0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Helallik  (Okunma Sayısı: 1633 Kere Okundu.)
« : Nisan 05, 2008, 12:17:25 ÖS »

Sahin07
*
Üye No : 3786
Yaş : 38
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 408
Mesaj Sayısı : 2 252
Karizma = 1453


Ücra bir kasabadan  kopup geldiği koca şehirde büyük bir şirkette iş bulmuş, karınca kararınca geçinmeye başlamıştı. İçinde, volkan gibi kaynayan yükselme hırsı, onu kısa zamanda yukarılara taşımış,büro memurluğundan şefliğe, oradan da birim amirliğine kadar çıkarmıştı. Bu şirkette en tepe noktaya oturana dek sürecekti mücadelesi. Azimliydi. Hedefleri için ne gerekliyse yaptı. İlerlemeyi düşünen insana ilkokul diploması ciddi bir engeldi. Önce ortaokulu, sonra liseyi dışarıdan bitirdi. Çalışanlar için hobi haline dönüşen açık öğretim fakültesi diplomasını almak onun için hiç de zor olmamıştı.

Hedefleri için şampiyon satranç ustası gibi davranıyor, yolunu kesenleri piyon devirir gibi harcıyordu. Öylesine atik ve kurnazdı ki; olayların ondan kaynaklandığını kimse kestiremiyordu. Önce müdürlük koltuğuna aday olanları elemekle başladı işe. En güçlü rakibi hakkında her fırsatta dedikodular üretti. Dürüst, temiz olarak tanınan müdür yardımcısı,birkaç ay içinde herkesin şüphe ile baktığı, çaktırmadan çalan bir hırsıza  dönüşüvermişti. Herkes söylenenlere öylesine inanmıştı ki, durumun genel müdürün kulağına gitmesi fazla vakit almadı. Bir gün hiçbir açıklama yapılmadan emektar adam kapı dışına kondu. Engel kalkmıştı artık. Bir hafta sonra genel müdür onu çağırarak: “Birim amirliğine sizi düşünüyoruz” dedi. Gözleri fal taşı gibi açıldı, hırsını içinde saklayarak sahte sözlerle: “Bilmem ki,benden daha tecrübeliler var efendim,uygun düşer mi?” diye geveledi. Genel Müdür: “Sizi uygun bulduk, hayırlı olsun” dediğinde, “Nasıl münasip buyurursanız efendim, teveccühünüze layık olmak için gayret edeceğim efendim.” diyerek yaltaklandı.

Önü açılmıştı. Ama bir sorun daha vardı. Bürolardan birinde oldukça uyanık, fakülte mezunu biri daha vardı. Kendisinden çok bilenlerin yanında olmasına hiç mi hiç tahammül edemezdi. Bir yolunu bulup onu da başka bir departmana tayin ettirmeyi başardı. Eğitimi ve birikimi ile hiç alakası olmayan birime verilen genç adam,hayata kahrederek şirketten istifa etti. Kör, bir göz istemiş Allah iki tane vermişti adeta.

Yıllar içinde basamakları bir bir tırmandı. Onunla birlikte girenler, hâlâ alt kademelerde çabalarken kısa sürede aldığı mesafe saf akıllılarda imrenme uyandırırken,durumdan şüphelenenler hasetle bakıyorlardı. Makam olarak yükselişine paralel olarak maddi açıdan durumu gözle görülür biçimde iyileşmiş; evleri, arabaları, yazlıkları olmuştu. Genel Müdürün emekli oluşu ile birlikte şirket yönetim kurulu kendisini genel müdürlüğe atamakta gecikmedi. Yüzlerce insan ve trilyonluk bütçe emrindeydi artık. Bağlılığı, atılımı üyelerin gözünü doldurduğundan bir miktar hisse verilip ortak olması da sağlandı. On yıllık bir zaman diliminde yaşadığı gelişmeler, başarı kitaplarına geçecek çapta örnek yaşam öyküsü oluşturuyordu.

Her yokuşun bir inişi, her yükselişin bir zevali vardı. Doğan güneşin batmadığı görülmemişti. Ama o, bu gerçeği, değil itiraf etmek, aklına dahi getirmek istemiyor, başarıyla yoluna devam edeceğini, yöntemine uygun davrandıkça hiç düşmeyeceğini düşünüyordu.

Gün geldi ülkede yaşanan genel kriz havası şirketi de etkilemeye başladı. Mallar ihraç edilemiyor, siparişler elde kalıyor, ödemeler gecikiyordu. Kemer sıkma başlamıştı artık. Önce personel sayısı azaltıldı. Uzman ve kıdemli olsalar dahi insanlar tek tek  çıkarılıyor, yüklü tazminatlar, mahkemeler birbirini kovalıyordu.

Evde huzuru kaçmıştı. Kızını, takıldığı serseri gruplardan çekemiyor, yılın büyük bölümünü güney sahillerinde turist yatlarında geçiren oğluna para yetiştiremiyordu. Çok geçmeden şirket iflasını ilan etmiş, yönetim kurulu tasfiye kararı almıştı. O ise lüks ve üst düzey yaşamaya alışmıştı. Sürekli akan gelir kaynağı kurumasına rağmen borçları, yüklü miktarda senetleri öylece duruyordu. Tırmalayarak çıktığı yerden hızla iniş dönemiydi artık. Oğlunun kredi kartı ekstrelerini ödemek için arabasını satmak zorunda kalmış,kızının alış-veriş ettiği mağazaların telefonlarına çıkmaya utanır olmuştu. Durmaksızın sağanak halinde, peş peşe geliyordu olumsuzluklar. Kullananları deli diye nitelediği psikiyatrik ilaçlardan avuç avuç yutar olmuştu. Sahip oldukları, elinden hızla çıkıyor, giderek yalnızlığın karanlık sularına yelken açıyordu.

Başını ellerinin arasına alıp geçmişini sorguladığı bir akşam, yükselme hırsı ile harcadığı kişiler film şeridi gibi geçti gözlerinin önünden. Yerine göz koyar diye sürgün ettirdiği kalifiye eleman, o genç adam, istifa sonrası kim bilir maaşsız ne sıkıntılı günler yaşamıştı!.. Düşlediği makama getirilmesinden endişe ettiği o tecrübeli müdür yardımcısına attığı iftira sonucu,adamdan uzun süre haber alınmamıştı. O günlerde çok sefil hallere düştüğü,hatta seyyar satıcılık yaptığı söylendiğinde,hırsla onu diskalifiye etmenin gururu, vicdanının sesini  bastırmıştı. Oysa şimdi acınacak haldeydi. Makam, para sahibiyken kart gönderen, telefon eden, çiçek yollayan dostlardan haber yoktu. Yanında yetiştirdiği,iş öğrettiği gençler bile vefasız çıkmıştı.

Babaannesinin yaptığı gibi hiç gitmediği mekânlardan birine,şehrin tek türbesine gitmek için yola çıktı. Sonbahar rüzgârları söğüt yapraklarını caddelerde raks ettirirken parke taşlı yoldan önce camiye sonra da türbeye yöneldi. İçleri rahmet ümidiyle dolu diğer insanlar gibi ellerini açtı Rabbine. Geçmişe,yaşadıklarına,insanlara yaşattıklarına pişmandı. Tövbe ediyor,ağlıyor,affı için yalvarıyordu. Bir zamanlar türbeleri,camileri fakirlerin avuntusu görür,aşağılardı. Oysa şimdi ayakları kendiliğinden buraya gelmişti.

Vakit akşama doğru yaklaşırken cami avlusundan çarşıya doğru çıktı. Cami kapısına tekrar baktığında başında örme takkesi,üzerinde eski pardösüsü ile ayakkabılarını giyen adamı bir yerden gözü  ısırıyordu. Saçları  beyazlamış, ıstırapların yüzüne derin çizgiler attığı bu adam,makamını daha erken alabilmek için iftira attığı,kovuluşuna zemin hazırladığı müdür yardımcısından başkası değildi. Yanına gidip helallik almalıydı. Gururu izin vermedi önce. Ama yendi gururunu,selam verdi. Adam selamı alınca titrek bir sesle : “Beni tanıdın mı?” dedi. Adam,acı bir gülümseme ile “Hiç unuttum mu ki?” diye cevapladı.

Koluna girdi adamın.”N’olur bağışla,hakkını helal et,sana çok kötülük ettim,bilmediğin nice şeylerin altında ben vardım” dedi yarı ağlamaklı vaziyette.  O ana dek yüzüne bakmayan adam,başını çevirdi:
-Helallik öyle mi?Kolay mı sanırsın helalleşmeyi?..
-Bağışla beni... Bilemedim, hırsıma yenildim,cahillik işte. Hakkını helal et lütfen, ben de düştüm bak,diye sızlandı.
-Demek, düşünce anladın öyle mi?Düşünce herkes anlar,maharet; düşmeden önce düşmüşlerin halini anlayabilmekte,dedi ak saçlı adam.
-Tamam,yüzüme tükür istersen,ne dersen kabul. Ama hakkını helal et. Olan oldu bir kere.

Adam, kolunu onun kolundan sertçe çekip aldı, biraz hiddetlenerek,başını kaldırdı ve yüzüne bakarak konuşmaya başladı:
-Helallik öyle mi?Hangisinden başlayalım istersin? Hangi hakkı ödeyebileceksin ki, konuşuyorsun, ha?!..

Konuşacak oldu ama adam izin vermeden peş peşe, yüksek sesle sıraladı cümleleri:

-Bilmediğimi mi sanırsın?Güzelim çalışma ortamını hırslarınla boks ringine çevirdin. Hakkımda olmadık iddialar yaydın. Senin yüzünden işimden oldum. Sonraki günlerde ben işsizken sen sefa sürüyordun. Tam bir yıl maaşsız gezdim. Hanımın kolunda, benim elimde ne varsa gitti. Zaten fazlaca birikimim yoktu. Bu süreçte olanlar da eridi. Kendime uygun iş bulamayınca sıradan işlere razı oldum ve düşük bir maaşla emekli oldum.

Şimdi söyler misin, helalleşmek; çiğnenen hakları iade etmek ise;sen benden çaldığın neyi ödeyebilirsin ki?.. Diyelim ki; maddi kayıplarımı iade ettin,ya manevi kayıplarım?Ya yıkılan onurum, zedelenen şahsiyetim, yok yere çamur attığın itibarımı nasıl iade edeceksin?.. Eşimin, çocuklarımın yıkılan hayallerini, duygularını, kırılan kalplerini tamir edebilir misin? Haydi konuş, cevap versene!
Susmaaa!..Konuuuuş!..

Adamın sözleri onu bitirmişti. Demek; hiç kimse saf değildi. Kendini kurnaz sananların çevirdikleri dolaplar er geç fark ediliyordu. Hiçbir şey diyemedi. Son bir cesaretle:

-Benim affıma hiç mi imkân yok? Diye mırıldandı. Ak saçlı adam:

-Affı olmayan günah yoktur. Var git, önce hayallerini çaldığın diğer insanların gönlünü al. Geceler boyu yalvar Rabbine. Allah’ın seni affettiği hissi kalbine gelene kadar yalvar, yakar Ona. Şayet Allah seni affederse, bil ki o an ben de affetmişimdir. Allah’ın kudreti yanında ben kimim ki?..

Bunları söyleyip yüzüne bakmadan sert adımlarla uzaklaştı adam. Ardından seslendi:

-Tekrar görüşür müyüz?

-Hiç şüphen olmasın!.. Herkesin buluştuğu büyük günde tekrar görüşeceğiz, hiç şüphen olmasın!...

***

Dostlar;

Hayatın amacını;sadece yükselmek,hangi yöntemle olursa olsun üstün olmak şeklinde algılıyorsanız,unutmayınız ki;
yükselmenin en alçakçası; mazlumların omzuna basarak yükselmektir. Peşinizi kovalayan “ahh” lar, sitemler, kahırlar er geç ağır bedeller ödetecektir size.

Bazı kavramları dilimizde sakız gibi ne kolay çiğniyoruz değil mi?
Dille helalleşince kurtulduğumuzu sanıyoruz. Yanlışlarımıza  karşılık, insanlardan sözle helallik almanın geçerli olduğuna ben pek emin değilim.

Ya siz?!...


Ah!Mümkün olsa
savaştan barış
barıştan insan yapardım
acıdan sevinç
sevinçten umut
umuttan dostluk yapardım
kurşun yerine çocuklara
her sabah şiir atardım.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Helallik
« Posted on: Nisan 20, 2024, 01:02:37 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Helallik e-book, Helallik programı, Helallik oyunları, Helallik e-kitap, Helallik download, Helallik hikayeleri, Helallik resimleri, Helallik haberleri, Helallik yükle, Helallik videosu, Helallik şarkı sözleri, Helallik msn, Helallik hileleri, Helallik scripti, Helallik filmi, Helallik ödevleri, Helallik yemek tarifleri, Helallik driverları, Helallik smf, Helallik gsm
Yanıtla #1
« : Nisan 05, 2008, 12:19:07 ÖS »

xxRuzqaRxx
*
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57


saqol paylaşım için emeqine saqlık

İhtişamlı bi avare
Yanıtla #2
« : Nisan 07, 2008, 03:34:47 ÖS »
Avatar Yok

HuNTeR-DeViL
*
Üye No : 3263
Yaş : 31
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1811
Mesaj Sayısı : 7 822
Karizma = 2088


Sağol. PAylasımın İçin

OnLyReLentless
Yanıtla #3
« : Nisan 17, 2008, 10:26:48 ÖÖ »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179


emeğine sağlık..
Yanıtla #4
« : Nisan 18, 2008, 10:16:23 ÖS »

Lady32
*
Üye No : 3262
Yaş : 37
Nerden : Isparta
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 134
Mesaj Sayısı : 3 585
Karizma = 54


Bilgiler Icin Sağol.....Emegine Saglik....
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Cübbeli'den Ülkücülere Çağrı: Helallik Alacaksınız
Güncel Haberler
SaviorAngel 0 621 Son Mesaj Temmuz 09, 2015, 01:42:55 ÖS
Gönderen : SaviorAngel


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular