…biliyorum!
Her yerim bağlı, her yerim kilitli!
Karanlık bir odamı neresi,
Bir hapishane gibi sanki!
Burada; ne akşam var, ne gündüz!
Meçhul bir yer, hiçbir vakit yok!
Gelmeyen ben miyim?
Yoksa gelemeyen mi?
Mevsimler gelmez
Yağmurlar yağmaz
Yürek atmaz
Nefes almaz
Göz görmez
Dil söylemez
Kulak duymaz
Can yok beden olmaz
Kimse yok anlatılmaz
Gelmeyen ben miyim?
Yoksa gelemeyen mi?
Buraya giren, bir daha çıkmaz
Kapanır kapısı, bir daha açılmaz
Bu meçhule, bedende dayanmaz
Çürüyüp gider, hiçbir şey kalmaz
Gelmeyen ben miyim?
Yoksa gelemeyen mi?
Bunları, sana söyleyemiyorum
Posta yok ki, yollayamıyorum
Bunları, gönlünde bırakıyorum
Bu âlem-i dünyadan gidiyorum
Âlem-i gönülde seni bekliyorum!
Gelmeyen ben miyim?
Yoksa gelemeyen mi?
Bekleme beni artık, gelemeyeceğim
Âlem-i gönülde, seni bekleyeceğim
Orada, senin yolunu gözleyeceğim
Seninle, âlem-i gönülde güleceğim
Bu tek ölüm, bir daha ölmeyeceğim
Gelmeyen ben miyim?
Yoksa gelemeyen mi?
Âlem-i dünyada artık ben yokum
Hamdım, piştim, yandım ve kül oldum
Bir daha, yeni baştan olamıyorum
Cevher-i aşkımızı, sana sunuyorum
Onunla, sen geleceksin, biliyorum!
Alem-i Sır