0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Hafıza Geliştirme Anlatım  (Okunma Sayısı: 694 Kere Okundu.)
« : Ocak 27, 2010, 01:51:41 ÖS »
Avatar Yok

By.TuRuT
*
Üye No : 773
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 19239
Mesaj Sayısı : 48 228
Karizma = 65220



1. GENEL NİTELİKLERİYLE “HAFIZA”


1.1. Hafıza ve Tanımı:

İnsanların genel olarak şikayet ettiği konulardan birisi hatırlamanın güçlükle sağlanabildiği durumlarda, öğrenilen bilgilerin kısa süre içersinde unutulmasını da kapsayan, gereken yerlerde öğrenildiği zannedilen bilgilerin ortaya çıkmaması durumunda hafıza zayıflığı diye adlandırılan durumdur.

Kısaca hafızayı tanımlamak gerekirse, hafıza bir insanın aklında tutabileceği birçok şeyden daha fazlasını kapsayan, çok farklı ve karmaşık bir süreçtir. Akılda tutulması gereken şeyi, hatırlama ve hafıza bankasında depolanan bilgiye ulaşma birtakım stratejiler gerektirir.

Bazı kişilerin hafızaları diğerlerine göre daha iyi hatta mükemmel diye tanımlanırken gerçek olan şu ki birçok insan hafızasını etkin ve verimli kullanmayı sağlayacak stratejilerden yararlanmamaktadır. Verilen işin gereklerini ya da istenileni anlama, stratejileri kullanmayı bilme, bu stratejileri etkili bir biçimde kullanma ve depo edilmiş bilgileri ne şekilde bulup çıkaracağını öğrenme becerisini edinme yukarıda bahsedilen öğrenme, unutma durumları için çözüm teşkil edebilir.Eğitimde öğrenme yetersizliği sorununu yaşayan öğrenciler içinse sorunun çözümünün temelinde bu stratejileri öğrenme ve kullanabilecek düzeye gelmek için edinme yer alır.

Bilgi bize çevremizden ulaşır. Bir çocukta algısal süreç bozukluğu varsa, bu bilgi karışmış ve hatırlama fonksiyonunu etkilemiş olabilir. Bilginin yorumlanmasında (algılama) bir sorun yoksa, onu kısa süreli hafızaya kaydetmek için, çocuk dikkat kesilmek durumundadır. Çocuğun dikkat yetersizliği gibi bir rahatsızlığı (ADD) olması halinde ise, hatırlama fonksiyonu (hafızanın işleyişi) kesin olarak engellenmiş olacaktır. Görülüyor ki, öğrenme özürlü çocukların çoğu, bilgiyi kısa süreli hafızalarına kaydetmezler bile. Unutmazlar; sadece, onu ilk etapta hatırlayacak strateji ya da süreçten yoksundurlar. Bilgi bir kez kısa süreli hafızaya girdi mi, onu uzun süreli olarak kaydetmek için birşey yapmak gerekir.

Kısa süreli hafıza çok kısasıdır; süresi muhtemelen sadece 30 sn. dir. Görülüyor ki, akılda tutulacak bilgiyle ilgili birşey yapmaz, bir çaba göstermezseniz, o bilgi kaybolur, gider. Bilgiyi uzun süreli belleğe geçmesi için, ki buna zaman zaman "uzun süreli belleğin depolanması" da denir, bilgiyi temsil etmek, onu işlemek, başka deyişle prova yapmak ya datekrarlamakşarttır.

Örneğin; bir daha hiç görmeyeceğinizi düşündüğünüz birisiyle tanıştırıldınız; bu nedenle, adını aklınızda tutmak için birşey yapmıyorsunuz. Bir ay sonra bir yerde karşılaştınız ve adını hatırlamıyorsunuz. Adını hatırlamak için, isminin baş harfini bir karakteristikle birleştirmek veya benzer isimdeki bir kişiyle onun yüzü arasında bir bağlantı kurmak gibi bir yol deneseydiniz belki de hatırlardınız. (Bu örneğe uyan, bir yabancı dil öğretim kitabında (“Matters Pre-Intermediate” yer alan bir metin örnek olarak bu çalışmanın sonunda-EK’te- verilmiştir. Bu çalışmada dikkat edimesi gereken husus gerek hatırlamak ve gerek unutmak için metinde yer alan kişlerin çeşitli stratejilere başvurduğu ve bunlardan yararlandığıdır.)

Okul ortamlarında, öğrenme özürlü öğrencilerden, birinin adından çok çok daha karmaşık bir bilgiyi hatırlamaları istenmektedir; ancak, bu konudaki süreç değişmez, aynıdır. Bilginin uzun süreli hafızaya kaydolması ve istenildiğinde bulunup çıkarılabilir durumda olmasını sağlamak için, onun üzerinde etkili olmaları, onu işlemeleri gereklidir.

Öğrenme özürlü öğrencilerde, hafıza süreci içinde herhangi bir yerde bir aksaklık, bir duraksama görülebilir. Bu çocukların; çoğu kez, bir hatırlama stratejisine ihtiyaçları olduğundan bile haberleri olmadığı gibi, içe bakış ya da kendileri hakkında derinlemesine sorgulayabilirlik ve kendi sorunlarının (özürlerinin) farkında olmaları olasılığı da daha azdır. Hatırlama güçsüzlüklerini telâfi etmek yerine, ev ödevlerini akılda tutmaları için gerekli stratejilerin, örneğin özel bir deftere not almanınöğretilmesi daha etkili olabilir. Anahtarlarını hep yanlış yere koyuyorlarsa, evin içinde her zaman anahtarları bulundurabilecekleri bir yerin (dolap vs.) bulunmasına yardımcı olunabilir.

Bu tip stratejiler öğretilebilir. Hatta öğrenme bozukluğu olan çocuklar, belirli stratejileri nasıl kullanacaklarını öğrendiklerinde, öğrenme becerileri de gelişir;böylece öğrenme stratejilerini edinme öğrenme becerilerini edinmelerine yönelik kapı açılmaktadır.

1.2. Hafızanın Aşamaları:

Öğrenilen bilginin hafızaya yerleşmesi üç aşamada gerçekleşmektedir. Bu üç aşama Doğan Cüceloğlu(1997:198) tarafından aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır:

1. Kodlama(coding): Dış dünyadaki uyarıcıların belleğe kaydedilebilecek biçime dönüşmesi.
2. Depolama(storage): Kodlanan bilginin tutulması
3. Ara-bul-geriye getir(retrieval): Depolanan bilginin gerektiği zaman aranıp –bulup çıkarılması.

Belleğe yerleştirilir Bellekte tutulur Bellekten çağrılır

Bu üç aşamayı Doğan Cüceloğlu(1997:170) şu örnekle açıklamıştır:

İlkokul birinci sınıfta alfabeyi öğrenmeye çalışan bir öğrenciyi düşünelim. Öğretmen tahtaya “A” harfini yazar ve harfin nasıl okunduğunu söyler. Bir süre sonra öğretmen harfi tahtaya yazar ve diyelim ki Ali’den okumasının ister. Ali “A” harfinin doğru olarak söyler. Ali’nin “A” harfini söylemesi onunu belleği sayesinde olmuştur.

Yukarıdaki üç aşamaya göre:

a.Ali öğretmen harfi gösterdiğinde bu harfi diğerlerinden farklı biçimde belleğine kodlamıştır.

b.Kodlamadan sonra geçen süre içersinde kodladığı bilgiyi bir yerde depolamıştır.

c.Öğretmen yeniden sorduğu zaman Ali depolamış olduğu bu bilgiyi bulmuş ve geri getirmiştir.

1.3. Hafıza Türleri:

Birçok kaynakta genel olarak iki türlü hafızadan bahsedilmektedir. Doğan Cüceloğlu da bu iki türü diğer kaynaklarda da belirtildiği gibi kısa süreli ve uzun süreli olarak ikiye ayırmış; bazı psikologların “duyumsal bellek” diye adlandırılan bir türden bahsetmesine rağmen kendisi kitabındaki sınıflandırmasında bu tür hafıza türüne de kısa süreli hafıza içersinde yer vermiştir. Buna göre hafıza türlerini tanımlayacak olursak:

1. Kısa süreli hafıza: Öğrenilen bilginin otuz saniyeyi geçmeyen hatırlama durumlarında görülmesi. Biyofizik bir süreçtir.
2. Uzun süreli hafıza: Otuz saniyeyi geçtikten sonra hatırlanan her bilgi veya olay uzun süreli bellekten çağrılır. Biyokimyasal bir süreçtir. Bir bilginin uzun süreli belleğe girmesi protein sentezi ile gerçekleşmektedir.

Hem kısa süreli bellekte hem de uzun süreli bellekte “kodlama”, “depolama” ve “ara-bul-geriye getir” süreçleri yer almaktadır.

Doğan Cüceloğlu’nun iki türe sınırlandırılmış hafıza modeline karşın, “Bilim ve Teknik” dergisinde yer alan son araştırmalara baktığımızda hafıza türlaerinin iki ile sınırlandırılmadığını görmekteyiz. Son araştırmalara dayanarak varılan bu kaynaktan elde deilen verilere göre kısa ve uzun süreli hafızanın dışında “işlek bellek” diye bir hafıza türünün bulunduğu ve bu hafıza türünün okuma ya da matematik problemi çözmek gibi hem kısa hem de uzun süreli hafızanın kullanılmasını içerdiği belirtilmektedir. Buna örnek olarak “bisiklete binmek” verilmiştir; çünkü hem o anda denge korumayı sağlamak gerekmekte hem de gerekli kas hareketleri anımsanmaktadır. Ayrıca bilim adamları yabancı dilde konuşmanın bu dildeki sözcükleri, bunların anlamlarını ve doğru kullanımlarını içerdiğini söyleyerek(dolayısıyla bu tür bir çalışma uzun süreli hafızanın ürünüdür) uzun süreli hafızanın tek bir işlemden oluşmadığına karar vermişlerdir yine “Bilim ve Teknik” dergisinde belirtildiği üzere. Buna göre uzun süreli hafıza da aşağıdaki grafikte verildiği üzere çeşitli bölümlere ayrılmaktadır.

HAFIZA
Kısa süreli
Uzun süreli
Açık
Örtük
Olaysal
İlintilendirme

Uzun süreli hafızanın alt bölümlerini oluşturan bu hafıza türleri de “Bilim ve Teknik” dergisinde şu şekilde açıklanmıştır:

Açık hafıza: İstemli olarak, anımsanarak, sözlü olarak ifade edilebilecek anılarımızdan oluşur. Örneğin, bir dizi sözcük verilerek bu özcüklerin tekrarlanmasının istenmesi durumunda “açık bellek” kullanarak bu işlem gerçekleştirilmiş olmaktadır.

Örtük hafıza: Açık belleğin karşıtı olarak tanımlanmaktadır. Anıların tekrar yoluyla ya da pratikle birikmesidir. Kayak yapmak ya da bisiklete binmek örnek olarak verilebilir.

Olaysal hafıza: Kişinin başından geçen olaylardan ve özel durumlardan oluşmaktadır.Sözgelimi ilk kez New York’ta tiyatroya gitmiş olmak gibi.

İlentilendirme hafızası: Sembollerin yorumlanmasında ve yapılandırılmasında kullanıulan bilgilerden oluşur. Örneğin, New York’la ilgili bu tür bir anı, bu kentin ABD’de olduğu , yüzölçümü,burada Birleşmiş Milletler binasının bulunduğu gibi bilgilerle ilgilidir.Kişinin New York’ta yaptığı bir geziyle olmak zorunda değildir.

Görüldüğü gibi insan hafızası genel olarak iki türle sınırlandırılsa bile bu kadar basit bir yapıya sahip değildir; görünen basit yapını altında karmaşıkbir yapı yer almakta, hafıza va hafıza işlemleri bu karmaşık yapıların ürünü olmak durumundadır.

Çocuk ve Hafıza:

Bebeklik dönemindeki hafıza ve hafıza gelişimi ile yetişkinlerde görülen hafıza ve gelişimi çok farklı olduğundan dolayı bebeklik ve ilk çocukluk dönemindeki çocuklarda “hafıza” konusuna ayrı bir şeklide değinmek daha faydalı ve açıklayıcı olacaktır. Ayrıca bu dönemdeki çocukların hafızalarını geliştirmelerine yardımcı olabilmek için de bazı stratejilerden yararlanmak gerekmektedir ki strateji uygulama bilincine ve yetisine sahip olmayan bebeğe geleceğe yönelik yol açılmış olsun.

Jennifer Hollowell tarafından Internet’te yayınlanan “Children and Memory” adlı bir makalede altı aylık çocuklarda 24 saatlik hafıza, 16 aylık çocuklarda 4 ay hafıza kapasitesi bulunduğundan bahsedilmektedir.

Bu yaş gurubundaki çocukların hafıza gelişimi için verilen öneriler şu şekilde yer almaktadır:

1. Hafıza gelişimi için düzenli olarak tekrar ve pratik yapılmalı.

2. Az az öğretilmeli; başka bir deyişle öğretilecek bilgiler zaman yaılmalı; öğretilmek istenen davranışların hepsi birden verilmeye çalışılmamalı.

3. Bu yaş gurubundaki çocukların hatırlama kavramında “bağlam” önem taşımaktadır. Örneğin farlı yerlerde gördüğü aynı kişiyi giysi değişikliği yüzünden tanımayabilirler.

4. Özellikle ilk 18 ay bebeklerin düzenli ve uygun beslenmesi daha sonra hafıza üzerinde etki yapmaktadır.Hafıza Geliştirme Anlatım

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Adresine İletebiliriniz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Hafıza Geliştirme Anlatım
« Posted on: Nisan 26, 2024, 02:13:35 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Hafıza Geliştirme Anlatım e-book, Hafıza Geliştirme Anlatım programı, Hafıza Geliştirme Anlatım oyunları, Hafıza Geliştirme Anlatım e-kitap, Hafıza Geliştirme Anlatım download, Hafıza Geliştirme Anlatım hikayeleri, Hafıza Geliştirme Anlatım resimleri, Hafıza Geliştirme Anlatım haberleri, Hafıza Geliştirme Anlatım yükle, Hafıza Geliştirme Anlatım videosu, Hafıza Geliştirme Anlatım şarkı sözleri, Hafıza Geliştirme Anlatım msn, Hafıza Geliştirme Anlatım hileleri, Hafıza Geliştirme Anlatım scripti, Hafıza Geliştirme Anlatım filmi, Hafıza Geliştirme Anlatım ödevleri, Hafıza Geliştirme Anlatım yemek tarifleri, Hafıza Geliştirme Anlatım driverları, Hafıza Geliştirme Anlatım smf, Hafıza Geliştirme Anlatım gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular