Ülkemizde Akciğer Kanseri Oranı

Türk Akciğer Kanseri Derneği’nin Kıbrıs’ta düzenlediği "Akciğer Kanseri Tedavisinde Yenilikler ve Destek Tedavileri Sempozyumu’nda akciğer kanserinin ülkemizdeki boyutlarına dikkat çekildi. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk Akciğer Kanseri Derneği ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Fadıl Akyol, günümüzde kanserin ölüm nedenleri arasında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada olduğunu belirtti. Teknoloji ve tıpdaki tüm gelişmelere rağmen 1974-2001 yılları arasındaki verilere bakıldığında akciğer kanserinden ölüm oranında bir azalma olmadığını söyleyen Akyol “Türkiye’deki kanser ölümlerine baktığımızda akciğer kanseri erkeklerde %40’la birinci, kadınlarda ise %8 ile dördüncü sırada yer almaktadır. Ülkemizde yılda yaklaşık 20.000 kişiye akciğer kanseri tanısı konmakta ve yaklaşık 15.000 kişi bu hastalık nedeni ile hayatını kaybetmektedir” dedi.
SİGARA ELE ALINMASI GEREKEN EN ÖNCELİKLİ KONUDUR

Akciğer kanserinin en önemli nedeninin sigara alışkanlığı olduğunun altını çizen Akyol, önemli istatistikler vererek ülkemizdeki öldürücü boyutları göz önüne serdi. Akyol “Ülkemizdeki son istatistiklere bakıldığında sigara içme oranı erkeklerde % 50, kadınlarda % 18, genel olarak ise % 31’dir. Erişkin olmayan, diğer bir deyişle çocuk ve genç bireylerimizdeki, erkeklerdeki %11, kızlardaki % 4 ve sağlık çalışanlarındaki % 42 sigara içme oranları dikkat çekicidir. Bu durum ele alınması ve çözülmesi gereken en öncelikli konudur zira akciğer kanserine yakalanma nedenin sebebi %85 - %90 oranında sigaradır” diye konuştu. Öldürücülüğünün yanı sıra tanı ve tedavisinin oldukça zor ve çok pahalı olduğuna değinen Akyol, “Bu nedenle belki de önümüzdeki yıllarda dünyadaki devletlerin ve sigorta şirketlerinin tedavi ödemesi yapmada çok zorlanacağı akciğer kanseri, sigara içilmemesi gibi basit ve maliyeti olmayan bir önlemle % 85-90 oranlarında engellenebilir. Bu konuda devlete ve biz bireylere büyük görevler düşmektedir” diye konuştu.

DEVLETE BÜYÜK GöREVLER DÜŞMEKTE

Gemi, metalurji, maden, boya ve kimya sanayilerinde mesleki olarak maruz kalınan asbest, radon, aromatik hidrokarbonlar, krom ve nikel gibi bazı kanserojen maddelerin de akciğer kanserine yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Fadıl Akyol, önemli uyarılarda bulundu. Gelişmiş ülkelerin kalite güvenirliliği, çevre ve toplum bilinci ile bu sanayi kollarında çok sıkı önlemler aldıklarını ve hatta bu sanayilerdeki yatırımlarını giderek gelişmekte olan ülkelere kaydırdıklarına değinen Akyol sözlerine şöyle devam etti: “Karadeniz sahilindeki variller, söküm için yurdumuza getirilen asbestli gemiler ve İskenderun Körfezi’ nde radyoaktif külüyle batan gemi hatırlandığında devletimizin ve bir fert olarak bizlerin ne kadar dikkatli olmamız gerektiği bir defa daha ortaya çıkmakta ve çok büyük önem taşımaktadır. Öldürücülüğünün yanı sıra tanı ve tedavisi oldukça zor ve çok pahalı olan, bu nedenle de belki de önümüzdeki yıllarda dünyadaki devletlerin ve sigorta şirketlerinin tedavi ödemesi yapmada çok zorlanacağı akciğer kanseri, sigara içilmemesi gibi basit ve maliyeti olmayan bir önlemle %85-90 oranlarında engellenebilir. Bu konuda devlete ve biz bireylere büyük görevler düşmektedir.” Türk Akciğer Kanseri Derneği olarak yoğun çaba sarf ettiklerinin altını çizen Akyol, Bu yıl 8-10 Mayıs 2008’de Zonguldak bölgesel toplantısını, 5-8 Kasım 2008’de İzmir’de III. Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi’ ni ve bu kongre öncesinde tümü konusunda uzman yabancı konuşmacıların katılımı ile bir günlük Akciğer Kanseri Cerrahisi Kursunu düzenleyeceklerini de belirtti.