0 Üye ve 3 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1 ... 672 673 674 675 676 677 678
Konu: Kitap Yorumları Buraya.  (Okunma Sayısı: 1319356 Kere Okundu.)
Yanıtla #6760
« : Ekim 29, 2016, 02:37:58 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054


@as Kız bende Serbest Düşüş'ü çok merak ediyordum ama bu yorumdan sonra bilemedim kuzum okuyup okumasam mı Zuhahaha

Farklı bir anlatımı var canım bir de erkek karakter maalesef beni etkilemedi.. Ama yine de bir şans ver istersen sen bilirsin Gülmek :)

WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Kitap Yorumları Buraya.
« Posted on: Mart 29, 2024, 11:49:14 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Kitap Yorumları Buraya. e-book, Kitap Yorumları Buraya. programı, Kitap Yorumları Buraya. oyunları, Kitap Yorumları Buraya. e-kitap, Kitap Yorumları Buraya. download, Kitap Yorumları Buraya. hikayeleri, Kitap Yorumları Buraya. resimleri, Kitap Yorumları Buraya. haberleri, Kitap Yorumları Buraya. yükle, Kitap Yorumları Buraya. videosu, Kitap Yorumları Buraya. şarkı sözleri, Kitap Yorumları Buraya. msn, Kitap Yorumları Buraya. hileleri, Kitap Yorumları Buraya. scripti, Kitap Yorumları Buraya. filmi, Kitap Yorumları Buraya. ödevleri, Kitap Yorumları Buraya. yemek tarifleri, Kitap Yorumları Buraya. driverları, Kitap Yorumları Buraya. smf, Kitap Yorumları Buraya. gsm
Yanıtla #6761
« : Ekim 29, 2016, 06:13:25 ÖS »
Avatar Yok

sanane_61
*
Üye No : 99109
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 9901
Mesaj Sayısı : 13 434
Karizma = 40606


Ay bilemedim şimdi sen böyle söyleyince kuzum novella dinamik kitaplarını genelde okurken çok beğeniyorum ama bunda kararsız kaldım galiba Gülmek :)
Yanıtla #6762
« : Ekim 31, 2016, 09:03:57 ÖÖ »
Avatar Yok

Bendis
*
Üye No : 140261
Yaş : 34
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3308
Mesaj Sayısı : 8 501
Karizma = 14453


@As;

Ay evet ya, seriyi yeniden hatırlattı çok güzeldi. Umarım en kısa zamanda devamı çıkar. Gülmek :)
Yanıtla #6763
« : Kasım 11, 2016, 08:54:40 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054





Nedensizce… Nefret ede ede… Okuyorum bu seriyi  Hehehe Bu neydi yahu! Şimdi ben Anton’u sevmiyordum. Hatta sevmemeye yemin etmiştim ama sanki duygularım kendisine karşı birazcık azcık değişmiş olabilir. Ama emin de değilim.
Seri kaldığı yerden, pardon yayın evinin daha fazla kazanması için kitabı böldüğü yerden devam ediyor. Olaylar ve hareketlilik bu kitapta çok daha fazlaydı. Her şey düğüm oldu derken son sayfalar biraz anlamamı sağladı bazı şeyleri. Claire’in peşindeki adam, Anton’un evindeki kişilerin aslında kimler oldukları, geçmişinden kesitler ve son sayfadaki şimdi ne olacak soruları ile serinin en beğendiğim kitabı oldu kendileri. Hala ilk kitap içimde bir yaradır ama bu kitap AZ da olsa telafi etti ilkini. Konudan bahsedemeyeceğim çünkü kitaplar o kadar iç içe ki birinci kitabı özetleyip ikinciden azcık bahsedip öyle bu kitaba gelmem gerek.
Bu arada Harry sevemedim seni… 

Diğer kitap ne zaman diye soracağım hiç aklıma gelmezdi ama diğer kitap ne zaman?  Zuhahaha

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Yanıtla #6764
« : Kasım 28, 2016, 08:38:30 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




Şuan kitabı övmekten başka hiçbir şey yapmak istemiyorum. Ama öncelikle eleştirdiğim birkaç noktadan bahsedeyim sonra methiler düzerim.
İlk olarak neden her yeni karakter, “Evie aşkından ölüyorum. Sen sadece benimsin!” modunda? Tam Russell bitti derken Xavier diye bir manyak geldi… Birde Brennus var zaten onu unutmak imkansız.. İkincisi de Russell’ın Anya ile olan yakınlaşması. Bu yakınlaşma biraz hızlı olduğu için bana samimiyetsiz geldi. Yani ilk başlarda öyleydi neyse ki sayfaları çevirdikçe bu duruma alıştım. Olaylar yeterince çeşitli ve hareketli yani ne ararsan var. Bu yüzden de ekstra bir şeyler katmak için yeni karakterleri ekleyip, onu da sürekli Evie’nin peşine düşen biri yapmak açıkçası biraz sıkmaya başladı.
Hava epey bir kasvetliydi bugün. İstanbul kapkaranlıktı ve ben tam o sıralarda bu kitabı bitirmemek için direniyordum. Ah bir de o son sayfaların duygusallığı yok mu? Havada böyle olunca resmen olayların içine girdim, kitabı yaşadım… Kesinlikle heyecanı üst seviye de tutan bir kitaptı. Ve ilk kez Russell ağzından olan bölümler sinirlerimi zıplatmadı. Sebebi sanırım artık Reed ve Evie’nin arasına girmeyecek olması. Bu yeni gelişme ‘team Reed’ diyen bizleri epey sevindirecek gibi. Bir de artık Reed ile kanka olacaklar desem yeridir😂
Evie bu kitapta ince bir ipin üstünde yürüyor. Bir taraftan babası Tau (amacını henüz anlayamadım.) diğer taraftan Brennus ve Xaiver. Eh üstüne bir de kızın ruhunun cehennemde olmasını isteyenler derken hangi olaya odaklanacağınızı şaşırıyorsunuz. Ama bu durum beni rahatsız etmedi aksine acayip heyecanlandırdı. Zaten serinin özelliği bana kalırsa bu, birden çok olayın gerçekleşmesi. Bir de yeni karakterler var. Anya dışındakileri kesinlikle sevmedim. Ah bir eleştirim daha var. Anya’nın konuşmaya çalışmasını neden turistlerin Türkçe konuşmaya çalışması gibi çevirmişler? “Ben gitmek, sen gelmek…” şeklindeki diyalogları sinirlerimi bozdu.
Her kitap daha da iyiye gidiyor bence. Umarım diğer kitap çabuk çıkar da çözülmemiş meseleleri açıklığa kavuşturur. Bu aralar beni merakta bırakmayacak şeyler yapmam lazım zira çatlayacağım. Teen Wolf’un yeni sezonunun 2. Bölümünü bitirirken de bu duygular içerisindeydim.  “Where is Styles” ve “Remember ulan!” diye evin içerisinde dolaşıyordum. Şimdi de “Evie ve Tau karşı karşıya mı? Xaiver tam olarak kim?” diye dolaşıyorum… Kader işte. 😔

4/5



"Sensiz kaybolurum Evie. Sadece gözlerinin içinde var oluyorum."



"Gerçeğin yalan olduğundan şüphe duy..." Reed'e doğru düştüm. Bana sarılarak göğsüne bastırdı. "Ama sevgimden şüphe duyma asla..." sesim, boynumdaki ve göğsümdeki diş izlerinden kan akmaya başladığında kesildi. Reed'in mükemmel yeşil gözlerine bakarken tüm kuvvetim gitmişti. Ve o anda Reed'in kulağıma doğru fısıldadığını duydum.
"Seni en güzel ben severim, en güzel ben, inan."




WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
« Son Düzenleme: Kasım 28, 2016, 08:39:08 ÖS Gönderen : as. »
Yanıtla #6765
« : Aralık 12, 2016, 09:14:55 ÖS »
Avatar Yok

Tourniquet
*
Üye No : 111994
Yaş : Yok
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 498
Mesaj Sayısı : 2 033
Karizma = 2123


Şöyle toplucana yorumla geri döndüm Hehehe



Puanım: 3/5
Aklımda cevaplanmamış sorular bırakmış olmasaydı sevebilirdim. Chase neden odadan öyle ayrıldı anlamadım. Bir de kızı suçluyor. Çok kısaydı. Bir çok şey üstünkörü geçilmişti. Ben geçmişlerinde yaşadıklarını daha ayrıntılı öğrenmek, Maddie'nin aşkını daha detaylı okumak isterdim. Bence pat diye bitirilmiş. Çok kısaydı. Yine de çerezlik, çabuk biten bir kitap. Çok bir şey beklemeden okuyun derim.



Puanım: 3/5
Eski bir Amerikan ajanı olan kahramanımız çok gizli bir bilgiyi öğrendiği için öldürülmeye çalışması üzerine hükümetten itinayla kaçmaktadır. Bir gün eski iş arkadaşı onun izini bulur ve bir davada yardıma ihtiyacı olduğunu, işlerin değiştiğini söyleyen bir e-posta gönderir. Görev sırasında kahramanımız yanlış hedefe yönlendirildiğini fark edince olaya bir üçüncü kişi daha dahil olur ve hep beraber kaçamaya başlarlar. Olay bu. Bu kadar. Başka bir şey yok.

Yüzyılın hayal kırıklığıyla karşı karşıyayım. Başka bir yazardan okusaydım bu kitabı belki bu kadar eleştirel olmazdım ama sen Stephenie Meyer'sin ya bu nedir? Hayır, bu nedir? Bu kitabı Stephenie Meyer mi yazdı yani?? Hiç inandırıcı değil. Ya sen ki Alacakaranlık serisini yazıp vampirler arasında yeni bir çağ başlatmışsın. Bakınız mesela Frankenstein, Drakula, Edward. Var mı bildiğiniz ilk aklınıza gelen başka vampir? Benim yok. Sonra gitmiş Göçebe gibi "genç yetişkin" türünden sayılan ama benim türünü çözemediğim kitabı yazmışsın. Var mı Göçebe gibi bir genç yetişkin kitabı? Önce vampirlere inandık, sonra en gerçekçi ve duygusal uzaylı hikayesini okuduk.

Peki bu ne böyle? Ne betimlemeler doğru düzgün yapılmış, ne olayların geçtiği mekanlar üzerinde düşünülmüş ne de tıbbi terimlere yeterince yer verilmiş. Kitabın adı Kimyager ama kimya olarak bir şey var mı derseniz, yok. Kız elinde şırıngayla dolaşıyor ama o şırıngada nasıl bir kimyasal var? Neden onu kullandın? Ne işe yarıyor? Yüzükleri, küpeleri kolyeleri ölümcül ama nasıl? Sadece ölümcül. Dokunma ölürsün. Ama nasıl? Bunlar o kadar üstünkörü geçilmiş ki. Aksiyonu az, olaylar sıradan. Klişe diyemem ama sanki klişe olmasın diye uğraşıp hikayenin sıradanlaşmasını engelleyememiş. Uzun, sıkıcı ve basit. Kitapla ilgili söyleyeceğim başka bir şey gelmiyor aklıma.

Konusu aşk olmayan bir kitabın içinde ki tek güzel şey aşksa ben daha ne diyeyim? Kitabın türü macera/gerilim/polisiye diye geçiyor??? Ne bir macera ne bir gerilim ne de polisiye var. Bu kadın aşk romanı yazsın ya.



Puanım: 4/5
Bir gecede bitti. Gerçekten çok güzeldi. Çok fazla klişe vardı ama yine de çok güzeldi. Bayıldım. Normalde kitaplarda ağlamam. Ağlamalı kitaplardan da pek hoşlanmam. Ama bu kitap çok güzeldi. Ağladım. Hüngür hüngür değil ama söz konusu ebeveynler olunca dayanamıyorum ben.

Coollen Hoover aşk kitabı yazmayı biliyor. Aşkı gerçekten çok güzel anlatıyor. Will in aşkı, Lake'in aşkı, Eddie'nin dostluğu, Kel'in kardeşliği... Herşeyi çok çok çok güzeldi.

Tabii ki tavsiye ederim. Kesinlikle okuyun bence.



Puanım: 5/5
Mükemmeldi. Tek kelimeyle mükemmeldi. Aynı anda güldüren, ağlatan, hüzünlendiren, eğlendiren kitaplar zor bulunur. İlk kitap bittiğinde ben de Lake ile aynı tereddütleri yaşamıştım. Devam kitabı aklımdaki tüm sorulara cevap verdi. Bence ilk kitaptan daha güzeldi.
Kiersten ve ailesine bayıldım. Kitaptaki herşeyi herşeyi herşeyi sevdim. Çok güzeldi.



Puanım: 2/5
Böyle sinir bozucu iki en iyi arkadaş daha okumadım. O Clementine me salak bir sey yahu. Ömür boyu arkadaşı olmuş birini başkalarının sözlerine göre hayatımdan çıkartması gerektiğini düşünen bir karakter. Rhett olmasaydı arkadaşlıkları çok kolay biterdi. Kitaptaki tüm erkekler abaza gibi geziyor. Kız karakterin tüm kız arkadaşları Rhett'e yanık. Hepsi Clementine'i kıskanıyor. Sevdiğim tek yeri sonu oldu. Yine de okuduğum en kötü en yakın arkadaştan sevgili olma hikayesiydi. Beğenmedim.



Puanım: 3/5
İlk kitapla uzaktan yakından alakası olmayan, distopya demeye bin şahit isteyen bir kitaptı. Yani gerçekten ne alaka. Güzelim konuyu ne hale getirmiş yazar. Neden yani, neden? İlk kitap öyle bir yerde bitmişti ki bu kitaptan çok umutluydum. Ama resmen basit bir aşk hikayesine döndürmüş kitabı. Bishop tabii ki hala mükemmel. Ve zaten 3 puan verme nedenim o. Yoksa 2 verirdim.


Şimdilik bu kadar. Bir daha bu kadar uzatmayacağım. Göz Kırp. Umarım  Hehehe

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
"Benim Gizli Dünyama Bakmak İster Misiniz?"

        
Yanıtla #6766
« : Aralık 16, 2016, 11:26:12 ÖS »
Avatar Yok

Tourniquet
*
Üye No : 111994
Yaş : Yok
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 498
Mesaj Sayısı : 2 033
Karizma = 2123




Puanım 4/5

Daha kitabın giriş yazısında sonunu tahmin etmiş olmasaydım çok daha keyifle okuyabilirdim. Her ne kadar böyle durumlarda kitaptan nefret etsem de bu kitap çok güzeldi yaaa. O aşka bayıldım. İki aşkı da sevdim. Karakterleri sevdim. Kurgusu güzeldi. Sıkıcı değildi. Ve en önemlisi farklıydı. Yani tavsiye ederim. Okuyun
Yanıtla #6767
« : Ocak 28, 2017, 02:19:15 ÖS »
Avatar Yok

as.
*
Üye No : 135344
Yaş : 29
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 698
Karizma = 1054




Paramparça bitti... Şimdi ben dex üçüncüyü çıkarana kadar iptalim 😑
Öncelikle bir eleştirim var. Onu dile getireyim sonra nasıl ayılıp bayıldığım yazacağım 😂
Kadın karakterler hep tahmin edilen şey olmak zorunda mı ? Mesela Alex'in melez olması, yakın zamanda ki karanlık elementlerden Layla'nın da aynı şekilde melez olması ve en son Ivy'nın buçukluk(melez) olması... Böyle olunca artık biraz farklı olaylara yönelmesini ister oldum. Yani beklenilenden farklı olması ya da en azından diğer kitaplarındaki benzerliklerinden kurtulmasını istiyorum. Ama sadece bu açıdan eleştiriyorum yazarı. Karakterleri ve heyecanlı,akıcı anlatımı her zamanki gibi çok iyiydi.
Ivy-Ren-Tink üçlüsü kırdı geçirdi ortalığı. Özellikle Tink ve bu kitapta dönüştüğü muhteşem haliyle beni benden aldı. İlk kitaba göre fae alemini daha iyi anlatmış bu yüzden daha çok akıcıydı. Ve Ren Ivy yakınlaşması kitabın sayfalarını alev alev yaktı 😍
Tink olmasa kitap biraz daha olay odaklı gidermiş ama iyi ki öyle olmamış komik diyalogları ile güzel bir harmanlanmış kitap.
Eh kötüler de her zamanki gibi kitapların olmazsa olmazı. Fae Prens, Ivy'nın peşinde. Onu hamile bırakarak tüm fae alemini dünyaya getirmeyi amaçlıyor. Ve onu durdurmak sanırım en en zorlu şey olacak. Acayip nefret ettim şu Prensten.. Özellikle bizim ikiliye yaptıkları kitabın sayfalarına dalıp, boynunu gövdesinden ayırmak ile gözlerini oymak arasında gidip gelmeme sebep oldu.. (seri katil ve düşünce dünyası 😂)
Kitapta kime güveneceğime karar verememişken, son sayfalar da olan gelişmeler iyiler geldi dedirtti. AMA tahmin etmiştim ve bu beni epey üzdü. Yazarın bir an önce şu benzerliklerinden kurtulması lazım. Tüm kitaplarını okumuş olan ben artık diğer serilerinden yola çıkarak çıkarımlarda bulunabiliyorum ve bunların tutması da fena halde canımı sıkıyor...
Yinede seviyorum bu kadını ya.
Güzel bir seri eksikleri olsa da tavsiye ederim. Ama ilk kitapta dediğim şeyi yine diyeceğim; ben Fae alemini Karen Marie Moning 'den okumayı seviyorum. 4/5

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.


Yarım bırakmamak için zor tuttum kendimi. Acayip boş bir kitaptı. Karakterlere ısınamadım ayrıca çok tutarsız ve saçma davranışları vardı. Okudukça size bir şeyler katmasını bırakın tam tersi bir şey eksilten bir kitaptı.Okumayın!
« Son Düzenleme: Ocak 28, 2017, 02:29:20 ÖS Gönderen : as. »
Yanıtla #6768
« : Şubat 19, 2017, 02:26:15 ÖS »

koko53
*
Üye No : 136528
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 272
Karizma = 7


Judith McNaught-Koru Beni
Judith’in güncel kitaplarını çok beğenmem hatta yarım bıraktıklarım bile vardır,ayrıca polisiyeyi çok sevmem.O yüzden  bu kitabı okumam bu kadar zaman aldı.Ama o kadar güzel bir kitap ki bir günde bitirdim ve hala etkisinden çıkamadım.Judith’in güncel  kitapları içinde ‘Cennet’ in yeri bende ayrıdır. Cennetten sonra en sevdiğim kitabı oldu.Cennette ki baş karakterlerin ismi bu kitapta çok az geçti ( bu bile kitaba ayrı bir sempatiyle bakmamı sağladı)ayrıca şoför olan Joe da bu kitapta vardı. Kitabı kesinlikle okuyun çok güzel.Ama kitapta hoşuma gitmeyen üç özellik vardı.Birincisi Judith’in klasik erkek karakteri;dışarıya karşı sert,acımasız ve soğuk ama söz konusu aşık olduğu kadın olunca sevencen,düşünceli,kibar ve daha bir sürü güzel özellik.Kadın karakterler de zarif,kibar,kimseyi üzmek istemeyen,kimse hakkında kötü düşünmeyen hatta bu yüzden aptal durumuna düşen konumda. Yazarın bütün kitaplarını okumadım ama beş kitabından üçünde karakterler böyle.Ben bu konunda Nora Roberts’i çok takdir ediyorum sadece farklı karakterler yaratmakla kalmıyor öyle konular buluyor ki Nora’nın her kitabında kızın yerinde olmak istiyorum hiç aklıma gelmeyen meslekleri yapmak istiyorum.Yanlış anlaşılmasın Judith bu kitabında da karakterleri sevdim bir açıdan kötü olan  birinin sevdiği kişiye bu kadar incelikle yaklaşması güzel bir şey.Ama her çoğu kitabda böyle olunca insanın gözüe batıyor.Neyse ikinci sevmediğim özellik;kitap  530 sayfa ama bence yazar bir kitaba iki konu koymuş.Keşke Leigh vededektiflerin hikayesi farklı kitaplar da olsaydı.Tam Leigh’in hikayesine adapte oluyorum devamını bekliyorum sonraki beş bölüm dedektiflerin hikayesi anlatılıyor.Kitabı ikiye bölüp 350 sayflık yapsa kitaptaki aşklar daha tatmin edici ve yoğun olurdu.Fazla romantizim göz çıkarmaz.Üçüncü özellik ise keşke Logan diye bir karakter olmasaydı.Kitabın başlarında düşünceli, komik sonlarında ise bütün kötü karakterle onda.Başlarda çok sevdim Loganı hatta bir an önce blunsun Leighle birbirine kavuşsun istedim tabi sonlarda sevmedim.Bir açıdan Logan karakteri çok çelişkili geldi.Hem bu kadar iyi hem de bu kadar kötü olamaz diye düşünüyorum.Yinede  kitabı tamamladığımda aşklara bayıldımmm ama Logan dan dolayı daha az tatmin edici ve eğreti geldi.Bir kadının bu kadar zaman geçirdiği birini tanıyamaması ve olayları bu kadar çabuk atlatması saçma buldum. Keşke üniversiye gittikten ve çalışmaya başladıktan sonra bir sürü ilişkisi olsaydı boşansaydı mesela -Logan olmasaydı - sonra  geçmişten  bir arkadaşı görüp eski duyguları uyansaydı.Ama bunları bir kenara bıraksak süper bir kitap.Kesinlikle okuyun.
Yanıtla #6769
« : Nisan 02, 2017, 03:31:18 ÖS »

koko53
*
Üye No : 136528
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 272
Karizma = 7


                                           R.J.Palacio-Mucize               
Kitap beni çok derinden etkiledi.Herkesin bir ders çıkaracağı harika bir kitap.Benim öğrendiğim şey bir çocuğun iyi ve ya kötü bir birey olmasındaki en önemli etkenin anne ve baba olması.August’un DNA sında ki bir bozukluk sonucu (ki bu bozukluk milyonda hatta milyarda bir olan bir olay bu yüzden mucize bebek olarak bakılıyor) doğduğu andan itibaren bir sürü ameliyat geçirmek zorunda kalıyor.Ama annesinin August’u kucağına aldığında ilk söylediği şey gözlerinin çok güzel olması oluyor.Ki  August’a yaşadığı çevrede ucube ve canavar olarak bakılıyor.Tabi ki annesi,babası ve ablası onu her yerde ve her şekilde savunuyor. Anne babanın bir çocuğun yetişmesinde ki önemi bu kitapta çok iyi anlatılıyor. August normal  çocuklarla aynı okulda okumak zorunda kalıyor ve bu da bir sürü zorluğu beraberinde getiriyor.Çocuklar ondan iğreniyor sanki bulaşıcı bir hastalıkmış gibi uzak duruyor ve aşağılıyorlar. Şahsen bende normal hayatta onun gibi biriyle karşı karşıya gelsem konuşmaya çekinirim. Kitaptaki Summer gibi davranırdım büyük ihtimal. Summer yemekhanede August’u tek başına görüyor ve ona acıdığı kendini yalnız hissetmemesi ve okuldaki ilk gününde ona yardım etmek için yanına oturup sohbet etmeye başlıyor.Tabi  daha sonra çok iyi bir arkadaşlıkları oluyor.Okulda yaşadığı zorlukları arkadaşları sayesinde kolay atlatıyor.Augusta  en çok takdir ettiğim şey kendiyle dalga geçebilmesi.  Çok güçlü bir karaktere  sahip olmasının en büyük kanıtı bence. Tatile yakın bütün okula kendini sevdirmeyi başarıyor. Ama bayaa zorluklar atlattıktan sonra…Okuyun pişman  olmazsınız…

                                          Katy Regnery-Kül ve Ateş
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve BAYILDIMM. Gerçekten öyle tatlı bir hikayeydi ki.Asher Lee bir savaş kahramanı, bir gazi;bir kolu yok ve yüzü  felaket durumda.Ayrıca kendini tamamen evine kapatmış ve dış dünyadaki gelişmelere önemsemiyor.Parası olmasına rağmen ne bir biyonik kol  ne de bir estetik ameliyat olmak istiyor.Tamamen kendi köşesine çekilmiş durumda bir kasabada yaşıyor ve dışarı hiç çıkmıyor.Savannah ise bir gazeteci ve kardeşinin düğünü için kasabaya geliyor ve haber değeri taşıdığı için Asher  İle röpartaj yapmak istiyor.Asher belli gün ve saatte olmak kaydıyla kabul ediyor. Savannah Asher’ı ilk gördüğü anda dehşete kapılıyor ve sadece gözlerine bakmaya çalışıyor.Belli etmemeye ve Asher’ı gücendirmemeye çalışıyor.Asher  da 8 yıl sonra  karşısında bu kadar güzel bir kız görünce afallıyor.Bir kaç röpartaj sonrası ve Bayan Potts’un yardımları  sayesinde aralarında bir ilişki başlıyor. Bayan Potts’u çok sevdim onun sayesinde bu kadar hızlı ilerleyebildiler. Ama biraz fazla hızlı oldu. Kitapta tek hoşlanmadığım kısım aralarında ki  ilişkinin fazla hızlı olması oldu. 120 sayfaya gelmeden sevgili olmuşlardı.İlk röpartajdan itibaren birbirleriyle atışmaya başladılar ve bu sahnelere bayıldım.  Asher Savannah için bir sürü tabusunu yıktı ve bunu beni çok etkiledi. Erkekler ağlamaz falan diye düşünmedi ve duygularını  yoğun bir şekilde yaşadı. Kendinden kuşkulandı, değişmeye çalıştı. Savannah’ı kıskandı,sorguladı,savundu ve sevdi. Savannah çok büyük bir hata yaptı ve kendini savunamadı Asher’ın güvenini sarstı ve terk edildi. Ama hatasını o kadar güzel bir şekilde telafi ettikti çok duygusaldı.Okuyun…
                                       
                                             Susan Ezlizabeth Philips-Taş Bebek
SEP’in piyasadaki dört beş kitabını okudum ve favorilerim ‘Aşkta ilk çeyrek’ ve ‘Küçük bir hayal kur’.İki kitabı da o kadar çok sevdim ki hemen diğer kitaplarını okumaya başladım. Ama bu iki kitapla çıtayı o kadar yükseğe çıkarmıştı ki diğer kitapları piyasadaki çoğu kitaptan güzel olsa da tatmin edici olmadı.  O yüzden yazara biraz ara verdim. Sonra Taş Bebek’i gördüm ve konusu hoşuma gitti ve hemen okumaya başladım. Kitap Fleur(Taş Bebek) uzun bir ara verdiği sosyeteye bir balo da  geri dönmesiyle başlıyor.Miranda yani annesiyle karşılaşıyor ve kitap annesinin gençliği ,yaptığı hataları, evlenmesi,kızını doğurması,kızını ünlü yapması ve bu konudaki hırsını anlatması şeklinde devam ediyor. Bu kısımlar güzeldi ama bir süre sonra Fleur’un hikayesi başlasın diye hızlı hızlı okumaya başladım. Fleur ailesinden ayrı büyüdüğü için özgüveni yerlerde her şey için kendinden kuşkulanıyor ve herkesin ya beğendiği ya da kıskandığı yüzünden ve fiziğinden iğreniyor. Annesinin menajerliğini yaptığı Fleur bir film anlaşması imzalıyor ve ilk kez aşık oluyor. İlk aşkın bütün tatlılığını yaşadı  Fleur ve sette Jake’e aşık olduğunu Jake dışında herkes anladı.Jake’nin Fleur’a oyunculuk dersleri vermesi ve birbirleriyle atışmaları çok tatlıydı. Bir dizi olaylar oluyor ve Fleur haklı olarak seti,ailesini, Jake’i yaptığı bütün anlaşmaları,geçmişini arkasında bırakıyor ve başka bir hayat yaşamaya başlıyor. Başka başka şehirlerde farklı farklı işler yapıyor. Belli bir süre kendi kendini yetmeye çalışması iyiydi ama  o kısımlar fazla uzayınca sıkmaya başladı.Kitabın başındaki olay en merak ettiğim şeydi ne olduda  acaba Fleur tekrar eski hayatına dönmeye karar verdi diye kafamda bir sürü senaryolar vardı ama kitaptaki senaryo o kadar yüzeyseldi ki.Tam bir hayal kırıklığıydı benim için.Ben daha büyük bir olay bekliyordum. Kitap toplamda 510 sayfa ve üzülerek söylüyorum ki 250 sayfadan sonrası çöptü. Hele de Jake ve Fleur’un bir aşk yaşaması Jake’nin kendini aşması o kadar uzun sürdü ki kitaptan koptum. Sonra bir anda ilişki yaşamaya başladılar.Aslında iyi bir konusu vardı ama gereksiz uzatılmış.Genel anlamda beğenmedim.Bitirmek için bitirdim.

                                Nora Roberts-Bataklıkta Gece Yarısı
Nora okuyorsan hiçbir zaman pişman olmuyorsun. Declan bir malikanenin restorasyon çalışması için kasabaya geliyor ve Angelina adında bir barmenle tanışıyor ve hemen etkileniyor. Bu kitapta en sevdiğim özellik Declanın aşırı komik, romantik,centilmen,sabırlı,çok becerikli ve karşısındaki kazanmak için her şeyi yapan biri olması.Angeline ise tam bir odun.Ama tabiî ki bir sürü şeyi yapabilecek kapasitede olmasına rağmen kendini görünce bu kadar bocalayan bir adamın olması hoşuna gitmedi değil. Declanın gerek Angeline gerek babaanne ile atışmasına, cuk diye lafları oturtması sayesinde kahkaha attığım bir sürü sahne oldu.Kitap ilerlediğinde tam klasik bir reenkarnasyon hikayesi diye düşündün.Ama klasik olan benim bakış açımmış.Yazar öyle bir ters köşe yaptı ki..Aa nasıl oldu da anlamamışım diye düşündüm.Kesinlikle okuyun…
Sayfa 1 ... 672 673 674 675 676 677 678
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
2012 Kasım Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 4 9622 Son Mesaj Kasım 28, 2012, 05:21:38 ÖS
Gönderen : begpaz
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Rezzan Kiraz Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 5627 Son Mesaj Şubat 20, 2014, 12:59:42 ÖÖ
Gönderen : Doğa güngör
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Nuray Sayarı Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 4102 Son Mesaj Eylül 04, 2013, 10:44:43 ÖS
Gönderen : ZeyKerFan
2013 Mart Ayı Burç Yorumları - Susan Miller Burç Yorumları
Burçlar
abra 1 20682 Son Mesaj Şubat 27, 2013, 03:10:24 ÖS
Gönderen : uchideshii
Film Yorumları Buraya « 1 2 »
Sinema & Tiyatro ve Festivaller.
Bendis 11 8235 Son Mesaj Ağustos 08, 2016, 12:59:34 ÖS
Gönderen : Tourniquet


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular