 |
|
|
A ) Karı- koca insan insana ilişkilerini nasıl kuruyorlar?
İnsan insana aile iletişiminde uyum sağlayabiliyorlar mı?
İnsanlar arası ilişkinin ön aşaması bilindiği gibi iletişimdir. Anlamı, başkalarıyla birlikte olmak, bağlantı kurmak, bilgi verip, bilgi almaktır. Bilgiyi paylaşmak ve yaymaktır. Dikkat edilirse bu saydığımız nitelikler, insanı tanıtan belirtilerdir. Denilebilir ki iletişim temel bir insan ihtiyacıdır. İletişim kuramayan insan, yalnızlığıyla, iç dünyasındaki gerilimleriyle baş başa yaşayan insandır. İletişim, iki insanın, karı- kocanın yüz yüze birbirlerine mesaj verip, bir birlerinden mesaj alma davranışlarıdır. İki insanın birbirlerine açılmalarıdır. İki ayrı dünya olan kadın ile erkeğin, karı- koca birlikteliğinde dünyalarını birleştirme davranışlarıdır.Böylesi bir davranış içine giremeyen karı-koca arasında birbirlerini etkileme sürecide ortaya çıkmamaktadır.Etkileşim dediğimiz bu karşılıklı birbirini etkileme ile karı-koca arasında bir ilişki bağı gelişir.Bu ilişki ya olumludur ya da çatışmalıdır.Fakat insanın aradığı temel bir ihtiyaçtır…
B )Karı- koca,topluluk içinde birlikte olduklarında uyum sağlıyorlar mı?Topluluk içinde birliktelik de insancıl bir gereksinimdir.Bu gereksinimi doyurulmayan insan,huzursuz olabiliyor,Karı- kocanın topluluk içinde birlikteliklerinde ortaya çıkan çatışmalar,genellikle eşleri yaralayıcı ve kırıcı olmaktadır.Topluluk içindeki birlikteliklerinde birbirlerini eleştirici ve kırıcı davranışlar tekrarlandıkça,sürekli soruna dönüşebilmektedir.
C )Karı-koca “varlık gösterimi” davranışlarında uyum sağlayabiliyorlar mı?
İnsanlar bilinçli ya da bilinçdışı,yaptıklarıyla,ortaya koyduklarıyla,önerileriyle,tasavvurlarıyla varlıklarını gösterme davranışına girerler.Ve adeta, “ben de varım,ben işte buyum” anlamına gelen bir mesaj verirler.Böylesi varlık gösterimlerinin başkaları tarafından önemsenmesini,değerlendirilmesini ister.Karı – koca ilişkilerinde,bu varlık gösteriminin diğer eş tarafından önemsenmesi önemli bir beklentidir.Varlık gösterimleri önemsenmeyen,hatta küçümsenen kadın ya da erkek evlilik ilişkilerinde giderek sorun doğuran ilişkiler içine giriyorlar.
D)Eşler birbirlerinin eksiğini gidermede,birbirlerini tamamlamada uyum sağlayabiliyorlar mı?Buna,eşlerin bütünleşme birlikteliği de diyebiliriz…Eşlerin bütünleşme birlikteliği,insan doğasının önemli bir ilkesine dayanmaktadır.Bu ilke insanın bir başka insana gereksinim duyması,ona katılması,onunla bir şeyleri paylaşma gereksinimi ilkesidir.Sorunlu evliliklerde eşlerin en çok yakındıkları husus,bu bütünleşme birlikteliğini kuramayışlarıdır.
Özellikle anne – baba olan karı – kocalar arasında,bu bütünleşme birlikteliği,anne – baba ve çocuklar arasında da kurulmalıdır.
E )Eşler yaşam olaylarını algılamada,değerlendirmede,bu olaylardan haz almada ya da acı duymada,bunları anlayıp yorumlamada uyum sağlayabiliyorlar mı?Ruhsal uyumları var mı?
Bir başka deyişle,yaşam olaylarını ve evlilik ilişkilerini algılayıp değerlendirmede, “Biz – Benliği”oluşturup oluşturmadıklarını araştırmak gerekir.
Çoğu sürekli ve ciddi sorunları olan evliliklerde,eşlerin hep kendi “Benlik”alanı içinde davrandıklarını görüyoruz.Ortak ve özdeş algılamaları,değerlendirmeleri olmadığı için,bir “Biz Benliği”oluşturamıyorlar.Bunun oluşması için,karı – kocanın,bizim diyebileceği,algı,duygu ve düşünce objelerine yönelmeleri gerekir…
F )Karı –Koca cinsel yaşamlarında uyum sağlıyorlar mı?
Evlenme,biyolojik yönüyle cinsel birleşme fakat toplumsal yönüyle kutsal bir mutluluk olarak değerlendirilmektedir.Bu nedenle,görünüşte karı – koca arasında cinsel bir sorun olmaması gerekir.Oysa bizim araştırmalarımız çerçevesinde saptadıklarımıza göre,karı – kocanın cinsel beraberliklerinde önemli oranlarda değişik cinsel işlev bozukluklarının olduğu ortaya çıktı.
Eğer ilişkiler,karı – kocanın iletişimlerini bozacak kadar çatışmalıysa,eşlerin başarılarını engelliyorsa aile sorunlarıyla ilgilenen psikologlara başvurabilir.
Yukarıda anlattığımız ilişki biçimlerinden birinde ya da birkaçında çatışmaları olan karı – koca arasında,cinsel sorunların da ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Her iki cinste,kadında ve erkekte cinsel davranışı etkileyen olumsuz faktörlerin kaynakları şunlardır:
A )Gelişme çağındaki baskılı ortam.
B )Eğitimden gelen baskılar.
C )Bireysel kötü cinsel deneyimler.
D )Cinsel eğitimsizlikten kaynaklanan,gerçekle bağdaşmayan birçok yanlış bilgilenmeler.
E )Her iki cinsi,daha çok kadınları olumsuz etkileyen güncel çatışmalar…
|
| WwW.WeBCaNaVaRi.NeT | > .::| Genel - Kişisel |::. > Kadınca > Evlilik ve Aile (Moderatör: WeBCaNaVaRi)
Konu: Evlilik Ve Iletişim
Yazdır
Gelişmiş Arama
Nisan 17, 2012, 12:42:11 ÖÖ