Gerçekten çok üzüldüm ya. Olmamalı böyle şeyler. Hele de bir yazar tarafından okuruna böyle bir hitap gerçekten çok üzücü. Ben yazar adına üzüldüm.
Fikrimi söylüyorum hakaret etmedim aşağılamadım zaten söyleyeceğimi söyledim dahil edilirsem de yapacak bir şey yok.
Benim için dğeil lütfen arkadaşınız için üzülün... Bir insanın emeğini iki dakikada adabsızca karalayıp; üstüne aracı olan arkadaşı ile mesajı yanlış anladığınıbu yüzden kitabımı beğenmediği için öyle tepki verdiğini söylemesine rağmen buradaki okurları hala daha sanki beğeni için öyle bir mesaj atmışım gibi yönelnedirip alkış toplamaya çalıştığı için üzülün... Hayatımda bu kadar büyük bir terbiyesizlik görmedim... Arkadaşınız da üslubuna uygun cevap aldı... Bunda üzülecek bir şey yok...
Arkadaşınızın attığı mesajın adabsızlığı ve emeğime çaldığı kara gözünüze gözükmüyor ama benim yanıtım adabsız öyle mi? Çünkü ben kitap çıkardığım için insan değilim, isteyen istediğini söyler yazar, araştırmadan itham eder ama ben her seferinde şirin şirin açıklama yapmalıyım öyle mi? Hiç kusura bakmayın... Tüm wattpad okurlarım bilir ki ben, karşımdakinin adabı ne ise aynı şekilde karşılık vermişimdir şimdiye kadar...
Wattpad'de yazmaya başladığımda okunmak gibi bir telaşım ve endişem olmadığı gibi, kitabım basıldığında da bunun havasına hiç bir zaman girmedim; o yüzden de hiç bir zaman olmadığım biri gibi davranmadım....
Madem o kadar objektifsiniz, arkadaşınızın mesajını, o ilk mesajıını bir kez daha okuyun... Ya da durun.. Ben hatırlatayım mı?
" Işıl Parlakyıldız'ın Duygu'suna o kadar çok benzetilmeye çalışılmış ve bunu göstermekten o kadar çok kaçınılmış ki hiç bir tat alamadım kitaptan."
Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Bu kitabın çalıntı olduğu ithamıdır? Üstelik böylesi bir adapla...
Nasıl tepki vermemi beklediğinizi yazmışsınız ama kusura bakmayın.. O kitabı yazarken gece sabah kadar benim yanımda oturan siz değildiniz...
Forum işini çok iyi bilirim... Burada, bir kaç yöneticiye kendini göstermek ve site içerisinde resmi bir görev almak için, bu adabsız yorumu destekleyen mesajları o yüzden önemsemiyorum...
Ha, evet... Belki siz buradaki yorumları gördünüz okumaya başladınız belki bir kaç kişi daha kitabımı bu şekilde aldı... Ama siz bu konuda tek yetkin kurum olmadığınız gibi, şükür ki benim nasıl bir yazar olduğumu, okurlarımla ilişkilerimi bilen ve bunu dinllendirecek olan minimum iki, üç bin kişi vardır... Şu an bu siteye girip bu yorumlara cevap verilmemesinin sebebi de haberdar olmamalarından kaynaklanıyor, emin olabilirsiniz. Çünkü iş yargı sürecine girdi.
Bu arada şunu da açıklayayım...
"Umarim okuma geregi duyar tatlim Utanıyorum. zira burdaki insalar sayesinde var Şeklimi Koyarım."
Kusura bakmayın ama ben "buradaki" insanlar sayesinde "var" değilim...
Buradaki insanlar, eğer wattpad'deki sır okurları değillerse; sadece çıkmış kitabımı okumaya karar verecek ya da okumayacak olan yeni okurlardır, ancak şu andan sonrası için beni destekleyecek ya da desteklmeyecek kişilerdir ki burası herşeyden önce anladığım kadarı ile bir kitap sitesi değil zaten...
Ben İnitkamın Sırrı'nı Wattpad okuru sayesinde çıkarttım... Ve onlar sayesinde varım... Her kitabımda da, herkesden önce ilk teşekkürü onlara ederim...
Neden bu şekilde kendine pay çıkarmaya çalışmış arkadaşınız anlamadım...
Buradaki insanlar "çıkmış kitabımın" devamlılığını sağlayacak okurlardan ki inanıyorum, yazdıklarımı anlayıp arkadaşınızın "defalarca o sonradan istemediği aracı sayesinde dile getirdiği" yanlış anlamaları sonucunda üstüme yaftalamaya çalıştığı etkiketi de umursamayacaklardır...
Vel hasıl-ı Kelam...
Söylemek için geldiğim şey şuydu...
Burada arkadaşınızın karalamaları teknik olarak kitabı önce yayınlanan benimle iligli değil ama Işıl Parlakyıldız'ı ciddi bir itham altında bırakmış oldu. Kendisi bu konu ile ilgili nasıl bir yaklaşım sergileyecek bilmiyorum... Mesnetsiz ve fütursuz yazıların nereye gittiğini görmenizi çok istiyorum ve o davanın sonucunu da, arkadaşınızın ONUR'la her yerde yayınlayacağına güvenim sonsuz...
Defalarca söylediğim ama nedense kimsenin anlamak istemediği ya da anlamak işine gelmediği şeyi tekrar söylüyorum...
Kİtabımı beğenip beğenmemenize laf söylemiyorum, beğenen bir çoğunluk olduğu için basıldı ve ikincisi de mizanpajda... Herkes beğenmek zorunda dğeil, beğenmemeniz hali ise benim egomu zedeleyecek ve buna kinlenecek değilim.... İnanın "beğenmedim" ben diyen tek tük bir kaç kişinin yorumuna "hımmm... Özel bir nedeni var mı yoksa genel kurgu çin mi?" gibi sorular sorup beğenmedikleri noktaları anlamaya çalışırım... Kendini ıspat edememiş çocuklar gibi "neden, neden" diye tepinmişliğim yok işin o kısmı ile ilgiil.. .en nihayetinde beğenen ciddi bir kitle var...
Siz benim kitabıma kara çalmaya ve emeğimi lekemeye çalıştığınız için, bu yorumu yazarken kullandığınız üslupta bir tepki aldınız bu kadar basit...
Geri kalanı, artık savcılığın ve mahkeminin işi...
Normal şartlarda buraya gelip cevap bile vermeyecektim ancak Tourniquet'in mesajlarına istinaden geldim...
Düzenli şekilde ekran görüntüsü almaya devam ettiğimi bildirmek isterim...
Öykü hanım öncelikle size kolay gelsin diyorum. Cidden buraya böyle “ güzel “ bir biçimde vakit ayırmanız beni oldukça şaşırttı. Bir öğrenci olarak param yetmeyince kitabı almadan önce kitapçıda okurum ben ilk önce isterse 1000 sayfa olsun benim için değişen hiçbir şey olmuyor. Sizin kitabınızı da okumuştum ama para verip te almamıştım o zaman. Çünkü hoşuma gitmeyen yanlar vardı. Sonra dün ki konuşmalarınızdan sonra arkadaşımdan ödünç aldım – umarım kitabınıza para vermedim diye kızmazsınız – ve tekrar okudum. Baştan aşağıya her bir imlaya her bir cümleye tekrar dikkat ederek ki şunu da söylemem gerekir ben okuduğum HİÇBİR kitabı UNUTMAM. Yani kitaplar arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları bulmak benim için çocuk oyuncağı bile değil. Kitaptaki imla yanlışlarına göz yumduk diyelim kurgu konusunda da bana sorarsanız basitti. Karakterlerinizle ilgili adam akıllı bir açıklama bile yoktu. Holdingleri var. Ee başka ?? Bu holding ne üzerine veya hangi alanlarda çalışıyorlar. Bunların hiçbirine yer verilmemişti. Hepsini Titanlara benzetmişsiniz – güzel bir benzetme ancak boyları posları ve seslerinin sert olması haricinde ben öyle ahım şahım bir benzetmede bulamadım kitapta. Birkaç tane vardı elbette ama daha iyi olabilirdi. Onun haricinde karakterlerinizin ismini gerçekten beğendim. Bu konuda bayağı ciddiyim. Özellikle Batı ismine bayıldım. Orijinal bir isim olmuş ve Rüzgar ismini de ayrı bir severim..
Bunlardan başka hiçbir karakteriniz vermesi gereken tepkileri veremedi açık ve net. Baş karakterlerinizden Duru yaşadığı şeyleri o kadar çabuk sildi ki bu kadar kolay mı diye düşünmeden edemedim değil. Sendrom falan olayı da değil bir karakterin ne olursa olsun yaşadıklarını o kadar basite indirgeyip bir halının altına itekleyebilmesi mümkün değil. O taciz sahnesini yazarken – hatta tecavüzün kıyısından döndüler – hiç birisiyle konuştunuz mu bilmiyorum ama ben taciz / tecavüz edilmiş insanlarla daha önce konuştuğumdan onlara destek olmaya çalıştığımdan o tarz bir olayın o kadar çabuk atlatılamayacağını inanın çok iyi biliyorum.
Kitabınızın Duygu ya “benzetilen” kısımlarını da şöyle söyleyeyim size yaptığınız vurgular örnek vermem gerekirse “ Duru’m” gibi. Onun haricinde işte çocukların birbirleri arasındaki diyalogları davranışları benzerlik göstermekle birlikte aynı değil kimse de öyle olduğunu iddia etmiyor. Bu çocuklardan mesela toprak ve demir anne babasının ölümünü gördü zaten zenginlerdi diğerleri ile de tanışıyorlardı. Duygu kitabında Sedat falan yurtta büyüdü hiçbir şeyi yoktu Alimle falan da cezaevinde tanıştılar.
İyisiyle kötüyüsüyle bir kitap yazmışsınız. Zaten üstteki yorum da da ben size şöyle cevap verseydiniz sorun olmazdı dediğim zaman da umursamadığınızı söylemişsiniz.
Umursamıyor musunuz benim de sizi umursadığım söylenemez. Bir kitap blogum da var ayrıyetten benden kitap tavsiyesi alan en az 25 insan söyleyebilirim size webcanavarından falan da olmayan. Her hafta düzenli olarak kitap tavsiyeyi verdiğimde özellikle sizin kitabı tavsiye edeceğim. Alsınlar okusunlar. Sonra bana yorum yaptıktan sonra – ki onlar da benimle aynı fikirde olacaklardır – bu yorumlarınızı göstereceğim ki bir yazar olarak okuyucularınıza nasıl davrandığınızı görsünler.
Bu arada kitabınız basılmadan önce ortalama 150 bin tıklanıyormuş. 150 bin kitap satabildiniz mi bari ??
Bundan sonra benim gözümde historical kraliçesi olan Judidh kadar ya da benim kalbimin kraliçesi olan Elizabeth Hoyt kadar iyi yazsanız bile asla ama asla kitaplarınızı okumayacağım..
Tabi ki 1 okuyucu kaybederek çökecek değilsiniz. Size “ yazım hayatınızda “ başarılar dilerim.. Kötü yorum istemiyorsanız imla kurallarına da dikkat lütfen
Keyifli günler dilerim.