0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır  (Okunma Sayısı: 559 Kere Okundu.)
« : Eylül 30, 2013, 10:32:03 ÖS »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168



Hayat, inişli çıkışlı zikzaklarla doludur. Ba-zen mutluluk ve sevinçler bazen de elem ve ızdıraplar kuşatır insanın çevresini. Yaşamınız, tekdüze, sıradan düz bir çizgi gibi ise siz ölmüş-sünüz de farkında değilsiniz demektir. Kalp atışlarınız bile zikzaklarla şekillenir, düz bir çizgi yaşamın sonunu ifade eder. Ve insan bu engebeli hayat çizgisinde problemlerini çöz-dükçe büyür, olgunlaşır.

İşte hayat budur. İnsan, bazen sevinçten koşup zıplamak ister. Sığmaz olur yeryüzüne, yücelmek yükselmek ister. Kanat çırpar en-ginlere doğru. Bazen de insan, yorgun, bitkin, halsiz ve bıkkındır. Yaşamak heyecan vermez kimi zaman da. Böyle olduğu zaman bir uçurt-ma uçurur zihninde, gökyüzüne, yükseklere, yücelere doğru. Semayı özgürce arşınlayan bir uçurtma. İşte bu uçurtma yerine göre bir dost, bir umut, bir şiir, bir gül, bir özlem ya da masumane tebessüm eden bir çocuğun bakış-ları olabilir.

 Sinir, stres, sıkıntı ve koşuşturmaca içinde, bu hengamede bazen bir yolculuk 'Sevgiliye, O En Sevgiliye' doğru bir özlem uzatmak, ona ve Medine sokaklarına, Saadet Asrının müte-bessim rüzgârlarına. Alır götürür insanı şu he-yulalarla dolu koca dünyadan. İşte hayat bu, yaşamak böyle bir şey.

 Yaşamınız, hayata bakışınızı gösterir. Hayata hangi pencereden ve nasıl bakarsanız yaşamınız da o doğrultuda şekillenecektir. Bir insanın yaşa-mının birkaç saatini gözlemlemek o kişinin kafa ve fikir dünyası ile alakalı derin ipuçları verecektir.

 Hayatınızda doğru giden hiçbir şeyiniz yoksa bilmelisiniz ki, siz; hayat denen o ince ufuk çizgi-sinde doğru yürümüyorsunuz demektir. İnsanlar çok defa çevreden, içinde bulundukları şartlardan ve çeşit çeşit problemlerden dem vurarak yaşamış oldukları olumsuzluklarda kendilerinin hiçbir dah-li olmadığını anlatmaya çalışırlar. Oysa sahibi ol-duğunuz beden ve ruh gemisinin kaptan köşkün-de oturan sizsiniz. Yaşamınız sizin iradeniz altında şekillenmekte. Dolayısıyla, gemisini kurtaran kap-tan değil, gemisini sağlam ve selametle güvenli bir şekilde limana ulaştıran kaptan olmak zorunda-sınız.

 Koskoca bir arenayı andıran şu yerkürede mutsuz olmak için birçok sebep varken, diğer bir bakış açısında ise mutlu ve huzurlu olmak için tek bir sebep var: Kainatın en şereflisi insan olmak. Kanaatımızca cennet ve cemalullah namzedi bir insan olmak huzurlu olmak için yeterli bir sebeptir.

 Her zaman onurlu, erdemli bir insan olmak için çalışıp çabalamak insanı olgunlaştırır, yüceltir. Ömür binası için sağlam karakterlerden oluşan tuğlaların arasına hakkaniyet harcı koyarak muh-kem bir gönül hanesi oluşturur.

 Son anınızda nasıl bir hayat yaşamış olmayı is-tiyorsanız, hayatınızın bütününü ona göre şekil-lendirin. Ölüm meleğini gördüğünüzde nasıl ki, mutmain bir kalple Rabbinize kavuşmayı arzu ederseniz, O'nu görmeden önce görmüş gibi ha-zırlanın.

 Hayatınızın amacı, yaşamaktan ziyade yaşat-mak için olmalı. Yaşamak için gerekli olan enerji, zaman ve maddiyatı insanların tümüne yakını bir şekilde elde eder veya bunun yolunu bulur. Ya-şam, hayat mücadelesi bütün canlıların ortak özel-liklerindendir. Lakin bırakın diğer canlıları, insan-ların bile çok büyük bir kısmında yaşatma adına bir mücadele göremezsiniz. Şeyh Edebali; "İnsanı yaşat ki, devlet yücelsin." diye nasihat eder Os-man Bey'e. Aslında insanı yaşatmak, bugünkü birçok kalem tacirinin yaptığı gibi, dosdoğru yol varken dağlardan, tepelerden dolaşmakla olmaz. Her zaman iddia ediyoruz ki, en sevgilinin hayatı numune alınmadan insan yaşatılamaz. İnsanı yaşatmak, bazen sadece bir tane olan cübbesini muhtaç birisine infak etmekle olur. Bazen gönül-den bir tebessüm, bazen bir yetimin başını okşa-mak, bazen dünyalık adına sahip olduğu her şeyi hiç düşünmeden, hiç arkasına bakmadan hibe edebilmek(!) bazen ihtiyaç sahibi bir öğrencinin tüm masraflarını üstlenebilmek ve daha nice şekil-lerde... İnsanı yaşatmanın sınırı olmaz ki!

İnsanı yaşatmak kupkuru, boş bir öğretimle olmaz. Şayet sadece öğretim yeterli olsaydı en büyük yolsuzluğu yapanların toplumun en cahil kimseleri olmaları gerekirdi. Fakat vurgun ve ta-lancıların ellerinde kapı gibi çeşit çeşit diploma-larının olduğunu görürsünüz. En Sevgili tanıtıl-madan yapacağınız her türlü yatırımın boşa gitti-ğini göreceksiniz.

İnsanı yaşat ki, dünya yücelsin. İnsanı yaşat ki, kaybettiğimiz, sadece tarih kitaplarının say-falarında kalan nice değerlerimiz yaşasın.

 "Bir yıl sonrasını düşünüyorsanız buğday ekin, on yıl sonrasını düşünüyorsanız ağaç dikin, yüz yıl sonrasını düşünüyorsanız insanı eğitin." der bir Macar atasözü.

 Yatırımınızı insana yapın. Moda tabirle "en ga-ranti yatırım aracı" insandır. Yarınlarda yaşamak ve yaşatmak istiyorsanız insanı eğitin. Evlatlarını eğitmeyip sadece onlara maddî anlamda çok yük-lü miras bırakan ebeveynlerin, bıraktıkları maddi-yatı çok kısa sürede çar-çur edilip, evlatlarının rezil hallere düştüğüne çok defa şahit olmuşsunuzdur. İnsanı eğiterek yatırımını insana yapanlar hiçbir zaman kaybetmemişlerdir.

 Hayattaki öncelikli prensiplerinizden birisi, insanlara insanca davranmak olsun. Bazen kay-betmiş gibi görünseniz de hiçbir zaman kay-beden siz olmazsınız. Böyle davranmak zordur ve bu yitirdiğimiz aslî özelliklerimizden birisinin tekrar ihyası demektir. Unutmayın ki, kişi, ha-yatta insanca davrandığı ölçüde huzurlu ola-bilir. İnsanca davranmak ve insanca yaşamak bir sanattır. Fertler bunu başarabildikleri oranda gönül huzurunu hissederler.

 Sadece sizi sevenlere değil, sizi sevmeyenlere de açın yüreğinizin kapılarını. İnsanın ruh alemi o kadar engin, o kadar geniştir ki, bütün bir kai-natı kuşatacak derecede yaratmıştır Yaradan. Hz. Mevlânâ'nın tabiriyle;"Ne olursan ol yine gel." Biz sizi seviyoruz, biz sizi gönül sarayımızda ağırlamaya hazırız, insan olmanız yeterlidir. O'nun kulu olmanız kafidir, çünkü biz, yaratılan canlı-cansız her şeyde O'nu görüyoruz,O'nu te-maşa etmek istiyoruz. Hz. İsa (a.s.)'nın ifade-siyle; "Sadece çevrenizde sizi tanıyan, sizi se-ven insanlara açarsanız gönlünüzü, ahirette ne gibi bir artı sevap bekliyorsunuz ki." Sizi tanı-mayan, bilmeyen insanlara da açın yüreğinizi. Çünkü "insanlık" bunu gerektirir. İnsan olma-nın zevkini, neşesini, manevî hazzını ancak böy-le elde edersiniz. Allah (c.c.) dahi "eşref-i mah-lukat" olarak yarattığına göre insanı, onları tanı-madan da sevmek bir yüce mertebedir vesse-lam.

İlker Çakır

Wmhocasi.com
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır
« Posted on: Mart 28, 2024, 12:06:45 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır e-book, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır programı, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır oyunları, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır e-kitap, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır download, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır hikayeleri, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır resimleri, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır haberleri, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır yükle, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır videosu, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır şarkı sözleri, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır msn, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır hileleri, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır scripti, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır filmi, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır ödevleri, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır yemek tarifleri, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır driverları, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır smf, Hayat Anlayabildiğin Ve Ağlayabildiğin Kadardır gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Cennetin genişliği ne kadardır?
İslam
iBRaHiMiNe 3 1197 Son Mesaj Mayıs 19, 2008, 08:05:37 ÖS
Gönderen : Musty*
Elektronların Hızı Yaklaşık Olarak Ne Kadardır?
Dersler
Asortik Hatun 0 734 Son Mesaj Eylül 25, 2008, 11:08:18 ÖÖ
Gönderen : Asortik Hatun
Virüslerin Ömrü Ne Kadardır
Biyoloji
Anqel* 0 924 Son Mesaj Aralık 30, 2011, 01:26:35 ÖS
Gönderen : Anqel*
Bir Insann Ömrü Ne Kadardır?
Masal ve Hikayeler
ecre 0 886 Son Mesaj Şubat 16, 2012, 10:57:34 ÖÖ
Gönderen : ecre
Nasibin Kadardır Aşk - Ibrahim Inecik
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 719 Son Mesaj Mayıs 07, 2015, 01:48:25 ÖS
Gönderen : sanane_61


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular