Münevver'in kardeşi şırınganın ucunu kırıp getirmiş.


Ablası Münevver Karabulut'un öldürülmesine ilişkin davanın duruşmasında sanık Cem Garipoğlu'nu şırıngayla sıvı fışkırtarak yaralamaya çalıştığı öne sürülen Enver Karabulut'un yargılanmasına başlandı.

Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Enver Karabulut ile mağdurlar Cem Garipoğlu, Nadir Ertekin, Cumali Manas ve İlhan Vural katıldı.

Enver Karabulut'un annesi Nagihan Karabulut'un duruşmaya girmesine izin verilmedi.

Duruşmada savunmasını yapan Enver Karabulut, Cem Garipoğlu'nun ablasını katlettiğini ve ailesinin psikoloji olarak yıpranmasına neden olduğunu söyledi.

Garipoğlu'nun Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmasından 2 gün önce deterjan satan bir dükkana gittiğini ve ne olduğunu bilmediği bir sıvı aldığını belirten Karabulut, şunları söyledi:

''Dükkandan aldığım sıvıyı şırıngaya doldurdum. Benim yaralama kastım yoktu. Eylemim sadece Cem Garipoğlu'na tepki amaçlıydı. Korkutmaydı. Eğer yaralama kastım olsaydı, şırınganın iğnesi vardı, kullanabilirdim. Oysa ki kullanmadım, kırıp çöpe attım. Duruşmaya da ucunda iğne bulunmayan bir şırınga getirdim. Eylemim sadece Cem Garipoğlu'naydı. Diğer mağdurlara yönelik bir kastım yoktu. Bu tepkimi olayın bende yarattığı ekti ile yaptım'' diye konuştu.

Enver Karabulut, Cem Garipoğlu ile uzlaşmaya niyetinin olmadığını, diğerleriyle uzlaşabileceğini söyledi.

Cem Garipoğlu da ''Duruşmada hakimle konuşuyordum. Hakime baktığım için sanığın ne yaptığını fark etmedim. Bir anda jandarma beni geri çekti, güvenliği sağlamaya çalıştılar. O zaman bir şeyler olduğunu anladım. Her şey bir anda oldu. Şikayetçiyim, davaya katılmak istemiyorum'' dedi.

Dava konusu olayın meydana geldiği duruşmada görev alan polis memuru Nadir Ertekin de olay günü duruşmada güvenliği sağlamak için bulunduğunu, Enver Karabulut'un şırıngadan sıktığı sıvının alnına geldiğini söyledi.

Ertekin, ''Sıvı alnıma gelince sanığa sordum. 'Bu nedir?' diye. Bana 'Asit abi git yıka' dedi. Ben gidip alnımı yıkadım. Alnımda kızarıklık oluşmuştu ama kalıcı bir iz oluşmadı. Askerlerden birinin beresinde delik oluşmuştu. Bu nedenle sanık beyanını kabul etmiyorum. Zararsız bir madde değildi. Doktora gittiğimde bana birkaç günlük rapor verebileceğini söyledi. Ancak ben istemedim. Şikayetçiyim, davaya katılmak istemiyorum'' diye konuştu.

Silivri Cezaevinde görev yapan Cumali Manas da olay günü duruşmanın güvenliğini sağlamak amacıyla görevli olduğunu kaydederek, püskürtülen maddeden az miktarda gözlük camına ve yüzüne geldiğini, bunları yıkadığını ve herhangi bir iz oluşmadığını anlattı.

Manas, şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini kaydetti.

Silivri Cezaevinde görev yapan İlhan Vural ise duruşma salonunda, güvenliği sağlamak üzere görevli olarak bulunduğunu, olay sırasında beresinin ıslandığını ifade etti.

Vural, ''Olayın etkisiyle Nadir Ertekin yanlış görmüş. Benim berem ıslandığı için delinmiş şekilde görmüş. Oysaki beremde herhangi bir delinme olmadı. Benim yüzüme ya da herhangi bir yerime sıvı da değmedi. Olay nedeniyle yaralanmadım. Şikayetçi değilim, davaya katılmak istemiyorum'' dedi.

Dava konusu maddenin emanette bulunan ve ekspertiz raporundan artan kısmının Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek tahriş edici ve aşındırıcı özelliğe sahip olup olmadığına ilişkin rapor alınmasına karar veren hakim, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi amacıyla erteledi.

Duruşma sonrasında açıklama yapan Enver Karabulut'un avukatı Rezan Epözdemir, farklı bir duruşma olduğunu belirterek, ''Cem Garipoğlu ilk defa müşteki oldu. Roller değişti. Şükürler olsun ki olayda kimsede bir yaralanma yok. Sıvının Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini istedik. Mahkeme de bu talebimizi kabul etti. Sıvı Adli Tıp Kurumuna gönderilecek ve aşındırıcı olup olmadığı anlaşılacak.
Silah mahiyetinde mi değil mi diye'' dedi.

Enver Karabulut'un, 11 Şubatta Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Cem Garipoğlu'na şırınga ile sıvı madde fışkırtmasına ilişkin olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Karabulut'un ''18 yaşından küçük çocuğun kasten yaralamaya teşebbüs etmesi'' suçundan 4 ay ila 1 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.