0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi  (Okunma Sayısı: 2349 Kere Okundu.)
« : Kasım 04, 2007, 04:34:39 ÖÖ »

xxRuzqaRxx
*
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57


Küreselleşme
kavramı, üzerinde ortak bir görüş oluşturulamamasına karşın, başta bilişim ve ekonomi olmak
üzere diğer sosyal alanlarda da derin etkileri görülen ve etkisi olduğu her alanda değişimi
simgeleyen bir kavramdır.

Yandaş ya da karşıtları tarafından küreselleşmenin farklı
tanımlamaları yapılmıştır. Bu farklı tanımlardan yola çıkarak küreselleşme, kısaca dünya
çapındaki ilişkilerin yoğunlaşması olarak tanımlanabilir. Küreselleşme, her alanda mesafenin
daha az önemli hale gelerek, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda dünyanın daha
çok bütünleşmesidir (Bozkurt,2003:10). Küreselleşme, paranın ve malların dolaşımından daha
fazla bir şeydir. Zaman ve mekan kavramlarının eski anlamını yitirmesi, sınırların ortadan
kaybolmaya başlaması ve yeryüzündeki tüm insanların ve ülkelerin karşılıklı bağımlılığının
artmasıdır (Bozkurt, 2003:10; ILO ve HDR’den).

Küreselleşme gerek
yandaşları, gerekse karşıtları tarafından çok farklı süreçler olarak algılanmaktadır. Bu farklı
algılamalar şu üç gruba ayrılmaktadır (Bozkurt,2003):

1. Aşırı küreselciler. Bu görüş,
artan küresel iletişim sayesinde tüm toplumların ortak çıkarlarının daha çok farkına varmakta
olduğunu ve bunun sonucunda da küresel bir uygarlığın doğuşu için ortak bir zeminin
oluştuğunu iddia etmektedir.

2. Kuşkucular. Küreselleşme karşıtları olarak bilinen bu
gruba göre küreselleşme, kapitalizmin savaşçı olmayan yeni işleyiş mantığı ya da jeo-ekonomik
emperyalizm olarak değerlendirilmektedir.

3. Dönüşümcüler. Küreselleşmeyi dünya
düzenini yeniden şekillendiren hızlı değişmelerin arkasındaki ana güç olarak görmektedir.
Ekonomi, giderek daha fazla bir şekilde hizmet sektörüne bağlı hale gelmektedir. İletişim
devrimi sayesinde eski yapılar yıkılmaya, eski alışkanlıklar unutulmaya ve kültürler diğerleriyle
anında etkileşime girmeye başlamıştır.

Küreselleşme sürecinin ortaya çıkmasında
çok sayıda faktörün etkisi olmuştur. Bu faktörlerin başında küresel mali piyasaların gelişimine
ivme kazandırarak uluslararasındaki değişim/etkileşim sürecinde küresel dönüşümü hızlandıran
iletişimdeki patlamayla görülen teknolojik gelişmelerdir. Bir diğer etken de ideolojidir. Özellikle
Doğu Bloku’nun yıkılması sonrasında liberal piyasa ekonomisine yönelik güven
duygusu artmıştır. Son olarak, iktisadi faaliyetlerin hacimlerinin artmış olması gibi ekonomik
faktörler küreselleşme sürecinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Her gün finans piyasalarında
büyük miktarlarda para, bir ülkeden başka ülkeye akmaktadır (Bozkurt, 2003). Bu nedenle
küreselleşme kapitalizmin yeni adı olarak nitelendirilmektedir (Kızılçelik, 2001:46).
Küreselleşmenin Etkileri

Küreselleşme tüm dünyada birçok şeyin değişmesine yol
açmıştır. Küreselleşmenin en belirgin faydaları, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve daha hızlı
büyüme, yükselen yaşam standartları ve yeni fırsatlar ile teknolojik ilerleme ve bilginin daha hızlı
yayılması olarak sayılabilir. Bu faydaların yanı sıra küreselleşmeye yöneltilen eleştiriler de söz
konusudur. Küreselleşmenin sonuçlarını şu şekilde maddeleştirmek mümkündür (Öztürk,
2003):

1. Küreselleşme ve dijital bölünme. Bilgi ve teknolojiye ulaşım ile internet
kullanımında hem ülkeler hem de bölgeler arasında belirgin bir eşitsizlik bulunmaktadır.
Günümüz dünyasında temel haberleşme olanaklarından yoksun ülkelerle internet kullanımı
marjinal düzeyde olan ülkeler düşünülecek olursa dijital eşitsizliğin uçurum olarak
tanımlamasının gerçekçi olduğu anlaşılır.

2. Yeni düzen-yeni aktörler. Küreselleşme,
çokuluslu şirketler, hükümet dışı örgütler, medya kartelleri, araştırma ve düşünce kuruluşları
uluslararası sistemin yeni aktörleri olarak ön plana çıkarmıştır (Öztürk, 2003; Bozkurt,2003). Bu
yeni aktörler, güçlerinin bir yansıması olarak, uluslararası ilişkilerde ve hatta ülkesel sorunlarda
etkili olabilmektedir. Sivil toplum kuruluşlarının, bilim adamlarının, yazarların, akademisyenlerin,
kısacası “bireylerin” uluslararası ilişkileri etkileme ve yönlendirme olanağı da
eskiye oranla artmıştır.

3. Yeni bir yönetici sınıf. Bu yeni dünya düzeninin yeni
yönetici sınıfı için de bir terim ortaya attılar: “Kozmokratlar”. Çok gezen ve başta
internet olmak üzere bilgi iletişim teknolojilerini sıkça kullanan kozmokratların sayısının bütün
dünyada 20 milyon civarında olduğunu öne sürülmektedir.

4. Artan işsizlik,
sendikaların düşüşü ve aidiyet sorunu. Bilgi teknolojilerindeki değişimler üretimin yapısında
büyük dönüşümler doğurdu. Bilgi ve hizmet işlerinde çalışan nitelikli, eğitimli, yaratıcılığı,
mobilitesi yüksek bilgi işçileri bu dönüşümden kazançlı çıkan grubu oluşturmaktadır. Drucker
beden işçiliğinin gerileyişinin ve işsizliğin sebebinin ne rekabet sorunu, ne hükümet politikası,
ne iş hayatının bir dönemi değil, yapısal olduğunu ve geri dönüşünün olmadığını belirtmektedir
(Zencirkıran, 2003,3). İşsizliğin artışı, iş piyasasında esnek çalışma şekillerinin uygulamalarının
artması, işverenlerin sendikasızlaşma yönündeki tutumları sendikaların güç kaybetmesine
neden olmuştur. Bu durum özellikle işsiz kalmış olan vasıfsız işgücünü geçmişte sendikaların
sağladığı aidiyet duygusunu yanlış kurum ve eylemlerde aramaya itmiştir. Küreselleşme
sürecinde işsiz kalan veya gelecek belirsizliği içinde bulunan kesimler kendilerine parlak bir
gelecek ve büyük hayaller sunan söylemlere ve eylemlere kolayca yönelebilmektedirler.
Çalışanların arayışları, onları gittikçe artan belirsizlik ve güvensizlik duygusuna itmektedir
(Zencirkıran, 2003). Suç, uyuşturucu madde, terörizm, hastalık ve silah trafiği gibi sorunlar,
küreselleşme ile birlikte artan sorunların diğerleridir.

5. Küresel eşitsizliğin ve
yoksulluğun artışı. Küreselleşme, zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul kılmakta; yararları
ülkeler ve bölgeler arasında eşit dağılmamaktadır. Küresel eşitsizlik olgusu, bu alandaki en
önemli sorunu oluşturmaktadır. Çünkü, henüz eşitsizliğin giderilebilmesini sağlayacak yeterince
araç ta yoktur. Aynı zamanda gelişmiş ülkeler arasında ticari ve siyasi blokların oluşması, bu
bloklar dışında kalan gelişmekte olan ülkelerin durumunu daha da güçleştirmektedir. Bu durum,
gelişmekte olan ülkelerin dışlanmasına yol açmaktadır.

Küreselleşmenin en önemli
etkisi eğitim sistemlerinde yol açtığı değişimlerdir. Bu makalenin ana konusu bu değişimler
olduğundan bunlar, ayrıca açıklanmıştır.

Küreselleşme Sorunlarına Yönelik Çözüm
Önerileri

Küreselleşmenin yarattığı sorunlara ilişkin önerileri iki grupta ele almak
uygun olacaktır: İlk olarak eğitimsel boyutu olmayan ya da az olan örgütsel düzenlemeler; ikinci
olarak ise eğitsel düzenlemeleri de içine alan öneriler. Küreselleşmenin doğurduğu sorunlara
karşı birinci grupta yer alan önerilerden bazıları şöyle özetlenebilir:

Bu sorunların
çözümü için gerekli önlemlerin başında yeni istihdam biçimlerinin toplumların huzur ve refahlarını
olumsuz olarak etkilemesini önlemek için gerekli çalışmaların yapılması gelmektedir (Zencirkıran,
2003). Esnek istihdam ile birlikte başta düşük iş güvenliği ve buna bağlı olarak gelecek
kaygısının azaltılmasına yönelik küresel düzeyde ortak hukuk sistemlerinin geliştirilmesi gibi
küresel düzeyde ortak çalışma standartları oluşturulmasına yönelik politikalar belirlenmeli ve
bunun için gerekli kararlar alınmalıdır.

Azgelişmiş ülkelere olan dolaylı ve doğrudan
yardımların arttırılması, fakir ülkelerin borç yükünün azaltılması, gelişmekte olan ülke hizmet ve
ürünlerinin, özellikle bu ülkelerin daha iddialı oldukları tarımsal ürünler ve tekstil ürünleri başta
olmak üzere, gelişmiş ülke pazarlarına daha kolay girmesinin sağlanması, uluslararası düzeyde
daha iyi koordine edilmiş makroekonomik politika yönetimi, dijital uçurumun kapatılmasında
yardımcı olunması, Dünya Ticaret Örgütü’nün güçlendirilmesi, önerilerden diğerleridir.
Ancak Dünya Bankası, IMF, Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumlar da uluslararası krizlere çözüm
bulmada ve kuralları oluşturmada çok yetersiz kalmaktadır. Küreselleşmede geri planda kalan
ve herhangi bir bölgesel ticari blok içinde yer alamayan ülkelere yönelik olarak yeni politikaların
geliştirilmesi kaçınılmazdır.

Küresel sorunların çözümü için ülke yönetimleri, çok
uluslu işletmeler, sendika ve diğer hükümet dışı örgütleri de kapsayacak şekilde, farklı grupların
temsilcilerinin yer aldığı bir küresel forumun ve zenginlerle yoksulların karar sürecinde olduğu
küresel yönetişimin tesisi ve küresel düzeyde iş birliğinin geliştirilmesi önemli ve gereklidir
(Bozkurt 2000: 111). Ama yakın gelecekte küresel yönetişimin etkin bir şekilde kurulması
mümkün görünmemektedir.

Küreselleşme karşısındaki dünyanın genel tutumu,
sanki dünyanın bu yeni oluşumun öneminin henüz algılayamadığını göstermektedir.
Küreselleşmenin sorunları konusunda atılması gereken çözüm adımlarının atılmaması ve atılmak
için girişimlerin çok yetersiz olması bunun kanıtıdır. Dünya küreselleşmenin sorunlarını henüz
hemfikir bir şekilde algılamamıştır. Henüz bu sorunların şiddetini yaşamaktadır. Yaşanan sorunlar
yakın gelecekte tüm dünyayı ve ilgili örgütleri harekete geçirecektir. Ancak, bundan önce
sorunlar için alınması gereken önlemlerin ne olduğunun yeterince büyük dünya kesimince
algılanması gerekmektedir. Sorun büyüktür ve çözümü için de daha büyük kitlelerin hareketi ve
işbirliği gereklidir.

