|
|
|
ELEYSE NİYE DURDUN
Erzurum'lu bir hanım telaşla koşarak belediye otobüsünü durdurmaya uğraşıyor. Halk ıslıklıyor. Şoför acı bir frenle duruyor. Kadın: -Gardaş bu otubus İlice'ye gidir mi? Şoförün canı burnunda, araba dolu, zor durmuş, kızgınlıkla -Heyir baci, getmez! Kadın: -Vış! eleyse niye durdun!
HEE DİYİREM
Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansır Bey anlatıyor...
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon: "Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem fegat program düzgün çalışmiir."
Teknik servis elemanı sorar: "Nasıl yapıyorsunuz?"
"Senin anlattıgın kimi."
"Hata ne?"
"Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir."
"İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?."
"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...
"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattıgın kimi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir: Kaydetmek ister misiniz? E / H yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."
TRAFİK IŞIKLARI Erzurumda trafik ışıkları yeni yapılmış. Trafik polisi de kaza olmasın diye halkı yönlendiriyormuş.Neyse erzurumlu teyzenin biri de kırmızı ışıkta geçmiş.Polis -Dur teyze nereye gidiyorsun? demiş. Teyze de -Vış ahan sene ne çi erimden izin almışam gaynıma gidirem demiş.
Palandöken gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Şener anlatıyor: Erzurum havaalanında yolcular uçağa binmişler. Kapılar kapanmış ve hostes "Sayın yolcular" demiş: — Lütfen kemerlerinizi bağlayınız. Kimse bağlamamış. Hostes "durumu" pilota anlatmış. Pilot, mikrofonu eline almış: — Hele dadaşlar, kemerlerinizi bağlayın da havalanah. Herkes bir anda kemerlerini bağlamış. Hostesin şaşkınlığını gören pilot şöyle demiş: — Erzurumlu, ganayahli (kadın) lafiyla iş yapmaz.
Erzurum’a radyonun yeni, yeni geldiği ve dinlenildiği dönemlerdi. Sabah erken kalkılmış, ortalık silinip süpürülmüş, yenilmiş, içilmiş ve keyif çayları içiliyordu. Bir taraftan da yeni alınan radyo açılmış sabah programı dinleniliyor. O zaman sadece kısa dalga’dan, Erzurum TRT Radyosu yayını dinlenilebiliyordu. Ayrıca pek teferruatlı yayında yoktu. Paket yayın yapılıyordu. Erzurum TRT Halk Müziği korusu yayını başlamıştı. Ve Solist Mükerrem Kemertaş. Söylediği parça “Huma Kuşu, yükseklerden seslenir”. Askerde bulunan evin oğlunun çok sevdiği türkü çalınıyordu. Evin hanımı, Mugime ezenin sesi yankılanır birden. Nefesler tutulur, Mugime eze gelini Sefiye’ye: —“Sefiye, kapat, kapat da Memmed Zeki geldiğinde o dinlesin.”
Bizim dadaslar, toplanmis Kars otobüsünü bekliyorlarmis;
Demislerki otobusu durdurup onlara soru soraciyih bulmurseler vuracagih. Neyse otobüs gelmiş dadaş sormus şöföre demis
- "ola söyle bahim islamin şarti kactir?"
Şöför demis 5 tir soruyu soran dadaş dönmüş arkadaslarına
-"ola Dadaş 5 diyir ne diyirsin"
-"Yedi diyene gadar vurun"
Birgün Teyo Pehlivan Dadaşlar Kıraathanesine girer ve ''gardaşlar ben yakında dul karı alacam'' diye kahve milletinin güzel insanlarına duyurur.
Aradan uzun zaman geçtikten sonra kahve milletinin meraklı insanları Teyo Pehlivana sorar : "Yaa... Teyo sen dul bi karı almayacakmıydın gardaş" Teyo Pehlivan hemen cevap verir
"Hele bi dur gardaş boşansın bi hemen alacam. Acelen nee"
Bir zamanlar yol vergisi vardı. Ya yol vergisi vereceksin ya da yol işinde çalışacaksın. İki Tortumlu hem vergi verememiş hem de işten kaçmışlardı ki yolda jandarmayla karşılaştılar.
-Dipkoçanızi verin bahim!
-Yohdur.
-Adın ne?
Tortumlu, arkadaşının gözlerine bakıp bir işaret verdi. Adlarını da söylemezlerse kurtulacaklardı.
-Ola benüm adım neydi Memmed?
-Ben ne bülim Ehmed!
|