0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Makro Iktisat Ders Notları  (Okunma Sayısı: 3341 Kere Okundu.)
« : Temmuz 29, 2013, 02:13:35 ÖS »

mnıl
*
Üye No : 52532
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 632
Mesaj Sayısı : 3 595
Karizma = 8097


DENGE MİLLİ GELİRİ : IS-LM VE IS-LM-BP ANALİZİ
- IS eğrisi mal piyasasının dengede olduğu gelir ve faiz oranı bileşimlerinin geometrik yeridir.
- IS eğrisinin dik ve ya yatık oluşu yatırımların faiz oranına duyarlılığına (b) ve çoğaltan katsayısına (a) bağlıdır. Yatırımların faiz oranına duyarlılığı arttıkça,çoğaltan büyüdükçe IS yatıklaşır. Yatırımların faiz oranına duyarlılığı azaldıkça çoğaltan küçüldükçe IS dikleşir.
- LM eğrisi para piyasasının dengede olduğu gelir ve faiz oranı bileşimlerinin geometrik yeridir. Eğri üzerindeki her noktada para arzı, para talebine eşittir.
- LM eğrisi eğimi para talebinin gelir ve faize duyarlılığına bağlıdır. Para talebinin gelire duyarlılığı, k büyüdükçe ve faize duyarlılığı, h azaldıkça LM eğrisi dikleşecektir. Tersi durumda yatıklaşır.
- Ekonominin genel dengesi ile hem mal hem de para piyasasında denge sağlanmış olur.
- IS eğrisinin solunda I>S iken sağındaki bölge için S>I dır. LM eğrisi üstündeki bölge için M>L iken altındaki bölge için L>M dir.
- Dışlama kamu harcamalarındaki artış veya vergi indirimi biçiminde uygulanan maliye politikasının faiz oranını yükseltmesi nedeniyle özel harcama bileşenlerini azaltmasıdır.
- BP eğrisi ödemeler bilançosundaki hesaplara ilişkin genel dengenin sağlandığını gösteren eğridir.
- Sermaye hareketliliğinin tam olması durumunda ülkenin faiz oranı dış dünyadaki faiz oranı ile eşit olacak ve BP eğrisi bu faiz düzeyinde gelir eksenine paralel bir şekil alacaktır.
ÖZETLER:
•   Mal piyasası dengesini ve dengedeki değişmeleri açıklamak:
Mal piyasası dengesi IS eğrisi üzerinde sağlanır. Bu eğri üzerinde yatırımlar tasarruflara ve ya gelir harcamaya eşittir. Bu eğrideki değişmeler otonom harcamalara , çoğaltana , yatırımların faize duyarlılığına ve beklentilere bağlı olarak gerçekleşir.
•   Para piyasası dengesini ve dengedeki değişmeleri açıklamak:
Para piyasasında denge koşullarını gösteren LM eğrisi üzerinde her noktada para arzı (M) para talebine (L) eşit olup eğimi para talebinin gelire ve faize duyarlılığına bağlıdır. LM eğrisindeki değişmeler genişletici ve daraltıcı para politikasına bağlı olarak gerçekleşir. Yine para talebindeki değişmeler de LM eğrisinde kaymaya neden olur.
•   Ekonominin genel dengesini tanımlamak ve dengedeki değişmeleri açıklamak:
Ekonominin genel dengesi , para ve mal piyasalarında eş anlı dengenin sağlanması ile gerçekleşir. Böylece ekonomi için denge gelir düzeyi ve denge faiz oranı belirlenmiş olur. Dengedeki değişmeler; izlenen para ve maliye politikaları, şoklar ve ya beklentilere bağlı olarak meydana gelir. Otoriteler ekonomide arzulanan düzeye ulaşmak ve istikrarsızlıkları önlemek için politika uygulamalarıyla istikrar sağlama çabası içinde olurlar.


•   Ödemeler bilançosundaki dengeyi gösteren BP eğrisini açıklamak:
Dışa açık bir ekonomide çeşitli politikaların etkilerini değerlendirebilmek için IS-LM modeline ödemeler bilançosu dengesini ifade eden BP eğrisini dahil etmemiz gerekir. Ödemeler bilançosunun dengede olduğu gelir düzeyi – faiz oranı bileşimlerini gösteren BP eğrisi pozitif eğilimlidir. Ancak tam sermaye hareketliliği durumunda yatay eksene paralel olur. BP eğrisinin sağında kalan alan ödemeler dengesindeki açığı (BP<0) gösterirken sol kısmındaki alan ödemeler bilançosundaki fazlalığı (BP>0) gösterir.
•   Mundell Fleming modelinde sabit ve esnek döviz kuru sistemleri altında çeşitli politikaların etkilerini açıklamak:
Makro ekonomik politikaların açık ekonomi analizleri Mundell-Fleming modeli çerçevesine yapılabilir. Tam sermaye hareketliliği ve sabit döviz kurları altında, para otoriteleri hem para arzı hem de döviz kurunu birlikte kontrol edemezler. Bu nedenle bu durumda maliye politikası hayli etkilidir.
Esnek döviz kurları ve sermaye hareketliliği altında, para politikası maliye politikasına göre daha etkindir. Çünkü maliye politikasının genişletici etkileri , ülke parasının değer kazanması nedeniyle yok olmaktadır.

TOPLAM ARZ – TOPLAM TALEP MODELİ

-   Toplam talep, her fiyat düzeyinde yapılması planlanan harcamalar toplamıdır.
-   Toplam arz,değişik fiyat düzeylerinde ekonomideki bütün firmaların arz etmeyi planladıkları hasıla miktarını gösterir.
-   Reel balans etkisi :Fiyat düzeyindeki bir değişme sonucunda tl ile ifade edilen varlıkların satın alma gücündeki değişmedir.
-   Faiz oranı etkisi :Faiz oranları değiştikçe firma ve bireylerin alımlarındaki değişmedir. Şöyle ki düşük faiz ,harcamaların bir kısmını gelecekten bugüne kaydırırken , yüksek faiz durumunda ise harcamalar ertelenir.
-   Açık ekonomi etkisi:Fiyat düzeyi değiştikçe dış sektörün harcamalarındaki değişmedir.
-   Toplam arz eğrisi , farklı fiyatlarda , arz edilen tüm reel mal ve hizmetlerin miktarını gösteren eğridir.
-   Ekonominin dengesi: Reel mal ve hizmetlerin talebinin arzına eşit olduğunda varolan durumdur. Toplam arz eğrisinin toplam talep eğrisini kestiği nokta da oluşur.
-   Tam istihdam ve ya potansiyel reel gelir oğal işsizlik oranında üretilen reel gelir düzeyidir. Ekonomi uzun dönem dengesindeyken üretilen reel gelirdir.
-   Yapışkan ücret modeli gibi yapışkan fiyat modeli de hasılanın doğal düzeyinden ayrılmasının, fiyatların beklenen düzeyinden farklı olmasıyla ilişkili olduğunu söyler.
-   Bir firmanın fiyat ayarlamasının tüm öteki firmaların ürünleri için talep üzerindeki makro ekonomik etkisi toplam talep dışsallığı olarak isimlendirilir.
-   Ücretlerle işçilerin verimliliği asındaki ilişkiyi dikkate alarak firmaların ücretleri etkin ücret düzeyinde sabitlediklerini varsaymaktadır.
ÖZETLER:
•   Toplam talep eğrisinin elde edilişi , eğimi ve AD’yi kaydıran parametreleri açıklamak:
Toplam talep eğrisi , fiyat düzeyindeki bir değişmenin talep edilen reel gelir üzerindeki etkisini gösterir. Toplam talep eğrisi 3 nedenle azalan eğime sahiptir. Reel balans etkisi , faiz oranı etkisi ve açık ekonomi etkisi . toplam talep eğrisinin kaymasına yol açan nedenler 2 kısımda incelenebilir. Bunlardan ilki kamu otoritelerinin yürüttüğü ekonomi politikalarına bağlı olarak toplam talep eğrisinin sağa ve ya sola kaymasıdır. Toplam talep eğrisini dola kaydıran bir ekonomi politikası daraltıcı talep yönlü politika olarak adlandırılırken toplam talep eğrisini sağa kaydıran politikalar genişletici politikalardır. Toplam talep eğrisindeki kaymaların diğer kaynağı ise talep şokları olarak adlandırılan ve tamamen politika uygulamaları dışında bir kısım nedenlerle ortaya çıkan kaymalardır.
•   Toplam arz eğrisi, eğimi iki özel durum ve bu iki özel durumda ekonomi politikalarını değerlendirmek:
Toplam arz eğrisi farklı fiyatlarda , arz edilen tüm reel mal ve hizmetlerin miktarını gösteren eğridir. Toplam arz eğrisinin iki özel durumu vardır. Keynesyen durumda As eğrisi yatay eksene paraleldir. Klasik durumda ise tam istihdam düzeyinde düşey eksene paraleldir.
Keynesci toplam arz eğrisi, toplam talebi arttırıcı politikaların fiyat düzeyini etkilemeksizin , reel geliri arttıracağını ; Klasik toplam arz eğrisi ise bu tür politikaların sadece fiyatlar üzerinde etkili olacağını ima eder.
•   Pozitif eğilimli toplam arz eğrisini açıklamak:
Toplam arz eğrisinin kısa dönemde pozitif eğime sahip ancak uzun dönemde düşey eksene paralel bir eğri olduğu konusunda iktisatçılar arasında yaygın bir görüş birliği vardır. Toplam arz eğrisinin kısa dönemde neden pozitif eğime sahip olduğunu yeni keynesyenler yapışkanlık modelleri ile yeni klasikler ise eksik bilgi modelleri ile açıklarlar.