Küreselleşmenin Eğitimsel Sonuçları

Eğitimin
küreselleşmesi denince genellikle eğitim yöntem, süreç ve yönetiminde gelişmiş ülkelerle
entegrasyon olarak anlaşılmaktadır. Ancak eğitimde bu entegrasyon süreci, küreselleşmenin
getirdiği sorunların çözümü için yeterli değildir. Eğitim, sadece küreselleşmeye uyum ya da
entegre sorunu için değil, aynı zamanda küreselleşmenin yarattığı sorunları aşmak için bir
araçtır. Eğitim küreselleşmeyi yenen insan tipini yetiştirecektir. Toplumların ve bireylerin,
küreselleşmenin doğuracağı muhtemel sonuçlara karşılık önlem alabilecek ve değişimlerden
yarar sağlayabilecek yetilere sahip olmaları gerekmektedir. Bu nedenle, muhtemel gelişmeleri
önceden sezinleyip değişimlere ayak uydurmasını bilen bireylerin yetiştirilmesi amaçlanmalıdır.
Bu bireyleri yetiştirecek, eğitim kurumlarıdır. Küreselleşmenin eğitim sistemlerinde büyük
değişmelere yol açtığı ve açacağı kuşkusuzdur. Ancak, bu değişmelerden hiç biri, ülkeleri ve
toplumları gelişmiş, daha küreselleşmiş ülkelere entegre etmek ve o ülkelerin güdümüne
sokmak için yeterli gerekçeler oluşturamaz. Bunun yanında eğitim programlarını geliştirmede,
yeni eğitim uygulamalarını öngören modeller geliştirmede gelişmiş ülkelerden yararlanmak da
yadsınmamalıdır. “Sokrates” gibi öğrenci değişimi projeleri bu entegrasyonun
örneklerindendir, gereklidir ve kaçınılmazdır.

Eğitim küreselleşmenin de etkisiyle
özellikle şu noktalarda yeni şekillenmeler içine girmektedir:

a) Küreselleşmenin
gerektirdiği ve gereksindiği insan tipi. Küreselleşmenin hedeflediği insan tipi değişmiştir. Bilgiyi
kullanan insan ön plana çıkmıştır. Küreselleşmenin en tipik göstergeleri, dünyanın tek pazar
haline gelmesi ve bilginin maliyetinin düşmesidir. Böylece herkes ona kolayca ulaştığı için
bilgiye sahip olma değil, onu yorumlama önem kazanmıştır. Küreselleşme ile eğitim anlayışlarının,
yapılanmalarının ve uygulamalarının büyük değişimlere uğramasının ne kadar kaçınılmaz olduğu
çok açıktır. Bu değişimler sonucunda artık insanın bağımsız bir birey olma gerekliliği her
dönemden daha çok ön plana çıkmıştır. Geleceğin toplum yapılarında sorun çözen, araştıran,
güçlü birey anlayışı ön plana çıkacaktır. Bu nedenle böyle bir insan tipini yetiştirmek eğitim
sistemlerinin önündeki önemli bir sorundur. Güçlü birey yetiştirme amacı, örgün eğitim olduğu
kadar yetişkin eğitim sistemlerini de etkilemektedir. Güçlü bireyin yetişmesi yetişkinlik
dönemindeki insanlar için de önemli bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyacın karşılanması, hayat boyu sürer;
hayat boyu eğitim kavram ve uygulamalarını gerektirir.

Küreselleşmenin
gereksindiği insan tipinin belirlenmesinde yeni değerler de önem kazanmaktadır. Bu nedenle
yeni değerlerin iyi belirlenmesi gerekir. Küresel sistemin değerleri için yerel ve küresel nitelik
önerilebilir. Küresel toplum hem yerel özelliklerini korumalı, hem de küresel değerlere sahip
olmalıdır. Sahip olunması gereken değerleri en iyi tanımlayan sözcük,
“küryerel”dir. Bu kavram, “yerel kültürlerden bağları koparmaksızın
dünya vatandaşı nasıl olunur? ulusal ve kolektif yaşamda etkin katılım nasıl sağlanır?”
sorularının cevabını vermekte ve küryerel olmanın yollarını araştırmayı vurgulamaktadır.
Küresel eğitimin sahip olması gereken bir diğer önemli değer de hem çağdaş hem de
geleneksel olmaktır. Toplumun gelenekleri inkar edilmeksizin küreselleşmenin nasıl
uygulanabileceği araştırılmalıdır.

Küreselleşme sürecinin öğretmeni de bu nitelikteki
bireyi yetiştirmede yetkin ve bu özelliklere paralel donanımlarla yüklü olmalıdır. Öğretmenlerin,
değişik kültürlere sahip, sosyal yönden zayıf öğrencilerin öğrenmelerini gerçekleştirebilen;
mevcut çatışmalarını barışçıl yollarla çözebilen, birbirinin kişiliklerine ve kültürlerine saygı duyan
ve toplumsal sorumluluk taşıyan yurttaşlar olmalarına yardım etmeleri önemlidir. Eğitim
konusunda klasik yaklaşımların etkisini giderek yitirmeye başladığını söylemek mümkündür.
Değişik kültürel ve sosyal ortamlardan gelen öğrencilerin yaşamlarına duyarlılık gösteren,
eğitimin sürekliliğine, yani yaşam boyu eğitim olgusuna inanan, işbirliğine ve grupla çalışmaya
yatkın ve öğrenmeyi derin kişisel bir etkinlik olarak gören bireylerin yetiştirilmesini sağlayacak
modellerin uygulanmasına gereksinim vardır (Yurdabakan,2002:62).

b) Eğitim
Sistemlerinin yapılarındaki değişmeler. Küreselleşme ile birlikte eğitim tüm dünyada ileri yaş
gruplarına doğru uzamakta, yaşam boyu sürmektedir. Bireylerin hızla değişen bilgi toplumuna
katılımı, yeni bilgi, beceri, yaşam boyu öğrenme ve eskisine göre daha nitelikli olmayla
gerçekleşebilir (Yurdabakan,2002:62). Eğitimsel eksiklerden kaynaklanan eşitsizliklerin
giderilmesi, hayat boyu eğitim ve sürekli öğrenme yollarının uygulanması ile mümkündür. Sürekli
öğrenme, ülke kurum ve kuruluşlar için rekabette avantajın temel anahtarı olacaktır. Tüm
örgütler sürekli öğrenme yollarını uygulamalıdırlar. Refah artışı ve toplumda eğitim talebinin
artması ile eğitim giderek ortaöğretim düzeyinde yaygınlaşmakta, öğretim süreleri uzamakla,
ancak bilgi ve teknolojide sağlanan gelişmeler giderek bu eğitim düzeylerini de
işlevsizleştirmektedir (Tomul, 2002:81).

Bu yönelimler küreselleşmede özellikle
yetişkin eğitiminin önem kazanmasını da beraberinde getirmiştir. Yetişkinlerin eğitim anlayış,
yapılanma ve uygulamalarındaki büyük değişmelere uyum sağlaması, bir çocuk ya da gençten
çok daha zordur. Yetişkinin elinde en azından daha kısa zaman vardır. Deyim yerindeyse
küreselleşme yetişkinleri hazırlıksız yakalamıştır. Çocukların ise yeni değişmelere uyum
sağlayabilmesi çok daha kolaydır.

Çağımızın gerekleri bireyleri güçlü ve donanımlı
olmaya itmektedir. Acımasız uluslarüstü rekabet koşulları bunu gerektirmektedir. Böyle büyük
ve derin rekabeti tamamlamayı ve başarmayı sağlayacak olan da küresel eğitimdir. Küresel
eğitim -istenmese de- rekabetçi özellikli bir yapıya sahip olmak durumundadır. Rekabetçi bir
eğitimin en başta sahip olması gereken yapısal özellik ise esnekliktir. Bu esneklik sayesinde
değişimlere hızla uyum ve rekabette üstün olmak mümkündür.

Bir başka değişim de
eğitim sistemlerinin bireyselleşme ve kitleselleşme süreçlerini birlikte başarmak durumunda
kalmalarıdır. Küreselleşme ile mücadele edebilen sorun çözme becerisine sahip, güçlü birey tipi
bireysel eğitim uygulamalarına ağırlık vermeyi gerektirirken, tüm dünyadaki gerek ülkeler
arasında gerekse ülkeler içinde yaygın bir sorun halini alan eğitimsel eşitsizlik sorunları de
kitlesel eğitim seferberliklerini gerektirmektedir. Eğitim sistemleri bir taraftan bireylerin tek
karakter olarak kendi kendine gelişmesine izin verir ve yönlendirirken, diğer taraftan da dünya
kültürünü düzenli olarak oluşturmayı hedefleyen bir yapı ve anlayışta olmalıdırlar.
Tüm bu değişim gereklilikleri, üniversite eğitimini küresel eğitimde ön plana çıkarmaktadır.
Eğitim düzeyini arttırmak isteyen bireylerin sayısının hızla artması ve yaş gruplarının sadece
gençleri değil tüm kesimleri kapsayacak şekilde değişmesi, üniversitelerin küresel gereklerle
donatılmasını ve yapısını bu niteliklere göre değiştirmesini gerekli kılmaktadır. Üniversiteler
sadece gençlere değil her yaş grubuna hizmet verecek şekilde yapılanmalıdırlar.

c)
Eğitim yöntemlerindeki değişmeler. Öğrenmeyi bilmek, öğrenmeyi öğrenmek, bireysel olarak
öğrenmek, takım halinde ve örgüt olarak öğrenmek eğitimin başat öğeleri olarak kabul
edilmektedir. Unesco Eğitim Komisyonu bunlara “birlikte öğrenmek” ilkesini de
eklemiştir. Eğitimde küreselleşmede dört ilkeden bahsedilmektedir. Bu ilkeler ; öğrenmeyi
bilmek, öğrenmeyi öğrenmek, bireysel öğrenmek ve birlikte yaşamayı öğrenmektir
(Doğan,2002:91;Unesco,1996’dan naklen).

Eğitimde küresel yaklaşım
bütüncüdür. Disiplinler arası araştırma yaklaşımları küreselleşen eğitimin yöntemlerindendir (Çelik
ve Gömleksiz,2000).

Küresel eğitimin bir diğer yöntemi takım çalışmalarıdır. Takım
çalışmaları, bireylerin tartışmayı, uzlaşmayı, ikna etmeyi grupta iletişim becerisini geliştiren ve
bunlara bağlı olarak yönetim becerilerini geliştirmelerini destekleyen, cesaretlendiren
yöntemdir.

Bir diğer küresel eğitim yaklaşımı da bilgi teknolojilerini kullanarak daha
verimli bireysel öğrenme yöntemlerini geliştirmektir. Böylelikle bireysel iletişim için bireyleri
yüreklendirir ve onların küresel iletişim ve iş fırsatlarını kullanma olanaklarını geliştirir. Küresel
rekabeti karşılayacak, ona hazır ve gerekli bireysel donanımlara sahip bireyler yetiştirme küresel
eğitimin yöntemidir. Küreselleşme büyük bir değişimdir. Bu büyük değişim beraberinde eğitimde
de değişimleri zorlar. Eğitim anlayış ve yaklaşımları ile yöntemleri de değişmek zorundadır. İş
dünyasında yapılan araştırma ve gözlemler, iş arama durumunda olan genç bireylerin yeni bilgi
ve becerileri öğrenme beceri ve kapasitesinin düşüklüğü, girişimcilik ve risk üstlenebilme gibi
özelliklerin eksik olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Bu eksiklikler, eğitim anlayışında ve
yöntemlerinde büyük bir değişimi zorunlu kılmaktadır.

Küresel eğitim anlayış ve
yöntemlerinin bir diğer olumlu katkısı da değişim için gerekli fikirlerin, felsefe ve politikaların
uygulanmaları için destekleyici bir mekanizma niteliğinde olmasıdır. Böylelikle bu politikaların
uygulanma olasılığı da artmaktadır (Çelik ve Gömleksiz,2000).

Eğitimsel Yoksunluk
ve Halk Eğitimi.

Küreselleşmenin toplumların önüne koyduğu dev sorun,
küreselleşen dünya ve yoksullaşan insanlar’dır. Aslında tüm ilgili dünya kurumlarının ve
eğitim sektörünün uğraşması gereken tek sorun budur. Dünya Bankası Başkanı James
Wolfhensohn 11 Mayıs [2002]’de İtalya’nın başkenti Roma’da yapılan
Glocal Forum konferansında: “Dünya’daki yoksulluğa çözüm bulunmadan
barışın sağlanamayacağını”savunurken aynı gerçeğin altını çizmiştir. Dünya Bankası
raporları da küreselleşen sermayenin yoksulluğu arttırdığını ortaya koymaktadır.
2001 Dünya Kalkınma Raporu, dünyadaki ekonomik kalkınmanın yoksul insanlara iyi
yaşama şartlarını oluşturmada yetersiz kaldığı belirtilerek yeni dünya düzeninin ülkeler
arasındaki gelir uçurumunu nasıl daha da büyüttüğünü ve yoksulluğu nasıl artırdığını ortaya
koymuştur. Rapora göre, Dünya’da 2.8 milyar insan günde iki dolardan daha az bir
gelirle hayatını sürdürüyor. Son yüzyılda insanların durumu, geçmişe kıyasla iyileşmiş olmasına
ve küresel zenginlik, küresel bağlantılar ve teknolojik imkanlar hiç bu kadar büyük olmamasına
rağmen, bu yoksulluk sürmektedir.

Ülkelerin kendi içinde de yoksulluk oranları
genellikle çok büyük farklılıklar göstermektedir. Latin Amerika’da, okullaşma oranı yerli
gruplarda, yerli olmayan gruplara kıyasla çok daha düşüktür. Güney Asya’da, kadınların
eğitim aldığı yıl sayısı, erkeklerinkinin ancak yarısı kadardır ve kızların ortaokullara kaydolma
oranı, erkek çocuklarınkinin sadece üçte ikisi kadardır. Küresel değişmeler beraberinde gerek
ülkesel, gerekse ülkeler arası bazda eğitimsel eşitsizlikleri arttırmaktadır. Bu açıdan
küreselleşme, yoksullar ve eğitimsiz kesimler için daha büyük tehlikedir. Ülkelerin eğitimsel
yoksunluk içindeki coğrafi bölgeleri, sosyal sınıfları, yaş ve nüfus grupları iyi belirlenmeli ve bu
yoksunluktan kurtarılmalıdır. Aynı eşitsizlikler ülkeler arasında da vardır. Son dönemde yapılan
araştırmalarda eğitim göstergelerindeki derinleşen eşitsizliklere dikkat çekilmektedir. Eğitimsel
yoksunluk içinde bulunan kesim ve ülkelerin bu durumdan kurtulmalarının yolu da eğitimdeki
yeni atılımların gerçekleştirilmeleridir. Ancak son yıllarda yoksul ülkelerin eğitim yatırımları daha
da azalmıştır.

Dünya Bankası Raporu’ndaki yoksulluk hakkındaki ifadeler
ve bu konudaki öneriler şu saptamaları yapmaya olanak vermektedir:

a)
Küreselleşme yoksulluğu arttırmıştır.

b) Gelir uçurumları, ülkeler arasında olduğu
kadar ülkeler içinde de söz konusudur.

c) Yoksulluk çok boyutlu bir kavramdır;
sadece düşük gelir ve düşük tüketim olmakla kalmayıp, aynı zamanda eğitim eksikliği, kötü
beslenme ve kötü sağlık anlamına da gelmektedir. Okumaz-yazmazlık, yetersiz okullaşma ve
cinsiyet eşitsizliği yoksullukla ilgilidir.

Gerek DB raporları, gerekse alandaki diğer
araştırmalar, eğitimsel yetersizliklerin yoksullukla açık ilişkisini ortaya koymaktadır. Yetersiz
eğitim düzeyini yükseltmek için yapılan her türlü girişim yoksullukla yapılan mücadele anlamına
gelmektedir. Özellikle cinsiyet, kır-kent ve bölgesel eğitim eşitsizlikleri beraberinde yoksullukları
da getirmektedir. Eğitimsel eşitsizliklerin ve yetersiz eğitim görünümlerinin ortaya koyduğu
durumun adı “eğitimsel yoksunluk”tur.
« Son Düzenleme: Mart 03, 2009, 09:46:01 ÖS Gönderen : DeLy »

İhtişamlı bi avare
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi
« Posted on: Nisan 19, 2024, 12:47:40 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi e-book, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi programı, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi oyunları, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi e-kitap, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi download, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi hikayeleri, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi resimleri, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi haberleri, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi yükle, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi videosu, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi şarkı sözleri, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi msn, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi hileleri, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi scripti, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi filmi, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi ödevleri, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi yemek tarifleri, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi driverları, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi smf, Küreselleşme, Eğitimsel Yoksunluk Ve Yetişkin Eğitimi gsm
Yanıtla #1
« : Nisan 16, 2008, 05:19:51 ÖS »
Avatar Yok

[MasaL]
*
Üye No : 193
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2126
Mesaj Sayısı : 5 892
Karizma = 42


€meqine saqLık.
Yanıtla #2
« : Mayıs 24, 2008, 02:17:57 ÖS »

Ebru$h
*
Üye No : 547
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 212
Mesaj Sayısı : 2 934
Karizma = 328


PayLaşım İçin TşkLR.. Göz Kırp.
Yanıtla #3
« : Mayıs 24, 2008, 02:30:28 ÖS »
Avatar Yok

HuNTeR-DeViL
*
Üye No : 3263
Yaş : 31
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1811
Mesaj Sayısı : 7 822
Karizma = 2088


Sağol....

OnLyReLentless
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Yetişkin Çocuk.
Halkla İlişkiler
[B]a[R]a[N] 4 4356 Son Mesaj Mart 19, 2015, 01:10:23 ÖS
Gönderen : Sebebim42
Medyada Küreselleşme.
Halkla İlişkiler
[B]a[R]a[N] 3 1208 Son Mesaj Ocak 04, 2012, 07:39:33 ÖS
Gönderen : SheWolf
Küreselleşme Ve Imaj Bakımından Azerbaycan.
Halkla İlişkiler
[B]a[R]a[N] 3 1176 Son Mesaj Ocak 04, 2012, 07:32:19 ÖS
Gönderen : SheWolf
Küreselleşme Nedir?
Halkla İlişkiler
[B]a[R]a[N] 3 1587 Son Mesaj Ocak 04, 2012, 12:41:26 ÖS
Gönderen : SheWolf
Yetişkin - Gillian Flynn
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
BÖRÜLCE 1 754 Son Mesaj Kasım 03, 2016, 03:41:21 ÖS
Gönderen : hanımelisi


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular