Gökçek, "Açık Hava Müzesi Türkiye" temalı Kültür Turizm Zirvesi toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ve aynı zamanda Ankara’nın pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi.
Medeniyetlerin buluştuğu Ankara’daki eserlerden, burada hoşgörünün de zirveye çıktığının görülebileceğini anlatan Gökçek, "Türkiye gerçekten turizm açısından şanslı. Güneş, deniz, tatil turizmi, öte taraftan tarihi ve kültür zenginliğimiz olduğu için kültür turizmi, ayrıca inanç turizmi, bizim güzel şanslarımız. İnşallah buna, yakında sağlık turizmini de eklemiş olacağız" diye konuştu.
Gökçek, Türkiye’nin son 8 yılda turizm konusunda çok büyük ataklar yaptığını, turist sayısının bunu çok net gösterdiğini anlatarak emeği geçenlere teşekkür etti.
Zirvede kültür turizmi konusunda pek çok konuyu ele alacaklarını ifade eden Gökçek, Büyükşehir Belediyesi olarak Kültür Turizm Zirvesine ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu kaydetti.
Daha sonra Melih Gökçek, Bakan Ertuğrul Günay’a plaket verdi. Plaket sunumunun ardından Bakan Günay, Melih Gökçek ve protokol üyeleri, kurdele keserek zirvenin açılışını yaptı. Daha sonra protokol üyeleri, fuayedeki stantları gezdi.
-"Cezayir Anıtı için şubatın sonunu bekleyeceğiz"-
Gökçek, toplantı öncesinde gazetecilerin "Fransa Büyükelçiliği karşısına yerleştirilmesi planlanan Cezayir Anıtı" ile ilgili sorularını yanıtladı.
Fransa’ya değil doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı Sarkozy ve onun gibi düşünenlere karşı ciddi bir tepki koyabilmek amacıyla pek çok düşünceleri olduğunu dile getiren Gökçek, "Bu tepki Fransızlara karşı değil, tüm Fransızları bu manada hedef almak son derece yanlış olur, çünkü bu karara karşı çıkan pek çok Fransız var. Dolayısıyla bizim tepkimizin Sarkozy’e karşı olduğunu ortaya koymak lazım" dedi.





Türkiye’nin "Ermeni katliamı" ile suçlanmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Gökçek, "Cezayir başta olmak üzere dünyanın dört bir tarafında, hatta Türkiye’de Gaziantep’te bile Fransız mezaliminin meşhur olduğunu" söyledi.





İlköğretim ve lise eğitimini Gaziantep’te yaptığını anlatan Gökçek, "Bu yıllarımızı hep Fransız mezalimini öğrenmekle geçirdik. Dolayısıyla bu mezalim dünyanın her tarafında Fransızlar tarafından yapılmıştır. Bizim de karşı atak olarak dünyaya bunu duyurmamız lazım. Bunu işittirmemiz lazım. Bunun için de sembol olarak bir Cezayir Anıtı’nı Türkiye’ye dikelim’ dedik" diye konuştu.





Yaklaşık 6-7 yıl önce "Ermeni Soykırımını İnkar Tasarısı" gündeme geldiğinde Fransa’nın Cezayir’de yaptığı katliamı simgeleyen bir anıt maketi yaptırdığını ve Belediye Meclisine sunduğunu anımsatan Gökçek, şöyle devam etti: "O maketi daha sonra ben Cezayir elçisine hediye ettim, onun odasında durur maket. Şimdi kısmetse o maketi yeniden ilk Belediye Meclisi toplantısında önerge olarak gündeme getireceğiz ve komisyona havale edeceğiz. Sonra şubat ayının sonunu bekleyeceğiz. Şubat ayının sonuna kadar eğer senato bu konuyu ele almaz veya ele alır da reddederse, tekrarlıyorum bizim gayemiz ülkeler arası çatışma değil, anıtı dikmeyiz. Şubat ayına kadar böyle bir karar çıkarsa, sadece anıt değil neler yaptığımızı çok daha iyi görürsünüz. Çünkü bunu takip eden pek çok etkinliğimiz daha olacak. Hazırladığımız etkinliklerimiz var."





-"Buton koyalım, basıldığında Cezayir Marşı çalınsın"-





Konuya ilişkin sivil toplum örgütlerine de büyük görevler düştüğüne işaret eden Gökçek, şunları kaydetti: "Bu olayı tepkisiz bırakmak kesinlikle mümkün değil. Saygısızlık yapan karşılığını almalı. Ben yıllarca, binlerce kez yurt dışından gelen başbakan, devlet başkanı karşıladım. Hiçbirine karşı bir saygısızlık yapmadım. Ama Sarkozy’nin özellikle Sayın Abdullah Gül’e karşı yaptığı saygısızlığı, Türkiye’ye geldiğinde karşılıksız bırakmadım. Bu da gerçekten o zaman ses getirdi. Fransa’da bile bütün gazetelerde söz konusu oldu. Sarkozy’nin yaptığı yanına kalmayacak.





Bize düşen en büyük görevin bu seçimde Sarkozy’i göndermek olduğuna inanıyorum.





Çünkü Fransa’da Ermeniler varsa Türkler de var. Fransa’da Müslümanlar da var.





Onların da oyları var. İnşallah onların oyları da Sarkozy’i iktidardan gönderecek." Bir gazetecinin "Anıta buton konulup konulmayacağına" ilişkin sorusunu yanıtlayan Gökçek, "Çok değişik şeyler yapacağız. Benim düşündüğüm şeylerden birisi, oraya bir buton koyalım. Basıldığında Paris elçiliğinin karşısında her zaman Cezayir Marşı çalınsın" diye konuştu.





Ayrıca başta Fransa Büyükelçiliği karşısı olmak üzere Ankara’nın değişik yerlerine de değişik kiosklar koymayı planladıklarını ifade eden Gökçek, bu kiosklarda Fransa’nın dünyanın dört bir yanında yapmış olduğu zulümlerden örneklerin sergileneceğini açıkladı.





-"Renault ile anlaşmamızı askıya alacağız"-





Başkan Gökçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin içeriğinin sorulması üzerine de "Sayın Başbakan ile başta fuar meselesi olmak üzere Ankara ile ilgili değişik şeyler görüştüm. Sayın başbakanımıza Ankara’daki kapı girişlerini takdim ettim, fikirlerini aldım" diye konuştu.





Bir gazetecinin "Renault’tan elektrikli araç alımıyla ilgili yaptığınız anlaşmanın akıbeti ne olacak?" sorusuna da Başkan Gökçek, şu yanıtı verdi: "Renault ile anlaşmamızı askıya alacağız. Elektrikli olarak 100 araç alıyorduk. Hatta o konuda arkadaşlarımız sipariş vermek üzereydiler. Onları almaktan bir kere kesinlikle vazgeçeceğiz. Önümüzdeki ay da Belediye Meclisine bir başka önergemiz olacak. Paris ve Dögol isimlerinin değiştirilmesi için. Bu caddelerin isminin değiştirilmesini şubat sonuna, yani Fransız Senatosu kararına kadar bekleteceğiz. Menfi bir karar çıkarsa o konuda da kesinlikle sert bir tavrımız olacak. Belki Türkiye’deki yani içimizdeki Fransızlar için de bir anıt dikeriz." Gökçek, basın mensuplarına Fransız Büyükelçiliğinin karşısına yerleştirilmesi planlanan Cezayir Anıtı’nın daha önce yapılan maketinin fotoğrafını da gösterdi.

Valla helal olsun gökçek amcaya Fransızlar her şeyi hak ediyorlar...