22 Şubat'ta biten !F İstanbul Bağımsız Filmler Festivali'nin en ilgi çekici filmlerinden biri, Filistin'deki hip hop camiasını anlatan 'Slingshot Hip Hop / Sapan ve Hip Hop' adlı belgeseldi. Filmin yönetmeni Jackie Salloum'la konuştuk.
Her yıl şubat ayında düzenlenen !F İstanbul Bağımsız Filmler Festivali'nin dikkat çeken filmlerinden biri, Filistin kökenli Amerikalı sanatçı Jackie Salloum'un 'Slingshot Hip Hop / Sapan ve Hip Hop' adlı belgeseliydi. 'Sapan ve Hip Hop' Filistin'deki hip hop kültürü ve grupları üzerine çekilmiş farklı bir çalışma. Film bir yandan Filistin'deki gençlerin kendilerini ifade etmek için adım adım yarattığı hip hop kültürünün izlerini sürerken diğer yandan Filistin ve İsrail'deki günlük yaşamı anlatıyor. Başta Sundance olmak üzere pek çok önemli festivalden ödüllerle dönen belgeselin yönetmeni Jackie Salloum'la Filistin'deki hip hop kültürünü, oradaki gençlerin yaşamlarını ve Amerika'da 'Arap' olmanın zorluklarını konuştuk.
Bu sizin ilk uzun metrajlı belgeseliniz. Ama Filistin ve Araplar üzerine yaptığınız bir çok farklı çalışma var.
Evet deneysel videolar, kısa filmler, kolajlar ve fotoğraflarım var konuyla ilgili. New York Üniversitesi'nde sanat eğitimi alırken yaptığım Arap stereotiplerini sorgulayan, politika ve pop kültürünün karışımı olan işler bunlar. İnsanlar artık Araplar ya da Filistin'le ilgili konuları televizyonlarda görmekten, gazetelerde okumaktan sıkıldı. Bu konuları onların ilgisini çekebilecek şekilde anlatmak gerekiyor. Bu yüzden de ben yaptığım işleri dozunda bir mizah ve pop kültürle harmanlamaya çalışıyorum.
BEKLEMEDİĞİM BİR İLGİ GÖRDÜM
Filistin'deki hip hop camiasıyla ilgili bir belgesel yapma fikri nasıl ortaya çıktı peki?
Bu tamamen bir tesadüftü. Bir gün yerel bir radyo istasyonunda Filistinli bir hip hop grubunun şarkısını dinledim. Çok heyecanlandım. O güne kadar böyle bir şeyin varlığından bile haberim yoktu. İnternette araştırma yapmaya başlayınca karşıma konuyla ilgili kapsamlı bir site çıktı. 2002 yılında burada dinlediğim şarkılardan birine deneysel bir video hazırladım sınıfımdaki arkadaşlarıma göstermek için. Ama o kısa video beklemediğim kadar ilgi gördü. Galerilerde gösterildi, festivallere davet edildi. Oysa ben sadece oralarda neler olup bittiğini göstermek istemiştim. Bunun konuyla ilgili bir film yapmaya karar verdim.
Bu kısa videolar dışında bir sinema geçmişiniz yoktu yani belgesele başlarken?
Hayır. Bu yüzden de en başta altından kalkabilirmişim gibi geldi (gülüyor). Kuzenimle birlikte kameralarımızı alıp ailemizin bir bölümünün hala yaşadığı Batı Şeria'ya gittik. Bir kameramanımız ya da teknik ekibimiz yoktu. Paramız da... Üstelik daha kameranın tam olarak nasıl kullanılacağını bile bilmiyorduk. Her şeyi çekimler sırasında öğrendik (gülüyor).
GAZZE YARI AÇIK CEZAEVİ GİBİ
Filmin çekimleri ne kadar sürdü, nasıl çalıştınız biraz anlatır mısınız?
Filmi çekmeye 2003'te başladık. 2007'de çekimler bittiğinde elimizde 700 saatlik görüntü vardı. Bu süre boyunca Filistin'e 3'er aylık sürelerle 6-7 kere gittim.
Neden 3'er aylı sürelerle?
Amerika'da yaşayan bir Arap olduğum içi en fazla o kadar vize veriyorlar. Bu sürenin sonunda giriş çıkış yapmak zorundasınız.
Kaç müzisyeni çektiniz bu 700 saat içinde?
15-16 grup çektim. Ama filmin temasını oturttuktan sonra bu grupların çoğunu atmak zorunda kaldım. Filmde sadece 7 grup var.
Filistin'de çekim yapmak zor muydu?
Çok zordu. Gazze'ye girmek için beni içeri sokabilecek bir organizasyon bulmak gerekti. İçerisi yarı açık cezaevi gibiydi. Batı Şeria'daki güvenlik noktalarında çok takıldık. Arap olduğum için kamera ya da teypleri ben taşımadım çünkü el koyuyorlar. Bunu benim için içeriye Arap olmayan arkadaşlarım soktu. Ayrıca havaalanlarında çok fazla eziyet çektim. Her gelişimde en az 7 saat beklettiler. Bunu yurtdışında yaşayan Arapların hepsine yapıyorlar...
Neden?
Filistinlilerin kendi topraklarına dönmesini şartları zorlaştırarak engellemeye çalışıyorlar. Sırf bu yüzden yıllardır memleketine gelemeyen insanlar var. Yaşlı bir tanıdığımız sırf bu yüzden yıllarca gelmedi. Ölümüne yakın kızı onu cesaretlendirdi ama ta California'dan gelen bu yaşlı adamı saatlerce bekletip içeri almadan havaalanından geri gönderdiler. Çünkü Batı Şeria'da malları vardı. O insan doğduğu toprakları, yakınlarını bir kere bile göremeden öldü.
Gençlerin durum nasıl peki Filistin'de? Nasıl yaşıyorlar, neler yapıyorlar?
Filistin'de genç insanların yapacağı pek fazla şey yok. Savaş var ve olanaklar kısıtlı. Böyle bir ortamda müzik oradaki genç insanların yaşadıklarını dışa vurmasına ve öfkelerini akıtmalarına yardımcı oluyor. Hip hop'ın en güzel yanlarından biri de bu. Kendilerini, yaşadıklarını anlatıyorlar ve bu onların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyor. Zaten hip hop müziğin Filistin'de bu kadar hızlı bir şekilde yayılmasının sebebi bu. Biz çekimlere ilk başladığımızda sadece 10 tane rapper vardı. Şimdi sayıları 40'ı buluyor.
Belgeselinde de gördük bu gençlerin arasında pek çok genç kız var. Hip hop genelde erkeklerin egemen olduğu bir müzik türüdür. Erkek rapçilerin onlara tepkileri nasıl?
Erkek rapçiler kızları destekliyor. Bence bu da Filistin hip hop'ının en güzel yanlarından biri. Ancak dünyanın diğer bölgelerindeki pek çok kadın gibi onların da yaşadıkları zorluklar oluyor. Erkeklerin yönettiği bir düzende kadınların eşitlik sağlayabilmek için uğraşması gerekiyor. Yine de Filistin'deki rapçi kızların bu zorlukları aşmak için diğer kadınlara örnek olduğunu düşünüyorum.
Barış için adalet
Bölgeye barışın geleceğine inanıyor musun?
Bu zor bir soru. Bugünlerde bir şeylere inanmak her zamankinden daha zor. Hele de son yaşananlardan sonra. Tabii ki bölgeye barışın gelmesini istiyorum. Ama dünyadaki tüm güçler bunun karşısında dururken savaşmak öyle zor ki. Filistinliler çok dayandı ve dayanmaya devam ediyor. Anneleri, kardeşleri, babaları ölüyor ve onlar hala barıştan bahsedebiliyorlar. Sürekli saldırılar oluyor ve bu saldırıların dozu giderek artıyor. Filistin'de yaşayan bir arkadaşım son Gazze saldırının bugüne kadar yaşadıklarının en kötüsü olduğunu söyledi. 'Boyutlarını tahmin bile edemeyeceğin bir kabus gibiydi' dedi. Filmdeki rapçilerden birinin evi bombalandı, babası öldü. Tüm bu olanlara bakarak barışı umut etmek çok zor. Ama ne yapılabilir ki başka? Elden bir şey gelmiyor... Adalet olmadan barış da olmaz. Önce adalet olmalı...
Kaynak: Akşam gazetesi - ÖZLEM KÖYOĞLU
| WwW.WeBCaNaVaRi.NeT | > .::| Rock Forever ~ Rap Forever |::. > HipHop Genel (Moderatör: WeBCaNaVaRi)
Konu: Filistin Hip Hop'la Başkaldırıyor
Yazdır
Gelişmiş Arama
Nisan 09, 2010, 04:04:10 ÖS