Şov dünyasının fırlama ve asi çocuğu Yunus Günçe uzun bir nadas döneminden sonra stand-up gösterileriyle tekrar karşımızda "karakterli şovmen olacağım” diyen Günçe anlatıyor...
Mazoşist miyim neyim? O gün dövme yaptıracağını öğrenince, “Ben de geleceğim” diyorum Yunus Günçe’ye. Dövme yapılırken röportaj; yaşasııın... İlk dövmesini de canlı yayında yaptırmış. “Duruldum” diyor ama fırlamanın önde gideni hâlâ. Çok eğlenceli. Bir Forrest Gump taklidi yapıyor, yere yapışırsınız. Acayip şeyler anlatıyor... Mesela 6 yıldır neden ağlamadığını, kadınlara zaafını, Adrian Brody’ye benzerliğiyle ilgili hislerini, dışa vuramadığı duygularını nasıl vücuduna kazıdığını...

*** Uzun zamandır yoktunuz ortalıkta, bir tercih miydi bu?
Tamamen bilinçli bir yok oluş. İşsiz kalmadım, bir süre çalışmadım sadece. Hayatımı küçülttüm. İş yapmadığım 4 senede kendimi daha yakından tanıdım. Dönüştüğüm adamı sevdim. Lakin hâlâ çok eksiğim. Bu sürede eksik yönlerimi asla tamamlayamayacağımı öğrendim. Asıl soru; ne kadar eksik öleceğim?

*** Stand-up’la dönmek zor olmadı mı?
Stand-up’çı değilim ben. Mizahçı, komedyen de değilim ama eğlenceli biriyim. Eskiden daha öfkeli bir tiptim. Şimdi insanları güldürüyorum. Ben, oynadığım her oyunun kuralını biliyorum. Doğru zaman buymuş demek.

CEM YILMAZ KEŞKE BENİ İZLESE
*** Şimdilik sadece sahne mi var?
Televizyon ve radyo sırada. Herkesin işini yapamam ama bazı işleri de en iyi ben yaparım. Çok uzaklara, yükseklere sıçramak için hazırım. Yüzümde yaramaz bir gülümseme var. Ben geldim. Artık buralardayım. Tekrar radardayım.

*** Örnek aldığınız biri var mı sahnede, Cem Yılmaz gibi mesela?
Ona ancak minnetarlık duyarım. Yaptığım şeyi tanımlarken bile onun adı geçiyor. “Ne yapıyorsun sen?” “Stand up.” “Ne?”, “Ya işte Cem Yılmaz’ın yaptığı...” Keşke beni izlese. Oyuna binler gelmiyor ama iyiyim, bunu biliyorum.

*** Cem Yılmaz demişti; “İlk zamanlar 10 kişi gülerdi, sonra bin kişi güldü, şimdi milyonlar gülüyor.”
Aynen. Bir gün herkes bu oyunu izleyecek. Ucuzken izleyin ileride pahalı olacak. Perşembeleri Taksim Comedy Club’da, pazartesileri Kadıköy Kafe Kılçık’ta...

*** Amerikalı aktör Adrian Brody’ye o kadar çok benziyorsunuz ki...
En son onun Deney filmini seyrettim, “Aa ne zaman çekmişim ben bu filmi” dedim. O derece bir benzerlik... Hoşuma gidiyor tabii; Oscar’lı, yetenekli bir adam. Engin Altan Düzyatan’ın Brad Pitt olduğu bir ülkede benim Adrian Brody olmam çok rahatsız etmez herhalde. Engin arkadaşımdır, kızmaz bunu söylediğime...

*** Ama o Brad Pitt’e benzemiyor ki!
İkisi de sarışın ya... Ama ben Adrian Brody’ye benziyorum. Yakışıklı olmasa da güzel herif bence. Bu oyun işini tutturamazsam, yurtdışında “Adrian Brody Look Alike” (Adrian Brody Benzerleri) yarışmalarına katılarak ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Hiç olmadı, güney otellerinde animasyon ekibine katılıp, Adrian Brody olarak misafirleri eğlendirmek var aklımda. Akıllı kadın Adrian Brody sever...

ÜNLÜLER ÇİFTLİĞİ'NDEN AĞLAYARAK AYRILDIM VE BİR DAHA AĞLAMADIM
*** Size hâlâ “Aa olips reklamındaki çocuk” diyorlar mı?
Evet. Yaptığım programlar da çok normal sayılmazdı; Üç Maymun, Dejavu, 46... Bir odada şizofrenik takıldım. Kime sorsan “Yaaa çok çılgınım ben, ailem de normal değildir, deliyiz biz” der. Bunu duymaktan artık midem bulanıyor. O zaman ben süper normalim, en sakin benim.

*** Saf bir tarafınız da var gibi...
Aptal derecesinde! Beni çok kandıran oldu. Paralarıma çöktüler. Bu vesileyle onlara beddua etmek istiyorum. Evrene de mesaj yolladım: “Hey, dünyanın bir yerinde size çok kötü beddua eden biri var.”

*** Pişman olduğunuz şeyler var mı?
Çook... Ama demek ki yapmak zorunda kalmışım. Bir ara sürekli Serdar Ortaç’ın şarkı söylemeli yarışma programına gittim, keşke yapmasaydım. Serdar’la değil programla ilgili bir durum. Bir de, Ünlüler Çiftliği... Altı yıl önceydi. Çocuktum o zaman, “Herkes tanısın lan beni” durumu vardı. 13’üncü gün ağlayarak kaçtım çiftlikten. Harun Kolçak, Seren Serengil, Zeynep Özal, Hakan Ural falan vardı.

*** Ağlamayı yıllar sonra çözdünüz mü?
Kameranın yarattığı Merkür etkisi olabilir, böyle bir şey varmış. Bir de oraya en iyi arkadaşımı bulmaya gitmemişim ki! Bunu ilk defa söylüyorum; bir sabah kaynamış çay suyunu elime dökeyim dedim. Kendime zarar vereyim de kurtulayım. Kameraya ağlayarak ayrıldım ve bir daha da hiç ağlamadım.

*** Nasıl yani, hiç mi?
Milyonların karşısında ağladım ve bitti. O günden sonra TV’de karakter olmak yerine karakterli biri olmaya karar verdim. Gelen tekliflere “Hayır” dedim.

ALIŞVERİŞ YAPAN KADIN ÇOK TAHRİK EDER
*** Kadınlar korkarlar mı sizden, ilişkileriniz nasıldır?
Çok teşekkür ederim bu soru için. Benim tuhaf bir hayatım var, hiç arkadaşım yok. Mesela yolda lastiğim patlasa arayacağım biri yok. Beraber maça gidebileceğim de yok. Ama uyumluyum. Besmelem diyalogdur, konuşarak anlaşırım. Sevgililerime de bundan daha büyük bir vaadim yok. Kalemle saçını topuz yapan kadına âşığım ben. Alışveriş yapan kadın çok tahrik eder. Kadınlara zaafım var. Hayatı romantik komedi gibi yaşamayı severim ama bu oyunu oynayabilen çok kadın yok. Güzel kadın severim. Bir de benim beraber olduğum bütün kadınlar çok akıllıydı.

*** Çapkın mısınız?
Çapkın-dım. Zihinsel ve cinsel detoks yaptım. Şu an yalnızım. Çok ilişki yaşamadım son yıllarda. Bir kadının kafamı bulandırmasını istemedim, çünkü birini beğenince başlıyorsun hayal kurmaya... Biliyorum, alışıldık bir durum değil bu ama yazılımım farklı, yapacak bir şey yok.

YUNUS'UN DÖVMELERİ
1- Barkod (sırtında): İlk dövmem. 24 yaşındayken canlı yayında yaptırdım ama sonra herkes aynısından yaptırmaya başladı. Bunu sildirip yeni bir şey düşüneceğim.
2- God is love (sağ kolunda): “Tanrı aşktır” anlamına geliyor. Tasavvufa ilgim var. Tanrı olayını kişiselleştirmekten yanayım.
3- Göğsüme babamın doğum tarihini yazdırdım. 1997’de öldü.
4- Küçük Prens (sol omzunda): Hemen altında da bu figürle bağlantılı olarak “Imagine” yani “Hayal et” yazıyor.
5- Tattoo is a sin (sol kolaltında): Bir gün markette bir amca dövmelerimi gördü ve “Yanacaksın sen” dedi. Onun üzerine bu dövmeyi yaptırdım.
6- Şu an yaptırdığım dövmem (sol kolunda): Dünyaca ünlü Seattle’lı bir grunge rock grubunun şarkı sözleri. Ölmeden önce dinleyeceğim şarkı bu olacak. Bu şarkının beni ne hale getirdiğini tahmin edemezsiniz.
7- Sıradaki: Annemin adını şah damarımın üstüne yazdıracağım.

iyiymiş ama dövmeye karşıyım