Bir erkek arkadaşım, hayatta en nefret ettiği cümlenin şu olduğunu söyledi: Konuşmamız lazım!
Biz kadınlar da, nedense bu cümleyi pek bir severiz. Erkekler, direkt olarak konuya girmenin daha başarılı olduğunu, ne söyleyeceksek söylememizi istiyorlar.

Ancak atladıkları bir şey var; biz keyfimizden bu cümleyi kullanmıyoruz. Erkekler genellikle dinleme konusunda başarısızdırlar.

Örneğin, eşiniz akşam eve gelir ve siz de, sizin için önemli olan bir konuyu, yemek yerken anlatmaya başlarsınız. Bizim kafayı taktığımız konularla, erkeklerinki arasında o kadar fark vardır ki; erkekler kadınların sözlerini ya gevezelik olarak nitelendirir veya dinliyormuş gibi yaparlar.

Kadın, erkeğin ilgisini çekmeyen ama kendisi için önemli olan bir olaydan bahsettiğinde; erkek genellikle onaylayan cevaplar verir veya sadece kafasını sallar. İki gün sonra aynı konuda bir gelişme olur, kadın gider adama fikir sorar. Adam, bu konuyu ilk defa duyuyormuş gibi tepki verir. Kadın çileden çıkar!

İşin özü, ilişkilerdeki iletişim sorununa bağlanır. Kadın ve erkeğin ilgi alanlarının farklı olması, bu durumda önemli rol oynar. Erkek genele bakar, kadın detaylara!

Kadınların çok konuştuğundan yakınan erkekler, aslında konuşulan konuların, kendilerince gereksizliğinden yakınırlar. Erkek arkadaşınıza, babanıza, sevgilinize, eşinize, çevrenizdeki tüm erkeklere iletişimin yolunu öğretmelisiniz. Yoksa kızan ve gerilen yine siz olursunuz.

Erkeklerin sevmediği o giriş cümlesinin altında yatan ve karşı tarafa verilmek istenilen mesaj şudur: Normalde beni dinler gibi yapar ve dinlemezsin ya; şimdi yapma çünkü sana anlatacağım şeyler çok önemli!

Konuşmamız lazım diyerek, aslında erkeklerin dikkatlerini bize vermeleri isteğimizi belirtiriz. Yoksa biz de o kadar akla sahibiz; sohbete başlamadan neden diyaloga gireceğimizin işaretini verelim ki? Konuşmamız lazım diyorsak; “kulağını aç ve beni dinle, senin için önemsiz olsa bile, benim için değeri olan bir konudan bahsetmek istiyorum” demek istiyoruz.

İşin daha garibi; şurada “konuşmamız lazım” dediğimizde neyi anlatmak istediğimizi açıklamak zorunda kalmamız değil mi? Sadece uyarmamız yetmiyor, bir de uyarının açıklamasını yapıyoruz. Yani, tencere dibin kara, seninki benden kara….

Candan Ünal

Biz kadınlar da, nedense bu cümleyi pek bir severiz. Erkekler, direkt olarak konuya girmenin daha başarılı olduğunu, ne söyleyeceksek söylememizi istiyorlar.
çok doğru . teşekkürLer .

Çok doğru canım teşekkürler