|
|
|
Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar Elbette gönlümde de bir aslan yatar Kalbim, yıllarca onun hasretiyle atar Hasretiyle dertlerim oldu katar katar
Her yiğidin gönlünde bir sultan vardır Elbette gönlümde de bir sultan vardır Fakat, içimde onun hasret koru vardır O inledikçe benim de ahuzarım vardır
Nasıl ki herkesin bir Ay’ı, Güneş’i vardır Benim de Ay’ım, Güneş’im o sevdalımdır Nasıl güneşsiz bitki fotosentez yapamaz Şair de Ay’ı Güneş’i olmadan yaşayamaz
Büyük yangınlara büyük itfaiyeciler gerek İnsanların imanı için böyle itfaiyeci gerek Onların vücutları alevler içinde yanarken Gönülleri gül gülistandır aldığı lezzetten
Şairin de ak kor ateşini ancak o söndürür Hasret uzun sürerse, şairi küle döndürür Şairin hasret ateşi, kutup buzlarını eritir Sevdalının hasreti, deli divaneye çevirtir
Aşkıyla, Mecnun misali çöllerde gezdirtir Söndüremez onun hasret ateşini nehirler Hasret ateşini, ancak o deryası söndürür Yoksa, bu hasret bir gün şairi de öldürür
Nasıl ki o her yangında, ızdıraptan inliyor Bayram da burda gözyaşlarını hiç silmiyor Karıştırdı o geceyi gündüzü fark edemiyor Şair vuslat için hep Mevla’dan dua diliyor
Diyor ki bitse de bu hasret, gelse sevdalım O zaman, çiçekler açar benim gönül bağım Nerdesin gel artık, benim gönlümün sultanı Dindir artık şu gözlerimden akan yaşlı kanı
Baksana, cayır cayır yanmakta alem-i İslam Bir zaman Çeçenistan, daha dün Afganistan Bugün Filistin, yarın neresi kestiriyor insan Hep böyle, tarumar mı olacak, alemi İslam
Ya Rab, bitmeyecek mi bu İslam alemin çilesi Ne zaman bitecek, bu zalimlerin zulmü, hilesi Yok mudur ki bu karanlık gecelerin bir sabahı Ne zamandır, Müslümanların dünyadaki felahı
|