0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Haçlı Seferleri  (Okunma Sayısı: 710 Kere Okundu.)
« : Mayıs 13, 2013, 09:07:48 ÖS »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


Birinci Haçlı Seferinde Antakya'nın kuşatması, miniature by Jean Colombe. (c. 1490)

Haçlı Seferleri, Haçlı Savaşları ya da Haçlı Akınları, 1094-1270 yılları arasında, Avrupalı Katoliklerin, Papanın çeşitli vaadleri ve talebi üzeri, Müslümanların elindeki Ortadoğu toprakları (Kutsal Topraklar) üzerinde askeri ve siyasi kontrol kurmak için düzenledikleri askeri akınlardır.

Yaklaşık ikiyüzyıllık bu dönem içinde, farklı amaçlarla bazı akınlar da düzenlenmiştir. (Örneğin; Bizans'ın elindeki Konstantinopolis'e yönelik olan Dördüncü Haçlı seferi, kuzey ve güney Avrupa'daki Hristiyan olmayan halklara karşı düzenlenen seferler gibi.)

Haçlı Seferlerine bu ismin verilmesi doğuya yürüyen Hristiyanların elbiselerine haç diktirmelerinden kaynaklanmıştır.

Dini, ekonomik ve sosyal bazı nedenleri olan seferlerin çok önemli sonuçları olmuştur.


Haçlı Seferleri

Papalığın teşvikiyle, Hıristiyan Avrupalıların, Müslümanlara karşı tertip ettikleri seferlerin umumî adı. En önemlisi dînî olmak üzere, siyasî, sosyal ve iktisadî sebeplere dayanan Haçlı seferlerini, Papa İkinci Urbanus, 1095 yılında toplanan Clermont Konsilinde yaptığı konuşmayla başlatmıştır. Asırlarca devam edip, milyonlarca insanın can kaybına, devletlerin yıkılıp, ülkelerin tahrip olunmasına sebep olmuştur. Doğu Hıristiyanlığının temsilcisi Bizans İmparatorluğu (395-1453), 1071 yılında Selçuklu Devleti (1038-1194) ile yaptığı Malazgirt Savaşı'nda yenilince, Türklere Anadolu kapıları açıldı. Selçuklu akıncıları, birkaç sene içinde Ege, Akdeniz ve Marmara kıyılarına ulaştılar ve Bizansın başkenti olan İstanbulu zorlamaya başladılar. 1075te Türkiye Selçuklu Devleti'ni kurup, İzniki başkent yapmaları, Avrupanın en büyük Hıristiyan devleti olan Bizansı kökünden sallamaya başladı. Bu durum Avrupalıları telâşa düşürdü. Çünkü Bizansın düşmesi Türklerin Avrupaya hakim olmasına yol açacaktı. Bunun önüne geçilip, Türklerin durdurulması gerekiyordu. Hattâ Anadolu dahil bütün Ortadoğudan atılmalıydılar. İkinci büyük sebep ise, iktisadî idi. Avrupa, 11. asırda müthiş bir fakirlik içindeydi. Kralların sarayları bile taş yığınlarından ibaretti. Altın, gümüş ve değerli madenlerin bir çoğu, Türklerin ve doğu kavimlerinin elindeydi. Avrupa, en iptidaî maddeler için bile doğuya muhtaçtı. Ziraat, çok ilkel usullerle yapılıyordu. Sulama sistemi yoktu. Fransa, Almanya, Venedik gibi büyük sayılan Avrupa devletlerinin senelik geliri, en mütevazı Türk beylerinin gelirlerinden azdı. Halk, önüne gelenin yağma ve talanından bıkmış, bir asilzâde veya eşkıya tarafından öldürüleceği günü bekliyordu.
Bu sırada Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah vefat etmiş, iç karışıklıklar baş göstermişti. Şiî-Fatımî Devleti, Selçukluların amansız düşmanı olup, Hıristiyanların müttefikiydi. Bütün bunlar, Papa İkinci Urbanusu Hıristiyanları birleştirerek Müslümanların üzerine saldırtmaya teşvik ediyordu. Böylece, bu papaz, Kudüs şehrini, Türklerin elinden almak için faaliyete başladı. Sadece Pierre LErmite isminde yoksul bir Fransız keşişi, etrafına 50.000 Fransız toplamıştı. Bunlar, Almanyaa gelince, kendilerine 50.000 Alman serserisi daha katıldı. Macaristanda ve Balkanlarda daha da çoğalan bu çapulcu ordusu, 1096-1270 seneleri arasında tertiplenen sekiz Haçlı seferinin ilk ordusu oldu.

Birinci Haçlı Seferi (1096-1099)

Papaz Pierre LErmite ve şövalye Yoksul Gautier öncülüğünde İstanbula gelen bu topluluk, Bizans İmparatoru tarafından hemen Anadoluya geçirildi. Bunlar, doğunun zenginliklerine kapılıp, yağma ve tahribatlar yaparak yerli ahaliye zulmettiler. Anadolu Selçuklu Sultanı Birinci Kılıç Arslan, İznik önlerinde bu ilk Haçlı kuvvetlerini durdurarak, kılıçtan geçirdi. Bunların arkasından Aşağı Lorraine Dükü Gedefroi Bouillonun komutasındaki Haçlı ordusu yola çıktı. Bu orduda; birçok ünlü şövalye, soylu, kont ve dukalar vardı. Avrupanın bütün imkânları kullanılarak hazırlanmış olan bu ordu, 600.000 kişiden müteşekkildi. Almanyanın Rhein kıyılarında 10.000 Yahudi'yi kılıçtan geçiren bu Haçlı ordusu, İstanbula doğru gelirken, ülkesinde de yağma ve katliam yapılmasından endişe eden Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, onlarla anlaştı. Haçlılar, erzak ihtiyaçlarının temini karşılığında, Anadoluda aldıkları yerleri Bizansa vereceklerdi. Antlaşma sonrası Anadoluya geçen Haçlılar, 1097 senesi Mayıs ayında Türkiye Selçuklularının başşehri İzniki kuşattılar. Kanlı çarpışmalar iki taraftan da ağır kayıplara sebep oldu. Altı yüz bin kişilik Haçlı ordusu karşısında verdiği kayıplara dayanamayan Birinci Kılıç Arslan, çarpışarak geri çekildi. İznik, Bizansn eline geçti. Eskişehir istikametinden Anadoluya giren Haçlı ordusuna karşı Sultan Birinci Kılıç Arslan (1092-1107), yıpratma savaşlarına başladı. Anadoluda Haçlıları en stratejik bölgelerde yakalayıp, âni baskınlarla imha hareketlerine girişti, pek çoğunu kırdı.
Haçlıların yanında, Bizans İmparatoru da, durumdan faydalanarak Türkiye Selçuklularının batı bölgelerindeki topraklarını işgal etti. Ermeniler ise, Türklerin Haçlılarla uğraşmalarını fırsat bilip, Toroslar'a bir müddet hakim oldular. Altı yüz bin kişilik kuvvetle Anadoluya geçen Haçlılar, Türklerin imha hareketi sonucu, Antakya Kalesi önlerine geldiklerinde 100.000e inmişti. 1097 yılı Ekim ayında Antakyayı kuşatan Haçlılar, kale içindeki Hıristiyan ahaliden birinin ihaneti sonucu, dokuz ay sonra, Haziran 1098de şehre girebildiler. Musul Atabeği Kürboğa Beyin kumandasındaki Müslüman-Türk ordusu, Antakyayı Haçlılardan geri almak için teşebbüse geçti. Fakat şehir alınmak üzereyken aralarında çıkan fitne, başarısızlığa yol açtı. Haçlılar, yaptıkları huruç hareketiyle, bu Müslüman ordusunu dağıttılar.
Antakyayı alan Haçlılar, kırk bine düşen kuvvetleriyle Kudüse hareket ettiler. Şiî-Fatımîlerin elinde olan şehir, kısa sürede Haçlıların eline geçti. Müslüman, Musevî ve Hıristiyanların yaşadığı ve her üç din mensuplarınca da kutsal olan Kudüs, Haçlıların eline geçince, büyük bir katliama uğradı. Yetmiş bin Müslüman ve Yahudi'yi, mabetlere sığınan kadınlar ve çocuklar dahil, acımasızca kılıçtan geçirdiler. Şehrin sokakları, kan ve cesetlerden geçilmez oldu.
Birinci Haçlı Seferi neticesinde Kudüste Katolik Latin Krallığı, Antakya ve Urfada birer Haçlı devleti kuruldu. Hıristiyanlar Ortadoğuyu bu vesile ile tanıyıp, Doğu Akdeniz kıyılarına yerleştiler. Müslümanlarca Mekke ve Medineden sonra en mukaddes şehir olan Kudüsün, Şiî-Fatımîlerce Haçlılara teslimi, büyük üzüntüye yol açtı. Müslümanlar, Haçlıları Ortadoğudan atmak için hemen teşebbüse geçtiler. 1144 senesinde Musul Atabegi İmâdeddin Zengî, Urfayı geri aldı. Bu durum İkinci Haçlı Seferine sebep oldu.

İkinci Haçlı Seferi (1147-1149)

Urfanın Müslümanlar tarafından geri alınması üzerine, papa Eugeniusun teşviki ve papaz Saint Bernardın propagandası neticesinde İkinci Haçlı Seferi başlatıldı. Seferin komutanlığını, Yedinci Louis ile Almanya İmparatoru Üçüncü Konrad yapıyordu. Alman İmparatoru komutasında 75.000 kişilik ilk kafile, Konya Ovasına geldi. Bu ordu, Türkiye Selçukluları Sultanı Birinci Mesud tarafından imha edildi. Alman İmparatoru, canını zor kurtararak, beş bin kişiyle İznike sığındı. Fransa Kralı Yedinci Louis, 150.000 kişi ile yola çıktı. Alman İmparatorunun geriye kalmış döküntü kuvvetleriyle İznikte birleşti. Bu kalabalık orduya karşı meydan muharebesi yapmayı uygun bulmayan Sultan Mesud, Haçlıları, Toroslar geçidine çekti. Burada büyük kayıplara uğratılan Haçlıların artıkları, Antakyaya sığındılar. Şamı muhasara ettilerse de, Türkler tarafından mağlup edildiler.

Üçüncü Haçlı Seferi (1189-1192)

Selahaddin Eyyubî, Şiî-Fatımî Devletini ortadan kaldırıp, Eyyubî Devleti'ni kurduktan sonra, Haçlılara karşı harekete geçti. 1097 senesinden beri Haçlıların elinde bulunan Kudüsü, 1187 senesinde Hattin Zaferinden sonra ele geçirdi. Hıristiyanların birkaç kıyı şehir hariç, Ortadoğudan atılmaları, Avrupalıları endişelendirdi. Papa Üçüncü Clemensin teşvikiyle Fransa ve İngiltere Kralları ile Alman İmparatoru, Üçüncü Haçlı Seferine katıldılar. Sonu hezimet olmasına rağmen, Avrupanın en ünlü kral, imparator ve kumandanlarının katıldığı bu sefer, meşhurdur.
Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa, kara yolu, Fransız Kralı Philippe Auguste ile İngiliz Kralı Arslan Yürekli Richard, deniz yoluyla hareket ettiler. Alman İmparatoruna, Türkiye Selçukluları Sultanı İkinci Kılıç Arslan, elçileriyle Anadoluya girmemesini teklif etmişse de, kabul etmedi. Türkleri dinlemeyen İmparator Friedrich Barbarossa, ordusunun büyük bir kısmını Selçuklu askerlerinin elinde kaybetti. Sonunda, Akdenize ulaşamadan nehirde boğuldu. Başsız kalan ve ağır zayiat veren haçlılar, perişan bir vaziyette Filistine ulaştılar. İngiltere Kralı, deniz yoluyla Kıbrısa varıp, Bizans valisini adadan kovarak Latin Krallığını kurdu. Kıbrıstan Akkaya geçen Arslan Yürekli Richard ve deniz yoluyla Akkaya varan Fransız Kralı, uzun süren muhasaradan sonra kaleyi aldı. Kudüsü yeniden almak için savaştılarsa da muvaffak olamadılar. Fransa ve İngiltere kralları, acı tecrübeler ve ağır kayıplar neticesinde, Kudüsü alamayacaklarını anlayınca, ülkelerine döndüler.

Dördüncü Haçlı Seferi (1204)

Papa Üçüncü Innocentiusun çağrısı, Foutges de Nevillenin propagandası neticesinde Bonifacionun tertip ettiği bu Haçlı seferine Almanya İmparatoru Altıncı Heinrich katıldı. Papanın itiraz etmesine rağmen Haçlılar, Venedik gemileriyle İstanbul önüne geldiler. 1204 yılında, Ortodoks Bizanslılardan İstanbulu aldılar. Şehrin zenginliği, Katolik Hıristiyanları şaşkına döndürdü. İstanbulu yağmalayıp, tahrip ettiler. Dindaşlarına her türlü zulmü, her çeşit kötülüğü yaptılar. Bizans İmparatoru, tahtını İstanbuldan İznike taşıdı. Bu olay, Bizans tarihinde ilk defa oluyordu. Nihayet İstanbulda 1261 senesine kadar devam eden Latin İmparatorluğu kuruldu. Bu sefer sonunda Venedik ve Ceneviz Devletleri, Yakındoğuda, büyük nüfuz ve toprak parçaları elde edip zenginleştiler. Haçlılar, dindaşları olan İstanbulun Ortodoks Hıristiyanlarına, çok zulüm ve eziyet yaptılar. İstanbulun sanat eserleri, zengin olmak hırsıyla tahrip edildi, evler yağmalanıp, binlerce İstanbullu, şehrin tarihinde görülmemiş, insanlık dışı tecavüzlere uğradı, soyuldu ve işkenceyle öldürüldü. Dördüncü Haçlı Seferinden, Müslümanlardan ziyade, Ortodoks Hıristiyanlar zarar gördü.

Beşinci Haçlı Seferi (1217-1221)

Papa Üçüncü Honoriusun teşvikiyle Macar Kralı İkinci Andrias, Kuzey Avrupadan gelen Haçlılarla, 1217 senesinde Akkaya geldi. Kral Andrias, Müslümanlar karşısında dayanamayınca, geri döndü. Geride kalanlar Dimyata saldırıp, şehri aldılar. Daha sonra Kahireye yöneldilerse de Eyyubîler tarafından bozguna uğratılıp, dağıtıldılar.

Altıncı Haçlı Seferi (1228-1229)

Papa Dokuzuncu Gregoriusun teşvikiyle Alman İmparatoru Üçüncü Frederich tarafından tertip edildi. Alman İmparatoru Kudüse kadar geldi. Eyyubî Sultanı Melik Kâmilin dış baskılardan bunaldığı bir devrede, Haçlıların Kudüse gelmeleri antlaşma zemini doğmasına sebep oldu. Antlaşma ile Kudüs Haçlıların eline geçti. Fakat Türkler tarafından mağlup edilmeleri sonucunda şehir, tekrar Eyyubîlere teslim edildi.

Yedinci Haçlı Seferi (1248-1254)

Kudüsün Müslümanlar tarafından alınması üzerine, Fransa Kralı St. Louis tarafından tertip edildi. Mısırda yeni kurulan Memlûklular, Haçlıları, 1250 senesinde, Mansûre Meydan Muharebesinde mağlup edip, Fransa Kralını da esir aldılar. Haçlılar dağıldı. St. Louis, Dimyatı Müslümanlara verip ülkesine döndü.

Sekizinci Haçlı Seferi (1268-1270)

Antakyanın Müslümanlar tarafından fethedilmesi ve Yedinci Haçlı Seferinin öcünü almak için Fransa Kralı St. Louis tarafından düzenlendi. Bu seferin hedefi, Kudüs olmayıp, Akdeniz kıyılarındaki Müslüman denizciler üzerineydi. St. Louis, Tunusa çıktıysa da, salgın hastalıktan öldü. Fransa ordusu geri döndü. Bu sefer de başarısızlıkla sonuçlandı.
1096-1270 seneleri arasında, Müslümanlara karşı düzenlenen Haçlı seferleri sonucunda, bir takım Lâtin devletleri kuruldu. Bunlar, Kudüs Krallığı, Kıbrıs Krallığı, Trablus Kontluğu, Antakya Prensliği, Urfa Kontluğu, İstanbul Lâtin İmparatorluğu, Mora Prensliği, Atina Dukalığı, Kefalonya Kontluğu, Naksos Dukalığı, Saint Jean Şövalyeleri idi. Bu Lâtin devletleri, Türkler tarafından ortadan kaldırıldı ve Haçlılardan hiçbir iz bırakılmadı. Fakat Haçlı seferleri, 1270 senesinde son bulmuş değildir. Her zaman Hıristiyanlar, Müslümanlara karşı askerî kuvvet birleşiminin yanında; siyasî, kültürel ve ekonomik alanlarda da cephe birliği içinde olmuşlardır.
Asırlarca devam eden Haçlı seferleri sonucu, pek çok kan döküldü ve milyonlarca insan can verdi; nice ülkeler harap oldu. Bu seferler, dinî, siyasî, sosyal, kültürel, iktisadî birçok hâdiselere sebep oldu. Müslümanlara karşı savaşa katılmaya teşvik için, Avrupada bir çok Hıristiyan tarikatları kuruldu. Seferlere iştirak için Avrupalıların dindarına, maceraperestine, işsiz-güçsüzüne ayrı ayrı vaadlerle propaganda yapılıp, Müslümanların karşısında bütün bunların boş çıkması neticesinde, papalığın ve kiliselerin otoritesi sarsıldı.
Bu seferler sonunda Hıristiyanlar, Müslümanları yakından tanıdılar. Harp meydanlarında aslanlar gibi cesurca dövüşen Müslümanların, aslında çok merhametli, iyiliksever, misafirperver olduklarını yakından gördüler. Müslümanların, papazların bahsettikleri gibi olmaması, Avrupalı Hıristiyanların daha önceki düşüncelerini değiştirdi.
Papalık, bu seferlerin masraflarını karşılamak gayesiyle, Hıristiyanların ruhanî işleri için vergi almak âdetini çıkardı. Bulunduğu çevrenin kilisesine vergisini vermeyenler, Hıristiyanlıktan aforoz edildi. Misyonerler faaliyetlerini artırıp, Asya ve Afrikada, Hıristiyanlığı yaymaya çalıştılar.
Haçlı seferlerine katılan şövalyelerin, Müslümanlar karşısında güçsüzlüğü anlaşılınca, derebeylik idaresi zaafa uğradı. Merkezî otoritenin hakimiyeti artıp, Avrupada krallık rejimi kuvvetlendi. Köle durumundaki köylü, toprak sahibi efendilerinden arazi alarak, mal mülk sahibi oldu. Avrupada aralarında büyük eşitsizlik ve adaletsizlik uçurumu bulunan sınıflar arasındaki fark, kısmen azaldı.
Doğu sanat ve medeniyetini tanıyıp, İslamî eserlere hayran olan Haçlılar, Müslümanlardan sanat ve teknik alanda birçok yenilikleri ve keşifleri öğrendiler. Pek çok eseri yağmalayarak Avrupaya kaçırdılar. Bu ise, Avrupada ilim ve tekniğin gelişmesine sebep oldu. Müslümanlardan kâğıt ve pusulayı da öğrenen Haçlılarda gemicilik çok gelişti. Venedik, Cenova, Marsilya, Pisa gibi Akdeniz limanlarının önemi artıp, ticarî faaliyetler hız kazandı. Bu şehirler, serbest bölgeler mahiyetini alıp, Batı ve Doğunun ticareti gelişti.
Haçlı seferleri neticesinde Müslümanlar, Bizanslılar ve Yahudiler çok zarar gördü. İslâm ülkeleri ve devletleri harap oldu. Yüz binlerce Müslüman; Anadolu, Mısır, Suriye ve özellikle Kudüste kılıçtan geçirilip, yerleşim alanları yağmalanarak yakılıp yıkıldı. Kadınlar ve çocuklar bile hunharca öldürüldü. Haçlıların kılıcından sadece Müslümanlar değil, Yahudiler, özellikle Ortodoks Bizans da nasibini aldı. İstanbulun zenginliğine hayran kalan Latin Katolikler, şehrin sanat eserlerini zengin olmak hırsıyla yağmaladılar. Ortodoks ahaliye saldırıp mal, can ve ırzlarına ziyadesiyle zarar verdiler. İstanbullular, şehri terk etmek zorunda kaldı. Haçlı zulmü o kadar arttı ki, asırlardır İstanbulda bulunan Bizans İmparatorluk tahtı, şehirden çıkarılıp, önceden Türkiye Selçukluları Devletinin başşehri olan İznike taşındı. Bizanslılar, 1261 senesinde İstanbulu Haçlılardan geri aldılar.
Haçlı seferleri sonucunda, İslâm medeniyetini tanıyan Avrupada, ilim ve teknikte gelişmeler olup, merkezî otoritenin kuvvetlenmesi yanında, Müslümanlara karşı asırlarca devam edecek askerî, siyasî, iktisadî ve kültürel politikanın da tespit edilip, safha safha tatbikine sebep olmuştur.
Osmanlı Devleti'ne ve diğer Müslüman devletlere karşı, 1364 Sırpsındığı, 1389 Birinci Kosova, 1396 Niğbolu, 1444 Varna, 1448 İkinci Kosova, 1453 İstanbul, 1538 Preveze, 1571 Kıbrıs, 1683 Viyana Kuşatması, Osmanlı Devletinin yıkılması ve 1919-1922 İstiklal mücadelemizde Haçlılar ittifak edip, Müslümanlara karşı cephe aldılar. Hattâ Kudüsün elimizden çıkması üzerine, müttefikimiz olan Almanlar, bayram yaptılar.
Batılıların geçen asırlarda ve günümüzde, İslâm ülkelerine karşı tatbik ettikleri yayılmacılık ve sömürgecilik hareketleri, İslâm dinine saldırmaları ve Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak için yaptıkları bütün dejenerasyon faaliyetleri, geçmişteki Haçlı seferlerinin, hâlen soğuk savaş, kültürel ve ekonomik savaş olarak devam ettiğini göstermekte, bugün bile pek çok eserimiz çalınarak batıya kaçırılmaktadır. Aksine, batıdan ülkemize kaçırılmış bir tek eser bile görülmemiştir. Batı, her hususta bunu bugün bile tatbik etmektedir.

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Haçlı Seferleri
« Posted on: Nisan 16, 2024, 11:38:43 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Haçlı Seferleri e-book, Haçlı Seferleri programı, Haçlı Seferleri oyunları, Haçlı Seferleri e-kitap, Haçlı Seferleri download, Haçlı Seferleri hikayeleri, Haçlı Seferleri resimleri, Haçlı Seferleri haberleri, Haçlı Seferleri yükle, Haçlı Seferleri videosu, Haçlı Seferleri şarkı sözleri, Haçlı Seferleri msn, Haçlı Seferleri hileleri, Haçlı Seferleri scripti, Haçlı Seferleri filmi, Haçlı Seferleri ödevleri, Haçlı Seferleri yemek tarifleri, Haçlı Seferleri driverları, Haçlı Seferleri smf, Haçlı Seferleri gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Haçlı Seferleri « 1 2 »
Tarih
Robert 10 2608 Son Mesaj Temmuz 28, 2011, 09:50:37 ÖÖ
Gönderen : EmpaThy
Ortadogu'da Yapılan Haçlı Seferleri
Genel Kültür.
HaYaL 4 1443 Son Mesaj Haziran 30, 2008, 05:52:11 ÖÖ
Gönderen : xxRuzqaRxx
Haçlı Seferleri
Tarih
seyyah 0 873 Son Mesaj Temmuz 13, 2008, 02:41:36 ÖÖ
Gönderen : seyyah
Çıkarların Gölgesinde Haçlı Seferleri
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
-LoSS AnGeL- 3 1211 Son Mesaj Temmuz 09, 2010, 11:42:28 ÖÖ
Gönderen : Anqel*
Haçlı Seferleri
Tarih
YalnızHayat53 3 1171 Son Mesaj Temmuz 28, 2011, 10:25:59 ÖÖ
Gönderen : EmpaThy


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular