Bir gece, bir sevda, bir de sen;
Sıvazlanacak sakallarımla süpürüyorum,
Aradaki tüm tozpembe hayalleri.
Yıldız zamanında günün,
Astığım çiviye gömleğim,
Pantolonum ütüsüz,
Bunlara kafa yoracağıma
Direk bir günebakan yüzümle seni izliyorum.
Mehtap ışıdığında korkuya;
Bağırtısı geliyor ayyaşın.
Polisleri görünce dağılıyor;
Sokak başında üç beş genç,
Kesişmesini anlatırken,
Mahalle sürtüğünle.
Bir avlu dolusu yalan nihayetinde;
Gizli gizli,
Çaktırmadan söylenen.
Bir kaç dükkân açık gelecek yerli malı misafirleri
Ve ithal fahişeleri bekliyor.
Hemen yanaşıyor otobüse
Anlaşılan buranın çapkın pezevengi;
Saçlar cilalı,
Çekme ayakkabılar,
Cırtlak bir gömlek,
İnce bir bıyık,
Ve çürük dişler...
Başka ne olması gerekir ki
İlkönce tersleniyor
Tekme tokat kovalanıyor
Sonra aynı yolun yolcusu olduğu geliyor aklına
Beraber aşkı pazarlıyorlar güya...
Aşkın yatak odasında olmadığını
Jartiyer ve sutyenle süslenemeyeceğini
Bilmiyorlar mı ki…

Başka bir sokakta
Bir boyacı
Gündüzün karını
Tinere yatırım yapmış...
Üzüldüğü her neyse
Ben de üzülüyorum.
Yırtık ayakkabısı
Sökük gömleği
Dedem zamanından kalma bir şapkayla
Ağırlığını koyuyor geceye…

Bir büfe şuradaki köşede
Gelecek âlemcilere
Rakıyı peynirle
Karıyı da saatle satıyor
Park etmiş bir araba
Andavallığıyla yolun ortasına
Korna basınca durmam
Küfrü bastım bir kere
Duymadı
Duymazda zaten
İçmişken tüm hayatı
Bir kaç birayla
Neye üzüldüğünü bile hatırlamıyor artık
Belki
Belki diyorum
Aynı işe yarar mı?
Unutturur mu diye
Yoluna çıkıyor üç tane
Gece bekçisi
Hatırlatıyorlar hayatı
Sihirli değneğe benzer bir şeyle
Alıp kayboluyorlar…

Gecenin bir yerinde
Kanadı yolunmuş evcil bir güvercin
Düşmüş balkonuma
Kim bilir ne zaman...
Ve vermiş canını
Hala soğumamış bedeninden
Elime alınca
Gece bir başka gözüktü sanki
Yıldızlar hep aynı yerde oysa
Titremeye başladım
Soğuktan olmadığı
Sokaktan geçen şortlu adamdan belli
Gece dağılmışken her yer
İlaç aramaya çıkmış bebeciğine
Eczanelere bakmasından bildim
Derken güneş inatlaşmaya başlıyor geceyle
Işıklarını yolluyor teker teker yüzüme…

Uykusuz bir gece daha
Hiç bir şeye de üzülmemişken henüz
Uyku niye tutmadı ki diye düşündüm
Başım eğik
Gözlerim şiş
Odama yürüdüm
Odada bir sürü kalıntı var
Hiçbiri edebi değil
Hepsi hayati
Kısaca hayatım
Şuradakiler ailem annem babam falan
Divandakiler bizim yobaz liseliler
Köydekiler yer bulamamış
Kardeşlerim benim gibi köylü
Yerde bağdaş kurmuşlar
Sen şuradaki
Seni tanıyor muyum?
“Bilmem” diyor
Kızararak yüzüme
“Ama ben seni bekliyorum”
Yaptığım şaka ağır gelmesin diye
Sarılıyorum boynuna
Sımsıkı
Capcanlı bir yastıklayken;
Arkadaş;
“Hadi” diyor “mesaiye”…




Vexed 17/04/2001

taa 2001'demi yazmistin bunu hayatin gerçeklerini yazmissin bi yandanda

Evet işe ilk başladığım yıllarda karalamıştım. arada bir eski yazdıklarımı karıştırırım bunu görünce o günler geldi aklıma paylaşmak istedim.

iyi yaptin

sağol

beğendiğine sevindim