0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var?  (Okunma Sayısı: 1883 Kere Okundu.)
« : Mayıs 17, 2013, 12:24:52 ÖÖ »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


İsrail Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? İsrail Nasıl Kuruldu? Bundan (2006) 58 yıl önce, dünyada İsrail diye bir devlet yoktu. Ancak 1948 yılında Filistin topraklarında bir İsrail devletinin kurulmasını çiçeği burnunda B.M kabul etti. İlginçtir. B.M’nin ilk icraatı İsrail’i tanımak oldu. Bundan sonraki icraatlarının tümü, İsrail’i korumak ve kollamak oldu. B.M’nin kuruluşundan günümüze kadar olan tüm icraatlarını gözden geçirenler, B.M’nin, asıl amacının “ dünyayı süper güçlere (teşkilatın kurucu beş üyesi) peşkeş çekmek ve tüm Ortadoğu bölgesini İsrail’e teslim etmek” olduğunu açıkça göreceklerdir. Ortadoğu’da İsrail devleti, resmen 1948 yılında kuruldu. Ancak kuruluş çalışmaları çok eskilere dayanıyor. “Nil nehrinden Fırat nehrine kadar uzanan çok geniş toprakları içeren” ve “Arz-ı Mev’ud” denilen Ortadoğu’nun merkezi kısmında bir Yahudi Devleti’nin kurulmasını amaçlayan Siyonizm, Avrupa’da 17.yüzyıllardan itibaren kendini hissettirmeye başlamıştır. Daha 17.yüzyılın başlarında, Filistin topraklarına göç etme fikri yavaş yavaş, Avrupa basınında işlenmeye başlanmış ve İngiltere bu akımın öncülüğünü yapmıştır. İngiltere, bu tür çalışmalarını 18.yüzyıl boyunca da devam etmiş ve 19.yüzyılda, İngiltere ile birlikte Fransa’da bu akıma fiilen iştirak etmiştir. Bu konuda, İngiltere bu asırlarda, sayılamayacak kadar kitap, dergi ve makale yayınlamıştır. Napolyon’un Mısır üzerine sefer düzenlemesinin ardında, Fransa’nın da, Filistin’de bir İsrail kurulma fikrinin ön girişimleri vardır. Öte yandan Almanya da bu fikri benimsemiş ve hararetle destek vermiştir. Zaten Almanların Yahudilere karşı baskıcı tutumunun altında, Alman Yahudilerinin Filistin topraklarına zoraki göç ettirilmeleri amacı yatmaktadır. Öte yandan Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması fikri, 1880’li yıllardan itibaren, Doğu Avrupa ve Rusya’da da yayılmaya ve destek görmeye başlamıştır. İlk defa Milli Yahudi Devleti fikri, 1897’de Bâle Kongresi’nde ortaya atılmıştır. Ancak bu fikrin resmen onaylanması, 2 Kasım 1917’de yapılan Balfaur Deklarasyonuyla mümkün olmuştur. Yahudiler, Milli Yahudi Devleti Fikri’nin resmen onaylanmasına kadar boş durmamışlar ve gerekli zemini hazırlamaya koyulmuşlardır. Yahudi halkı, kurulacak olan yeni devlettin temelini oluşturacak araziyi temin etmek için, 1883 yılında, köylü sınıfın kurulması için gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Çalışmalar, 1898’de, sonradan Filistin (Palestin) adını alacak olan ilk Yahudi Kolonizasyon köyü kurulmasıyla, ilk meyvelerini vermeye başladı Bu köyü, diğerleri izledi. 1901 yılında, Filistin topraklarında sürekli toprak alınması için para toplamakla görevli Milli Yahudi Fonu kuruldu. Milli Yahudi Fonu Teşkilatının aldığı topraklar üzerinde, 1905 yılından itibaren, Rusya’dan getirilen Yahudiler yerleştirilmeye başlandı. Filistinde, toprak satın almak için kurulan bir başka teşkilat ise, 1882’de kurulan PICA (Palestine Jewish Colonisation Association = Filistin Yahudi Kolonizasyonu Birliği)’dır. PICA, Baron Edmond de Rothschild’in ve diğer Yahudi zenginlerinin sağladığı maddi desteklerle, Filistin’de sürekli toprak satın aldı. 1920’ye gelindiğinde, Yahudi örgütlerinin elinde bulunan toprak parçası 65.000 hektarı bulmuştur. Toprak alımı, zor şartlar taşımasına rağmen, o kadar hızlı gerçekleşti ki, 1946’de, Yahudilerin elinde bulunan toprak parçası 162.486 hektarı bulmuştu. Söz konusu bu toprak parçasının tamamına yakını, Filistin topraklarının en verimli bölgelerini ( Esdrelon ovası, Taberiye gölünün kıyıları ve Hayfa çevresi) oluşturuyor ve Filistin Tarım alanlarının % 40’ını teşkil ediyordu. Yani, Yahudi Devleti’nin kurulması, toprak mülkiyeti olarak gerçekleşmiş, sadece resmen tanınması için siyasi zemin gerekiyordu. Ve 1948 tarihinde B.M, kuruluş amacına uygun olarak hareket etti ve İsrail devletini resmen tanıdı. İsrail Neden Kuruldu? Bugün için İsrail, Ortadoğu’da olarak Müslümanlarla savaşmaktadır. Peki, gerçekten İsrail oğulları, Müslümanlardan çok mu işkence ve zulüm görmüştür? Elbette hayır. İsrail tarihi incelendiğinde, Yahudiler en fazla Roma İmparatorluğu döneminde işkence görmüşlerdir. Romalılar, milyonlarca Yahudi’yi kurdukları arenalarda yıllarca aç yırtıcı hayvanlara parçalatmışlardır. Roma zindanlarında işkence görerek ölen Yahudilerin sayısı belli değildir. Yine Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında Hıristiyanlar tarafından öldürülen Yahudilerin sayılarını hesaplamak oldukça güçtür. Bunun yanında, Tarihi belgeler göstermektedir ki, Fatih Sultan Mehmet Han döneminde İstanbul’a getirilen Yahudiler, Hıristiyanların soykırım uygulayacağı topluluktu. Eğer, Osmanlı Devleti, Yahudilere sığınma hakkı vermeseydi, belki dünyada Yahudi diye bir millet bile olmayacaktı. Ama ne yazık ki, Fatih Sultan Mehmet Han, Yahudilere yaptığı iyiliği, bir Yahudi tarafından zehirlenerek hayatıyla ödemiştir. Bu gayet doğal bir gelişmedir. Çünkü Yahudi milletinin tarihleri iyice okunduğunda, peygamberlerini bile öldürmüşlerdir. Yani, Yahudiler iyiliğe karşı, hep kötülük yapmışlardır. İslam Tarihi, bu kötülüklerle doludur. Zaten Beni İsrail demek, “güreşte Tanrı’yı yenen Pehlivan’ın oğulları” demektir. Yahudilerin özünde, güçsüz olduklarında tabi olmak ve rakibinin zayıf noktalarını kollamak, güçlü olduklarında ise hemen rakibini işkence yapmak ve öldürmek vardır. İşte bu özelliği bilen Hıristiyan Dünyası, sürekli olarak gördükleri yerde Yahudileri işkence yapmışlar ve öldürmüşlerdir. Bu nedenle Yahudiler ölümden kurtulmak için dünyanın dört bucağına dağılmışlardır. Ancak burada, sayıları az da olsa, Türkiye ve Müslüman Türk dostu olan Türkiye Yahudilerini, bu genellemenin dışında bırakmak gerekir. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında da Hıristiyanlar ile Yahudiler sürekli karşı karşıya gelmişlerdir. Hıristiyan Dünyası, Yahudilerin şerrinden korumak için, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda, Birleşmiş Milletler Teşkilatını kurmuştur. İngiltere ve A.B.D’nin teşvikleriyle, Yahudiler Ortadoğu’ya yöneltilmişler ve 1948 yılında Filistin topraklarında bit İsrail devleti kurmuşlardır. Böylelikle, Hıristiyan Dünyası, hem Yahudilerin şerrinden korunmuş olacak ve hem de Haçlı Seferleri ile bir türlü yenemedikleri, İslam Dünyasından büyük bir intikam almış olacaklardır. İkinci Dünya Savaşı’ndan güçlü çıkan A.B.D, Filistin hamiliğini üzerine almıştır. 1947’de, Siyonist hareket lideri, A.B.D Başkanı Truman’a gönderdiği mektupta özetle şunları yazıyordu; “Avrupa’da bulunan Yahudilerin güven ve istikrarı için, Filistin’de bir Yahudi devletinin kurulması zaruridir. Bu durum, A.B.D’nin Ortadoğu’da kalıcı bir dost kazanması bakımından da elzemdir.” Ve sonuçta, 1948 yılında, Filistin toprakları üzerinde, bir Yahudi devleti kurulmuştur. Ancak evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Hıristiyanlar, tüm Yahudilerin Filistin topraklarına göç edeceklerini ummuşlardır. Ama göç olayları Hıristiyanların umdukları gibi gerçekleşmemiştir. Dünya ülkelerinde yaşayan zulüm gören ve yoksul Yahudiler Filistin’e göç etmişlerdir. Başta A.B.D ve İngiltere gibi tüm Batı ülkelerinde yaşayan zengin Yahudilerin İsrail’e göç etmesi yasaklanmıştır. Dış ülkelerdeki Yahudilere, Filistin’de savaşan yoksul Yahudilere para ve silah yardımı yapma görevi verilmiştir. Yani Hıristiyan dünyasının, Yahudilere yönelik hesapları hiç tutmamıştır. Aksine bugün için topyekûn Yahudiler için çalışmak zorunda kalmışlardır. Bugünkü İsrail Resmi adı, İsrail Devleti ( İbranice adı; Medinat Yisrael) olan ülke, bir Doğu Akdeniz cumhuriyetidir. Yüzölçümü 20.770 km².dir. Ülke, kuzeyden Lübnan, kuzeydoğudan Suriye, doğudan Filistin ve Ürdün, güneyden Akabe Körfezi, güneybatıdan Mısır, batıdan Akdeniz ile sınırlıdır. İsrail, Doğu Akdeniz kıyısında, 450 km. Uzunluğunda ve en geniş yeri 135 km. olan uzun ve dar bir dikdörtgene benzer. İsrail bugün, eski adı Filistin olarak bilinen toprakların çoğunu içerir. Halkın büyük bir çoğunluğu yahudidir. İsrail, Yahudilerin “Vaat edilmiş Topraklar” üzerinde yeni bir devlet kurmak için yıllar boyu besledikleri bir özlemin simgesidir. 1948 yılında kuruluşundan buyana, İsrail; Filistin bölgesine bir “Arap Ülkesi” olarak bakan komşuları ve Filistinli mültecilerin istekleriyle karşı karşıyadır. Filistin sorunu, İsrail’in; Mısır, Ürdün ve Suriye’den bazı toprakları kendi topraklarına katmasına yol açan bir dizi savaşa neden olmuştur. Çoğu Avrupa ve başka ülkelerden göç eden Yahudi göçmenlerden oluşan İsrail halkı, İsrail devletini kurmak için çok çaba göstermişlerdir. Modern kentler ve köyler kurmuşlar, çölü üretken çiftlikler ve gelişen sanayi bölgeleri durumuna getirmişlerdir. İsrail’in nüfusu, 1980’de 3.896.000 kişi iken, 1991’de 4.477.000, 1993’de 4.612.000 kişi olmuştur. CIA’nın 2006 yıllığına göre, ülkenin tahmini nüfusu 6.352.117 kişiye ulaşmıştır. Bu nüfusa, Batı Şeria’daki yerleşim bölgelerinde yaşayan 187.000 Yahudi, Golan tepelerinde yaşayan 20.000 Yahudi, Doğu Kudüs’te yaşayan 177.000 Yahudi dâhildir. İsrail’in nüfus artışı, doğal nüfus artışından ziyade, diğer ülkelerden gelen göçmen Yahudilerin bölge topraklarına yerleşmesiyle olmuştur. Nitekim Filistin bölgesine Yahudi göçleri, Osmanlı döneminde 1850’li yıllarda başlamış ve bugüne kadar devam etmiştir. 1850–1985 yılları arasını kapsayan 135 yıllık dönem içinde, Filistin’e toplam 2.330.870 Yahudi göç etmiştir. 2005 yılı itibariyle, İsrail’in Gayri Safi Milli geliri 140,1 milyar dolar, kişi başına düşen milli gelir ise 22.300 dolar olmuştur. Aynı yılda milli gelirin % 7,7’sini (9,45 milyar dolar) askeri harcamalara ayırmıştır. Peki, İsrail bu kadar parayı nereden buluyor? Çok zengin kaynaklara mı sahip? Elbette hayır. Ülkenin büyük bölümünü çöller oluşturuyor. Topraklarının sadece % 15,45’i ekilebilir araziyi oluşturmaktadır. Ancak daimi ekil arazi miktarı % 3,88 kadar. Ülkede sulanabilir arazi miktarı ise, sadece 1.940 km2,yi (toplam yüzölçümün % 9,3’ü) ancak buluyor. Gayri safi milli gelirin % 2,8’i tarım, % 37,7’si sanayi, % 59,5’u servislerden karşılanmaktadır. Ülkede işsizlik oranı % 8,9, yoksulluk oranı % 21, enflasyon oranı % 1,3 kadardır. Yıllık toplam ihracatı 40,14 milyar, ithalatı ise 43,19 milyar doları bulmuştur. İhracatının büyük bir bölümünü can dostu A.B.D (%36,8) ile yapmaktadır. Ayrıca Belçika (% 7,5) ve Hong Kong ( % 4,9) ile de ihracat yapmaktadır. İhracat ürünlerini; makine ve donanım, bilgisayar yazılımı, işlenmiş elmas, tarımsal ürünler, kimyasallar, tekstil ve giyim eşyaları oluşturmaktadır. İthalatını A.B.D (%15), Belçika (% 10,1), Almanya (% 7,5), İsviçre (% 6,5), İngiltere (% 6,1) ile yapmakta ve başlıca ithalat ürünlerini; ham maddeler, askeri ekipman, yatırım eşyaları, işlenmemiş elmas, petrol, tahıl, tüketici eşyalar oluşturmaktadır. İsrail’in (30 Haziran 2005 tarihi itibariyle), yaklaşık 73,87 milyar dolar dış borcu bulunuyor. İsrail’de, kadın ve erkek askerlik yapmak zorunludur. 17 yaşına gelen her İsrailli kadın ve erkek silâh altına alınır. Erkekler 36 ay (3 yıl), kadınlar ise 21 ay ( 1yıl 9 ay) askerlik yapmak zorundadır. Ülkede, 2005 yılı itibariyle, askeri servise uygun olarak, 17–49 yaş arasında, 1.492.125 erkek, 1.443.916 kadın olmak üzere toplam 2.936.041 kişi bulunmaktadır. Yani, İsrail’de yaşayan her Yahudi savaşmakta, dış ülkelerde yaşayan her Yahudi ise bu savaşanlara yardım etmektedir. İsrail, neden Güçlü? Bugün dünya dinlerinin dağılışı haritasına bakıldığında, gerçekten ilginç özellikler göze çarpar. Buün için dünya nüfusu, 6.451.058.790 kişiyi bulmaktadır. Bu nüfusun % 20’sı (1.323.999.090 kişi) herhangi bir dine mensup olmayanlar oluşturmaktadır. Dünya nüfusunun % 33’ünü (2.133.806.000) Hıristiyanlar, % 20,3’ünü (1.308.941.000) Müslümanlar, % 13,3’ünü (860.133.000) Hindular, % 6,2’sini (404.921.000) Çin dinleri, % 5,9’ unu (378.808.000) Budistler, % 0,4 ünü (25.377.700) Sihler ve % 0,23 ünü (15.073.000) Museviler (Yahudiler) oluşturmaktadır. İşte dünya nüfusunun ancak % 0,23’ünü oluşturan Yahudiler, dünya nüfusunun tamamına hükmetmektedir. Bu nasıl olmaktadır? İsrail’in dış borcu hayli fazladır. Ekonomik zenginlik yok denecek kadar azdır. Ülke kuruluşundan bugüne sürekli olarak komşu ülkelerle savaşıyor. Bu nedenle gayri safi milli gelirin % 7,7’si askeri harcamalara ayrılıyor. Ancak İsrail bölgede en güçlü ülke konumundadır. Peki, neden? Nedeni gayet açıktır. İsrail, Ortadoğu’da kendi yağıyla kavrulan bir ülke değil. Bu ülke, hemen hemen tüm dünya ülkelerinin topladıkları yağlarla kavruluyor. İsrail’in dış dünyadan aldığı yardımlara bakıldığında, İsrail’de değirmenin suyunun nereden geldiği apaçık ortaya çıkar. Resmi rakamlara göre, 2003 yılında sadece A.B.D’nin yaptığı nakit yardım miktarı, 662 milyon doları aşıyor. Resmi rakamlar elbette kesin yardımları içermiyor. İsrail, Batı ülkelerine; “ İslam Dünyasına karşı sizin başlayıp da devam ettiremediğiniz Haçlı Seferlerini, şimdi ben devam ettiriyorum. Sizin başaramadığınızı ben başaracağım. Ortadoğu bölgesinden, ya öldürerek ya da Afrika ve Asya ülkelerine sürgün ederek, tüm Müslümanları yok edeceğim. Ortadoğu’da büyük İsrail Devletini kuracağım. Bölgenin petrol rezervlerini, Hıristiyan olan güçlü ülkelerin hizmetine sunacağım. O halde, elinizden gelen her türlü yardımı yapınız.” diyerek çağrıda bulunmakta, Hıristiyan Batı Dünyası da, bu yardım çağrısına fazlasıyla yerine getirmektedirler. İsrail, Ortadoğu’da attığı her merminin ya da füzenin parasını katlamalı olarak, Bat ülkelerinden almaktadır. Bu yardım kampanyasına, daha İkinci Dünya savaşında 12 milyon Yahudi’yi gaz odalarında öldürdüğü iddia edilen Almanların bugünkü torunları bile katılmaktadır. İsrail’in yardım aldığı kaynak sadece Hıristiyan Batı ülkeleri değildir. Bugün için dünya genelinde 2005 yılı tahmini verilerine göre, toplam 15.073.000 Yahudi yaşamaktadır. Bunların % 42’si (6.352.117), geri kalan % 56’i (8.720.883) tün dünya ülkelerinde yaşamaktadırlar. İsrail dışında yaşayan Yahudilerin tamamı, yaşadıkları ülkenin sanayi, ticaret ve yönetim kadrolarının en üst kademelerinde çalışmaktadırlar. Başta a.B.D, İngiltere olmak üzere, tüm dünya ülkelerinin yönetimlerinde asıl söz sahibi konumundadırlar. Yine dünyanın dev şirketlerinde patron konumunda bulunmakta ve dünya ticaretinin kilit noktalarını ellerine geçirmiş durumdadırlar. İşin ilginç yanı tüm İslam ülkelerinde de durum böyledir. İslam ülkelerinde bile, küçük sanayi ve ticaret firmaları, Yahudilerle kol kola iş yapmak zorunda bırakılmıştır. Bu nedenle, İslam ülkelerinde yaşayan tüm Müslümanlar da, İsrail’e yardım etmek zorunda bırakılmışlardır. Velhasıl, İsrail, dünya platformunda küçük bir ülke gibi görünmekteyse de, dünya tarım, ulaşım, madencilik, enerji kaynakları, sanayi, turizm ve ticaret gibi tüm ekonomik faaliyet kollarında çok etkili konumdadır. Yani İsrail, Okyanuslarda gezen buzdağının görünen kısmıdır. Görünmeyen kısmı tüm dünyaya ahtapot gibi sarmış durumdadır. İsrail, Ne Zaman Duracak? 1948 yılında kurulduğundan beri, İsrail; Ortadoğu’da terör estirmektedir. İşgal ettikleri Filistin topraklarında yaşayan Filistinli Müslümanların bir kısmını diğer ülkeler sürgün etmişler, bir kısmını öldürmüşler, bir kısmını da Batı Şeria ve Gazze Şeridi toplama kamplarında toplamışlardır. Bugün için Batı Şeria ve Gazze Şeridi toplama kampları, dünya tarihinde akıl almaz işkencelerin uygulandığı yarı açık iki cezaevidir. Bu iki cezaevinde, kuruluşundan bugüne yapılan işkence ve zulümler bir dizi film haline getirilse, dünya insanları, insanlık tarihinin en acı dramını seyredeceklerdir. Tabii ki, seyretmeye vicdanları elverirse. Çünkü Batı Şeria ve Gazze Bölgesinde, dünyanın akıl almaz işkence usulleri denenmektedir. Ne yazık ki, Batı Dünyası, İsrail’in Batı Şeria ve Gazze Şeridi toplama kamplarında yapılan zulüm ve işkenceleri, büyük bir zevkle seyretmektedirler. Bu gayet doğaldır. Çünkü Batı Dünyası’nın acıma, zevk alma, hoş görme anlayışları bu kadardır. Batı Dünyası’nın tarihi, bu tür karanlık olaylarla dopdoludur. Bu tür karanlık olaylar, dünya coğrafyasında devam etmektedir. Bugün için Tıp âlemi, organ naklinde İsrail’in başarısının tarif edilemez boyutlarda geliştiğini söylemektedir. Sahi İsrail, organ naklinde, kimlerin organlarını kullanmaktadır, dersiniz? Bu sorunun cevabını eğer yürekleri yetiyorsa, Batının Tıp Dünyası cevaplasın. Batı Dünyası bu soruyu cevaplayamaz. Çünkü kendi tarihleri de, karanlık sayfalarla doludur. İsterseniz bir sayfa açalım. İlk diş nakli ne zaman ve kimler tarafından yapıldı, dersiniz? Cevaplayalım. Dünyada ilk diş nakli, Romalı diş hekimleri tarafından yapılmıştır. İlk diş nakli, Roma kralının çürüyen dişi hekimler tarafından çıkartılmış. Zindanda yatan Afrikalı bir siyahînin sağlam dişi ağzından sökülerek, kralın çürük dişinin yerine takılmıştır. Kralın diş nakli, başarıyla sonuçlanınca, Romalı zenginlerin ağızları, Afrikalı siyahîlerin beyaz dişleriyle doluvermiştir. Beyaz Romalıların canı can da, Afrikalı siyahîlerin canları patlıcan mı? Buna benzet sorular günümüz için de sorulabilir. İsraillilerin canı can da, Filistinlilerin canı patlıcan mı? Ya da Amerikalıların canı can da, Afganların veya Iraklıların canları patlıcan mı? Dünyaya özgürlük vaat eden A.B.D ve İngiltere yöneticileri, bu sorulara nasıl cevap verebilirler acaba? Cevapları da hazırdır. “Onlar teröristtir. Onun için öldürüyoruz.” Evet, Batı Dünyası yöneticilerince, sömürgeciliğe boyun eğmeyen tüm dünya insanları teröristtir. Bunun dini ne olursa olsun, hepsi teröristtir. Sadece terörist sözcüğünün başına mensup olduğu dinin adı da eklenmektedir. Bugün için Batı emperyalizmine boyun eğen Müslümanlar, Batı’nın gözünde, “aydın, demokrat, özgürlükçü, çağdaş, modern” gibi sayısız iltifatlarla anılmaktadır. Aksine Batı Emperyalizmine karşı koyan Müslümanlar ise, “Radikal, Fundamentalist, İrticacı, Yobaz, Gerici, İslamcı Terörist” gibi isimler yakıştırılmaktadır. Maalesef bu yakıştırmalar, bazı saf Müslümanlar tarafından da kabul görmektedir. Oysa en zayıf Müslüman’dan en kâmil Müslüman’a kadar, hiçbir Müslüman “terörist” olamaz. Kalbinde zerre kadar Allah inancı varsa ve İslam Peygamberine inanıyorsa, o kişi hiçbir zaman Müslüman kardeşine “terörist” dememelidir. Bugün için, Afganistan’da, Irak’ta, Filistin’de Amerikan, İngiliz ve İsrail zulmüne karşı koyanların hiçbirisi “terörist” değildirler. Onlar olsa olsa, vatanlarını koruyan kahraman birer askerdirler. Vatanının bağımsızlığı için savaşanlara, sadece saygı duyulur. İsrail, Ortadoğu’da ne zaman duracak? A.B.D’nin İslam dünyasına yönelik işgalleri ne zaman sona erecek? Sanırız, İslam Dünyası’nın bugünkü ruh halleri devam ettiği sürece zulüm, işkence ve işgaller devam edecektir. İslam Dünyası ve diğer ezilenlerin dünyası, gerçeği görüp ve güçlenip birlikte hareket ederlerse, dünya işgal ve savaşlardan kurtulacaktır. Şimdi, Türkiye’de yaşayanlara tek sözümüz var. “ Ey Türk Halkı, birbirinize çamur atıp duracağınıza, kısır çekişmelerle uğraşacağınıza, biraz olsun gerçekleri araştırıp, birlik ve beraberlik bayrağı altında toplansanız daha iyi olmaz mı? Eğer siz, birbirinizle didişip durursanız, “Sıranı sav” mantığı ile hareket ederseniz, çok yakında, namusunuz ve şerefiniz olarak kabul ettiğiniz ve canınızdan çok sevdiğiniz vatanınız işgale uğrayabilir.” Eh, ne diyelim. Bizden hatırlatması ALINTIDIR biraz uzun ama okuyun. zira yarın filistin biz olucaz. ve israil durmayacak bu gün bi şeyler yapmak gerek. namlu burnumuzun ucuna dayandığında değil. -------------------- ....Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu bu kavmların şehirlerinde nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın....Rabbin sana emrettiği gibi tamamen yok edeceksin.TEVRAT Tesniye Bölümü Ayet 10-17 sayfa : 197 ...Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla TEVRAT yeremya Bölümü Ayet 3(Sayfa 736) ...Onların herşeylerini tamamen yok et, ve onları esirgeme ; erkekten kadına, çocuktan, emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür TEVRAT 1.Samuel Bölümü Ayet 3 (Sayfa 286) YAHUDİLERİN KUTSAL KABUL ETTİĞİ TALMUTTAN ALINTILAR "Yanlız yahudi olanlara insan gözüyle bakılır. Yahudilerden gerisi sadece birer hayvandır" "Yahudi olmayanın kanını akıtmak,Allah'a kurban sunmaktır " "Yahudi olmayan bir insana, ancak ona dost görünmek ve çatışmalardan kaçınmak için selam verilir " Yahudiler bu ayetleri dünya üzerinde müslümanlara uyarlamış durumdalar. Ve durmayacaklar . herkes gözünü açsın yahudi kimseye dost olmayacak. Müslümanlığın kökünü kazımak için uğraşıyorlar Büyük israil devleti haritasının sınırlarında Türkiye toprakları da var. yani alarm uzak değil.

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var?
« Posted on: Nisan 19, 2024, 11:40:33 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? e-book, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? programı, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? oyunları, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? e-kitap, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? download, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? hikayeleri, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? resimleri, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? haberleri, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? yükle, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? videosu, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? şarkı sözleri, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? msn, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? hileleri, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? scripti, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? filmi, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? ödevleri, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? yemek tarifleri, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? driverları, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? smf, Israil Neden Kuruldu? Ortadoğuda Neden Savaş Var? gsm
Yanıtla #1
« : Kasım 30, 2014, 12:34:24 ÖÖ »
Avatar Yok

snrlgrqpop
*
Üye No : 201703
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 10
Karizma = 0


teşekkürler
Yanıtla #2
« : Aralık 03, 2014, 05:39:18 ÖS »
Avatar Yok

karakagan
*
Üye No : 202114
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 7
Karizma = 0


yahudilerin neden ne için kurulduğu ortada ancak biz neden müslümanız onun gereklerini uygulamıyoruz keşke bunu da düşünsek yine de verdiğiniz bilgi için teşekkürler
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Erkek Neden Hatırlamaz, Kadın Neden Unutmaz
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
By.CeZa 2 1972 Son Mesaj Ağustos 02, 2010, 02:17:14 ÖS
Gönderen : Anqel*
Ter Nedir? Neden Kokar? Neden Terleriz?
Genel Kültür.
KumraLım 2 1518 Son Mesaj Şubat 17, 2009, 04:51:15 ÖÖ
Gönderen : By.CeZa
Gelinlik Neden Beyazdır?.. Neden Evlenirken Yüzük Takarız?.
Kadınca
Mavi_Kiyamet 2 1973 Son Mesaj Kasım 30, 2014, 12:37:19 ÖÖ
Gönderen : snrlgrqpop
Israil Nasıl Kuruldu - Israil'in Kuruluşu
Yabancı Tarih
Asortik Hatun 1 1723 Son Mesaj Kasım 30, 2014, 12:26:22 ÖÖ
Gönderen : snrlgrqpop
Neden Evleniyoruz? Neden Boşanıyoruz?
Ruh Sağlığı
Asortik Hatun 2 1010 Son Mesaj Ocak 24, 2013, 02:05:23 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular