Hiçbişey KopyaLamamışım

 yaLan deiLdi sevmeLerim Gerçekten yürekten sevdim

212.175.237.219 xd

]

windows 7

-Nalan bizim yatağımızda hemde ühü
-Konuyu değiştirme körolacası neredeydin bu saate kadar
-Karıcım arkadaşlarla....


Bu Kalmıs

 Ailenizi
 Sevgilinizi & Eşinizi
 Dostunuzu
 112'yi

Lan Beyinsiz Kac Kere Dedim Sana Rahat Dur Diye

35. Bölüm.
Yeni bir…
Part1
KATE RİLEY


Gözlerimi uykuya yenik düşmüştü


Sabah kalktığımda güneş çoktan doğmuştu. Bugün pazardı. Esneyerek yataktan kalktım ayağıma dolanan çarşaftan kurtulmam biraz zaman almıştı. Odama gidip üzerimi değiştirdim. Camın kenarına gittim ve dışarıyı izlemeye başladım.


Hava sisliydi. Salona indim. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım bu sırada Belada aşağıya indi. Bana yardım etmeye başladı. Sofrayı hazırladığımızda. Charlie de aşağıya inmişti. Bugün izinliydi ve balık tutmaya gidecekti sabah sabah. Sofraya oturduk. Yemeğe başladık kimseden ses çıkmıyordu. Oldum olası Bella suskundu. Charlie ye çekmiş olmalıydı. Bu sırada kapı çaldı. Bella ayağa fırlayıp kapıya koştu. Edward ı bekliyordu. Kapıyı açtığında o kokuyu hissettim. Bella içeriye davet etti bende ayağa kalktım.
“Günaydın can-“ dedim ve Charlie’ye baktım. “Jack” diye düzeltim
“Günaydın jack gel otur” dedi Charlie bana şüpheyle bakan bakışlarının arasından. Jack yanımıza geldi.


“Günaydın” dedi ve masaya oturdu.


O sırada kapı çaldı kapıya koştum ve açtım. Edward gelmişti.
Ona gülümsedim.İçeriye geçirdim Koltuklara oturdu. Charlie ile selamlaştıktan sonra Charlie gitmişti. Masaya yanımıza geldi. Ben yemeğimi bitirince Jack kolumdan kaldırdı ve çekiştirmeye başladı.


“Jack ne yapıyorsun?” dedim şaşkınca.


“Dışarıya çıkıyoruz.” Dedi ve gülümsedi. Arabasına bindik. LaPush a doğru ilerlemeye başladık. Saat daha 12ydi.


“Toplantı bu saat kaçta olacak?” dedim yolu izlreken.


“Saat 3 gibi başlayacak ama ben oraları hazırlamam lazım” dedi ona yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum ve ona sarıldım kolunu omzuma doladı.


Durduğumuz zaman sahile geldiğimizi anlamıştım. Dışarı çıkar çıkmaz Denizin sakinleştiren kokusunu içime çektim.


Jack yanıma gelip kolunu boynuma doladı. Sahil boyu yürümeye başladık. Ona sarılırken kendimi bile unutuyordum. Durduğumuzda etrafıma bakındım. Yuvarlak bir alandaydık. Alanın ortasında birkaç odun vardı. Sağ tarafında kocaman bir kütük ve sol yanında yuvarlak oturmak için 4 tane kütük vardı.


“Sen her şeyi halletmişsin” dedim ve gülümsedim. Fazladan birkaç saat…


“Bilmem halletmiş miyim?” dedi ve kolunu boynuma dolayıp beni kendine çekti saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu sonrada derin bir iç çekti.


O kütüğün üstüne oturdu bense kumların üzerinde bağdaş kurdum. Geriye yaslanıp ellerimi Ilık kumun içine gömdüm ve destek aldım.


“Eee ne yapıyoruz bakalım?” dedim


“Sen ne istiyorsun?” dedi denize bakıyordu. Gözleri bir anda bana döndü.
“Bilmem” dedim.


Öylece konuşurken zaman hızla geçiyordu. Bir anda burnuma kötü bir koku geldi ayağa kalkıp jack in yanına geldim ve ona sarıldım. Şaşkınca ne yaptığıma bakıyordu. Sarılırken deri derin onun kokusunu içime çekiyordum. O farklıydı. O sırada koca bir kurt ağaçların arasından baktı sonra bir ağacın arkasına geçti. Koku gidince Jack in kollarından sıyrıldım. Kokuya direnmek zordu. Deniz kokusunu deri derin içime çektim.


Gelen Pauldu arkasından Sam de gelmişti. Daha sonra kumsalın başıondaki yoldan araba sesi geldi. Quil Seth ve Leah in kokularını ala biliyordum. Ve yanlarında Clarinin de kokusunu alıyordum. Paul ve Sam sinirle karşımızdaki Kütüklere oturdu. Daha sonra Quil ve Clariyi gördüm Quil çok eğleniyordu. Clariyi kollarından tutmuş havada sallandırıyordu. Seth ve Leah de arkasından geliyoru. Clariyi yere bırakınca. Clarie ile göz göze geldik. Gülümsedim. Oda bana gülümsedi ve koşmaya başladı. Hızla ayağa kalktım. Bu hareketim. Paulun hırlamasına neden olmuştu. Jack de ona hırlıyordu. Onları kafama takmadan Clarie yi kucağıma aldım ev döndürdüm.


“Sen de mi burada oluycaksıyn.” Dedi Clari ve bana sarıldı. Bukleli saçlar çok tatlıydı. Yumuşacık yüzü tenime değince birden yavaşça irkildim. Ama kendimi toparlaya bilmiştim.


“Evet bende buradayım” dedim ve onu yere bıraktım. Oda daire alanın etrafında dönmeye başladı. Seth gelip jack le benim tam önüme oturdu.


“Kate ilerleyen saatlerde sanabir kaç soru sora bilir miyim?” dedi


“Tab-“ demeden Jack sözümü kesti.


“O soruları soramazsın” dedi ve kolunu boynuma doladı. Bende gülümseyerek gözlerimi devirdim sonrada göz kırptım. Seth gülümsedi. Jack se sinirle bana baktı.
“Bir kere olsun dediklerimi yapamaz mısın?” dedi.


“Bilmem belki” dedim ve gülümsedim. Quil ateşi yakmaya çalışıyordu. Claire ise onunla uğraşıyordu. Quil onu ateşten uzaklaştırmaya çalışsa da bir işe yaramıyordu. Gidip Clarie yi kucağıma aldım ve kütüğe geri geçtim o sırada Yoldan bir araba sesi daha geldi.


Sofia ve Billy gelmişti Onlar yanımıza geldiğinde Sofia egilip beni öptü Billy ise gülümsemekle yetindi. Bu kadar kutrun içinde benimle konuşması sanırım yanlış olurdu. Clarie kucağımda bana bakıyordu.


“Ne oldu” dedimşaşkınca.


“Beni bırakamay mıyın?”


“Quille uğraşmazsan bırakırım” dedim pis pis gülerek.


“Of tamam uyaşmayacam of” dedi ve kucağımdan atlayım kumlara oturdu. Kumlarla oynamaya başladı. Hava nedense karar maya başlamıştı. Kütügün üstünde dizlerimi kendime çekip kollarımı da dizlerime dolamıştım. Düşünüyordum. En kötü olay ne ola bilirdi ki?


Bir anda telefonum çaldı. Telefonumu hızla elime aldım arayan Rose du ama neden arıyordu ki hem de rose?


Ayağa kalkıp sahile doğru ilerledim.Jack beni izliyordu ona göz kırptım ve telefonu açıp kulağıma götürdüm.


“Kate sakın seni aradığımı kimseye söyleme”


“Tamam” dedim korkuyla


“Alice bir şeyler gördü ve senin ismini sayıkladı. Dikkatli ol olur mu bize ne gördüğünü söylemiyor sanırım emin değil” dedi


“Tamam dikkatli olacağım” dedim


“Tabi o köpeklerin yanında ne kadar dikkatli ola bilirsen” dedi sinirle


“Rose lütfen ama” dedim


“Of tamam dikkat et” dedi ve kapattı. Gidip kütüğe oturdum. Hava iyice kararmıştı. O sırada Jack yanıma geldi.


“Bir sorun mu var?” dedim eliyle yüzümdeki yaşı silerken. Yaş ağlıyor muydum?


“Yo hiç sadece Alice bir şeyler görmüş”


“Kötü şeyler mi?” dedi


“Bilmiyorum ama Alice in iyi bir şey gördüğünü hiç görmedim” dedim ve zorla gülümsedim. O sırada Billy konuşmaya başladı. Jackde kolunu boynuma doladı ve Billy i dinlemeye başladı. Billyi dinleyemiyordum. Aklım Rose daydı. Ne görmüş ola bilirdi ki Rose bile endişelensin.


“Hey kan emici dinlesene” dedi Sam sinirle.


Onu duymazlıktan geldim. Bilye konsantre olmaya çalışıyordum. Ruh savaşçıları adlı bir şey anlatıyordu. Dikkatimi topladım v onu dinledim hala aklımın bir köşesinde Alice ve gördükleriyle uğraşıyordum.


“En sonunda Billynin sözlerine yoğunlaşa bilmiştim. Ama Billy her Vampir dediğinde Bana bakıyorlardı. Jack ve Claire hariç herkes. İçimde bir utanç oluyordu.


“Kan emici utandı” dedi ve bir kahkaha patlattı Sam.


Claire şaşkınca bana baktı. Bende kafamı iki yana salladım.


“Şaka yapıyor” dedim “ Dimi sam” dedim sonra ona dönerek.


“Evet şaka Kan emici” dedi ve garip garip gülümsedi.


Jack koluyla beni kendine çekti ve saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu. Bende ona sarıldım. Sam kendince fısıldamaya başladı.”Kan emici işte” dedi Seth bu arada atıldı.


“Kate sorumu sora bilir miyim?” dedi hızla Jack sinirle ona baktı.


“Sor bakalım” dedi Jack bu sefer o sinirle bana baktı.


“Merak ediyorumda şimdi biz kurtlara Yeni doğan vampirlerin kokusu daha güzel geliyor. Sana küçük çocukların kokusu büyüklere göre daha güzel geliyor mu?” dedi hızla. Öylece kala kalmıştım yutkundum. Bir anda Quil Clarireyi kucağına aldı ve bana merakla baktı.


Derin bir iç çektim herkes nefesini tutmuş bana bakıyordu.


“Gerçeği mi istiyorsun?” dedim korkuyla.


“Evet” dedi.


“Şey- Aslında” ne diye bilirdim ki. “ Sanırım öyle pek insan kokularını almıyorum ben bana cazip gelmiyor. Güçle ilgili olsa gerek” dedim ve konuyu sonlandırmaya çalıştım.
“Anladım desene doğru dürüst bir vampire sormam gerekecek.” Dedi ve güldü. Bende gülümsedim.


“Ah bizim kan emici de bir işi tam yapamıyo demek” dedi Paul.


“Kapa çeneni” dedim sinirle. Jack bir anda bana baktı.


“Ne?” dedim. “Hakret yemek sıkıcı bir şey.” Durup onlara baktım. “Ben onlara köpek diyor muyum?” dedim sinirle.


“Kolaysa de de görelim” dedi Sam sinirliydi.


Derin bir iç çektim ve sustum kavga etmek istemiyordum.


“Kan emici” diye geveledi azgında. Bu bütün iplerimi koparmıştı.


“Lanet olası köpek” diye bağırdım. Beklemiyordu. Şaşkınca bana baktı. Hepsi. Sam hırlamaya başladı. Bende.