İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Murat Olgaç Kangal, Türkiye’de üzerinde daha önce hiç çalışılmamış ’’huntit minerali’’ potansiyeli bulunduğunu, yanmayı engelleyici özelliği bulunan cevherin değerlendirilmesi halinde, ihraç ürünü olabileceğini söyledi.

İTÜ Maden Fakültesinden Yard. Doç. Dr. Murat Olgaç Kangal, araştırma görevlileri Yüksek Mühendis Fırat Burat, Yüksek Mühendis Ozan Kökkılıç, yaklaşık 10 yıldır üzerinde çalıştıkları ’’Türkiye Huntit Cevherleri ve Zenginleştirme Olanakları Projesi’’yle, ’’Geleneksel Mehmet Kemal Dedeman Araştırma ve Geliştirme Proje Yarışması’’nda madencilik dalında birincilik elde etti.

"Üzerinde Hiç Çalışılmamış Önemli Bir Endüstriyel Ham Madde"
20 bin TL para ödülü bulunan projeyle ilgili bilgi veren Kangal, dünyada son 40 yıldır tanınan ve Türkiye’de de varlığı bilinen ancak üzerinde hiç çalışılmamış önemli bir endüstriyel ham madde olan huntit minerali üzerinde doktora tezi aşamasında çalıştıklarını kaydetti.

Prof. Dr. Ali Güney’in danışmanlığında 4 yıl süren çalışmayı tamamladıktan sonra, arkadaşlarıyla birlikte bu konu ile ilgili öncelikle bilimsel araştırmalara yönelik projeler hazırladıklarını ifade eden Kangal, endüstriden gelen talepler doğrultusunda farklı huntit cevherlerinin endüstriyel kullanımına yönelik birkaç bilimsel çalışma daha yaptıklarını bildirdi.

Bu konuda uluslararası bilimsel dergilerde makalelerinin yayınlandığını dile getiren Kangal, ’’Huntit alev geciktirici bir mineral. Örneğin bir koltuğun kumaşına, bu mineralinde içinde olduğu bir maddeyi katıyorsunuz, yangın esnasında, ortamı soğutuyor ve yanmayı engelliyor. Bu itfaiyecilerin giydiği elbiselerde de kullanıyor’’ dedi.

"Ülkemizde 1-2 Milyon Ton Civarında Rezerv Var, Dünyaya Satabiliriz"
Yıllardır yaptıkları çalışmalarda bu mineralin, ’’Kimyasal özelliklerini, Türkiye’deki yataklarını ve sektördeki durumunu’’ araştırdıklarını kaydeden Kangal, şöyle konuştu:

’’Bu mineral sadece ticari olarak Yunanistan’da üretiliyor. Bunu İngiltere’ye satıyor. Türkiye’de ne kadar kullanılıyor, ne kadar rezerv olduğuna dair açıkçası böyle bir araştırma yok. Ama yurt dışında kullanıldığını biliyoruz. Türkiye’nin çok kaynakları olduğunu biliyoruz. Türkiye bu minerali üretirse, sadece ülkemizde kullanmayı bir yana bırakın, dünyaya satabilir. Çünkü çok büyük rezervler var. Geçen sene yaptığımız bir projeye göre, ülkemizde 1-2 milyon ton civarında huntit olduğunu tahmin ediyoruz. Bu rakam, dünya genelini düşündüğümüzde bayağı yetecek bir miktar. Yanmayı engelleyici özelliği bulunan cevherin değerlendirilmesi halinde, ihraç ürünü olabilir.’’

"Yeterince Önem Verilmiyor"
Günlük yaşantıda hemen hemen her malzemede bu mineralin katkı maddesi olarak kullanılabileceğini, boyalarda, kağıt sanayisinde de kullanıldığını belirten Kangal, huntit cevherlerinin günümüzde, ısıtıldığında ortaya çıkan karbondioksit içeriğinden dolayı alev geciktirici dolgu malzemesi olarak kullanıldığını belirtti.

Kangal sözlerini şöyle sürdürdü:
’’Bu konuyla ilgili yaptığımız bütün çalışmaları birleştirdik ve Dedeman Otelleri’nin düzenlediği yarışmaya başvurduk. Bu mineralin Türkiye ekonomisine katkı sağlaması ve madencilik sektöründeki firmaların bu minerale yeterli özeni göstermesi için bu ödüle başvurduk. Kısacası bu minerali tanıtmak için yarışmaya başvurduk. Henüz bu mineral Türkiye’de çok fazla tanınmıyor. Türkiye’de üretilen huntit mineralleri var ancak bunu yurt dışındaki firmalar üretiyor. Türk madenciliği buna yeterince önem vermiyor ya da bilmiyor. Bu nedenle bunu tanıtmak istiyoruz. Bu ödülü kazanmamızın ve birincilik ödülü almamazın, bu mineralin tanıtımına büyük katkı sağlayacağına ve dikkatleri üzerine çekeceğine inanıyoruz.’’

Türkiye’de sadece Denizli Çameli’nde yabancı bir firmanın Türk ortaklığında bu minerali çıkardığını kaydeden Kangal, ’’Ama Türkiye’de öyle yataklar var ki mutlaka Türkiye ekonomisi için değerlendirilmesi gerekiyor. Maden sektörü Türkiye’de önemi tam anlaşılamamış bir sektördür. Rezervlerimizin çokluğu göz önünde alındığında, maden ihracatımız çok sevindirici bir durumda değil. Türkiye’de madenciliğin teşvike ve desteğe ihtiyacı var’’ diye konuştu.