666 yılındaki yangın, bazılarına dünyanın sonunun geldiği korkusu yaşattı.

Hayley kuyruklu yıldızı: Dünya’yı 76 yılda bir ziyaret eden kuyruklu yıldızın 1910 yılında neden olduğu panik, bazılarının kıyamet senaryolarına kapılmasına neden oldu.

Buz felaketi: Yazar Richard Noone, 2000 yılında kıyametin kopacağına inanarak 90’lı yıllarda bir kitap piyasaya sürdü. Kitabında 5 Mayıs 2000’de Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin mükemmel hizaya gireceğini ve bu durumun kutupları ekvatora iteceğini ileri sürdü...

Y2K: İlk kez 1984 yılında ortaya atılan kehanete göre, 2000 yılına girildiğinde dünyadaki tüm bilgisayarların tarih ve zamanlama ayarı bozulacak, dijital altyapı çökecekti. ABD’de uzun sürede birçok taraftar toplayan kehanet senaryoları gibi, binlerce ABD’li 2000 yılına hazırlık yaptı, tonlarca gıda depoladı.

Kara Delik felaketi: CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı Eylül 2009’da atom altı parçacıkları çarpıştırmak için çalıştırıldığında, bazıları bir kara deliğin oluşacağını ve Dünya’yı yutacağını düşündü...

21 Mayıs 2011: ABD’li vaiz Harold Camping, İncil’e dayanarak yaptığı hesaplamalarla ilk olarak 1994’te kıyamet kopacağını iddia etti. Tutmayınca ekim 2011’e işaret etti. Yıllarca radyoda program yaparak binlerce taraftar toplayan vaiz, destekçilerinin işlerini, eğitimlerini bırakarak kıyamete hazırlanmalarına neden oldu. Ekim tahmini de tutmayan Camping, en son olarak 21 Mayıs 2011 dedi. O gece, Dünya’nın yok olmadığına tanık olan Michigan eyaletinde yaşayan 17 yaşındaki Anthony Thompson, sevinçten kendisini Kalamazoo Nehri’ne atladı. Yüzme bilmeyen Thompson boğularak öldü.

Dünyanın yok olacağı pek büyük bir ihtimal gibi görünmese de, Maya’ların Haab takvimiyle hangi olaya işaret ettiğini anlamamıza sadece bir ay kaldı.

ntvmsnbc

---

---