Israil'i Lanetlemek Vazifedir

Gazze halkına insani yardım götüren gemilere İsrail'in yaptığı saldırı Muğla'da da kınandı. Kınama toplantısı, Menteşe Grubu koordinatörlüğünde, 17 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla, Muğla Sınırsızlık Meydanı'nda gerçekleştirildi. Toplantıda, 17 sivil toplum kuruluşu adına hazırlanan basın bildirisini, Menteşe Grubu adına, Vakit yazarı Prof. Dr. Namık Açıkgöz okudu.

İsrail'in saldırganlığını kınayan bildiri şöyle:

“Saygı değer Muğlalılar ve değerli basın mensupları,

Bugün, her şeyden önce insan olmanın, Müslüman ve Türk olmanın vicdani sorumluluğunun bir neticesi olarak ve bu sorumluluğu sizlerle; sizler aracılığı ile Muğla ve tüm Türkiye; hatta dünya ile paylaşmak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Burada söylenen her sözün, buradan yükselen her duanın, burada bu sebeple alınan her nefesin, burada zalimler için büyütülen kinin safımızın ve yönümüzün belirlenmesinde bir istikamet çizgisi, bir kıblenüma hükmünde olduğuna inanıyoruz.

Bilindiği gibi 31 Mayıs 2010 gecesi saat 04. 30 sularında İsrail, uluslar arası hukukun bütün kurallarını çiğneyerek; insanlık onur ve haysiyetini hiçe sayarak; amacı barışa katkıda bulunmak ve yardıma muhtaç çocuklara, yaşlılara, hasta ve yaralılara ilaç ve gıda ulaştırmak olan sivillere hunharca saldırmış ve dokuzu Türk 19 kişiyi katletmiştir. Gazze halkı İsrail'in bölgede varoluşundan beri bitmeyen bir şiddete maruz bırakılmış; kanla, açlıkla, susuzlukla, işkence ve ölümlerle sınanmış bir halktır. Burada söylenen her söz, yükselen her dua, alınan her nefes ve zalimler için büyütülen kin aynı zamanda bir kurşun hükmündedir ve gidip hedefi bulacaktır. İletecek olan Allah'tır. Gün, mesafelerin kısaldığı, coğrafi mesafeleri esas alarak tepkisiz kalmanın son derece anlamsız olduğu bir gündür.

Yaşanan son olay İsrail'in elini hiçbir zaman kandan çekmeyeceğinin, kendi çocuklarını kanla beslemeye devam edeceğinin apaçık bir delilidir. İsrail, bu saldırıda hem uluslar arası hukuku ve insanlık haysiyet ve onurunu çiğnemiş; hem de insanlığın en temel değerlerinden bile ne kadar uzak bir anlayışa sahip olduğunu bir kere daha tüm insanlığın önünde göstermiştir. İsrail'in derhal hayatını kaybedenlerin naaşlarını ve yaralıları ülkelerine iade etmesi için öncelikle Birleşmiş Milletler olmak üzere bütün uluslar arası kurumların harekete geçmesi elzemdir. Kaybedilen her dakika insanlık tarihinin ayıplar hanesine kaydedilecektir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslar arası Adalet Divanı gibi kurulların, kaba kuvveti egemen kılmaya çalışan; insanlığı, hak ve hukuku hiçe sayan; varoluşunu kan dökmekle anlamlandıran İsrail'i yargılayıp cezalandırması, varlık gayelerinin kendilerine yüklediği bir sorumluluktur. Bu sorumluluğun yerine getirilmemesi, söz konusu kurulların da anlamlarını kaybetmesi demektir. Bu sorumluluğun yerine getirilmemesi 31 Mayıs'ı insanlık tarihinin en kara günlerinden biri haline getirecektir.

İSRAİL'İ LANETLEMEK VAZİFEMİZDİR

İsrail, uluslar arası sularda; kıyıdan 72 mil uzakta seyreden ve sadece insani yardım malzemesi taşıyan gemilere saldırmadı. İsrail, aynı zamanda bütün bir insanlığa, bütün bir tarihe, bütün kutsallara, kısacası kendisinden gayrı herkese saldırdı. Çünkü o gemilerde 32 farklı ülkeden ve her yaştan 600 kadar insan bulunmaktaydı. Çünkü o gemilerde birçok farklı dinin duaları ve ibadetleri; daha da ötesi inanç ve umutları yüklüydü. O gemilerde sadece Yahudilik yoktu…

Hastalara ilaç, çocuklara oyuncak ve süt taşıyan bir gemide kan dökmenin izahının hiçbir kutsalla, hiçbir dinle yapılamayacağı muhakkaktır. Öyleyken bir semavi dini; Yahudiliği insanlık gemisinin dışına çıkaran; daha da ötesi, o gemide kan dökücü bir hüviyete büründüren İsrail'i lanetlemek hakkımız; hakkımız olduğu kadar da vazifemizdir.

BİR PLANIN FARKLI AYAKLARI

Bu bağlamda aynı gece İskenderun'da PKK teröristleri tarafından gerçekleştirilen ve 6 Mehmetçiğin şehit olmasıyla sonuçlanan menfur saldırıyı da son derece manidar bulmaktayız. Her iki olayın da bir planın farklı ayakları olduğu kanısındayız. Bu vesileyle tüm kamuoyunu uyarıyor, tüm halkımızı uyanık olmaya davet ediyoruz.

İsrail ve PKK'nın hain, hunhar ve insanlık dışı saldırılarında şehit olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Allah mazlumlarla beraberdir…” Toplantı, şehitler için okunan Fatiha ile sona erdi.

İsrail'i kınama toplantısına şu sivil toplum kuruluşları katıldı: 1-Menteşe Grubu Derneği 2-İ.H.H.İl Temsilciliği 3-Ensar Vakfı 4-Memur Sen İl Temsilciliği 5-Muğla Türkocağı 6-İlim Yayma Cemiyeti 7-Toç. Bir. Sen. 8-Büro Memur Sen 9-Eğitim Bir Sen 10-Sağlık Sen. 11-Diyanet Sen 12-Bayındır Memur Sen 13-Bem Bir Sen.14-Enerji Bir.Sen 15-Birlik Haber Sen. 16-Karınca Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 17- Muğla Yörük Obaları Derneği.