Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya Cumhurbaşkanı Dalia Grybauskaite ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan IŞİD'le mücadele konusunda ise "Özellikle uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge konusunda koalisyon güçleri tarafından taahhüt edilen bir durum yok. Bu da yine bizim heyetlerimizde tartışılan bir konu. Eğit-donatta bir mütabakat görünüyor. Diğer iki konuda maalesef henüz bir mütabakat yok. Bu mütabakat olmadığı sürece burada sağlıklı bir adımın atılması mümkün değil." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleşen basın toplantısında Erdoğan, eğit-donat konusu ile uçuşa yasak ve güvenli bölge konularında somut bir adımın söz konusu olup olmadığı sorusu üzerine, "Eğit-donatta bir mütabakat görünüyor. Diğer iki konuda maalesef henüz bir mütabakat yok. Bu mütabakat olmadığı sürece burada sağlıklı bir adımın atılması mümkün değil. Sadece hava harekatı ile burada netice almak mümkün değil. Bunun bir kara harekatı olması şart. Kara harekatının hava harekatı ile desteklenmesi gerekir. Eğit-donatın nerede yapıldığı veya yapılacağı konusundaysa bu taraflar arasında yapılan görüşmelerle uygun yerler şu anda kendi aralarında belirlenmiş vaziyette.Tamamı ile mütabakat sağlandığında bu eğit-donatın belirlenen yerlerde yapılma süreci başlayacaktır.Bunun ön hazırlığı, alt yapısı her şeyi hazır vaziyettedir" dedi.

"LİTVANYA'NIN AB ÜYELİK SÜRECİMİZE VERDİĞİ DESTEKTEN DOLAYI ŞÜKRANLARIMI İFADE ETMEK İSTERİM"

Konuşmasında Litvanya ve Türkiye ilişkilerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Litvanya Cumhurbaşkanının bu ziyareti Baltık ülkeleri ile ilişkilerimizi daha ileriye taşımamızın da aslında bir ifadesidir. Kısa bir süre önce Letonya ve Estonya ziyaretlerini yapmıştım. O ziyaretlerimiz de çok verimli ziyaretler olmuştu. Türk ve Litvan halkları arasındaki temaslar aslında Osmanlı İmparatorluğu ile Litvanya Büyük Dükalığı zamanında başladı. İki genç ülke arasında imzalanan dostluk anlaşması ile ahdi zemine kavuşan bu ilişkilerimiz Litvanya'nın tarafımızdan tanınmayan işgaliyle sekteye uğramıştı. Dalia ile bugün gerçekleştirdiğimiz baş başa ve heyetlerarası görüşmelerde ikili ilişkilerimizin yanı sıra Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki hadiseler ile Rusya ve Ukrayna'daki gelişmeleri ele aldık. Bölgesel ve uluslararası konuları değerlendirme fırsatımız oldu. Litvanya'nın AB üyelik sürecimize verdiği destekten memnuniyetimizi ve destekten dolayı da şükranlarımı ayrıca ifade etmek isterim" diye konuştu.

 

"HEYETİN BÖYLE BİR TALEBİ OLMADI"

Türkiye'ye gelen Avrupa Birliği heyetinin Türkiye'den Rusya'ya yaptırım konusunda talepte bulunduğu yönündeki iddialar sorulan Erdoğan, "Gelen heyetin benden böyle bir talebi olmadı. Sadece biz süreci kendileriyle değerlendirdik. Enerji ile ilgili Güney Akım yerine şu anda ikame edilecek olan bu enerji adımında durum nedir, bunu kendileriyle görüştük. Bu henüz ön mütabakattır. Hukuki noktada bağlayıcılığı olmayan bir ön mütabakattır dedik. Bu çalışmayı Enerji Bakanlığımız muhatapları ile devam ettirecek. TANAP'ı görüştük. TANAP ile ilgili nasıl süratli adımlar atıldığını kendilerine anlattım. Nabucco niye yok, dedim. Nabucco ile çok daha önceden görüştük. Ankara'da imzaları attık. Çok yıllar geçtik. Herhangi gelişme olmadı. Çünkü tedarikçisi yoktu doğalgazın. Yatırım yapmak için de ortada bir fon yoktu. Nabucco Ankara'da attığımız imzalarda kaldı. TANAP'ta çok hızlı mesafeler atıldı. Güney Akım yerine ikame edilecek olan bu yeni proje ile ilgili hukuki bağlayıcılığı olmadan bu çalışmalar sürdürülecek. Türkiye olarak ihtiyacımız ne ise biz oradan ihtiyacımızı alabileceğimiz gibi Avrupa ülkeleri de talep etmeleri halinde oradan doğalgazlarını alabilecekler" ifadelerini kullandı.

"MÜTABAKAT OLMADIĞI SÜRECE SAĞLIKLI BİR ADIMIN ATILMASI MÜMKÜN DEĞİL"

Bir gazetecinin görüşmede bölgesel konuların ele alındığının belirtilmesi üzerine IŞİD ile mücadele konusu hakkında soru sormasının ardından Erdoğan, gazetecinin sorusu için "IŞİD değil, DEAŞ" dedi. Eğit-donat konusundaki son durum ile uçuşa yasak ve güvenli bölge konularında somut bir adımın söz konusu olup olmadığı sorusu için Erdoğan, "Özellikle uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge konusunda koalisyon güçleri tarafından taahhüt edilen bir durum yok. Bu da yine bizim heyetlerimizde tartışılan bir konu. Eğit-donatta bir mütabakat görünüyor. Diğer iki konuda maalesef henüz bir mütabakat yok. Bu mütabakat olmadığı sürece burada sağlıklı bir adımın atılması mümkün değil. Niye derseniz. Sadece hava harekatı ile burada netice almak mümkün değil. Bunun bir kara harekatı olması şart. Kara harekatının hava harekatı ile desteklenmesi gerekir. Bu kara harekatında Özgür Suriye Ordusu eğer eğit-donat noktasında gerekli desteği alırsa zaten onlar hazır. Onlar Suriye'nin evlatları ağırlıklı olarak. Şu anda Kobani'de de ne oldu? Peşmergeleri biz kendi ülkemizden geçirdik ve Kobani'ye geçtiler. Son günlerdeki olumlu gelişmeler ortada. Onlara da yine bu desteklerin verilmesi gerekir. Bu destekler verilirse hava destekli bu tür bir kara harekatının yapılması bir de güvenli bölgenin tesis edilmesi göçü engelleyecektir. Şu anda ciddi bir göç var. Artık bu 1 milyon 600 bin Türkiye'de olan göç ve bunların tarafımızdan bakımı her şeyi Türkiye karşılıyor. Eğit-donatın nerede yapıldığı veya yapılacağı konusundaysa bu taraflar arasında yapılan görüşmelerle uygun yerler şu anda kendi aralarında belirlenmiş vaziyette. Tamamı ile mütabakat sağlandığında bu eğit-donatın belirlenen yerlerde yapılma süreci başlayacaktır. Bunun ön hazırlığı, alt yapısı her şeyi hazır vaziyettedir" şeklinde konuştu.