0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit  (Okunma Sayısı: 1561 Kere Okundu.)
« : Ağustos 16, 2009, 12:10:16 ÖS »
Avatar Yok

MahzaŞermi
*
Üye No : 12798
Nerden : Kayseri
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 769
Mesaj Sayısı : 5 618
Karizma = 15653


YİRMİ DÖRT MAYIS VE OTUZ ÜÇ ŞEHİT

Tarih 24 Mayıs 1993
Elazığ’dan Bingöl istikametine ardı ardına giden üç otobüs.
Bu otobüslerde Malatya ve Elazığ’da iki aylık eğitimini tamamlayan sivil giyinişli askerler var. Daha iki aylık askerler bazılarının eline tüfek bile değmemiş askerler…
Ana kucağından, baba ocağından ayrılan gencecik fidan gibi askerler.
Doksan kişilik bu grup dağıtıma gidiyor kimisi Muş’a, kimisi Bingöl’e, kimisi Siirt’e, kimisi Van’a gidiyor. Peygamber ocağı dediğimiz askerlik ocağında vatanını yurdunu beklemeye gidiyor.
***
Otobüsün ilk iki sırasında Konyalı Erkan Kaçar, Ali Arar, İlyas Uyar, Hilmi Şahin, İbrahim Ertan ve Mustafa Yılmaz biri birlerinin omuzlarına yaslanmış uyumaya, biri birlerinden memleketin kokusunu almaya çalışıyorlar.
Bir arka sırada Denizli’den Ramazan Akkaya, Mehmet Öztürk, Ahmet Apak, Hüseyin Çelik ve Ercan Çobanoğlu Deniz’linin ya aynı mahallesinden ya aynı okulundan, yada aynı köyünden arkadaşlar. Onlarda otobüste aynı sıradalar. Onlarda başlarını arkadaşlarının omzuna dayamış vatan hizmetine giden vatan yolunda uyuyorlar.
Kastamonu’dan Nihat Odabaşı, Adem Zöngür ve Uğur Bozacı,
Kırıkkale’den Murat Elibol,
Çanakkale’den Baki Mutlu ve Aydın Kuzey,
Hatay’dan Hasan Gültutan, yarı uykulu, yarı uyanıklar.
Samsun’dan Cavit Yaman ile mahalle arkadaşı Şenol Cansız Samsun limanında demirli Atatürk’ün bandırma vapurunu anlatıyorlar.
İstanbul’dan Ünal Kalafat ve Uğur Bozacı kısık bir sesle konuşuyorlar. Geride bıraktıklarını yavuklularını anlatıyorlar.
Manisa’dan Ahmet Aran elindeki küçücük cep defterine bir şeyler yazıyor.
Isparta’dan Selahattin Aysan
Afyon Karahisar’dan Birol irfan Aşkan kendi aralarında şakalaşıyorlar Antalya’dan Abdullah Kara.
Malatya’dan Hikmet Özdemir,
Adana’dan Mehmet Tura derin bir uykudalar.
***
Başlarına yakılan kınalar kurumadan Çanakkale’ye gider gibi Doğuya ve Güneydoğu’ya gidiyorlar. Bölük pörçük uykularında rüyalar görüyorlar. Yavuklularını, arkadaşlarını, kardeşlerini görüyorlar. Başlarında silahlı muhafızlar bile yok. Bellerinde silahları, ellerinde tüfekleri yok. Asker desen asker değiller sivil desen sivil değiller. Daha on dokuz yirmi yaşlarındalar bu kınalı kuzular.
Onlara “Haydi oğul vatan senden hizmet bekliyor koş vatan hizmetine” denilmiş onlarda gençlik uykusundan uyanarak, ana kucağından kalkarak vatan hizmetine koşmuşlar. Birliklerine, kışlalarına gidiyorlar.
***
Otobüs Elazığ-Bingöl Karayolunda gecenin karanlığını yararcasına yol alıyordu. Bingöl’e on kilometre kala saatler gecenin 01’ini gösterdiğinde 50-60 kişilik bir hainler gurubu yolu kesiyor. Otobüs durduruluyor, kapısı açılıyor “İnin aşağı” diye hain bir ağızdan hain bir komut çıkıyor. Uyku mahmurluğu içerisindeki ana kuzuları ne olduğunu bile anlamadan otobüsten iniyorlar. Arkadan gelen otobüslerde bekleniyor onlarda durdurulup doksan asker, doksan vatan evladı, doksan kınalı kuzu teker teker otobüslerden inip yol kenarında sıraya diziliyorlar. PKK denilen kanlı çetenin başındaki (Büyük ihtimalle Şemdin Sakık) muzaffer bir komutan edasıyla PKK lehine söylemlerde bulunuyor, Türk milletine Türk askerine Türk devletine yönelik ihanet dolu konuşmalar yapıyor, askerleri bölgelere göre ayrılıyor. Kendilerine göre batılı dedikleri askerleri bir araya getirdiklerinde kendisi susuyor kaleşnikoflar konuşuyordu. Otomatik silah sesleri gecenin karanlığını delip Konya’ya, Samsun’a Manisa’ya, Hatay’a varıyordu. Hain parmakların çektiği her tetik bir canı bedenden ayırıyordu.Analar rüyalarında kınalı kuzularını görürken kınalı kuzular teker teker dallarından koparılıyordu. Her bedene elliden fazla mermi isabet etmişti. Bu olayın bir benzerini 1963 yılında Kıbrıs’ta Rumlar, 1915 yılında Çanakkale’de İngilizler, Fransızlar ve Yunanlılar yapmışlardı.
***
Bu gece burada bir can pazarı yaşanıyordu. O kanlı gecenin o mübarek kahramanları ölümü görmelerine rağmen hiç birisinde korkunun izi görülmüyor.Biri birlerine sarılıyor kelime-i şahadetlerini getiriyor göğüslerine saplanan onlarca kirli kurşunla birer fidan misali biri birlerinin üzerine yıkılıyorlar.
Göğüslerine aldıkları elliden fazla mermiyle “Son nefeslerinde Vatan Sağ olsun” deyip can veriyorlardı.
Otuz üç vatan evladı, otuz üç can, otuz üç fidan. Yüzü koyun üst üste yatıyorlar. Ceplerinde ana babalarına, arkadaşlarına, yavuklularına yazdıkları ancak postaya veremedikleri mektupları al kanlara boyanıyordu. Bedenlerinden akan mübarek kan oluk oluk akıyor. Akif’in dediği gibi “Bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor.”du….
***
O gece kapkaranlık bir geceydi. O gece Bingöl dağlarında pusu ve ihanet kol kolaydı. O gece vatanı bekleyenlerle vatana ihanet edenler karşı karşıyaydı. Ve o gece hainlerin gecesiydi. O gece Sarıkamış’taki gibi dondurucu ve öldürücü bir geceydi.
O gecenin karanlığında içimizdeki beyinsizlerin, içimizdeki hainlerin Rumlarla ve diğer dış mihraklı Türk düşmanlarıyla el ele verip kendi topraklarında kendi milletine kurdukları pusu vardı, ihanet vardı alçaklık vardı, şerefsizlik vardı. Dahası insanlık tarihinin şahit olmadığı ve olamayacağı kadar bir kahpelik vardı...
***
Hain ellerin sarmaladığı kan kusan silahlar gecenin üçüne kadar ihanet kustu, kan kustu, ölüm kustu. Tan yerinin emaresi görüldüğünde yol kenarında ana kucağından kalkıp vatan hizmetine koşan bu kınalı kuzular dallarından koparılan taze fidan gibiydiler. Bursalılar, Maraşlılar Antepliler, İzmirliler üst üste koyun koyunaydılar.
Onlar vatan için can verdiler. Birer melek oldular. Uçtular cennetin has bahçesine kondular. Çanakkale’de can veren, bir dünyaya nam veren iki yüz elli bin şehide arkadaş, peygambere yoldaş oldular.
***
Odur budur her buradan geçtiğimde şehitlerimizin anısına dikilen şehitlik anıtında durur yanaklarımdan süzülen birkaç damla yaşa aldırmadan onların ruhuna Yasin’ler okurum, fatiha’lar okurum.
Onları Bedr’in aslanlarının yerine korum.
Onlarla konuşurum.
O anıtın hemen yanı başında bir şiir dile getirilmiş. İnsanın tüylerini diken diken eden yaralı bir kalbin yazdırdığı bir şiir. Gözlerimizi nemlendiren, okuyanların dudaklarını titreten bir şiir. Bakınız şair o gidenleri “Gittiler” ifadesi ile nasıl yola salmış, nasıl göndermiş.
***
Bin yıllık çınarın dalları gibi
Soylu arıların balları gibi
Sancağın solmayan alları gibi

Kanlarıyla karılarak gittiler
Bayraklara sarılarak gittiler

Rahmet iner akan sular durulur
Bingöl yaylasında otağ kurulur
Hainlerden bir gün hesap sorulur

Bu gerçeği bile bile gittiler
Şehit olup güle güle gittiler.
***
“Mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır” ne doğru bir söz. İşte vatan yolunda, vatan uğrunda hep bir aradalar. Hataylısı, Maraşlısı, Konyalısı, İzmirlisi, Anteplisi kol kola, can canalar. Dağlara taşlara “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” yazmakta, ay yıldızlı bayrağına selam durmaktalar. Bu ruhla geldiler bu ruhla gittiler. Bunlar o gece ölümü gördüler. Kahramanlığı gördüler. Bunun yanında ihaneti, alçaklığı, kahpeliği gördüler.
Ve onlar bu gece cenneti gördüler. Nebi’ler Nebi’sini gördüler. Ona gittiler.
Lise öğrencisi iken okullarını bırakıp Çanakkale’ye ölüme koşan Kınalı Kuzulara özenerek gittiler.
Ulu Önder Atatürk’ün “Ben size ölmeyi emrediyorum” emrine riayet ettiler. Başlarındaki kınalarıyla gittiler.
Kabirleri nurla dolsun.
Mekanları cennet olsun.
***
Ey bu şehitler ülkesini yönetenler!...
Bürokratlar, vekiller, parlamenterler.
Askerler ve siviller….
Görmemişseniz burasını gidiniz, görünüz. Giderseniz orada bir Çanakkale ruhunu görürsünüz. Orada mertliği ve kahpeliği görürsünüz. Orada ihaneti ve sadakati görürsünüz.
Orada Mehmetçiği görürsünüz.
Gidiniz orada Otuz üç mübarek şehidin künyelerini okuyunuz. Onların ruhuna Yasinler, Fatiha’lar gönderiniz. Ama lütfen bunlara tetik çeken hain elleri affetme gibi bir varsayımı telaffuz bile etmeyiniz. Onların dağların zirvesine kanayan tırnakları ile yazdıkları Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli vecizelerden birisi olan veCumhuriyet’in kuruluş felsefesini anlatan “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” yazılarını sakın ola silmeyiniz, sildirmeyiniz. Bu otuz üç şehidin kemiklerini sızlatmayınız.
Ne olur bizleri bir kere daha ağlatmayınız.
Ağlatmayınız!…
***///***
Mehmet Şükrü Baş 26 Mayıs 2009 Elazığ Nurhak Gazetesi



Ne yazılır bu yazıya karşılık!? Söyleyin ne denir!!?
Hain pusulara kurban verdiğimiz 33 vatan evladı oralara niye gittiler!? Neydi onlara "ŞEHİTLİK MERTEBESİNE YÜZLERİNDE, O MÜBAREK GÖZLERİNDE GÜLÜMSEMEYLE GÖNDEREN!!? Birbirlerine "sıcacık nefesleri karışan", şahadet sözcükleriye ruhlarını ısıtan neydi...!!?
Çok değil... Aradan geçen 16 yıldır... 16 yıldır bazen "kalleş pusulara, mayınlara", bazen kör kurşunlara gencecik vatan evlatlarını kurban vermeye devam ediyoruz... Ne adına!!? Vatanımızın birliğine, beraberliğine, Yüce Türk Devleti'nin bekasına kurban verdiğimiz evlatlarımız " O DAĞLARA, TAŞLARA TÜRK'ÜN ADINI YAZMAK", o dağlarda hain pusular kuranların gözlerine sokmak için "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE YAZMAK İÇİN" şehit oldular!!
Şimdi siz ey!! Gafiller!! Dağımızdan taşımızdan o yazıları silmeyi nasıl isterseniz!!? Kimin adına konuşuyorsunuz siz!!? Ve ne cüretle böyle bir talebi dile getirebiliyorsunuz!!?
Sizler "ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİNİ SIZLATMAK İÇİN Mİ" varsınız!!?
« Son Düzenleme: Ağustos 16, 2009, 12:13:01 ÖS Gönderen : _AsaLeT_ »

WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit
« Posted on: Nisan 19, 2024, 10:11:06 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit e-book, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit programı, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit oyunları, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit e-kitap, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit download, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit hikayeleri, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit resimleri, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit haberleri, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit yükle, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit videosu, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit şarkı sözleri, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit msn, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit hileleri, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit scripti, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit filmi, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit ödevleri, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit yemek tarifleri, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit driverları, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit smf, Yirmi Dört Mayıs Ve Otuz Üç Şehit gsm
Yanıtla #1
« : Ağustos 22, 2009, 05:01:16 ÖS »

KumraLım
*
Üye No : 8462
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1146
Mesaj Sayısı : 13 450
Karizma = 17239


Ne yazılır bu yazıya karşılık!? Söyleyin ne denir!!?
Hain pusulara kurban verdiğimiz 33 vatan evladı oralara niye gittiler!? Neydi onlara "ŞEHİTLİK MERTEBESİNE YÜZLERİNDE, O MÜBAREK GÖZLERİNDE GÜLÜMSEMEYLE GÖNDEREN!!? Birbirlerine "sıcacık nefesleri karışan", şahadet sözcükleriye ruhlarını ısıtan neydi...!!?
Çok değil... Aradan geçen 16 yıldır... 16 yıldır bazen "kalleş pusulara, mayınlara", bazen kör kurşunlara gencecik vatan evlatlarını kurban vermeye devam ediyoruz... Ne adına!!? Vatanımızın birliğine, beraberliğine, Yüce Türk Devleti'nin bekasına kurban verdiğimiz evlatlarımız " O DAĞLARA, TAŞLARA TÜRK'ÜN ADINI YAZMAK", o dağlarda hain pusular kuranların gözlerine sokmak için "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE YAZMAK İÇİN" şehit oldular!!
Şimdi siz ey!! Gafiller!! Dağımızdan taşımızdan o yazıları silmeyi nasıl isterseniz!!? Kimin adına konuşuyorsunuz siz!!? Ve ne cüretle böyle bir talebi dile getirebiliyorsunuz!!?
Sizler "ŞEHİTLERİMİZİN KEMİKLERİNİ SIZLATMAK İÇİN Mİ" varsınız!!?

Daha Ne Denilebilir ki! Allah Rahmet Eylesin. Okudum Gözlerim Doldu. teşekkürler [+Rep]

Yanıtla #2
« : Ağustos 22, 2009, 05:06:34 ÖS »

-LoSS AnGeL-
*
Üye No : 12693
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 5276
Mesaj Sayısı : 23 369
Karizma = 45516


kesinlikle katılıyorum.Ne denilir ki bu yazının altına Ağlıyorum.
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Otuz Sekiz Ömür
Şiir Köşesi
Liza 0 718 Son Mesaj Ağustos 05, 2012, 01:12:06 ÖÖ
Gönderen : Liza
Yirmi 5 - Selcan Aydın
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 806 Son Mesaj Mayıs 23, 2014, 04:47:03 ÖS
Gönderen : sanane_61
Yirmi Saniyede
Dini Hikayeler
SaviorAngel 0 716 Son Mesaj Ocak 02, 2015, 03:18:04 ÖS
Gönderen : SaviorAngel


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular