Pırlanta
Sizin için para-pul, mal-mülk, şöhret-şan hiçbir şey. Siz hayattan küçük tatlar almak peşindesiniz. Lezzetli bugünler için dünü unutmaya, geleceği görmezden gelmeye razısınız. Gönüller hoş olsun değil mi efendim, gerisinin ne önemi var. Hem Mısır firavunu değiliz ki kazandıklarımızı mezarımıza taşıtalım. Kini, nefreti, öfkeyi de öte dünyaya transfer etmeye lüzum yok. İşimize bakalım, günümüzü gün edelim, yüreğimizi sıcak, kafamızı serin tutalım yeter. "Pırlanta, mırlanta boş işler; iki gönül bir olsun hele, sen bana samanlıktan haber ver." Neden olmasın değil mi ama, olsun, hem her şey çok güzel olsun.


Bu Cıktı Valla

Pırlanta
Sizin için para-pul, mal-mülk, şöhret-şan hiçbir şey. Siz hayattan küçük tatlar almak peşindesiniz. Lezzetli bugünler için dünü unutmaya, geleceği görmezden gelmeye razısınız. Gönüller hoş olsun değil mi efendim, gerisinin ne önemi var. Hem Mısır firavunu değiliz ki kazandıklarımızı mezarımıza taşıtalım. Kini, nefreti, öfkeyi de öte dünyaya transfer etmeye lüzum yok. İşimize bakalım, günümüzü gün edelim, yüreğimizi sıcak, kafamızı serin tutalım yeter. "Pırlanta, mırlanta boş işler; iki gönül bir olsun hele, sen bana samanlıktan haber ver." Neden olmasın değil mi ama, olsun, hem her şey çok güzel olsun.

Değişiik

Akbaba
Ah siz yok musunuz, kayıplarınızın peşinden yas tutmakta üzerinize yok. Kapanıp haftalarca sürdürüyorsunuz yasınızı. Çıktığınızda ise geriye hiçbir şey kalmıyor. İlk anda o kaybın acısı öylesine yüreğinizi parçalıyor ki ayakta duramayacağınızı düşünüyorsunuz. Sahip olduğunuz bütün diğer şeyler değerini kaybediyor. Zaman geçmek bilmiyor. Sonra birden kötü bir kabustan uyanır gibi yerinizden kalkıp dimdik sokağa atıyorsunuz kendinizi. Kaybınızı başka şeylerle ikame edip yolunuza devam ediyorsunuz.

 Çocuk Da Yaparım Kariyer De
İnatçı mı inatçısınız? Hiçbirşey için kendi taleplerinizden vaz geçmiyorsunuz. Hayatı, burnunuzun dik doğrultusunda yaşıyorsunuz. Ne isterseniz yapabileceğinize, önünüze çıkan bütün zorlukların üstesinden geleceğinize eminsiniz. Gerekirse emellerinize ulaşmak için başka insanlarla onulmaz mücadelelere girebilirsiniz. Yeter ki sevdikleriniz ayak bağı olmasın size. Yeter ki size "ya ben, ya taleplerin" dayatmasında bulunmasınlar. İşte o zaman gerçekten kırılıyorsunuz. Ve bu yanlışı yapanı, varlığınızı ondan esirgeyerek cezalandırıyorsunuz.


ne kadar doğruysa artık