İŞSİZLİK VE ENFLASYON
-   Referans dönemi , her ayın pazartesi ile başlayıp Pazar ile biten ilk haftası referans dönemidir.
-   İşsiz 15 ve ya daha büyük yaşta çalışmayan ancak çalışmaya hazır ve son üç ayda içerisinde iş bulma kanallarını kullanan kişidir.
-   İşsizlik oranı , iş gücünün yüzdesi olarak ifade edilen işsiz sayısıdır.
İşsizlik oranı=(işsiz sayısı/iş gücü)*100 İş gücü= istihdam edilenler+işsizler
-    Gücenmiş işçi , iş aramayı bırakmış ve bu yüzden işgücü içerisinde sayılmayan işsiz kişidir.
-   Geçici işsizlik : iş değiştirirken ve ya ilk defa iş ararken ve ya tekrar iş aramaya başlarken söz konusu olan işsizliktir.
-   Yapısal işsizlik: belli sanayilerde önemli ölçüde iş kayıplarına yol açan ekonominin yapısındaki değişmelerden kaynaklanan işsizlik oranıdır.
-   Doğal işsizlik: ekonomide ki işsizliğin sadece geçici ve yapısal olduğu durumdaki işsizlik, doğal işsizlik oranı ekonomi tam istihdamdayken söz konusu olan işsizlik oranıdır ve geçici yapısal işsizlik toplamına eşittir. Doğal işsizlik oranı = geçici işsizlik oranı+yapısal işsizlik oranı
-   Tam istihdam , işsizliğin sadece doğal orana eşit olduğu ve ya işsizliğin sadece geçici ve yapısal işsizlikten oluştuğu ve konjonktürel işsizliğin olmadığı durumdur.
-   Konjonktürel işsizlik, durgunluktan kaynaklanan zorunlu işsizliktir. Konjonktürel işsizlik oranı= işsizlik oranı – doğal işsizlik oranı
-   İş arama süreci , işçilerin, tercihleri ve vasıfları veri iken kendilerine uygun iş bulma sürecidir.
-   Histeri bir değişkenin başlangıç değerinden bir şok sonucu ayrılmasından sonra şokun etkileri geçse bile , başlangıç değerine geri dönmeme eğilimi göstermeme özelliğidir. Bir çok Avrupa ülkesinde yüksek işsizlik oranlarının süreklilik göstermesi, iktisatçıların işsizliğin histeri özelliği gösterdiğini iddia etmesine neden olmuştur.
-   Enflasyon fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artıştır.
Enflasyon oranı= (TÜFE (2011) – TÜFE(2010))/TÜFE(2010)*100
-   Ayakkabı eskitme maliyeti , enflasyon nedeniyle daha az para tutmak isteyen insanların harcadıkları kaynaklardır.
-   Menü maliyeti fiyatları değiştirmenin maliyetidir.
-   Olivera – Tanzi etkisi , verginin tahakkuku ile tahsili arasındaki fark ve verginin reel değerinin enflasyona karşı koruyacak bir mekanizma olmaması nedeniyle vergi gelirlerinin reel değerinin düşmesidir.
-   Phillips eğrisi, işsizlikle enflasyon oranları arasında ters yönlü ilişkiyi gösteren eğridir.
-   Beklentilerle geliştirilmiş kısa dönem Phillips eğrisi , pozisyonu beklenen enflasyon oranına bağlı Phillips eğrisidir.

-   Uyucu beklentiler , geleceğin en yakın geçmişle aynı olduğunun varsayıldığı beklentilerdir.

ÖZETLER:
•   İşsizlikle ilgili temel kavramları , işsizliğin türleri, nedenleri ve sonuçlarını açıklamak:
İşsizlik , iş arama süreci , iş tayınlaması ve yapışkan ücretler nedeniyle her zaman var olur. İş arama süresi konjonktürel’dir. Yani dalgalanma gösterir. Demografik değişim , işsizlik yardımları , teknolojik değişim ve histeri nedeniyle çok yavaş değişir ve doğal işsizlik oranında değişikliğe neden olur. Yüksek işsizlik oranı , doğal işsizlik oranının artmasına neden olur. Çünkü uzun süre işsiz kalan kimseler vasıflarını kaybeder ve yeni iş bulmaları güçleşir.
İşsizlik geçici , yapısal ve konjonktürel işsizlik olarak 3’e ayrılır. İşsizlik özellikle yapısal ve konjonktürel işsizliğin ciddi maliyetleri vardır. Sosyal bakış açısından işsizlik çıktı kaybı anlamına gelmektedir. İşsizlik artışının yaratacağı çıktı kaybı Okun yasası ile belirlenmektedir. Okun yasasına göre işsizlikte doğal oranın üzerindeki her %1 lik artış , çıktı açığını %2 oranında arttırır. Kişisel açıdan bakıldığında ise işsizlik, finansal , psikolojik ve fiziksel tahribat yaratır.
•   Enflasyonu tanımlamak ve enflasyonun nasıl ölçüldüğünü nedenlerini , sonuçlarını ifade etmek :
Enflasyon , fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artıştır. Enflasyon oranı , tüketici fiyat endeksi kullanılarak hesaplanır. Enflasyon talep çekişli enflasyon ve maliyet itişli enflasyon olarak ikiye ayrılır. Enflasyonun çok sayıda maliyeti vardır. Fiyat artışları bekleniyor olsa bile enflasyon bir vergi rolü oynar. Enflasyon etkinlik kayıplarına neden olur. Enflasyon da beklenen artılar halkın tuttuğu para miktarını azaltır. Para tutmanın maliyetinden kaçınmak isteyen kişiler ciddi reel maliyet yüklenirler. Bunlara ayakkabı eskitme maliyetleri denir. Menü maliyetleri de beklenen enflasyonun yarattığı bir diğer maliyettir. Üretim maliyetleri arttığı gibi yüksek fiyatlara uyum sağlamak amacıyla yapılan düzenlemelere ciddi kaynaklar harcanır. Beklenen enflasyon , vergi sistemi enflasyona endekslenmemişse vergi sistemi yoluyla da kaynakların yanlış tahsisine neden olur. Nihayet , vergi tahsilatındaki gecikmeler nedeniyle enflasyon vergi gelirlerinin reel değerini düşürür. Beklenenden daha yüksek enflasyon , servetin yeniden dağılmasına neden olur. Ayrıca nüfusun farklı kesimleri arasında gelirin yeniden dağılmasını sağlar. Ayrıca enflasyon nedeniyle fakir inanlar gelirlerinin daha yüksek bir oranını enflasyon vergisi olarak öder. Nihayet beklenmeyen enflasyon nedeniyle üretici ve tüketiciler maliyetli yanlış kararlar verebilirler.
•   İşsizlikle enflasyon arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkiyi açıklamak:
Phillips eğrisi , işsizlikle enflasyon arasındaki ilişkiyi açıklar. Kısa dönem Phillips eğrisi , beklenen enflasyon ve doğal işsizlik oranları sabitken , işsizlikle enflasyon arasındaki ilişkiyi gösterir. Uzun dönem Phillips eğrisi ise düşey eksene paralel bir doğru biçimindedir ve beklenen ve gerçekleşen enflasyon oranlarının eşit olması durumunda işsizlikle enflasyon arasındaki ilişkiyi tanımlar. Kısa dönem Phillips eğrisi azalan eğime sahiptir ve enflasyon arttıkça işsizliğin azalacağını ifade ederken uzun dönem Phillips eğrisi doğal işsizlik oranında düşeydir. Beklenen enflasyon oranındaki değişmeler kısa dönem Phillips eğrisini değiştirirken doğal işsizlik oranındaki değişme her iki Phillips eğrisini de değiştirir.

KONJONKTÜR
-   Durgunluk , reel GSYİH’nin en az birbirini izleyen iki çeyrekte azaldığı konjonktür aşamasıdır.
-   Rasyonel beklenti: tüm gerekli bilgi ile yapılan öngörüye denilir.
-   Menü maliyetleri: bir firmanın ürün fiyatlarını değiştirirken karşılaşacağı herhangi bir tür maliyettir.



ÖZET
•   Konjonktürü tanımlamak ve konjonktür gerçeklerini açıklamak:
Konjonktür , istihdam , çıktı gibi önemli makro iktisadi değişkenlerin , kendi uzun dönem değerlerinden senkronize olarak sapmalarını ifade eder. Bir konjonktür döneminde , çok sayıda iktisadi faaliyette aynı zamanda ortaya çıkan genişlemeyi , benzer biçimde bu değişkenlerde ortaya çıkan bir daralma izler. Konjonktür döngüsel olma özelliği gösterir ama belli bir sabit süresi yoktur. Her konjonktür devresi , iktisadi faaliyetin dip noktasından başlar , genişleme evresine geçer ve iktisadi faaliyet zirve noktasına ulaşır. Bunu bir daralma evresi izler ve bu evre yeni bir dip noktasına ulaşılıncaya kadar devam eder. Konjonktür ülkeden ülkeye ve zaman içerisinde farklılıklar gösterebilir. Değişkenler , konjonktüre göre nasıl değiştiklerine bağlı olarak , konjonktürle aynı yönde , zıt yönde ve konjonktürden bağımsız değişmelerine göre konjonktürle uyumlu , konjonktürle zıt ve konjonktürden bağımsız değişkenler olarak sınıflandırılabilirler. Ayrıca değişkenlerin , konjonktüre göre zamanlaması farklı olabilir. Eğer bir değişkenin dip ve zirve noktası konjonktürle aynı ise o değişkene eş anlamlı değişken , konjonktürden önce gerçekleşiyorsa öncü değişken ve sonra gerçekleşiyorsa da takipçi değişken denir. Örneğin, tüketim ve yatırım değişkenleri konjonktürle uyumlu ve eş anlı değişkenler olarak adlandırılmıştır.
•   Konjonktür teorilerinin temel bileşenlerini açıklamak:
Konjonktür teorilerinin 2 temel bileşeni vardır. Bunlardan ilki , ekonomiyi etkileyen şokların tanımlamasıdır. İkincisi ise Toplam Talep(AD) – Toplam Arz(AS) modeli gibi, ekonominin bu şoklarına nasıl tepki verdiğini açıklayan modeldir. Konjonktürel dalgalanma yaratan arz ve talep şokları olmak üzer iki tür şoktan bahsedebiliriz. Arz şokları doğrudan doğruya ekonominin üretim yönünü etkiler. Bu tür şoklar arasında teknolojideki gelişme, iklim değişmeleri ve ya doğal afetleri sayabiliriz. Talep şokları ise ekonominin talep yönünü etkileyen politika şokları ve özel talep şokları diye ikiye ayrılır. Politika şokları makro iktisadi otoritelerin kararlarından kaynaklanır. Özel talep şokları ise çoğunlukla ekonominin geleceği ile beklentilerdeki değişmeler sonucu tüketim ve ya yatırım harcamalarındaki değişmelerden kaynaklanır.
•   Talep arz ve hem talep hem de arz yönlü konjonktür teorilerini ve bunlar arasındaki farklılıkları açıklamak:
Konjonktür teorilerini , konjonktürel dalgalanmaların kaynağına arz, talep ve ya her iki şoktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını kabul edilmesine göre arz , talep ve hem arz hem de talep yönlü konjonktür teorileri olarak 3 e ayırabiliriz. Konjonktürel dalgalanmaların kaynağı talep şokları olarak gören talep yönlü konjonktür teorileri , Keynesci , paracı ve Yeni Klasik konjonktür teorileridir. Arz şoklarının temel neden olarak kabul eden arz yönlü konjonktür teorisi Reel konjonktür teorisidir. Hem arz hem de talep şoklarının dalgalanmalara neden olacağını iddia eden konjonktür teorisi ise Yeni Keynesci teoridir.

İKİ KODA HÜKMEDEMİYORSAN EMEKLİ KUYRUĞUNA GİR



1-0




Simsiyah kaderimin Bembeyaz umudusun.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Makro Iktisat Ders Notları
« Posted on: Nisan 19, 2024, 11:51:50 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Makro Iktisat Ders Notları e-book, Makro Iktisat Ders Notları programı, Makro Iktisat Ders Notları oyunları, Makro Iktisat Ders Notları e-kitap, Makro Iktisat Ders Notları download, Makro Iktisat Ders Notları hikayeleri, Makro Iktisat Ders Notları resimleri, Makro Iktisat Ders Notları haberleri, Makro Iktisat Ders Notları yükle, Makro Iktisat Ders Notları videosu, Makro Iktisat Ders Notları şarkı sözleri, Makro Iktisat Ders Notları msn, Makro Iktisat Ders Notları hileleri, Makro Iktisat Ders Notları scripti, Makro Iktisat Ders Notları filmi, Makro Iktisat Ders Notları ödevleri, Makro Iktisat Ders Notları yemek tarifleri, Makro Iktisat Ders Notları driverları, Makro Iktisat Ders Notları smf, Makro Iktisat Ders Notları gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Iktisat Teorisi Ders Notları
AÖF 2. Sınıf Ders Notları
mnıl 0 869 Son Mesaj Temmuz 29, 2013, 02:17:46 ÖS
Gönderen : mnıl
Iktisat Tarihi Ders Notları
AÖF 4. Sınıf Ders Notları
Asortik Hatun 0 1204 Son Mesaj Temmuz 30, 2013, 01:00:43 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Iktisat Tarihi Ders Notları 1
AÖF 4. Sınıf Ders Notları
Asortik Hatun 0 1212 Son Mesaj Temmuz 30, 2013, 01:02:31 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Iktisat Tarihi Ders Notları 2
AÖF 4. Sınıf Ders Notları
Asortik Hatun 0 1283 Son Mesaj Temmuz 30, 2013, 01:04:52 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Iktisat Tarihi Ders Notları 3
AÖF 4. Sınıf Ders Notları
Asortik Hatun 0 877 Son Mesaj Temmuz 30, 2013, 01:05:45 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular