indirdiğim sayfaya da yazdım buraya da yazayım.. papucumun ajanı nı indirdim fakat çoğu sayfa yok.. ilgilrnirseniz sevinirim şimdiden teşekkürler..

Çok kötü bir kitaptı. Öyleki kitabı götürüp 2. elden sattım. Yarım bırakmamak adına ben de bitirdim..ama pişman oldum bitirdiğime. "Ne bitiriyorsun? At gitsin. Beynin çöplük mü?" Bundan sonra umursamayacağım.

buraya sadece yorum yapılıyor ayrıca kitabı bende indirdim şimdi kontrol ettim sayfalar tam. adobe reader ile sayfa sayısı 494 olarak gösteriyor kitap 496 sayfa.2 sayfa başta resim ve giriş. yani eksik bir sayfa göremedim ben .

Az daha alacaktım. İyi ki almamışım.
Ben Fatih Murat Arsal'ın kitaplarında da esinlenmeyi çok gözlemliyorum. Ve esinlenmeleri hiç sevmiyorum.
Fatih Murat Arsal'ın tüm kitaplarını okudum. Ama atlaya atlaya..Aynı cümleler...aynı cümleler..aynı cümleler... Aşırı ayrıntı..aşırı tarif...
Fatih Murat Arsal'ın neredeyse her romanında erkek karakter kadın karaktere tecavüz ediyor. İstemeden erkek ile cinsellik yaşayan ama bundan yine istemeyerek çok hoşlanan kadın karakterler...Her romanda ayrıntılı olarak hijyenik temizlik vurguları...yok erkek dişini fırçalamaya gitti..kendini güzelce temizledi..bla bla bla... 600 küsür sayfanın 400 sayfasını atlaya atlaya okuyorum. Daha kısa kesse çok daha güzel olacak. Uzun roman iyi roman demek değildir.

Denzo yorumun beni güldürdü. içimdekileri tarif etmişsin. bence bu türk yazar fantastik adı altında çıkarsın kitaplarını malum bu dünyada böyle erkek nadir bulunur.    ayrıca beni aşırı rahatsız eden şey ise zorla birlikte oluyorlar ama bundan gram pişmanlık duymuyorlar. zor kadını okuyorum şuan daha doğrusu okuyamıyorum hep aynı şeyler erkek birlikte olmak istiyor kız diretiyor. ama alttan alttan da gönlü kayıyor. ve her kitapta adamlar muntazam kaslı ,süper hijyenik, über uzun boylu,fiber yakışıklı,ultra mega zengin 


Fatih Murat beyin yazım tarzını eminim seven çoktur . ama ben bu konuda başarılı bir türk yazar henüz görmedim. yabancı özentisi değilimdir ama her kitabında da aynı karakter yaratmak bana saçma geliyor. buraya bu yorumu yazıyorum zor kadını yarıda bıraktım çok merak ediyordum ama zoraki koca şahane gelin adlı hikayelerin 3. olanı. yani uzatmanın manası olmamış. ve malesef üzülerek söylüyorum diğer kitapları okumuşsan biraz farklı şekilde bu kitapta da aynı şeyler.Adı Zor Kadın ama ben Bir Zorluk göremedim. 

Şeytanın Çırağı - Gregory Lamberson

"sıradışı bir katil, sıradışı bir dedektif."  polisiye ve gerilim seviyorsanız benim gibi ilginizi çekebilecek bir reklam sözü.  Bu cümle çekmiyorsa iyilikle kötülüğün bitmek bilmez savaşı belki daha davetkar olabilir. Hemen hemen bütün polisiye romanlarında olan sorunlu bir dedektifimiz var; bu gerçekten sorunlu
Karşısındaysa kurbanların sadece hayatlarını değil ruhlarını da çalan bir katil. Klişelerden sıyrılmak için çok uğraşılmış yer yer başarılmış ancak fantastik bir polisiye olunca işin dozu biraz kaçırılmış bir kitap.
okuyanı gizemli bir şekilde kitabın içine alan bir anlatımı ve gerçekten farklı karakterleriyle beş üzerinden dördü hakeden bir kitap.

 hepinize katılıyorum arkadaşlar yaa bir an bende mi sorun var diye düşünmüştüm ama yalnız değilmişim ohh

"Yalnız Gözlerin İçin" i az önce bitirdim, atlaya atlaya okumama rağmen üç günümü aldı ki başladığım kitabı illaki bitirme takıntım yüzünden kendime lanet ede ede geçirdiğim üç gündü.

Fatih Murat Arsal'ı yaklaşık birbuçuk sene önce keşfetmiştim, o zaman sadece e bookları vardı, ilk Çığlık kitabını okumuştum ve beğenmiştim de ne yalan söyleyeyim ama  daha sonra sırayla tüm kitaplarını indirip okumaya başladım ve kaçınılmaz olarak sürekli kendini tekrarladığını fark ettim, kurguları ve anlatımı sürreal ve absürt olmakla birlikte kendini tekrarlayıp durması insanı cidden bir noktandan sonra sıkmaya başlıyor... Uzun bir aradan sonra Tahir ve Güney'in hikayesini okumaya karar vermiştim hani olurda bir faklılık, bir kendini gelitirmişlik görürüm diye ama nafileymiş... akıl parası işte! Hayır bir de 600 sayfa inadı nedir bilmem ki, hadi yazar gereksiz bir şekilde aşırı özgüvenli olurda bunun editörü, var yayıncısı kitap evi var... hiç mi okumuyorlar kendi yazarlarının elinden çıkanları, ya arkadaş okuyucuya bu denli eziyet etmeye gerek yok demezlermi! Örneğin adamın genital bölgesindeki kılların uzunluğunun ne edebi anlatıma katkısı vardır bence nede karakterlerin arasında ki ilişkide önemli bir payı... Adamların istisnasız tümü dev gibi, zengin, yakışıklı, atletik,seksi, tehlikeli bakışlı, efenim ne söyliim korumacı, kıskanç zengin yakışıklı... ay bunları söylemiştim zaten dimi Neyse hepsi aynı zaten... Ama sevgili yazar her kitapta bunları tekrar tekrar, uzun uzun, gereksiz gereksiz anlatmayı ihmal etmemiş, kadınların aciz mükemmellikleri zaten insanı ifrit ediyor, ya bir tek istisna da olmazmı be kardeşim, bu ne ütopik dünya! Bu tarz abesle iştigal kısımları çıkarsan kitap daha okunabilir olur en azından gibime geliyor benim... Bi daha tövbe!

polisiye okumak isteyenlere önerim jean christophe grange siyah kan