0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Fikret Muallâ  (Okunma Sayısı: 2284 Kere Okundu.)
« : Kasım 09, 2008, 12:50:32 ÖS »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


Fikret Muallâ, (tam adıyla Fikret Muallâ Saygı) (1903 - 1967) 20. yüzyılın dünyaca ünlü Türk ressamı. Çalkantılı ve bohem yaşam tarzı nedeniyle sadece sanatı değil, yaşamı da resim tarihine adeta bir mitoloji olarak geçmiştir.

Yaşamı

Çocukluk ve Gençlik

1903 yılında İstanbul'un Moda semtinde doğdu. Babası, Düyun-u Umumiye ikinci müdürü Ekrem Bey (Mehmet Ekrem Mualla Saygı) annesi Emine Nevber Hanım idi. Kız çocuk bekledikleri için önceden Mualla adını belirlemişlerdi, bebek erkek olunca Fikret adı eklendi. Çocukluk ve gençlik yılları Kadıköy, Bahariye çevresinde geçti. Saint Joseph ve Galatasaray liselerinde öğrenim gördü. Yatılı olarak Galatasaray Lisesi'ne verilmesinin sebebinin, kendisini derslerine çalışmaktan alıkoyan futbol tutkusu olduğu rivayet edilir. Futbolcu dayısı Hikmet Topuzer'in etkisi ile futbola çok düşkündü. 12 yaşında, Galatasaray Lisesi'nde futbol oynarken bir kaza sonucu sağ ayağının kırılması ve topal kalması ile büyük bir sarsıntı geçirdi. Çok düşkün olduğu annesinin kaybı ise onda derin izler bırakan ikinci olaydı. Okuldan kaptığı gribi eve taşıması sonucu ispanyol gribine yakalanan annesinin genç yaşta ölümü üzerine Fikret Mualla'nın hayatına suçluluk duygusu egemen oldu. Annesinin ölümünün hemen ardından babasının çok genç birisiyle yeniden evlenmesi de onu çok etkilemişti. Ardından babasının bu genç hanım yerine oğlunun tepki göstermeyeceğini düşündüğü akrabaları Behice Hanım ile evlenmesi de oğlunda benzer öfkeli bir tepki yarattı. Yaşadığı sarsıntılar Fikret Mualla'yı sinirli ve uyumsuz birisi yapmıştı. Babasının evliliğini bir türlü benimseyemeyen Fikret Mualla, 17 yaşında iken Galatarasay Lisesi'ndeki öğrenimini yarıda bırakıp İsviçre'ye mühendislik okuması için gönderildi. Bunu, evden atıldığı şeklinde yorumladı.

İsviçre'de zamanla, resmin mühendislikten daha çok ilgisini çektiğini fark etti. Savaş yıllarına rastlayan İsviçre'deki öğrencilik döneminde parasız kalmıştı. Dönemin konsolosunun (Rıza Bey) desteği sayesinde resim eğitimi almak için Almanya'ya geçti. Münih Güzel Sanatlar Akademisi'nde afiş ve desinatörlük, ardından Berlin Güzel Sanatlar Akademisi'nde resim eğitimi aldı. Akademide Hale Asaf ile birlikte Arthur Kampf’ın öğrencisi oldu. Almanya'da bulunduğu yıllarda babasının mali durumu bozulup para gönderemez hale gelmesinden sonra Mısır Hidiv’i Abbas Halim Paşa’dan maddi destek gördü. Almanya'da topallığı ve utangaçlığı nedeniyle yalnızlaşan Fikret Mualla, resim yapmadığı zamanlarda içki içiyordu. İlk defa 1928 yıında Almanya'da alkol bağımlılığı nedeniyle tedavi olmak zorunda kaldı. Tedavisinin ardından İtalya ve Fransa'daki sanat merkezlerini gezdi.

İstanbul yılları

Fikret Mualla, evden gelen para kesilince geçim sıkıntısı çektiği için 1927'de Türkiye'ye döndüğünde, mezun olduğu Galatasaray Lisesi'nde ve Ayvalık Ortaokulu'nda kısa bir dönem resim dersleri verdi. Galatasaray Lisesi'nden düşük maaş almasından ötürü, Ayvalık Ortaokulu'ndaki görevinden ise Ayvalık'ta o dönemde elektrik bulunmaması nedeniyle ayrıldı, İstanbul'a döndü. İstanbul sanat çevrelerinde umduğu ilgiyi bulamadı, çalışmaları aşağılandı. Bir süre ilgisini edebiyata yöneltti. Kendisiyle benzerlikler bulduğu Schiller hakkında bir kitap yazdı. Şiller (Schiller) 1759-1805, Hayatı ve Eserleri adlı kitabı 1932'de yayımlandı. 1938 yılında Ses dergisinde yayınlanan Usera Karargahı ve Masal adlı öyküleri de onun edebiyatçı yönünün eseridir.

Mualla, bu dönemde geçimini sahne kostümleri çizerek, kitap resimleyerek sağlıyordu. İstanbul Şehir Tiyatrosu sopranosu Semiha Berksoy'a duyduğu ilginin de etkisiyle Beyoğlu semtine yerleşti. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahnelenen Lüküs Hayat, Deli Dolu, Saz Caz gibi operetlerin kostümlerini çizdi; İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nun Yeni Adam Dergisi'nin yazılarını resimledi, aynı dergide dönemin sanatçılarının portre desenleri ve karikatürlerini çizdi; Nazım Hikmet’in Varan 3 adlı şiir kitabını ve Benerci Kendini Nasıl Öldürdü? adlı oyununu resimledi. Resim yapmayı da sürdürüyordu, İstanbul'un çeşitli semtlerinden manzaralar yaptı. 1934 yılında suluboya ve desenlerini sergilediği ilk sergisini açtı, ancak fazla ilgi görmedi.

İstanbul döneminde, sanatsever Salah Cimcoz, ona Moda'daki konağında rahatça çalışacağı bir yer tahsis etmişti. Bu evde Cimcoz'un üç çocuğuna (birisi ilerde cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün eşi olacak Emel idi) resim dersi veriyordu. Ne var ki Salah Cimcoz ile içkili iken yaşadıkları bir tartışma sonucu konağa gidip üzerinde çalıştığı portreleri parçalayan, dev bir panoda toplu halde portrelerini çizmekte olduğu devlet büyükleri hakkında uygunsuz sözler sarfeden Fikret Mualla, sözlerinden ötürü sorgu ve tatbikata uğradı. Ömrü boyunca onu terketmeyecek polis korkusu böylece başladı. Bu olaydan sonra (1936) bir buçuk yıl süreyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi gördü. Hastanede ünlü doktor Mazhar Osman'ın kontrolündeydi ve Neyzen Tevfik ile aynı odayı paylaştı.

Paris yılları

Fikret Mualla, 1938 yılında babasını kaybedince yüklü bir mirasın sahibi olmuştu. Mal varlıklarını satarak Paris'e yerleşmeye karar verdi. Gitmeden önce, Abidin Dino'nun ricası üzerine 1939 Uluslararası New York Fuarı Türk Pavyonu için İstanbul konulu otuz kadar tablo yaptı. Aynı yıl Ses dergisi için çizdiği desenlerden bazıları müstehcen bulununca hakkında dava açıldı; Mualla, davadan beraat ettikten sonra 26 yıl boyunca yaşayacağı Fransa'ya gitti.

Fransa'ya gittiği dönemde ülkede Edvard Munch ve Wassily Kandinsky gibi ressamların temsilcisi olduğu dışavurumculuk akımı gündemdeydi, ressam da bu anlayıştan etkilendi. Paris'te kısa bir süre eğlenceli, lüks bir yaşam süren Fikret Mualla, II. Dünya Savaşı'nın başlaması ve ülkenin işgal edilmesi üzerine zor bir döneme girdi. Sanatçının, günlük gereksinimlerini karşılamak üzere tablolarını yok pahasına sattığı anlatılır. Alkol sorunu, polis fobisi, yurt özlemi nedeniyle yaşadığı sıkıntılar bir kaç kez hastanede tedavi görmesini gerektirdi. Fikret Mualla, sıkıntılarını resim yaparak ve içki içerek atlatmaya çalışıyordu. Ressam Hale Asaf'a aşık oldu ama karşılık görmedi. 2 ay için hastaneye yattı ama resmi bırakmadı. Bundan sonraki yaşamı çeşitli sanatseverlerin koruması atında sürdü. Mualla, hastanede kendisine resim yaptıran Dina Veiry'nin koruması altına girmişti. Burada yaptığı resimlerle 1954 yılında Paris'te ilk sergisini açtı. 25 yıl boyunca eserlerini toplu olarak hiçbir yerde sergilememişti. O güne kadar tablolarını satın almak isteyenlar onu Paris kahvelerinde bulurlar ve genellikle eserlerini ucuza kapatırlardı. İlk sergisini de iki tablo simsarı organize etti. Sergide, eserleri büyük ilgi gören Mualla'nın tüm tabloları satıldı. Tablo simsarları, Mualla'ya vaadettikleri payı vermeyerek onu dolandırmışlardı ama bu sergi sanatçıyı Paris'teki sanat çevrelerine görkemli bir şekilde tanıttı, Paris ressamı olarak tanınmasını sağladı. Bir çok büyük sanatçıyla tanıştı, Picasso'nun da dikkatini çekti. İkinci sergisini ise iki yıl sonra açtı ve sergiden sonra tekrar akıl hastanesine yatırıldı. Taburcu olduğunda sanayici Lharmin'le bir anlaşma yaptı. Aynı dönemde resimlerinin sürekli alıcısı olan Madam Aggnes ile tanıştı.

Mualla, resimlerinde Paris şehrini konu edindi. Giderek Paris ortamında bir ün kazandı. Eserleri, koleksiyon yapanlar tarafından toplanmaya başlamıştı. Ancak kendisine düzenli bir hayat kuramadı. 1962 yılında felç geçiren sanatçının bakımını Raguel Agnes adlı sanatsever üstlendi. Raguel Agnesi'in eşi Madam Fernande Agnes, onu bir bakıcı eşliğinde Relianne çiftliğine götürdü. 1967'de ölümüne kadar bu çiftlikte Madam Agnes için çok sayıda eser üretti. 1967 yılı Mayıs ayında sinir krizleri nedeniyle bir dinlenme evine yatırıldı. 20 Temmuz günü ölü bulundu. Paris Kimsesizler Mezarlığı'na gömüldü.

Cenazesinin isteğine uygun olarak yurduna getirilmesi 1974 yılnda gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'ün ilgilenmesi üzerine kemikleri İstanbul'a getirilerek Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü.

Sanat hayatı

Fikret Mualla mutlu olabilmek ve her şeyi unutmak için resim yapmıştı. Bu nedenle sanat dünyasındaki çeşitli akımlardan etkilenmedi, resimlerini yaparken sezgilerini kullandı, kendi tarzını yarattı. Eserlerine kendi hislerini aktardı. Coşku dolu resimler yaptı. Huysuz, uzlaşmasız kişiliğini ve mutsuz yaşamını resimlerine yantsıtmadı, yaşama sevinci dolu resimler yaptı.

Şehirleri resmetmeyi seven Mualla, resimlerine İstanbul ve Paris'in insanlarını, sokaklarını, kafelerini, sirkleri, genelevleri, balıkçıları resimlerine taşımıştır. Renklerle oynamayı seven sanatçının, Henri Matisse'in renk kullanımından çok etkilendiği bilinir.

Resimlerini genellikle renkli fon kağıtları üzerine guaj boya ile yaptı. Suluboya ve pastel malzemelerini resimlerinde sıkça kullandı. Paris sanat ortamında tanınması biraz zaman alan Fikret Mualla'nın eserlerini Picasso'nun övdüğü, hatta bir resmini satın aldığı, kendi çalışmalarından birini de ona hediye ettiği ve Fikre Muala'nında Picasso'nun verdiği tabloyu bir rakı parasına sattığı bilinir.

Fikret Mualla'nın başlıca eserleri arasında Oturan Adamlar, Kafe, Marsilya'da Fransız İşçileri Bir Kahvede, Haliç ve Süleymaniye, Paris'te Bir Sokak, Baloncu ve Balıkçı sayılabilir.

Ölümünden sonra Paris'te açık artırmaya çıkarılan resimleri de Türk devleti tarafından satın alınmış ve Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde bir Fikret Mualla Salonu oluşturulmuştur.

1976'da dostlarından, yakınlarından ve çeşitli koleksiyonlardan derlenen yüz on sekiz resmi ile Ankara'da adına bir sergi düzenlendi. Yapıtlarının çoğu bugün özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.

Günümüzde Paris’te Fikret Mualla Dostları adında bir dernek vardır, Bu dernek, Fikret Mualla’nın tablolarını muhafaza etme ve kaybolan tablolarını da arama sorumluluğunu yüklenmiştir.

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Fikret Muallâ
« Posted on: Nisan 26, 2024, 12:48:12 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Fikret Muallâ e-book, Fikret Muallâ programı, Fikret Muallâ oyunları, Fikret Muallâ e-kitap, Fikret Muallâ download, Fikret Muallâ hikayeleri, Fikret Muallâ resimleri, Fikret Muallâ haberleri, Fikret Muallâ yükle, Fikret Muallâ videosu, Fikret Muallâ şarkı sözleri, Fikret Muallâ msn, Fikret Muallâ hileleri, Fikret Muallâ scripti, Fikret Muallâ filmi, Fikret Muallâ ödevleri, Fikret Muallâ yemek tarifleri, Fikret Muallâ driverları, Fikret Muallâ smf, Fikret Muallâ gsm
Yanıtla #1
« : Kasım 13, 2008, 03:23:57 ÖÖ »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179


emeğine sağlık..
Yanıtla #2
« : Kasım 13, 2008, 07:00:42 ÖS »
Avatar Yok

HaRMLeSS
*
Üye No : 11689
Yaş : 31
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 56
Mesaj Sayısı : 1 195
Karizma = 847


emeğine sağlık teşekkürler

Bence Dünyanin Yedi Harikasi :
1) Görmek
2) Duymak
3) Dokunmak
4) Tatmak
5) Hissetmek
6) Gülmek
7) Sevmek...
Yanıtla #3
« : Haziran 02, 2014, 02:03:28 ÖÖ »
Avatar Yok

celinem
*
Üye No : 182604
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 9
Karizma = 0


Fikret Mualla’nın sanat hayatı, Galatasaray Lisesi’nde okurken babasının

onu eğitim alması için Almanya’ya göndermesiyle başlamıştır. Mühendislik okuması

için gönderilen Mualla, resmi keşfederek yapmaya başlamış ve burada resim

eğitimi almıştır. Daha sonra buradan Paris’e geçmiştir. Babasının mali durumunun

bozulmasından dolayı bir süre sonra Türkiye’ye geri dönmüştür. Türkiye’de

bulunduğu süre boyunca yaptığı eserlerinde, Eyüp Sultan’ı, Balık Pazarı’nı ve

Karaca Ahmet’i konu almıştır. Türkiye’de yaşadığı olumsuz şartlar sebebiyle

Paris’e geri dönen Mualla, savaşın ortasındaki bir şehirde ayakta kalabilmenin

tüm zorluklarını yaşamış, bir şişe şaraba, bir öğle yemeğine resimler yapmaya

başlamıştır.
Yanıtla #4
« : Temmuz 28, 2014, 01:57:38 ÖÖ »
Avatar Yok

bananebe
*
Üye No : 188859
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 7
Karizma = 0


fikret mualla ne güzel isim.
Yanıtla #5
« : Ağustos 21, 2014, 11:34:28 ÖS »
Avatar Yok

wiswis12
*
Üye No : 188790
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 376
Karizma = 0


teşekkürler
Yanıtla #6
« : Ekim 17, 2014, 03:33:37 ÖS »
Avatar Yok

bendeniz111
*
Üye No : 196508
Nerden : Bursa
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 28
Karizma = 0


Bilgilendirme için teşekkürler Gülmek :)
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Dr. Fikret Erdoğan
Doktorlar
Asortik Hatun 1 2072 Son Mesaj Ekim 17, 2014, 03:33:58 ÖS
Gönderen : bendeniz111
Fikret Hakan
Kim, Kimdir ?
imge34 4 2061 Son Mesaj Ekim 17, 2014, 03:33:20 ÖS
Gönderen : bendeniz111
Zelal Öyküler - Fikret Ilgün
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 599 Son Mesaj Mayıs 13, 2014, 07:48:47 ÖS
Gönderen : sanane_61


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular