Mizah dergisi Charlie Hebdo katliamını gerçekleştiren Said ve Cherif Kouachi, Paris’in 30 kilometre kuzeydoğusundaki Dammartin-en-Goelekasabasında matbaada kuşatıldıktan sonra öldürüldü
Matbaada tuttukları rehine sağ kurtulurken Paris’tekiler o kadar şanslı değildi. Bir markette gerçekleşen ikinci rehine krizinde, dört kişi hayatını kaybetti. Kardeşlerle bağlantılı saldırgan ise öldürüldü
Çarşamba günü Paris’te mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenledikleri baskında 12 kişiyi katleden Said (34) ve Cherif (32) Kouachi kardeşler, bir kişiyi rehine aldıkları matbaada öldürüldü. Paris’in kuzeyindeki uluslararası Charles de Gaulle havalanına sadece 12 kilometre uzaklıktaki matbaada polisin iletişim kurduğu kardeşler ‘şehit olarak ölmek istediklerini’ söylemişti. Yerel saatle 17.00’de Fransız Jandarmasına bağlı özel müdahale birliği GIGN komandoları matbaanın çatısında operasyon başlattı. Fransız televizyonlarının canlı yayınında silah ve patlama sesleri duyuldu. Kouachi kardeşlerin operasyon sırasında ‘vurularak öldürüldüğü’ açıklanırken rehine de sağsalim kurtarıldı.
Okullar boşaltıldı
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Pierre-Henry Bradet ‘diyalog kurmanın öncelikli’ belirterek operasyona girişilmeden önce “Müzakereler uzun zaman alabilir; saatler belki de günler” demişti. Fakat Paris’teki rehine kriziyle birlikte Fransız güvenlik güçlerinin planı değişti. Rehine krizi başladığı andan itibaren Paris’in 30 kilometre kuzeydoğusundaki Dammartin-en-Goele yerleşim birimine Ordu takviyeli jandarma ve özel operasyon güçleri yığıldı. Matbaaya 500 metre yakınlıktaki anaokulu ve ilkokul boşaltıldı. Kasabanın sözcüsü Audrey Taupenas, saldırganların polisle görüşerek çocukların ‘güvenli geçişine’ izin vermediğini belirtti. Olay yerindeki AP muhabiri de dokuz otobüsün öğrencileri almaya gittiğini doğruladı. Kasabanın üzerinde en az üç askeri helikopter uçarken Fransız güvenlik güçleri kasaba sakinlerine evlerinde çıkmamalarını söyledi. Polis kuşatmasına yakın bir yerde oturan 14 yaşındaki Louis Zenon, “”Burada çok fazla korku var. Hepimiz korku içindeyiz. Okullar boşaltıldı” dedi. Kasabanın başka bir sakini olan Michel Carn ise “Bütün alan ablukaya alındı. Evlerimizin içine sığındık. Tepemizde helikopterler geziyor” dedi. Çatı katlarına yerleştirilen keskin nişancılar, zırhlı polisler, kurulan barikatlar ve tepede uçuşan helikopterle yaklaşık 8 bin kişinin yaşadığı kasaba savaş alanına döndü. Charles de Gaulle havalimanında iki pist uçuşlara kapatıldı.
“Teröristin elini sıktım”
Önceki akşam saldırganları yakalama çabası Aisne bölgesinde yoğunlaşmıştı. Sabah saatlerinde saldırganların kaçarken el koyduğu arabanın sahibi Europe 1 kanalına birinin elinde otomatik tüfek tuttuğunu diğerindeyse bir tür ‘el bombası’ olduğunu söyledi. Polis, jandarma ve özel operasyon birliklerinin bölgede yürüttüğü insan avından kaçan saldırganlar CTF (Creation Tendance Decouverte) adını taşıyan, aile işletmesi matbaaya dün öğlen saatlerinde ulaştılar. Soyadı açıklanmayan Didier adlı bir satıcı, CTF’nin kapısında bir iş toplantısı için geldiğinde kapıda siyah giyinmiş çelik yelekli bir adamın elinde bir kaleşnikofla ve matbaanın bir çalışanı olan Michel Catalano’nun beklediğini gördü. France Info radyosuna konuşan Didier, “Kıyafetleri ve silahlarıyla polis gibi giyinmişti. Michel’in ve onun elini sıktım. Bana “Ben polisim. Buradan gidin, sivilleri öldürmüyoruz” dedi. Ben gittikten sonra içeri girdiler, Michel kapıyı kapadı. Ben koşarak kaçtım” dedi. Didier matbaadan ayrıldıktan sonra polise haber verdiğini belirtti.