kıskançlık - özgüven eksikliği - kendini yetersiz hissetme - kıskançlığın boyutu
Kıskanmak veya kıskançlık kelimesi Türk Dil Kurumu kılavuzunuzda;

 Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan durum

 olarak açıklanmıştır. Bu durumda kıskançlık sonradan öğrenilen bir davranış biçimidir. Dozunda davranıldığında davranış bozukluğu olarak açıklanır fakat ileri götürüldüğünde bir hastalık olarak ortaya çıkar ve kişiyi depresyona sokar. Kıskançlık daha çok öz güven eksikliği ve yetersizlik duygusundan dolayı ortaya çıkmaktadır, bunun yanında ikili ilişkilerde karşı tarafa güvenmeme ve karşı tarafı kaybetme korkusu olduğu durumlarda görülmektedir.

 Bu duyguları yaşayan kişinin bu duygusunun tetiklenmesi için romantik ilişki yaşadığı kişiyle güven sarsıcı bir olay yaşıyor olması gerekmez. Sevgiden mahrum kalma, kaybetme, terk edilme korkusu kişi için son derece yıkıcı olabilir. Kıskançlık yaşayan kişi zamanla mutsuzluk, yalnızlık, çaresizlik, öfke ve değersizlik gibi duyguları da yaşar.

 Kıskançlık durumundan etkilenen sadece kıskanan kişi değildir. Kıskanılan kişi de bu durumdan çok etkilenir, adeta kendisini kafese konulmuş gibi hisseder. Bu bunalıma giren kişi zamanla psikolojisi de bozulur, huzursuz olur ve hırpalanır. Kıskanan kişi ile de kolay kolay iletişim kuramaz ve derdini anlatamaz hale gelir. Böylece bu kişiden ayrılmayı ister, ayrılma yolları bulmaya çalışır.

 Sağlıklı ilişkiler tarafların karşılıklı olarak hayatlarına müdahil olmadığı durumlarda yaşanan ilişkilerdir. Önemli olan saygıdır, birinin özel hayatına saygı duymaktır. Birbirini seven insanlarının ölçülü derecede kıskanç olması sevimli bir duygudur. Aşırı kıskançlık çok sevmeden kaynaklanan bir duygu değildir. Çiftler birbirlerinin zevklerine ve ilgi alanlarına saygı duymalıdırlar. Birbirlerini sıkmamalıdırlar.

 alıntı