Hikayeniz nerede başlıyor?

- Fransa’da doğup büyüdüm. Küçük yaştan itibaren her sporu denedim. Amerikan futbolu, tekvando bile yaptım.

Dans edebildiğinizi ilk fark ettiğinizde kaç yaşındaydınız?

- 18... Break dance ile ilgili bir video kaset izliyordum. Gördüklerimi taklit ettim, bir şeyler becerebildiğimi ilk o zaman anladım. Ama dans etmeye bir komşumuz sayesinde başladım. Konservatuvar öğrencisiydi. ısmi Sebastien Lefrancois... Bir gösteri hazırlamak için dansçı arıyordu. Onunla çalışmalara başladım.

Dans akademisine gitmeye karar verdiğinizde ailenizin tepkisi ne oldu?

- Sebastien ile bir kahve markası olan Jacques Vabre’nin reklamı için bir sokak gösterisi hazırladık. Gösteriyi Paris Dans Akademisi’nin başkanı da izlemiş. Bittiğinde yanıma gelip bana burs teklif etti. O dönem lise sona gidiyordum. Niyetim okulu bırakıp o akademiye girmekti. Annemle babam, “okulu bırakamazsın” dedi. Ama Sebastien onları ikna etti.

Tanınmanızı ne sağladı?

- Burada, Türkiye’deki “Akademi Türkiye”ye benzer bir program var, adı “Star Academy”... Ona katıldım. Ayrıca birçok müzikalde dans ettim.

Sizin gibi binlerce dansçı varken, aradan sıyrılmayı nasıl başardınız?

- Ben kendi stilimi buldum ve onun üzerinde çalıştım, geliştirdim. Bu stilin adı “abstrak style”... Hayvanların hareketlerinden ilham alarak yarattım. Dansta yepyeni bir çığır açtım. Dans dünyasının La Fontaine’iyim.

2001 YILINDA DÜNYA BİRİNCİSİ OLDUK

Siz neden Yamson Yaman adıyla tanınıyorsunuz?

- 1998’de kurduğumuz Wanted adlı bir grubumuz var. Her üyenin de “son” ile biten bir lakabı var. Benimki Yamson. Ama artık o Yamson Yamsonite oldu.

Bir hip-hop grubunun ismi neden “Wanted” olur?

- “Wanted”ı kurduğumuzda, ücretsiz olarak dans etmeye partilere gittik. Çok dikkat çektik. Herkes kim olduğumuzu araştırıyordu. Daha sonra bizi parayla çağırmaya başladılar. Aranıyorduk! Burada “Wanted” ismi geldi aklımıza. Çok çalıştık. 2001’de Almanya’da bir dans yarışmasında dünya birincisi olduk.

Birlikte çalıştığınız insanlar Türk olduğunuzu biliyor mu?

- Çalıştığım herkes Türk olduğumu biliyor ve kimileri beni “Ketur” diye çağırıyor. Bu argoda “Türk” demektir.

EN MÜTEVAZI STAR MADONNA

Madonna’nın yeni turnesi için dansçı aradığını nasıl duydunuz?

- Bir dansçı arkadaşım elemelerden iki gün önce mesaj attı.

Ve hiç üşenmeden, eliniz boş dönme ihtimaline rağmen kız arkadaşınızla birlikte New York’a gittiniz...

- Evet, şansımızı denemek istedik ve ikimiz de elemiyi geçtik... Seçilmemin nedeni başta pozitif düşünce ve dansa verdiğim yılların birikimi. Stilim de Madonna’yı etkilemiş olabilir.

Madonna size nasıl davranır?

- Çok pozitif, hoşgörülü ve sevecen. Tüm ekibi o kadar güzel motive ediyor ki, herkes elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyor. Dünya starları arasında bence en mütevazısı o...

Sizin ona dualar öğrettiğiniz, Fatiha suresini okuduktan sonra sahneye çıktığınız yazıldı. Aranızdaki bu dini paylaşım nasıl şekillendi?

- Müslüman bir dansçı arkadaşla, sahneye çıkmadan önce duamızı okurken Madonna arkamıza geçip bizi dinlemiş. Sonra bize ne okuduğumuzu sordu. Fatiha suresi okuduğumuzu söyledik. Sonraki konserlerde tüm dansçıları bir araya getirip Fatiha okudum.

Kız arkadaşınızla imam nikahı kıymayı çok istediğiniz yazıldı. Dininize çok bağlısınız anlaşılan...

- Ben zaten Müslüman bir aileden geliyorum. Dolayısıyla dinime, örf ve adetlerimize yakın olmam çok doğal...

Sofya'da Türk bayrağı ile dans ettim

Madonna'nın Sofya konserinde internetten tanışıp konuştuğum bir Türk kadın, sahnedeyken bana Türk bayrağı verdi. Ben de bayrağımızı büyük bir gururla sahnede açarak dans ettim. Unutulmaz bir andı. Hayatım boyunca hatırlayacağım.

Artık Türkiye'ye daha sık geleceğim

“Bundan sonra Türkiye’ye daha sık gelip gideceğim. Yeni bir menajerim var, adı ılhan Balamur. Kendisi eski bir dansçı ve eğitmen... şu anda dünyada ve Türkiye’deki en profesyonel dansçılarla çalışıyor. Dansçıları Tarkan, Kenan Doğulu ve Ajda Pekkan gibi en büyük starların arkasında dans ediyor.