0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Kemalizm & Küreselleşme  (Okunma Sayısı: 1469 Kere Okundu.)
« : Nisan 19, 2009, 11:44:33 ÖÖ »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


Kemalizm’in dayandığı temel ilkelerbir anlamda Kemalizm’in içeriğini oluşturmaktadır.
Kemalizmİstiklal Mücadelesi ile başlamıştır. İstiklal Mücadelesi millet gerçeğine inanış ve varışın bir zaferi olmuştur. Kemalizm herşeyden öncemedeni ve insani nitelik bir taşıyan Türk Milliyetçiliğini ifade etmektedir. Kemalizmönce millet haklarını tanıma ve tanıtmadır. Millet egemenliğinin ifadesidir. Kemalizm bir kurtuluşturmilletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Kemalizm aynı zamanda çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmadırbir diğer anlamda modernleşmedir.hür fikir ve düşüncedir;hürriyet ve demokrasi anlayışıdır. Kemalizm modern bir toplum hayatı yaşamaTürk toplumuna uygun sosyal siyasal kurumları kurma ve modern toplum olma demektir. Kemalizm önce bir Milli Mücadele gerçeğidir. Milli Mücadelede doğmuşgelişmiş ve ondan sonra da oluşmuştur. KemalizmTürkiye’nin gerçeklerinden doğmuşturulusal bir anlayışlada çağdaş uygarlık düzeyinin de üstüne çıkmayı amaç bilmiştir. Kemalizm önce Türkçülük demektirTürk milletini sevmekonun yüksek ideallerine bağlı kalmak demektir. Kemalizminsan şahsiyetine kıymet ve değer verir. Kemalizmhürriyethür düşünce ve duygu demektir. Kemalizmbir diğer yönden deAtatürk ilkelerine bağlı kalarak Türk milletini ileri hedeflere yöneltmek ve insanlık ailesi içinde ona en şerefli yeri vermek demektir.
Atatürk fikir ve idealiinsanlık ölçüsündeinsani değerlerin en iyi kıymetlendirilmesidir. İnsanlığın tararına her hizmetinsanı insanlaştıran her moral ve manevi değer Atatürk’ten geçer. KemalizmTürk Devrimi ile oluşmuştur;bir yönü ile Türk Devrimi ile eş anlama gelmektedir. Türk Devrimi bir fikir ve ideal olarak doğmuşihtilalle birlikte eski düzenle ilgisini kesmişMilli Bağımsızlık mücadelesi ile düşmanı Ata yurdundan atmışasıl amacına varan yolda zafer kazanmıştır. Türk DevrimiTürk tarihinin derinliklerinden millet şuurunun sezilmesiyle hız ve kuvvet almışbatıcılığı millileştirdikten sonra millet gerçeğinin ihtiyaçlarına cevap vererek yeni kurulan devletin politik hayatını yönetmiştir. Türk devrimi başarıya ulaşırken bir takım temel prensiplereilkelere dayanmıştır. Devlet hayatını her yönüyle kapsayan bu temel prensiplerin yanı sıra dış politikaya has prensipler de o alanın özelliği icabı belirmiştir. Ayrıca devletçilikte ekonomiksosyal ve kültürel kalkınmaya temel olan ilkedir. Türk Devriminin temel ilkelerini milliyetçilikmilli egemenlikmilli bağımsızlıkbatılılaşma ve laiklik olarak ele alabilir ve değerlendirebiliriz.


KEMALİZM ve KÜRESELLEŞME


Küreselleşme herkese hoş çağrışımlar yaptıran bir sözcük. Herkes kendi bağlı olduğu inanç sistemi veya ideoloji açısındanküreselleşme kavramına sıcak bakmasını tahrik eden ve mümkün kılan nedenler bulabilir.

Tarih Boyunca Küreselleşme Yanlıları:

Gerçekten de bütün büyük dinler ve başlıca ideolojilerbelli anlamda bir küreselleşme özleminin öğretisini yaymışlartakipçisi olmuşlardır. ÖrneğinHazreti Muhammettüm insanları İslamiyet çatısı altında birleştirme misyonunu taşıyordu. Onun kurmak istediği devlet belli bir ulusla özdeşleşmeyen ve belli sınırlarla çevrili olmayan bir ümmet kavramına dayanmaktaydı. Dolayısıyla o da küresel boyutlu bir değişikliğin savaşını vermişti. Mustafa Kemal Atatürk’ün küreselleşme konusundaki yerini şöyle belirleyebiliriz: Atatürk’ün tutuşturduğu kurtuluş aleviAnadolu bozkırlarıyla sınırlı bir amaca yönelmiş değildi. O sömürgeciliğin ve emperyalizmin yeryüzünden ebediyen silineceği bir dünyanın kurulmasına katkı sağlamak amacıyla yola çıkmıştı. Obaşından beri bilincinde olduğu bu durumu9 Temmuz 1922’de yaptığı bir konuşmasında şöyle açıklamaktadır: ‘’Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı belki daha kısadaha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye azim ve mühim bir gayret sarfediyor. Çünkü müdafaa ettiği bütün mazlum milletlerinbütün şarkın davasıdır.’’ Atatürk emperyalizme karşı savaşmış ve bu yolda unutulmaz bir ders vermişti. Ancakodünya uluslarının birbirlerine yakınlaşmasından yanaydı. Onun için’’yurtta sulh’’ demekle yetinilemeyeceğini bilmiş;’’cihanda sulh’’ arzusunu da eklemeyi ihmal etmemiştir. Atatürk’üninsanlığın kurtuluşunun bir bütün olarak küresel çözümlerle gerçekleşebileceğini ve bu yolda varılması gereken nihai hedefin ‘’birleşik dünya hükümeti’’nin kurulması olduğunu çok daha açık bir biçimde ortaya koyan ifadeleri de vardır. Bunun içinonun ‘’Söylev’’indeki şu cümlelere göz atmamız gerekecektir: ‘’Baylartüm insanlarındeneyimbilgi ve düşüncedeki ilerlemesi ve gelişimi sonucunda;HristiyanlıktanMüslümanlıktanBudizmden vazgeçerek basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak hale konulmuşevrenselsaf ve lekesiz bir dinin kurulması ve insanların şimdiye kadar kavgalarpisliklerkaba arzu ve iştahlar arasında bir sefalethanede yaşamakta olduklarını kabul ederek bütün vücutları ve zekaları zehirleyen kötülük tohumlarını yenmeye karar vermesi gibi koşulların gerçekleşmesini gerektiren bir ’birleşik dünya hükümeti’ hayal etmenin tatlı olduğunu yadsıyamam’ Bütün bunlardan sonrabugüne dek yeryüzünün sahne olduğu belli başlı düşünce akımlarının ve inanç sistemlerinin hemen hepsi gibi Kemalizm’in de küreselleşmeci olduğu sonucuna varabiliriz. Bu çerçevede önem taşıyan en önemli fark ise nasıl bir iktidarın egemenliği altında küreselleşileceği sorusuna bulunacak yanıta göre açıklık kazanabilir. DolayısıylaKemalizm’in nihai amacı ile günümüzdeki küreselleşmenin yöneldiği hedef arasındaki farkı da bu soru bağlamında araştırmak gerekir. Küreselleşmeci eğilimlerin her birinin kendisine özgü bir iktidar yapılanması öngördüğü ve bu iktidarın belirlediği bir egemenlik kavramına göre biçimlenmiş bir dünya amaçladıkları bellidir. Günümüzün küreselleşmecilerinin ne tür bir iktidarın egemenliği altında bir küreselleşmeden yana oldukları her zaman açıkça ortaya konulmuş değildir. Çoğu yerdeküreselleşmek için uluslar arası pazara açılmak ve bu pazarın yasalarına kayıtsız şartsız teslim olmak gerektiğini ileri sürerler. Uluslar arası pazarın da bireysel kararların bileşkesinden ibaret olan ünlü ‘’görünmeyen el’’den başka yöneticisi yoktur. Uluslararasında kendi deyimleriyle bir ‘’karşılıklı bağımlılık’’ dönemi başlamıştır ve emperyalizm dönemi sona ermiştir. Gerçekte bir serbest rekabet düzeniyalnızca bazı ders kitaplarında yer almış;gerçek yaşamda hiçbir zaman gerçeklik kazanmamıştır. Gerçekte tüm pazarlar gibi uluslar arası pazarın da sahibi vardır. Uluslar arası Pazartüm pazarlar gibi görünmeyen bir elin değil;giderek görünenIMFDünya Bankası gibi uluslar arası odaklarda somutlaşan uluslar arası boyutlu tekellerin egemenliği altındadır. Bu çerçevedeçok sayıda bağımsız ve demokratik rejimler yerine tek ve evrensel bir imparatorluk rejiminin kurulması belirmektedir. Günümüzdeküreselleşen dünyayı bekleyenin de bundan ibaret olduğu her gün biraz daha iyi anlaşılıyor.

Küreselleşmenin Demokrasiyle Çelişen Sonuçları Karşısında Kemalizm

Yalnızca ulusal devlet olgusunun son bulduğu bir dönem başlatılmış olmamakta;aynı zamanda demokrasi de sözde kalmaya mahkum edilmektedir. Uluslararası sermayenin küresel egemenliği kendini göstermektedir. DolayısıylaKemalizm’in ‘’egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ ilkesine karşılık’’egemenlik kayıtsız şartsız uluslararası sermayenindir’’ ilkesi egemen kılınmaktadır. Bugünün dünyasındaki küreselleşmeninKemalizm ile derin çelişkisi de bu noktada kendisini göstermektedir. Demokrasinin tarihe gömülmesi yolundaki bu gidişinKemalizm’i kendisi için bir ayak bağı olarak görmesi doğaldır çünkü Kemalizmtarihsel olarak demokratikleşme ile eş yönlühatta özdeş bir akımdır. Bağımsızlık olmadan demokrasi olmaz.’’ Ekonomik sömürüye yönelmiş büyük devletsömüreceği vesayet altındaki devlette demokrasiye razı olmaz.’’ Atatürkegemenliğin saldırgan devletlerin ve onların kuklası durumuna düşmüş olan padişahın elinden alınarak milletin eline geçmesini mümkün kılan bir kurtuluş hareketine önderlik etmekledemokrasinin kurulması için gerekli ve vazgeçilmez olan temellerin atılmasını sağlamıştır. Kemalizm’in demokrasi açısından ülaaae ne kazandırdığını gerçekçi bir biçimde değerlendirebilmek içinülaaai nereden alıp nereye getirdiğinin önyargılardan arınmış olarak görmek. Şu çok açık gerçeğin bilinmesi gerekir ki Kemalizmülaaai saltanattan alıp’’çok partili’’ düzene getirmiş olan rejimin adıdır. Ancak Atatürk’ün ifade ettiği boyutlarda bir çok partililikbugün dahi sağlanabilmiş değildir. Atatürk’e görekapitalist toplumdasınıf temelinde bir siyasal örgütlenmenin gerçekleşmesi ve her sınıfın kendi siyasal partisini kurması ‘’pek tabiidir’’. Obu konudaki düşüncelerini7 Aralık 1923’te Balıkesir’de yaptığı ünlü konuşmasında şöyle açıklamıştır: ‘’Şunu arzedeyim kibaşka ülkelerde partiler mutlaka iktisadi maksatlar üzerine kurulmuş ve kurulmaktadır. Çünkü o ülkelerde çeşitli sınıflar vardır. Bir sınıfın çıkarını korumak için kurulan partiye karşılıkdiğer bir sınıfın çıkarını korumak maksadıyla bir parti kurulur. Bu pek tabiidir.’’ Atatürk döneminde ülkemizde yürürlükte olan rejimin demokratiklik düzeyininaynı dönemdedeğil Ortadoğu veya Arap ülkelerindeAvrupa ülkelerinde görülenlerden daha ileri olduğu sonucunu ortaya çıkarır. Batı’da o dönemdeİtalya’da faşizm egemendir. Almanya’da Nazizm tırmanışa geçmiştir. Doğu Avrupa’da da durum farklı değildir. Batı’da diktatörlüğe kaymış olan ülkelerin hepsindeTürkiye’de Atatürk döneminde görülen durumdan farklı olarakırkçılığın kol gezdiği bilinmektedir. KuşkusuzBatıda bu ülkelerin dışında İngiltere be A.B.D gibi ülkeler de bulunmaktadır. Bu ülkelerle yapılacak bir karşılaştırma da Atatürk dönemi Türkiye’si açısından olumsuz bir yargıya varmamız sonucunu doğurmaz. İngilteretüm sömürgelerinde yaptıklarıyla ve A.B.D ülkesindeki zencilere karşı uyguladığı politikayla birlikte değerlendirildiğindeKemalist dönemin demokrasi ve insan hakları sicilinin göreli olarak hayli bir düzgün olduğu sonucuna varılmaktadır. Tüm bunlara karşılıkAtatürk döneminde1924’te seçmen yaşının 18’e indirilmesi ve 1934’te kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi son derece anlamlıdır. Pek çok ülkede bu siyasal hakların elde edilmesi çetin mücadeleler sonucunda mümkün olabilmiştir. Emperyalizmin boyunduruğundan yeni kurtulmuş bir ülkedeseçme seçilme hakkının tüm yurttaşlara tanınması bakımından da tüm mazlum milletlere örnek ve öncülük etmiş olan Kemalist devrimin bu yönünün çoğu yerde ihmal edilmiş olması;bu devrimizora dayanan ve zora dayalı bir rejim kurmayı amaçlayan bir hareket olarak gösterme çabalarıyla uyuşan sonuçlar vermiştir. Kemalist devrimpadişahın kulu olmaya koşullandırılmış bir ümmetteneşit ve özgür yurttaşlardan oluşan bir ulus doğması yönünde çok büyük bir azim ve kararlılık göstermiştir. Bunun için Atatürk öğretmenlere şöyle seslenmiştir: ’’Biz sizden düşüncesi gürvicdanı hüranlayışı hür kuşaklar istiyoruz.’’ Atatürkkendi döneminde kurulmasına ön ayak olduğu pek çok önemli kurumunkatılıma açıközerk bir yapılanma içinde kurulmasına özen göstermiştir. Anadolu AjansıTürk Dil KurumuTürk Tarih Kurumu bunlara örnek gösterilebilir. Atatürk ekonomik alanda da katılımdan yana olduğunu göstermiştir. Bu konuda kooperatifçiliğe büyük önem vermiş ve döneminde kurulan bazı kooperatiflerin bir numaralı üyesi olarak örnek olmak istemiştir. Tüm bunların doğrultusundaKemalizm’in yüzünün hiçbir tereddüde yer bırakmayacak ölçüde demokrasiye dönük olduğundan kuşku edilemez. Kemalizmbağımsızlıkçıantiemperyalist özü dolayısıyla yalnızca Türkiye’de değiltüm mazlum uluslar açısından demokratikleşme çabalarının en temel dayanaklarından biridir. Atatürkçeşitli yazılarında ve konuşmalarında yansıyan bu doğrultudaki görüşlerini 13 Eylül 1920 günü Meclis’e sunduğu ve tartışmalarda ‘’Halkçılık Bildirisi’’ olarak anılan ‘’Teşkilatı Esasiye Kanunu Layihası’’nın ikinci maddesinde şöyle özetlemiştir: ‘’Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetihayat ve istiklalini kurtarmayı tek ülkü ve amaç bildiği halkıemperyalizm ve kapitalizm egemenliğinden ve zulmünden kurtararakyönetim ve egemenliğin gerçek sahibi kılmakla amacına varacağı kanısındadır.’’ Küreselleşme yanlılarının ulusal devleti tarihin karanlığına gömme çabalarının ciddiyeti asıl burada kendisini göstermektedir. Çünküulusal devletin yıkılmasıaynı zamanda demokrasiye indirilmiş bir darbe olacaktır. Bugün için yeterince demokratik olmayan ulusal devleti daha da demokratikleştirmenin yolları bulunabilir. Oysadevletin yerine kurulmak istenen uluslararası sermayenin egemenliğine dayalı bir tür imparatorluk rejimi ile demokrasinin bağdaştırılması mümkün değildir.

Küreselleşmenin Getirdiği Ekonomik ve Sosyal Modelin Kemalizm ile Çelişkisi:

Küreselleşme ve Kemalizm arasındaki bir diğer çelişki de nasıl bir ekonomik ve sosyal modelin benimsenmesi gerektiği konusunda kendisini göstermektedir. Batılı sanayileşmiş ülkeleriçine düştükleri bunalımı aşmak ve emekçi kitlelerden yükselen talepleri savuşturmak amacıyla 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde sosyal devlet kurumlarını hayata geçirmişler ve bundan bekledikleri yararları önemli ölçüde sağlamışlardır. KuşkusuzBatılı egemenlerin sosyal devletin hayata geçmesi yolunda tavizler vermelerinde komünizmin emekçi kitlelere yönelik vaatlerinin cazibesinden duyulan kaygı da önemli bir rol oynamıştır. Atatürk’ün ekonomik ve sosyal politikasınısanayileşme öncesi bir toplumda uygulama alanı kazanmış olması dolayısıylasanayileşmiş ülkelerde ortaya çıkmış olan sosyalist akımlarla tıpatıp benzerlik içinde görmek olanağı yoktur. Ancakşurası tartışılmaz bir gerçektir ki Atatürk19. Yüzyıl liberalizminin Avrupa’yı ne denli felaketlere sürüklediğini çok iyi görmüş;bu nedenleizlenmesine öncülük ettiği yolun liberalizmden farklı olduğunun altını ısrarla çizmiştir. Bu nedenledir ki konuşmalarında’’bizi yutmak isteyen kapitalizme ve bizi mahvetmek isteyen emperyalizme’’ karşıt bir doğrultuya işaret ederek ‘’emeğiyle geçinen zavallı bir halk’’ olmanın gerektirdiği bir yapılanmayı hedeflediğini ortaya koymuştur. Hepsinden önemlisialtı ok halinde belirlediği hedefler arasına halkçılıkdevletçilik ve devrimcilik ilkelerini koyarakekonomik ve sosyal felsefesinin özünü hiçbir tereddüde yer bırakmayacak bir biçimde özetlemiştir. Böylelikle belirlediği yolliberalizm ile taban tabana zıttır ve devlet müdahaleciliğinin ve düzenleyiciliğinin önemini önceden kavrayıphayata geçirerek ileri görüşlülüğünü bu alanda da kanıtlamıştır. Devleti küçültmek doğrultusunda çığlıklar atarak kamu girişimciliğine ve sosyal devlete karşı bir savaş başlatmış bulunan küreselleşmecilerbu konuda da karşılarında Kemalizm’i buluyorlar. Küreselleşmenin kaçınılmaz uzantısını oluşturan özelleştirme çabalarındanparasız eğitime karşı sürdürülen kampanyalara kadarküreselleşmenin ayrılmaz sonuçlarını oluşturan her ters adımister istemez Kemalizm’in kazanımlarını tahribe yönelmiş oluyor;dolayısıylatemelinde Kemalizm ruhunun yattığı engellere çarpması kaçınılmaz oluyor.

KüreselleşmeUluslararası Sömürü ve Kemalizm:

Kemalizm’intarihsel olarakbir diğer önemli özelliği de sömürgeciliğin çözülmesi sürecine öncülük etmiş bir hareket olmasıdır. Bu yüzden küreselleşmeuluslar arası sömürüye kazandırdığı olağanüstü boyut dolayısıyla da Kemalizm ile derinden çelişmektedir. Günümüzle ilgili verileraslında çok bozuk olan uluslar arası gelir adaletsizliğininküreselleşme süreci ile beraber hızla derinleşmekte olduğunu ortaya koymaktadır. Yanisömürgecilik yeniden kalkışa geçmiştir. Dünyanın bugün içine düştüğü bunalımdan kurtulabilmesinin gerçek çözümüsosyal adalete evrensel bir boyut kazandırmaksızın mümkün görünmüyor. Batıbugüne kadar yalnızca kendisini kurtarmak istediği içinbir türlü kurtulamamaktadır. Yoksullukadaletsizlik içinde kıvranan ve sömürüye araçlık eden baskıcı rejimler altında ezilen insanların çoğunlukta olduğu bir dünyadasosyal refah adacıklarını yaşatmanın bir sınır olduğu görülmüştür. Küreselleşme olgusu uluslar arası gelir dağılımındaki adaletsizliği tamamen derinleştirmiştir. Uluslar arası gelir dağılımındaki bu bozuklukyoksul ülkelerdebeslenme yetersizliğinin neden olduğu hastalıkların ve çocuk ölümlerinin artması gibi göstergelerle eşlenmektedir. Türkiye’de deCumhuriyetin en yoksul dönemlerinde bile alt edilmiş olan hastalıkların yeniden ortaya çıkması ve sokak çocukları dramının baş göstermesi gibi belirtilerKemalist devlet anlayışından ayrılıpküreselleşmenin yörüngesine kaymanın zorunlu kıldığı bir modelin benimsenmesinin bedeli olarak yorumlanabilir.

Küreselleşme Mikro Milliyetçilik ve Kemalizm:

Küreselleşmebir yandan ulusal devleti tarihin karanlıklarına gömme kararlılığını taşıyan bir oluşum niteliğiyle varlığını duyururken;diğer yandan ve bu durumla eş zamanlı olarakmikro milliyetçilik denilen akımların hız kazandığı görülmektedir. Bu yollaulusal devleti zayıflatmaya ve sonuçta tahribe yönelik bir başka unsur daha elde edilmiş olmaktadır. Etnik temele dayalı ayrılıkçı hareketlerin tahriki ve himayesibu yöndeki eğilimlerin en etkili ve en çok görülen örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de de ‘’Kürt Sorunu’’ olarak tanımlanan bir sorun çıkıyor karşımıza. Bu sorunasırlardır bir arada yaşamış bir ulusun insanlarını iki düşman kampa ayırma sorunudur. Bu sorunun temelinde yatanbölgeler arası gelir adaletsizliği sorunudur. Bu adaletsizlikler olduğu süreceayrılıkçı eğilimlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Türkiye’deki sorunun çözümü için ilk yapılması gerekenbölgeler arası gelir dağılımınıbölücülük tahriklerine yer bırakmayacak bir yapıya kavuşturmaktır. Kimi Batılı çevrelerin önyargılarının aksineTürkiye’de Avrupa’da görüldüğü türde bir etnik ayrımcılık hiçbir zaman olmamıştır. Avrupa’da faşist veya nazist rejimler kurulduklarındayaptıkları ilk şeyazınlıktaki etnik grubu baskı altına almak ve toplama kamplarında yok etmek olmuştur. OysaTürkiye’de demokrasinin ve özgürlüklerin en çok kısıntıya uğratıldığı dönemlerde bile böyle bir durum görülmemiştir. Kısacasıırkçılık ve yabancı düşmanlığı konusundaTürkiye’nin Batıdan öğreneceği çok şey vardır. Türkiye’nin bu konudaki farkını doğuran unsurlar arasındageleneksel Anadolu hümanizmasına ek olarak ve ondan etkilenmiş bir unsur olarak Kemalizm’in önemli bir yerinin bulunduğunu kabul etmek gerekir.


SONUÇ:

Cumhuriyet’in küreselleşme ile derinden çeliştiğini görülüyor. Bu çelişkiulusal egemenlikdemokrasisosyal devlet ve uluslarası sömürü gibi konularda yoğunlaşmaktadır. Cumhuriyet’e ve onun temellerinde yatan Kemalizm’e yönelik saldırıların son yıllarda artmasınıbu çelişkiden bağımsız olarak açıklığa kavuşturmak imkansız gözüküyor. Cumhuriyet’e yönelik saldırılarhedefleri aynı olmakla birliktedeğişik saflardan kaynaklanıyorlar. Bu saldırıların başında dinsel görünüme bürünmüş olanlar geliyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında hemen hepsinin arkasında emperyalizmin olduğu belirlenmiş ve sayısız örnekleri görülmüştür. Din sömürüsü olgusuözellikle 50’li yıllarda baş kaldırmıştır. Bu durumdış politika açısından tam bağımsızlıkçı çizginin terk edilmesi ve ‘’Küçük Amerika’’ olma hayalleriyle süslü yeni bir yörüngeye girilmiş olmasıyla yakından ilgilidir. Bu olgununküreselleşme rüzgarlarını da arkasına alarak olağanüstü bir ivme kazandığını görüyoruz. Cumhuriyetin daha demokratik ve daha sosyal olması elbette ki gereklidir. Ancakbu gerekliliğin yerine getirilmesinde Kemalizm’in vazgeçilmez bir temel oluşturduğu görmezlikten gelinemez. Küreselleşme görmezlikten gelinemez ancakküreselleşen dünyanın aynı zamanda demokratik olması ve sosyal adalet temelinde biçimlenmesi de reddedilemeyecek bir zorunluluktur. Bunun içinevrensel ölçekli bir demokrasinin oluşumuna ve yeryüzünde kol gezen uluslar arası sermayeye gem vuracak bir uluslar arası demokratik iktidarın yapılanmasına katkı sağlamak da hiçbir ulusun uğruna mücadele etmekten geri kalmaması gereken bir hedef olarak somutlaşmaktadır.

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Kemalizm & Küreselleşme
« Posted on: Mart 28, 2024, 03:24:43 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Kemalizm & Küreselleşme e-book, Kemalizm & Küreselleşme programı, Kemalizm & Küreselleşme oyunları, Kemalizm & Küreselleşme e-kitap, Kemalizm & Küreselleşme download, Kemalizm & Küreselleşme hikayeleri, Kemalizm & Küreselleşme resimleri, Kemalizm & Küreselleşme haberleri, Kemalizm & Küreselleşme yükle, Kemalizm & Küreselleşme videosu, Kemalizm & Küreselleşme şarkı sözleri, Kemalizm & Küreselleşme msn, Kemalizm & Küreselleşme hileleri, Kemalizm & Küreselleşme scripti, Kemalizm & Küreselleşme filmi, Kemalizm & Küreselleşme ödevleri, Kemalizm & Küreselleşme yemek tarifleri, Kemalizm & Küreselleşme driverları, Kemalizm & Küreselleşme smf, Kemalizm & Küreselleşme gsm
Yanıtla #1
« : Haziran 09, 2009, 03:15:17 ÖS »
Avatar Yok

rapçi_kiz_019
*
Üye No : 19453
Yaş : 34
Nerden : Eskişehir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 38
Mesaj Sayısı : 1 160
Karizma = 1010


Teşekkürler=)

İYİLER HEP KAYBEDER ÇÜNKÜ ONLAR ADİL DÖVÜŞÜR.
Yanıtla #2
« : Haziran 23, 2009, 11:06:17 ÖS »

x[BLack RoSe]x
*
Üye No : 2816
Yaş : 34
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 901
Mesaj Sayısı : 12 413
Karizma = 13


paylaşım içi sağol Gülmek :)
Yanıtla #3
« : Temmuz 08, 2009, 02:02:58 ÖÖ »
Avatar Yok

dreamily
*
Üye No : 6603
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 773
Mesaj Sayısı : 11 794
Karizma = 11817


emeğine sağlık
Yanıtla #4
« : Ağustos 06, 2011, 04:09:03 ÖS »

abra
*
Üye No : 76761
Nerden : Düzce
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 213
Mesaj Sayısı : 1 182
Karizma = 30


Paylaşım için Teşekkürler.

Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Medyada Küreselleşme.
Halkla İlişkiler
[B]a[R]a[N] 3 1202 Son Mesaj Ocak 04, 2012, 07:39:33 ÖS
Gönderen : SheWolf
Küreselleşme Ve Imaj Bakımından Azerbaycan.
Halkla İlişkiler
[B]a[R]a[N] 3 1170 Son Mesaj Ocak 04, 2012, 07:32:19 ÖS
Gönderen : SheWolf
Küreselleşme Nedir?
Halkla İlişkiler
[B]a[R]a[N] 3 1582 Son Mesaj Ocak 04, 2012, 12:41:26 ÖS
Gönderen : SheWolf
Kemalizm Nedir?
Atatürk Köşesi
Hephaestus 0 798 Son Mesaj Kasım 03, 2011, 07:35:42 ÖS
Gönderen : Hephaestus
Küreselleşme Ve Yaşlılık - Kolektif
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 628 Son Mesaj Nisan 25, 2014, 09:21:28 ÖS
Gönderen : sanane_61


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular