0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Geçmişten bu güne ermenistan  (Okunma Sayısı: 1664 Kere Okundu.)
« : Mart 26, 2008, 03:21:20 ÖÖ »

xxRuzqaRxx
*
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57


XI. Yüzyıla kadar, çoğunlukla Kafkasya’da küçük bir sahada, daha sonra Büyük Ermenistan denilen bölgede, değişik devletlere tabi olarak, zaman zamanda kısa süreli bağımsızlıklar kazanarak yaşamışlardır.

XI. Yüzyılda Kafkasya Bölgesinden Anadolu’ya giren Selçukluların, Doğu Anadolu’ya hakim oldukları dönemde, bu bölge halkının büyük bir kısmı, (Ermenilerde dahil) büyük arazi sahiplerinin elinde adeta köle hayatı yaşıyorlardı.

Bölgeye hakim olan Bizans’ın bunu düzeltecek tesiri ve kudreti yoktu. Bu yüzden yöre halkı, kendisine vergiden başka mükellefiyet yüklemeyen, din ve mezheplerine karışmayan SELÇUKLU TÜRKLERİni, bir kurtarıcı gibi karşılamışlardı.

Ermenileri yaşadıkları bölgelerin jeopolitik önemi, küçük bir milletin buraya hakim olarak yerleşmesi ve yaşamasının güçlüğü, hatta imkansızlığı, Ermenileri zaman zaman batıya doğru, küçük guruplar halinde göç etmeye ve yayılmaya zorlamıştır. Bu göç çoğunlukla, Küçük Ermenistan denilen Fırat batısındaki üç vilayet ve Klikya Bölgesi’ne yapılmış, Osmanlı devrinde, imparatorluğun hemen her vilayetinde az veya çok Ermeni yerleşmişti.

Türkler, fethettikleri toprakların hiçbir bölümünü Ermenilerden almamışlardır. Üstelik Türkler bu toprakları aldık dan sonra; dağınık, parça-parça çeşitli devletler ve beylikler emrinde, zor durumda olan Ermeniler, Türkler bölgeye yerleştikten sonra 600 sene (Tarihlerinin hiçbir döneminde bir kez bile yaşamadıkları ve böyle giderse yaşayamayacakları!) rahat ve huzur içinde yaşamış ve gelişmişlerdir.

Fatih Sultan Mehmet, Anadolu’nun muhtelif yerlerinde zayıf ve aciz bir azınlık halinde, yalnız tabi oldukları derebeylerin değil, diğer Hıristiyanlarında devamlı baskısı altında yaşayan Ermeniler için de bir Patrikhane tesis etmiş ve başına da Ermeni Patriği HAVAKİM’i getirerek, Ermenilerin din yönetimini bu patrikhaneye vermiştir.

Tarihlerinde hiçbir devletten ve hükümdardan görmedikleri bu ilgi, Ermenileri de Türk Milleti’ne samimi olarak bağlamıştı.

Daha sonraları, gerek Yavuz Sultan Selim, gerek Kanuni Sultan Süleyman döneminde, fethedilen her ülkeden Ermeniler İstanbul’a akın ediyorlardı.

XIX. Yüzyıl ortalarına kadar Anadolu’da aynı köy veya şehirde yaşayan Türklerle-Ermeniler birbirlerini seven-sayan kaynaşan unsurlardı.

Şarklı veya Klikyalı olmak yüzünden veya Gregoriyan Ermenilerle, Katolik ve Ortodoks Ermeniler arasında zaman zaman husumet ve mücadele olmuştu fakat Türklerle bu gurupların hiçbiri arasında dini veya idari anlaşmazlık olmamıştı.

Her türlü refah ve huzur içinde yaşadıkları imparatorluğun korunması uğrunda sadece Türk’lerin kanı akarken, diğer Osmanlı Vatandaşları, servet yapmaya, refah ve huzur içinde gelişmeye fırsat bulmuşlardı.

XVII. Yüzyıldan sonra Türkler cephede ölürken, devlet yönetimi de artık, ağır ağır Türk olmayan unsurların eline geçmeye başlamıştı.

Osmanlı-Türk İmparatorluğunun duraklama ve gerileme devrinde kendi adlarıyla veya sonradan aldıkları Türk isimleri ile PTT, Maliye, Dış İşleri ve Bayındırlık Bakanlıkları çoğu zaman Ermenilerin eline geçmişti.

Başlangıçta Maksutyan, Yazıcıyan, Boyacıyan, Ispartalıyan, Taşçıyan, Pastırmacıyan, Arzumyan, Seferyan, Reisyan, Demirciyan, Çıracıyan, Çerkezyan, Acemyan, Aslanyan, Özdenyan, Fincancıyan, Ankaralıyan, Cezayerliyan, Aptazade, Demircibaşı, Kürkçühanlı, Şamlıyan, Tokatlıyan, Bezciyan, Atamyan, Çömlekçiyan gibi Türkçe isimleri (...yan, ...oğlu, ...zade, ...başı) takıları ile SOY ADI kullanan Ermenilere küçük bir örnektir.

Türkçe isimleri olduğu gibi kullananlarda bir haylidir.

Celal, İhsan, Altıntop, Taşçı, İlyas, Karakaş, Düz, Zeki, Hurdacı, Adil, Dilber, Fikri, Karakoç, Şinasi, Abdullah, Konca gül, Güllü, Türker, Turan, Türkay’da bunlara ait sadece bir-kaç örnektir.

Agop Kazazyan Paşa Maliye Bakanı, değişik dönemlerde Mareşal Garabet Artin Davut Paşa, Andon Tıngır Yaver Paşa, Oskan Mardikyan PTT Bakanlığı; Berdos Hallaçyan, Avukat Krikor Sinapyan, Krikor Agaton, Gabriel Noradukyan Bayındırlık Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığı yaptılar.

1876 Birinci Meşrutiyet, 1908 İkinci Meşrutiyet ve 1914 Meclisinde de değişik bölgelerden bir sürü milletvekilleri vardı. 1914 Meclisinde Karabet Tomayan’da Kayseri Milletvekili idi.

Bunların dışında Valiler, Elçiler, Konsoloslar, Müsteşarların büyük çoğunluğu Türk olmayan insanlardı. Bu organizasyonda Ermenilerin çok katkısı olduğu, İslam ama Türk olmayan Anadolu’daki diğer kardeşlerimizi de özellikle alt yönetimlere taşıyıp, Türkleri neredeyse tamamen, yönetimden elimine ettikleri görülür. Danıştay’da, tamamen onların kontrolü altına geçmişti.

Bu ortamda, ağır ağır Ermeni Okullarında Osmanlı Armaları, Padişah Tuğraları kaldırılıp, yerine Müstakil Ermenistan, Hınçak ve Taşnak armalarının asıldığı, Ermeni Şairlerinin milleti ve gençliği ayaklandıran şiirlerinin okullarda açıkça yayıldığı,

“Yetişir artık kardaşlar çok uyuduk.

Bu kadar sabır ve tahammül kafi değil mi?

Anamız Ermenistan’ı elden çıkardık.

Şimdi kuvvetliyiz tekrar alalım. “

..........

“İlk hareketin çanını çabuk çal

Ermeniler her taraftan ayaklansın

Esaret zinciri kırılsın

Hürüz, Hınçak mezhebi sesini duyur.”

..........

“Ermeniler silah başına, kılıç tüfek omuza

Türk Ermenistan’ından bize bize bir ses var

Dağdan dağa dehşetli bir feryat geliyor

Vatana koşunuz Ermeniler, Ermenistan’a koşun.”

.......

Gidelim Türkiye’ye. Ertang Dacg-asdan

Kıralım Türkleri. Carteng Turkeri

Olsun Ermenistan. Darni Hayasdan...

.......

yerli ve yabancı basının bu doğrultuda yayınlarla, dünyayı da bu fikre hazırladığı, kilise ve okulların silah deposu haline geldiği, bunların neticesi olarak zaman zaman muhtelif yerlerde küçük ayaklanmalar

BAŞLADIĞI ZAMAN BİLE, ELE GEÇİRİLMİŞ DEVLET;

ETKİLİ BİR MÜDAHALEDE BULUNMAYARAK, NASİHATLARLA,

AFLARLA, GÖRMEMEZLİKDEN GELEREK KONUYU GEÇİŞTİRİYORDU.

Ermeni hareketinin ilk su yüzüne çıkmasını 1860 yılları olarak kabul edebiliriz.

Bu döneme kadar FİKRİ HAZIRLIK la birlikte, DEVLETİN İÇİNE YETERİNCE NÜFUZ EDİLMİŞTİ.

Bazı Avrupa Devletleri ile birlikte, ÖNCE DEVLETİ ve EKONOMİK MERKEZLERİ ele geçirmişler, sonra KENDİ AMAÇLARINA UYGUN POLİTİKALARI GÜNDEME getirmişlerdir.

İlk dernekleri Klikyayı yükseltmek amacıyla 1860 da kurulan, “Hayırsever Cemiyeti” dir. Daha sonra, bunu takip eden, muhtelif yerlerde kurulan cemiyetlerin kurucuları, Türkiyeli Ermenilerden çok, Kafkasyalı Rus vatandaşı Ermenilerdi. Daha sonra da Anadolu’daki isyanların tamamını ruhani reisler idare etmişlerdir.

1917 de resmen Venedik de ST.LAZAR adasında kurulan Ermeni Kilisesinde yetişen MİLİTARİST rahipler, bu harekatın bayraktarları oldular.

Güçlenen Ermeniler ilk kıpırdanmaya Maraş Sancağına bağlı Zeytun ve Haçin (Saimbeyli)de harekete geçtiler. Bölgedeki Türk halkını başka yerlere göçe zorladılar.

1895’de Zeytun Kışlası’nda 600 asker ve komutanları esir edilerek, öldürülmüşlerdir.

Türk Güvenlik Kuvvetleri’nin katilleri tam tevkif edeceği sırada, AVRUPA DEVLETLERİ müdahale ederek, devletin haysiyetini kıran şartlarla isyanı durdurdular.

Osmanlı Devleti’nin, isyancılara ceza veremeyecek kadar kontrol altına alınması, daha sonraki dönemde yapılacak isyanlara zemin hazırlamıştır.

Zeytuni isyanından önce aynı yıl 5000 Ermeni Babıâli’ye yürümüş, olay olduğundan çok daha başka gösterilerek, dünya kamuoyuna çeşitli mesajlar göndermişlerdir.

1896 da Van İsyanı çıkmış fakat yine araya yabancı konsoloslar girmiş, isyancılar yine cezalandırılmamıştı.

1876 Ağustosunda da meşhur ”Osmanlı Bankası” baskını yapılmış, bir çok insan ölmüş, yine yabancı devletlerin araya girmesiyle, isyancılar Marsilya’ya kaçırılmıştı.

Adı değiştirilmişler, dönmeler ve Türk olmayan diğer unsurlar tarafından ele geçirilmiş Osmanlı Hükümeti ve devletteki hainler tarafından bu olaylar karşısında sıkı tedbir alınmaması; hoşgörü, bir fikir hürriyeti ve azınlık hakkı olarak kabul ediliyor, izah ediliyor ve açıklanıyordu.

Bu konuda ciddi bir araştırma yapıp, kitap yazan eski Senatör Sayın Sadi Koçaş’ın yorumuna göre de; Osmanlı İmparatorluğunun en büyük suçu, bu yaklaşımdır.

Bana göre ise; Osmanlı İmparatorluğu hanedanının en büyük suçu, içinden çıktığı, asıl güç aldığı Türkleri ve dedelerinin koyduğu bazı kuralları ihmal etmeleridir. Ama özellikle son yüzyıllarda, bunu düşünecek kan ve ruh kalmamıştı ki adamlarda.

1897 de II. Abdülhamit’e yapılan suikast olayını takip eden araştırmalar nedeniyle, 1909’a kadar büyük Ermeni ayaklanmaları Kafkasya’ya kaymış ise de, içten yıkma faaliyetleri devam etmiştir.

1905 de Bakü’de çıkan olay dört gün sürmüş, ayrıca Karabağ, Şuşa ve Gence’de Türk evleri yıkılmış, binlerce Türk ve Ermeni ölmüştür.

Türkiye’de ise, diğer azınlıklarla birlikte Ermenilerde Meşrutiyetin ilanına çalışmışlardır. Özellikle 1908 deki İkinci Meşrutiyetin ilanı Genç Türkler kadar, onlarla işbirliği yapan azınlıkların ve Ermeni Komitecilerinin bir başarısı olarak kabul edilir.

O dönemde, Kudüs’ten dönen eski patrik İzmirliyan ’a yapılan karşılama töreninde, olayın gelişmelerin bilincinde olmayan Türklerin de olması dikkat çekicidir.

(Bu İzmirliyan daha sonra 1. Dünya Harbi’ndeki isyanları idare eden ve Türklere karşı en büyük zulümleri yapan çete reislerinden biri olacaktır. )

Kısaca, Ermenilerin hikayesi de böyle...

-Önce bize sığınıyorlar.

-Türk Milleti’nin doğası gereği, ırkçı yada dinci yaklaşımda bulunmamasından kaynaklanan bir rahatlama ile bize samimi olarak bağlanıyorlar.

Ortam müsait olunca dış güçler bunlara el atıyor. O dönem, özellikle İngilizler.

-Fikri hazırlık dönemi.

Türk Milleti’ne bağlı gözükerek, devletin içine yeterince nüfuz etme.

İşbirliği yapabilecekleri diğer gurupları belirleme ve onları da Türklere karşı örgütleme.
Ekonomik merkezleri ele geçirme. Hem kendileri ve hem de yandaş olabilecek gurup ve kişileri zengin etme.
Karşılarına güç olarak çıkacağını tahmin ettikleri öz Türkleri, ekonomik olarak mağdur etme.Basın-Yayın organlarını kontrol altına alma. Halkın bilgilenmesini engelleme ya da istediği yönde şartlandırma. Ahlaksız, dengesiz insanları topluma örnek olarak sunup, insanların mücadele ve yaşam değerlerini anlamsızlaştırma.
Eski nüfus kayıtlarının bulunduğu arşivleri yakma! Arşivleri yanmış insanları devlette kritik görevlere getirme ve onları çok özel eğitme. Ya da yıllar evvel Türkiye'ye; KAFKASYA'dan veya BALKANLARDAN göç etmiş kardeşlerimizin arasına, TA O ZAMANDAN YERLEŞTİRİLEN, çok az sayıdaki Türk ve/veya İslam düşmanı kökenli kişileri, devlette ve ticarette büyük adam etme. Ticarette büyüttüğü adamlar aracılığıyla, devletteki atamaları kontrol etme. Bu ve benzeri konularda araştırma yapmış Türkleri........... Anlıyormusunuz kardeşlerim!
Ondan sonra,

Kendi amaçlarına uygun politikları gündeme getirme.

Olayların bilincinde olmayan, saf Türkleri de kullanma.

Bu gerçekleri dünyaya anlatamadık.

O dönem, Türk Toprakları üzerinde emelleri olan güçlerce kışkırtılıp, vatan savunması yapan Mehmetçiği sırtından vuran Ermenileri, aynı ülke içinde, çatışma alanı dışındaki bölgelerde toplamak için çıkarılan "Tehcir Yasası"nı, "SOYKIRIM" diye adlandıranların nankörlüklerini sergileyemedik. Amerika, savaştığı ülke ırkından olan Amerikan Vatandaşı Japonları, II. Dünya Savaşı'nda, stadyumlarda topladı. Bunun ondan ne farkı var?

Varlıklarını Türk Milleti'ne borçlu olan Ermeniler, nankörlüklerine devam ediyorlar. Fakat geçmişte olduğu gibi, emperyalist devletlerin maşası olmaktan öteye geçemeyecekler.

ERMENİLER MAŞA, ÇALIŞMALARI BOŞA....

Türkiye'nin bir vilayeti kadar bile olmayan nüfuslarıyla, altı vilayet alacaklar ha...

Doğru olan Azeri Türk topraklarından çekilmeleri ve ondan sonra Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normale dönmesi ve yine ondan sonra tarihde ki kara sayfaların unutulup, insanca komşuluk ilişkilerimizi devam ettirmemizdir. Bu onların çıkarınadır. Yoksa; gidip Parlamentolarda Türkiye aleyhine çıkarttırdığınız kararları geri aldırın, "Türklere iftira ettik" diye özür dileyin, ondan sonra komşuluk ilişkilerine başlayalım aşamasına getirtmesinler işi!
« Son Düzenleme: Mart 16, 2009, 07:43:49 ÖS Gönderen : [-By.TuRuT-] »

İhtişamlı bi avare
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Geçmişten bu güne ermenistan
« Posted on: Mart 29, 2024, 04:32:00 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Geçmişten bu güne ermenistan e-book, Geçmişten bu güne ermenistan programı, Geçmişten bu güne ermenistan oyunları, Geçmişten bu güne ermenistan e-kitap, Geçmişten bu güne ermenistan download, Geçmişten bu güne ermenistan hikayeleri, Geçmişten bu güne ermenistan resimleri, Geçmişten bu güne ermenistan haberleri, Geçmişten bu güne ermenistan yükle, Geçmişten bu güne ermenistan videosu, Geçmişten bu güne ermenistan şarkı sözleri, Geçmişten bu güne ermenistan msn, Geçmişten bu güne ermenistan hileleri, Geçmişten bu güne ermenistan scripti, Geçmişten bu güne ermenistan filmi, Geçmişten bu güne ermenistan ödevleri, Geçmişten bu güne ermenistan yemek tarifleri, Geçmişten bu güne ermenistan driverları, Geçmişten bu güne ermenistan smf, Geçmişten bu güne ermenistan gsm
Yanıtla #1
« : Mart 26, 2008, 03:38:37 ÖÖ »

Lady32
*
Üye No : 3262
Yaş : 37
Nerden : Isparta
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 134
Mesaj Sayısı : 3 585
Karizma = 54


paylasimin icin Sağol. guzel bilgiler
Yanıtla #2
« : Nisan 22, 2008, 09:26:46 ÖS »
Avatar Yok

*GeLinCiKk
*
Üye No : 2580
Yaş : Yok
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1966
Mesaj Sayısı : 12 262
Karizma = 28326


bilgiler için Sağol.
Yanıtla #3
« : Mayıs 06, 2008, 08:25:06 ÖS »

Sahin07
*
Üye No : 3786
Yaş : 38
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 408
Mesaj Sayısı : 2 252
Karizma = 1453


güzel bilgilerin için Sağol.

Ah!Mümkün olsa
savaştan barış
barıştan insan yapardım
acıdan sevinç
sevinçten umut
umuttan dostluk yapardım
kurşun yerine çocuklara
her sabah şiir atardım.
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Türk Aydınları.. Soykırım Yaptık / Ermenistan'dan Özür Diliyoruz.. « 1 2 »
Sözde Ermeni Soykırımı
MahzaŞermi 18 6087 Son Mesaj Aralık 15, 2014, 05:38:14 ÖS
Gönderen : zeynep şahin
Ermenistan Parlamentosu
Yabancı Tarih
Asortik Hatun 0 736 Son Mesaj Aralık 12, 2012, 01:03:45 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Lavaş, Ermenistan’ın Kültürel Mirası Oldu
Güncel Haberler
-minel- 0 617 Son Mesaj Kasım 27, 2014, 10:13:31 ÖÖ
Gönderen : -minel-
Ermenistan'da Halk, Sarayın Kapısına Dayandı
Güncel Haberler
Bendis 0 683 Son Mesaj Haziran 24, 2015, 10:32:47 ÖÖ
Gönderen : Bendis


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular