Ağustos ayında dikilmeye başlanan, ekim-kasım aylarında mor renkli ve hoş kokulu çiçekler açan, 15-30 santimetre uzunluğundaki safran bitkisi, kilogramı 20 bin liradan satılıyor.

Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen, ağırlığının 100 bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen, 80 bin çiçekten sadece yarım kilogram üretilebilen, boya, yemek, kozmetik, ilaç, saç ve gıda gibi birçok alanda kullanıldığı için "mucize bitki" olarak adlandırılan safranın üretiminde artış hedefleniyor.


Ağustos ayında dikilmeye başlanan, ekim-kasım aylarında mor renkli ve hoş kokulu çiçekler açan, 15-30 santimetre uzunluğundaki safran bitkisi, Safranbolu ilçesinde 39 çiftçi tarafından 40 dönüm alanda üretiliyor. Sabah erken saatlerde güneş doğmadan önce toplanan safran, kilogramı 20 bin liradan yurt içi ve dışı pazarlara gönderiliyor. Karabük Valisi İzzettin Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, safran üretiminin çok uğraş isteyen ve titizlik gerektiren bir iş olduğunu, bu nedenle üretimi artırmak için çiftçilere çeşitli destekler verdiklerini söyledi.

Teşvik amacıyla üreticilerden safran satın aldıklarını belirten Küçük, şunları kaydetti: "Geçen yıl 23 kilogram mahsul alınan safran üretiminin bu yıl 27 kilograma çıkarılması için çalışmalar yaptık. 12 köyümüzde bulunan 39 çiftçimize safran üretimi konusunda uzmanlar tarafından eğitim verildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne bağlı uzmanlarımız köylerdeki safran tarlalarında çiftçilerimizle çalışıyor. Dikiminden ürün toplama anına kadar uzmanlarımız kontrol ediyor. Gerçekten çok meşakkatli bir üretim gerektiriyor. Bir önceki yıl 20 kilogram ürün almıştık. 25 kilogramı hedefledik geçen yıl ancak 23 kilogramda kaldık. Bu yıl konuya daha fazla eğilerek hedefimizi de artırdık. 27 kilogram için her türlü altyapıyı hazırladık. Tabii doğal koşulların da uygun gitmesi gerçeği var. Umarım, her şey yolunda gider ve hedeflediğimiz ürünü alırız."

Sahte safran sıkıntısı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Çetin Ayvalık ise ilçede safranın doğal şartlarda üretildiğini ve toprağın elverişli olması dolayısıyla kalitenin öne çıktığını vurguladı. Kalitesinden ödün vermemek ve taklitlerinden sakınmak için "Safranbolu Safranı" olarak coğrafi işaret aldıklarını hatırlatan Ayvalık, "Türkiye'de 'Safranbolu Safranı' diye satılan sahte safranlar için önlem almaya çalışıyoruz. Ülkemizde ve bazı ülkelerde kalitesiz ve elverişsiz ortamlarda kendiliğinden yetişen safranlar "Safranbolu Safranı" gibi pazarlanıyor. Buna çok rastladık. Birçok kişi hakkında bu konuda yasal işlemler başlatıldı.  Tüketiciler buna dikkat etsinler.  Coğrafi işaret bulunmayan ürünü almasınlar" ifadesini kullandı.

Pazar sıkıntısı yok

Yazı köyünde safran üretimi yapan Recep Kartal ise aldıkları özel eğitim sayesinde üretim yapabildiklerini, üretimindeki zorluklar nedeniyle birçok kişinin bu işi yapmaya cesaret edemediğini belirtti. Yaklaşık bir dönümlük alanda safran üretimi yapabildiğini kaydeden Kartal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ağustos ayının ikinci yarısında soğanı dikilen safran, ekim-kasım aylarında çiçek açar. Kasım ayında sabah erken saatlerde güneş doğmadan önce toplanır. 80 bin çiçekten sadece yarım kilogram safran alabiliyoruz. Ekim ve toplama işlemleri tamamen insan gücü istiyor. Hassas bir bitki olduğu için elle topluyoruz. Kilogramını 20 bin liradan sattığımız safranın pazar sıkıntısı yok. Yurt içinden ve dışından sipariş alıyoruz. Ayrıca kaymakamlık da elimizdeki safranı satın alarak gerekli yerlere ulaştırıyor."