Massena kan iftirası, New York eyaletinin Massena kasabasında, Eylül 1928'de, Hıristiyan bir kız çocuğun kaçırılıp ona dini cinayet uygulandığı söylenerek Yahudilere atılan kan iftirasıdır.

22 Eylül 1928'de, Yom Kippur'dan iki gün önce, dört yaşındaki Barbara Griffiths evinden çıktı fakat geri dönmedi. Kasaba halkının ve polislerin uzun süren aramaları sonrasında, kasaba Yahudilerinin kızı kaçırıp iki gün sonraki Yom Kippur bayramı için onu kurban kesecekleri dedikoduları yayıldı.

Ertesi gün, Yahudi gelenekleri hakkında çok az bilgisi olan Yahudi Morris Goldberg eyalet polisi tarafından sorgulandı. Goldberg'in sorgulanmasının ardından, polislerde Yahudilerin dini cinayet uygulama dedikodularında gerçeklik payı olabileceği intibası uyandı.

Bu noktadan sonra eyalet polisi, Adath Israel sinagogu lideri Rabbi Berel Brennglass'ı sorguya çekme gereği duydu. Polisin ve valinin dini cinayet suçlamalarıyla ilgili soruları üzerine Rabbi, böyle sorular sordukları için kendilerinden utanmaları gerektiğini söyledi. 20.yy'da ABD'de, insanların böyle yalanlara hala inanması üzerine kızgınlığını dile getirdi.

Barbara Griffiths, evinden 1.5 km uzaklıktaki ağaçlıklarda hayatta bulundu. Barbara, polislere kaybolduğunu ve ormanda yattığını söyledi. Yine de, bazı Massena'lılar Griffiths'in Yahudiler tarafından kaçırıldığına inanmaya devam ettiler. Kızın hayatta olmasını ise Yahudilerin "oyun"unun ortaya çıkmasına bağladılar.

Massena kan iftirası ulusal çapta ilgi topladı. Rabbi Brennglass, Amerikan Yahudi Komitesi ve Amerikan Yahudi Kongresi kasaba liderlerini kınayıp valinin ve eyalet polisinin Rabbi'den, kasaba Yahudilerinden ve ABD Yahudilerinden derhal özür dilemesi gerektiğini dile getirdi. Vali'nin özründe şu sözler kullanıldı:

Yahudi komşularımın ciddi protestoları ışığında, açık ve su götürmez bir şekilde açıklama ihtiyacı duyuyorum... Samimiyetimle pişmanlık duyuyorum, komisyonun ve eksikliğin getirdiği hareketler tarafımca kontrol altında olmalıydı.... Yahudileri, şimdi veya Yahudi tarihi boyunca dini cinayet iftirasıyla itham etmenin acımasızca olduğunu bilmeliydim.