0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Insan SÛresi  (Okunma Sayısı: 629 Kere Okundu.)
« : Ocak 23, 2010, 04:49:47 ÖS »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


Mekkî bir suredir. Bazıları bunun Medenî bir sure olduğu hususunda icma edildiğini nakletmişlerdir. 31 ayettir. Ölüm sonrası dirilişten, insanın yaratılışından, onun hayır ve şerre sevk edilişinden bahseden ayetleri kapsamak tadır. Sonra da iyi ve kötü kimselerin akıbetini açıklamakta, ayrıca iyi kimselerin amelleri İle mükafatlarını hatırlatmaktadır.
İnsanın Yaratılışı, Mükellefiyeti Ve Ölüm Sonrasında Yeniden Dirilişi
Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.
1- İnsan üzerine dehirden öyle bir zaman geçti ki o vakit insan henüz anılmaya değer bir şey değildi.
2- Biz insanı katışık bir nufteden yaratmışızdır; onu deneriz; bu yüzden , onun işitmesini ve görmesini sağlamışızdır.
3- Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük.
4- Doğrusu, inkarcılar için zincirler, demir halkalar ve çılgın alevli cehennem hazırladık.
Bazı Kelimeler:Az veya çok bir zaman parçası.Sınırsız ve uzun bir zaman dilimi.Meşic kelimesinin çoğulu olup karışık şeyler demektir. Azıcık su. Ona yol gösterdik.Onu imtihan ederiz. Ayaklara vurulan zincirler ve bukağılar. Hazırladık.Ellere vurulan zincirler ve kelepçeler.
Açıklama:

İnsanın üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir zaman geçmedi mi? Cenab-ı Allah insanların bunu ikrar edeceklerini ve şöyle diyeceklerini bilmiştir: Evet, insanın üzerinden böyle bir zaman geçmiştir. Kendilerine denilecektir ki: İnsanı yoktan var eden bir zatın, onu yok olduktan sonra yeniden diriltmesi nasıl imkânsız olur?! insanoğlu insan olması bakımından, kendisi içinde yok iken yer kürrenin üzerinden ancak Allah'ın bileceği bir uzun zaman geçmiştir. Yoktan var edilen bir insan nasıl yaratılmıştır? Bunu cevaplayıp tekid ederek Cenab-ı Allah şöyle buyuruyor: Doğrusu biz onu karışık bir sudan yarattık.
Ey Allah'ım Sen ne yücesin, ki şöyle buyuruyorsun: Biz insanı karışıklıkla nitelenen bir nutfeden yarattık. O nutfenin içinde hayır ve şer güdüleri gizli idi. Onda insanın değişik sıfatlan mevcut idi. Onda birbirine zıt yönelimler vardı. Şayet Rabbin dileseydİ bütün insanları aynı düzende, aynı yöntemde, aynı yolda yaratırdı. Hepsini hayra veya hepsini şerre yöneltirdi. Rab-binin rahmet ettikleri dışındakiler hep muhtelif olmakta devam edeceklerdir. Bi ki Rabbİn işte bu ihtilaf için onları yarattı, bununla da Kainat imar edildi, dünya ve ahiret oluştu. Rabbimiz bizi spermadan yarattı ki onda karışık şeyler vardır. Bizi imtihan etmek için yarattı. Bizi, mükellef kıldığı yasalar konusunda denemeyi istediği varlıklar olarak Cenab-ı Allah, bizleri karışık nitelikler ve güdüler içeren bir spermadan yaratmıştır. İşte bu sebeple Allah, insanları, gören ve İşiten varlıklar haline getirmiştir. Bu imtihan iradesinin bir neticesi olarak Cenab-ı Allah bizlerde akıl ve idrak halk etmiştir ki, akıllarımızla doğru yolu ayirdedebilelim. Aklın doğru yolu ayırdetmesini sağlayan vasıtalarının en başında görme ve işitme duyularımız gelmektedir. Ama hayır ve şerri idrak etmek İçin akıl tek başına yeterli olur mu? Hayır... İşte bu sebeple Cenab-ı Allah buyurmuş ki: Biz insana umumî yolu gösterdik. Ona delillik yaptık. Ona hayır ve şerrin yollarını şeriatler ve peygamberler vasıtasıyla gösterdik. Tabi bundan önce ona akıl ve düşünce de vermiştik.
Noksanlıklardan münezzeh olan yüce Allah insanı yarattı. Onda hayır ve şer güdüleri ile birbirine zıt değişik yönelimler var etti. Bunun ardı sıra da ona, kitaplarla peygamberler vasıtasıyla hayır ve şerrin yollarını gösterdi. Evet biz ona yollan gösterdik. O ya şükreden olur ya nankörlük yapan-olur. Hayır yollarına giderek Rabbinin nimetlerine karşı şükredip Cenneti hak eder veya Rabbinin nimetlerine karşı nankörlük ederek bu nimetlerin hakkını vermeyip küfreder, hakkı yalanlayıp kötü amel işler, böylece de Cehennemi hak eder.
Şükredenlerle nankörlük eden gruplar için ahİrette hazırlanmış olan şeyler, işte bunlardır. Bizler kâfirler için Cehennemde ayaklarına vurulacak zincirlerle bukağılar, ellerine vurulacak kayıtlarla boyunlarına vurulacak laleler hazırladık. İçine girecekleri çılgın alevli ateş hazırladık. Orası ne kötü bir kalış yeridir!

İyiler, Onların Amelleri Ve Mükâfatları

5- Şüphesiz iyiler kafur katılmış bir tastan içerler.
6- Su ancak Allah'ın kullarının taşıra taşıra içebileceği bir pınardır.
7- Onlar verdikleri sözleri yerine getirirler, fenalığı yaygın olan bir günden korkarlar.
8- Onlar içleri çektiği halde, yiyeceği yoksulla Öksüze ve esire yedirir-ler.
9-10- "Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bîr karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz çok asık suratların bulunacağı bir günde Rabbİmizden korkarız" derler.
11- Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur; onların yüzüne parlaklık ve neş'e verir.
12- Sabırlarının karşılığı, cennet ve oradaki ipeklerdir.
13- Orada tahtlara yaslanırlar; orada yakıcı sıcak ve dondurucu soğuk görmezler.
14- Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve onların koparılması kolaylaştırılmıştır.
15- Çevrelerinde gümüş kaplar ve billur kaseler dolaştırılır.
16- Billurları gümüş gibi parlaktır, onları ölçüp ölçüp dağıtırlar.
17- Orada, zencefil karışık bir tasla.içirilirler.
18- O pınara "Sekebil", (tatlı su) denir.
19- Yanlarında ölümsüz gençler dolaşır; onları göndüğünde saçılmış birer inci sanırsın. . .
20- Oranın neresine baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün.
21- Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır; gümüş bileziklerle süslenmişlerdir; Rableri onlara tertemiz içecekler içirir.
22- "İşte bu sizin İşlediklerinizin karşılığıdır, çalışmalarınız şükre değer" denir.
Bazı Kelimeler:
Ber kelimesinin çoğulu olup doğruluk, takva ve ihlası şahsında bulunduran kimse demektir.Karışımı. Kupa.Güzel kokusu olan bir esans.Fışkırttikça fışkırtırlar.Salgın ve yaygın. Adaklar. Kimsesiz, öksüz. Düşkün, Tutsak. Çok karanlık.Asık suratlı.Güzellik ve sevinç.Onlara verdi.
Sırtla*rını dayayarak oturmuş vaziyette, Erîke kelimesinin çoğulu olup kol*tuk ve kanepeler demektir. Boyun eğdirildi.Kavurucu soğuk. Devşİrilmeleri yakın meyve salkımları. Yemek tabakları ve kaplan. Şişeler.
Kupalar. Güzel kokulu bîr bitki ki, adına zencefil derler.înce ipekten yapılmış giysiler. Kalın ipekten dokunmuş elbise, Kendilerine zînetler ve hulyeler takıldı. Kirlerden ve pisliklerden arınmış içki.
Açıklama:
Bu, Kur'an'ın üslubudur. Korkuttuktan sonra imrendirir. Kâfirlerden ve onların akıbetlerinden söz ettikten sonra mü'minlerden ve onların akıbetlerinden bahseder ki aradaki fark apaçık bir şekilde ortaya çıksın ve bu farkta insanları daha çok imana çağırsın ve hakkı yalanlamaktan onları uzaklaştır-sın.
Şüphesiz iyi kimseler nimetler içindedirler. Nimet cennetlerindedirler. Orada kâfur kokusuyla karışık bir içki içerler. Bu, suyu hiç tükenmeyen, akıp gitmekte olan bir pınardan alınan bir içkidir. Bu pınarı, onlar diledikleri ta rafa götürürler. Bu pınar, Allah'ın mü'mîn kullarının emrinde olacak, onların diledikleri yöne akıp gidecektir.
Adamın biri çıkıpta şöyle bir soru ortaya atabilir: Bu'kimseler bu kadar büyük bir ikramı neden dolayı hak ettiler. Ve bu nimetleri hangi amellerimin karşılığında elde ettiler? Bu soruya verilecek karşılık şudur: Onlar adaklarım yerine getirirlerdi. Hesap gününden korkarlardı. Kötülüğü sağlam ve yaygın olan kıyametten ürkerlerdi. Onlar yüce ahlâklı ve erdemli kimseler idiler. Oruç, namaz, sadaka gibi adaklarım Allah'a yaklaşmak gayesiyle yerine getirirler*di ki bu da onların imanlarının kuvvetliliğine ve hayırda bilenmişliklerine delil teşkil eder. Bir kimse adağım yerine getirirse yükümlülükten kurtulmuş olur. Bunun yamsıra şer'an kendisine teklif edilen vecîbeleri edâ ederse tabiiki bu onun için daha önemlidir. Hatta şer'î mükellefiyetlerini öncelikle yerine getirmesi gerekir. İşte iyi kimselerin ilk hasletleri bu olmalıdır. îkincî hasletleri yani özellikleri ise onların hesaptan korkmalarıdır. Bu korku onları salim amel işlemeye çağırır. Kötülükleri ve fuhşîyyatı terk etmeye teşvik eder. Akıllı kimselerin korkmaları gereken gün kıyamet günüdür. Çünkü onun şerri ve kötülüğü kafirler aleyhinde her tarafa yayılacaktır. MÜ'min ve iyilik erbabı kimselerin üçüncü özellikleri ise onların faziletli ahlaka sarılmaları ve tutunmalarıdır. Faal bir cömertlikle süslenmiş olmalarıdır. Muhtaçlara yemek yedirmek, onların şiarıdır. Tecrübe ile sabittir ki, Allah yolunda muhtaçlara yemek yedirmek ve infakta bulunmak, kişinin imanının sadakatına bir delildir. Bu gibi kuvvetli yakîne sahip kimseler muhtaçlara yardım ellerini uzatırlar.
Bu cümleler içerisinde geçen muhtaç kelimesinden maksat; kanaatkar, düşkün veya mahrum olan yetim veya boynu bükük esirdir. İşte gerçek fazilet erbabı olan mü'minler, kendileri şiddetle ihtiyat; içinde olmalarına rağmen bu düşkünlerle yetimlere seve seve yiyecek veriri sr.
Rivayete göre Hz. Ali ile zevcesi Fatıma (R.Anha), Resulullah'ın torunları Hasan ile Hüseyin'in şifa bulmaları halinde üç gün oruç tutacaklarına dair Allah'a adakta bulundular. Allah, onların bu ciğerparelerine şifâ ihsan etti. Onlar da üç gün müddetle oruç tuttular. Yanlarında sadece iftarlarına yetecek miktarda yiyecekleri vardı. İlk günü, güneş batarken bir kimse gelip kendilerinden yiyecek dilendi. Bu iftarlıklarını, kendileri muhtaç oldukları halde o düşküne verdiler. Aç olarak gecelediler. İkinci gün yine akşamleyin bir yetim kendilerine gelip yemek dilendi, yine kendileri o iftarlığa şiddetle muhtaç oldukları halde bu yileceklerini o yetime verdiler. Yine aç gecelediler. Üçüncü günün akşamında esirin biri gelerek kendilerinden yiyecek dilendi. Yine kendilerinin o yiyeceğe fazlasıyla ihtiyacı oldukları halde iftarlıklarını esire verdiler. Böylece üç gün peşpeşe yiyeceksiz olarak oruç tuttular. Bunun üzerine Cebrail yukarıdaki ayet-i kerimeleri Peygamber (S.A.V.) efendimize indirdi. Sonra da şöyle dedi: Ya Muhammed al bu ayetleri! Allah, sana ve ehl-i beytine mübarek etsin.
İşte her türlü şaibeden arınmış, sağlam iman böyle olur. Onun sevgisi İçin muhtaçlara yiyecek verir ve lisanı kal ile değil de lisanı hal ile şöyle derler: Biz, karşılaşacakları manzaraların korkunçluğundan ötürü yüzlerin asılacağı bir günün azabından korkarız. O gün; kullar için çok tehlikeli, müthiş manzaralı, korkunç ve asık suratlı olup aşırı derecede karanlıktır.
Cenab-ı Allah cömert mü'minleri işte böyle mükafatlandırarak O günün şerrinden koruyacak, asık çehrelilİğin, karanlığın, şiddetin bedeli olarak onlara güzellik, sevinç ve sürür verecektir. Onlara, altlarından ırmaklar akan, yemişleri devamlı bulunan, sürekli gölgelik olan bir cennet bahşedecektir. Müminlerin akıbeti işte böyle olacaktır. Onlara Cennet verecek ve ipekli elbiseler giydirecektik Onları huzur ve sükun içinde koltuklara karşılıklı kurulu olarak oturtacaktır.. Onlar bu Cennetlerde yakıcı bir güneş görmeyecek, dondurucu bir soğukta hissetmeyeceklerdir. Onlar ıhman bir İklim içinde yaşayacak, yumuşak bir hava tensffüs edecek, kendilerine hüzün verecek şeyleri hissetmeyeceklerdir. Bu Cennetin koyu gölgesi o mü'minlerin üzerine inecek, meyveleri de kolayca devşirilebiiecek, kendilerine çok yakm olduğu için zahmetsizce koparabileceklerdir. Ey Allah'ım sen ne yücesin! Onlar bu cennetlerde ikram göreceklerdir. Etraflarında hizmetçiler dolaşacaklardır. Gençler, gümüş kaplar içinde onlara yemek sunacaklar, gümüş kupalarla onlara şarap sunacaklardır. Şarap kupaları billur gibi net şeffaf, gümüş gibi beyaz ve parlak olacaktır. Bu kaplar tam kendilerine göre takdir edilmiş olup ne küçüktür ki taleplerini karşılamasın, ne büyüktür ki ihtiyaçlarından fazla olmasın. Bunlara Cennette bazen kâfur kokusu ile karışık bir şarap sunulur. Bazen de zencefille karışık bir şarap sunulur. Bu şarapları hiçbir zaman kurumayan bir pınardan alınmaktadır. Eller kolayca bu pınarlara uzanır. Cennetlerde, etraflarında dolaşan hizmetçileri olacaktır. Bu genç hizmetçiler gençliklerinin baharında olup son derece parlak ve güzel yüzlü olacaklardır. Size geldiklerinde ve sizden dönüp gittiklerinde onları son derece şeffaf, dar, nazîf, güzel, saçılmış bir inci gibi görürsünüz. Allah'tan dileriz ki bize de göstersin bu nimetleri. Ey mü'min kardeşim. O cennette bir nimet görecek olursan, onun kadrini takdir edemez, künhünü kavrayamaz, mahiyetini bilemezsin. Orada öyle büyük bir mülk göreceksin ki o mülkün önünde kisralarla kayserlerin mülkleri cılız kalır.
Cennet hakkında yapılan bu tasvir sadece takribi ve tahmini bir tasvirdir. Onun hakiki nimetlerini, yaratıcısından başka hiç kimse bilemez. O müminler cennette iken üzerlerine ipekten ince ve yeşil atlastan giysiler geçirilir. Kalın ipekten ve atlastan elbiseler giyerler. Altından ve gümüşten bileziklerle diğer zinetleri takınırlar. Rabbin onlara, vasfım kimsenin bilemeyeceği, temiz ve berrak bir şarap içirecektir.
Ey salih amel işleyip şükreden kullar, bu ikramlar, amelinizin karşılığı olarak size sunulacaktır. Çalışmanıza karşılık verilmiştir!
Peygamber (S.A.V.)Efendimize Yapılan İlahî Direktifler
23- Ey Muhammedi Kur'an'i sana indiren Şüphesiz Biziz.
24- Rabbinin hükmüne kadar sabret; onların günah işliyen ve inkarcı olanlarına uyma.
25- Rabbinin adını sabah akşam an.
26- Geceleyin O'na secde et; O'nu geceleri uzun uzun teşbih et.
27- Doğrusu insanlar, çabuk elde edilen dünya nimetlerini severler de ağırlığı çekilmez günü arkalarında bırakırlar,
28- Onları yaratan, mafsallarını pekiştiren B'ziz; dilersek onları benzerleri ile değiştİriveririz.
29- bu sadece bir öğüttür; dileyen, Rabbine giden yolu tutar.
30- Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Doğrusu Allah, bilendir, Ha*kim'dir.
31- Dilediğine rahmet eder. Zalimlere, işte onlara, can yakıcı bir azab hazırlamıştır.
Bazı Kelimeler:
Küfürde ileri giden veya nankörlük yapan. Çok günah işleyen. Gündüzün evveli ile sonu.Terk ediyorlar. Dünya. Bağlarını kuvvetle bağladık. Eklemlerini sağlam olarak birbiri ile irtibatlandırdık. Ağır ve' şiddetli.Öğüt ve ibret.
Sûrenin Özelliği:
Bu surede İnsana yaratılışı hatırlatılmakta, sonra da şeriatle mükellef kılmışı anlatılmakta, bundan sonra da kıyamet gününde mü'minler ile yalan-layıcıların halleri açıklanarak ona öğüt verilmektedir. Buna rağmen müşrikler eski hallerini devam ettirdiler. Şu halde bu surenin, kendisine bu noktada faideli olacak bir direktif ile Peygambere hitapta bulunulmasıyla nihayete erdirilmesi elbetteki daha iyi olurdu ve Öyle de oldu
Açıklama:
Ey Muhammed! Muhakkak biziz, biz ki sana Kur'an'ı parça parça indirdik. Bu Kur'an hak bir kitap olup içinde şek ve şüphe yoktur. Sana, ancak buna tabi olmak düşer. Bize de, mü'minlere yardımcı olmak, kâfirleri kimsesiz, rezil ve rüsvay halde bırakmak yaraşır. Bütün işler Allah'ın elindedir. O-dur kî, Kur'an'ı sana sağlam bir kitap olarak indirmiştir. O Kur'an'a aşla batıl girmez. Hal böyle olunca ey Muhammed, Rabbinin hükmüne sabret. O-riun hükmü adilanedir. Rabbin, seninle o müşriklerin arasında ayırıcı hükmünü verecektir. Sana ancak sabretmek yaraşır. Utbe bin Rebia gibi çok günah işleyen nankörlere itaat etmekten sakın!
Utbe bin Rebia, Peygamber Efendimize tarizde bulunarak dinini terk et*mesini söyler, buna karşılıkta kızlarından biri ile onu evlendireceğini vade-derdi. Ebu Cehl ile Velid bin Mugîre gibi cahiliyette pek ileri giden ve küfürde cesur olan kafirlerle nankörlere İtaat etme, Ey Muhammed!
Rivayete göre Velid bin Mugîre Peygamber (S.A.V.) efendimize şöyle dermiş: Sen bu işten vazgeç. Ben seni memnun edecek kadar servete boğarım.
İşte bu sebeple Cenab-ı Allah, Peygamber efendimize şöyle emir buyurmuştu: Sabret. Neticede Cenab-ı Allah yerine getireceği ve infaz edeceği bir hükmü verecektir. Sen onlardan günahkâr, kafir, nankör olanlara itaat etme.
Bu musibetlere ve meşakkatlere karşı koymak ancak güçlü iman silahına sarılmakla mümkün olur. O silah da sabah akşam Allah'ı zikretmektir. Bu, sığınılacak en muhkem kaledir. Evet bu silah, geceleyin Allah'ın huzuruna kapanıp secde etmek, uzun uzadıya O'na teşbihte bulunmaktır.
Ey Muhammed! Şu kafirleri Allah'a bırak. Onların yaratıcıları onları en iyi bilendir. Onların iç yüzlerini bilmektedir. Onlar, şu çabuk geçecek olan dünyayı seviyorlar. Dünyanın ve onun aldatıcı, fani nimetlerinin arkasına gizleniyorlar. Ama şiddetli bir günü, korkunç kıyameti unutuyorlar. O günde emzikli kadınlar çocuklarından vazgeçecekler. Gebe kadınlar çocuklarını düşüreceklerdir. İşte onları biziz yaratan. Onlann yaratılışlarını biziz sağlam kılan. Analarının rahimlerinde onlara biziz şekil veren! Dilersek onlann yerlerine başkalarını koyarız. Rabbin herşeye kaadirdir.
Bu bunlar için büyük bir tehdittir. Ey Muhammed! Bu ve benzeri sureler, hatırlatma ve öğüttür. Dileyen öğüt alıp Rabbine doğru yol alır ve o yol vasıtasıyla ahirette mutluluğa kavuşur. Dileyen de öğüt almaz, sapıklık yoluna koyulur. Günah, fasıklık ve isyan batağına düşer. Böyleleri için, içinde ebedî kalmak üzere Cehennem ateşi vardır. Nefsini arındıran kurtuluşa erer; kirletip günahla örten de, ziyana düşer.
Bu, şerefli Peygamberimizin gönlünü sükunete kavuşturup tatmin edecek bir ifade tarzıdır.
Dileyen Rabbine doğru giden bir yol alır. Çünkü bütün yollar kulun önünde açılmıştır: "Ona iki tepe (iki hedef: Hayır ve şer yolunu) gösterdik!'Ama yine de bilin ki bütün bunlara rağmen emir Allah'ın elindedir. Allah dilemedikçe siz hiçbir şey dileyemezsiniz. Kulun cüz'î iradesi vardır. Bu iradesi dolayısıyla o ameline karşılık mükâfat veya ceza görer. İlahî meşîet ve irade ancak Allah'a aittir. Şüphesiz Allah, yaratıklarını bilendir. İşlerini hikmetle ve yerli yerince yapandır.
'Bu sure, iki grubun akıbetini açıklamakla nihayete eriyor. Bu gruplardan birini Cenab-ı Allah kendi rahmetine, Cennetine ve rızasına dahil eder. Diğer grup olan zalimlere gelince Cenab-ı Allah onlar için pek acıklı bir azap hazırlamıştır.

Wmhocasi.com
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Insan SÛresi
« Posted on: Nisan 24, 2024, 02:56:55 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Insan SÛresi e-book, Insan SÛresi programı, Insan SÛresi oyunları, Insan SÛresi e-kitap, Insan SÛresi download, Insan SÛresi hikayeleri, Insan SÛresi resimleri, Insan SÛresi haberleri, Insan SÛresi yükle, Insan SÛresi videosu, Insan SÛresi şarkı sözleri, Insan SÛresi msn, Insan SÛresi hileleri, Insan SÛresi scripti, Insan SÛresi filmi, Insan SÛresi ödevleri, Insan SÛresi yemek tarifleri, Insan SÛresi driverları, Insan SÛresi smf, Insan SÛresi gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular