0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi  (Okunma Sayısı: 695 Kere Okundu.)
« : Nisan 21, 2013, 08:30:25 ÖS »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


fakirlik - fakirlik psikolojisi - fakir - maddi yoksunluk - maddi eksiklik - aile içi sorun - aile içi sorunlar - yoksulluk

Maddi Eksikliğin (Fakirliğin) Aile İçi Sorunlarla İlişkisi (Subjektif Yanılsamalarımızın Önemi Üzerine)

FAKİRLİK VE AİLEVİ SORUNLAR

Çoğu aile fakirliği ve hayat şartlarının zorluğunu aile içi geçimsizliğinin haklı bir gerekçesi gibi algılamaktadır. Bu gerekçelerle boşanan veya boşanmaya kararlı çok sayıda aile ile muhatap olmuşumdur. Bazı danışanlarımın, "Hocam, sanırım sizin tuzunuz kuru. Bizim ekonomik durumumuz kötü. Benim şartlarıma siz sahip olsaydınız eminim ki siz de mutsuz olurdunuz" dediklerini çok duymuşumdur. Bu düşünce biçimi de aslında yanlış bilgilerin ve kabullerin bir sonucudur. Halbuki iç dünyamızda yaşadıklarımız içinde bulunduğumuz dış koşulların değil, bu koşulları algılayış ve anlamlandırış biçimimizin bir neticesidir. Bizden çok, çok daha kötü şartlara sahip nice insanın en az bizler kadar mutlu bir yaşam sürüyor olması gerçeği bu düşünce biçiminin doğru olmadığının en bariz ispatıdır.

Kişi eğer fareyi tehlikeli bir canlı gibi algılarsa burada suçlu olan fare değil, kişinin kendisidir. Kişinin fare ile ilgili yanlış bilgi ve inançlarıdır. Fare burada sadece günah keçisidir. Biz psikologlar biliyoruz ki sahip olunan bilgiler algıyı, algı da davranışları belirliyor. O halde doğru bilgi doğru algıyı, doğru algı da doğru davranışları meydana getirir diyebiliriz. Fakirliği doğru algılamak ve akabinde bu durumla uyumlu bir davranış içine girebilmek için evvela bu konudaki doğruları iyi bilmemiz gerekir.

"ÖVÜLME İHTİYACI OLMAYANIN DÜNYADA ZOR İŞİ OLMAZ"

Eserleri Batı’da, özellikle de Amerika’da en çok satanlar listesinin başında yer alan dünyaca ünlü mütefekkirimiz Mevlana, "Övülme ihtiyacı olmayanın dünyada zor işi olmaz" der. Gerçekten de insanoğlu bugün sınırsız isteklerinin her birini ihtiyaç haline getirmekle bu dünyayı kendisine ağırlaştırdıkça ağırlaştırmıştır. Bu sayısız isteklerin her birisini karşılanması gerekli bir ihtiyaç haline getirmedeki en büyük neden, temeldeki övülme isteğidir. Oysa biraz geriye gidilebilse, insanoğlunun uğrunda çaba sarf etmesi gerekli olan ihtiyaçlarının temelde yeme - içme, giyinme ve barınma olduğu görülür. Koltuğun rengini, arabanın modelini, kazağın markasını, dairenin kartonpiyerini ihtiyaç gibi algılama aslında bizim sonradan ihtiyaç haline getirdiğimiz, böylece de bedelini koca bir ömür boyu bir çok olumsuzlukla ödemeye mecbur kaldığımız ve özde övülme isteğinden kaynaklanan belli başlı hatalarımızdan sadece birisidir.

I- Bu nedenle, insanoğlunun kendi eliyle sayısını şişirdiği hadsiz arzu ve isteklerinin her birisini karşılamak için vereceği sonu belirsiz mücadeleyi sadece bu "bir" duygusundan kurtulmaya vermesi altında ezildiği tonlarca ağırlıktaki dünya yükünden kurtulmasına kafi gelecektir.

II- Övülme isteği bataklığının ürettiği sayısız ihtiyaç sineklerinin her birisini avucumuzla tek tek yakalamaya çalışmak yerine bu duygu bataklığını kurutmaya çalışmak hem daha az zahmetli hem de daha kalıcı bir çözüm yolu olacaktır.

(Not: Bu bataklığı kurutmak için gerekli olan malzeme kitapçılarda bulunur. Bu malzemenin adı ise "Faydalı bilgidir".)

BİNAYA SADECE ÖN CEPHESİNDEN BAKMA YANLIŞI

Aslında zenginlik ile fakirlik arasında sanıldığı kadar büyük bir fark yoktur. Var olan fark da gördüklerimizde değil, bakan gözlerimizdedir. Bir an için derinlemesine düşünmeyi başarabildiğimizde çok fazla paramız da olsa şu dünya üzerinde alabileceklerimizin, sahip olabileceklerimizin çok sınırlı olduğu görülür.

Eğri oturup doğru düşünelim:

Örneğin dünyada yiyecek olarak etten daha değerli hangi besin vardır? Peki et yiyebilmek için çok fazla zengin olmaya gerek var mıdır?

Klasik bir misaldir ama, doğrudur: Zengin kolesterolü vardır, yiyemez; fakir ise alamadığı için! Sonuç aynı değil midir? Ha ufacık bir kurşunla ölmüşsünüz, ha atom bombası ile. Ölen için ne fark eder!

Ama kolesterolü olmayanlar da mı var diyorsunuz?

Olsun, sonuç yine değişmez. Onlar da bir süre sonra bıkarlar. Çünkü bir psikoloji yasasına göre aynı şeye uzun süre maruz kalmak duyarsızlaşmaya yol açar. O yüzden duyarsızlaşma bana göre, "görünüşte farklı fraklı koşulları olan herkesi görünmeyen bir potada eşitleme mekanizmasıdır" bir bakıma. Yine Mevlana’nın dediği gibi her gün et yiyen ne kadar et lezzeti alabilir ki! Bu ilginç olgu aslında her şeyin özünde var olan ve çoğumuzun gözden kaçırdığı çok ince bir adaleti gösteriyor.

Çoğu insan sadece görüntüye takıldığı için maalesef madalyonun diğer yüzünü çoğu kere algılayamaz. Bu nedenle de içinde zehir olan bir tepsi baklavayı nimet sanıp peşinden koşarken acı olan bir ilacı ise zararlı ve kötü addederek ondan hararetle kaçar. Benzetmeleri her nedense çok seviyorum. Bunu mesleki uygulamalarımda da fazlasıyla kullanıyorum. Hem konuyu daha iyi açıklıyor, hem de zihinlerde daha çok kalıcı oluyor. Yine bir benzetme ile açıklayacak olursak; bu durumu, yani sadece madalyonun bir yüzüne bakmayı hani şu Kışla caddesinde çok sayıda bulunan ve önden syredince boydan boya ışıl ışıl camları olan ama arkasına dolanıp bakınca islenmiş ve tozlu - paslı tuğlalardan oluştuğu görülen görkemli binalara bakışımız gibi düşünebiliriz. Arka yüzünü ancak arkaya dolanan görebiliyor. Oysa çoğumuz bu zahmete pek katlanmayız. Olduğumuz yerden kafamızı kolayca çevirip bakınca gördüğümüzle yetiniriz. Ardından gerçeği bütünüyle gördüğümüzü zannederiz. Ve sonra da koca bir ömrü bu zan üzerine bina ederiz!

ÖZETLE...

Mevcut aile içi mutsuzluğunuzu sadece maddi olanaksızlığa bağlıyor ve sırf bundan dolayı mutlu olamıyorsanız şayet, unutmayın, bu durumda siz büyük ölçüde zengin olsaydınız da zaten mutlu olamazdınız! Unutmayın: Çok farklı gibi görünse bile zorluklar karşısında sabretmekle varlık içinde şükretmek aynı zorluk derecesine sahiptir. Yokken sabredemeyen birisi, varken de şükredemez. Şükredemeyen, diğer bir deyimle olup bitenlere pozitif bir nazarla bakamayan birisi ise pek mutlu olamaz.

"Evet, basit bir fakirlik görüntüsüne takılarak düşecek kadar zayıf olan bir ayak (psikoloji) eminolun ki güçlü zenginlik bariyerine de hayda hayda takılacaktır." (İ.G.)

"Oturduğu bir metrekarelik yerde ve yırtık bir minderin üstünde, yediği bir dilim kuru ekmekle mutlu olamayan biri koştuğu engin deryalarda da olamaz. Sadece, olacağını zanneder." (İ.G.)

Yaşamının en az yüzde seksenini (çünkü ölçtüm, biliyorum ) böylece, sahip olduğunda dahi elde edemeyeceği şeylerin peşinde bozuk bir pul misali harcar; kuru ve boş bir avuntu ile habire koşar, günbegün yorulur, durur.

Ve yaşamının en başında söylemesi gereken gerçeği bir ayağı çukura düşünce zar zor ama mutlaka söyler:

"Şu yalancı dünyada her şey bomboşmuş. Var olan yegane şey; sağlık ve huzurmuş" diye.

Dediklerim belki kendi öznel tespitlerim lakin doğru olsa gerek. Aksi takdirde mutluluk, sadece çok az sayıdaki talihli insanın hakkı olan bir lüks olurdu. Oysa ki o bir lüks değildir, olmamalıdır da. Bu yüzden de o şartları, koşulları her ne olursa olsun herkese eşit mesafede durur, asla kimseye ayrım yapmaz. Hele de somut / maddi koşullara bakarak asla!

İşte bu nedenle insanoğlu minimum fiziki / maddi koşullarla maksimumum ruhsal / psikolojik sonucu alabilecek potansiyeldedir.

Ama sürekli bunun tam tersini doğruluyor gibi görünen yaygın / gerçek sonuç ise bizim kişisel eksikliğimiz, şahsi beceriksizliğimiz, subjektif yanılsamalarımızdır sadece, o kadar!

Bilmiyorum ama bu, "Aşkın evlilikteki beklenen ölümünün sadece sırk rastlanılan bir tesadüf olması" olgusuna benziyor sanki, ne dersiniz?

(İzahı: Aşk da her ölümlü şey gibi bir süre sonra zaten bitecektir. Bu beklenen ölüm süreci gereği evlililiğe denk gelmiştir sadece. Yoksa aşkı evlilik öldürmüş değildir. Bir bakıma "pimi çekili aşk bombası evliliğin kucağında patlamıştır" da denilebilir.)

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi
« Posted on: Mayıs 01, 2024, 11:32:04 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi e-book, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi programı, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi oyunları, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi e-kitap, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi download, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi hikayeleri, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi resimleri, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi haberleri, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi yükle, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi videosu, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi şarkı sözleri, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi msn, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi hileleri, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi scripti, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi filmi, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi ödevleri, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi yemek tarifleri, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi driverları, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi smf, Maddi Eksikliğin Aile Içi Sorunlarla Ilişkisi gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Sizce Aşka Görüş Gelenek Görenek Maddi Durum Eğitim Seviyesi Aile ...engel Mdr? « 1 2 ... 6 7 »
Münazara
merwe 63 14178 Son Mesaj Aralık 21, 2011, 02:18:44 ÖS
Gönderen : -o_o-GökhaNur-o_o-
Otistiklerde Sorunlarla Başedebilme
Engelliler Forumu
-o_o-GökhaNur-o_o- 1 647 Son Mesaj Mart 08, 2012, 05:15:56 ÖS
Gönderen : elze
Dişlerin Diş Eti Ile Olan Ilişkisi (kırmızı-beyaz Ilişkisi)
Ağız ve Diş Sağlığı
Asortik Hatun 0 925 Son Mesaj Ocak 08, 2013, 03:28:39 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Ani Sorunlarla Gelen Stres Belirtileri
Ruh Sağlığı
Asortik Hatun 0 733 Son Mesaj Nisan 16, 2013, 12:24:54 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Sorunlarla Başa Çıkma Stratejileri
Kariyer ve Kişisel Gelişim
Asortik Hatun 0 667 Son Mesaj Temmuz 22, 2013, 10:49:47 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular