Fransa’da bir tatildeyken şahane bir yemek yemiştim; 10 yıldan beri Somersizing düşüncesine inanmak oldukça zor geliyordu. Oradaki yemeklerimiz sosis, peynir, taze salata, et, domuz eti, balık, taze bol sebzeler ve tabî ki kırmızı şampanya. Fakat akşam yemeğimizin eğlencesi sadece bu yemeklerle sınırlı kalmıyordu; tatlılarımız da peynirli kek, krema brûlée ve üzerinde çilek olan çikolata tatlımız vardı. O zamanlar kilo vermek için yenilen bu Fransız yemeklerine şaşırıyordum. Peki, bu nasıl olabilirdi? Amerikalılar, kilo aldıran yiyeceklerin zararlı olduğunu düşünüyorlardı: Beyaz tahıllarda, yüksek kolesterol, kanser ve kalp hastalıkları riski fazlaydı. Fransız yiyecekleri yağsız yiyecekler ve dünyada kalp hastalıkları riski en az olan yiyecekler!

Bu muhteşem tatilden sonra Fransız yiyeceklerini araştırdım ve yüzyıllardır bilinmeyen bu yiyeceklerin bileşenlerini buldum. Peki püf noktası nedir? Proteinlerin ve yağların karbonhidratlardan ayrılmaya devam etmesi, aşırı kilo alma ve kalp krizi geçirme riskini artırma, Fransızların yediği yiyecekler sindirim sitemin çalışmasına ve kilo kontrolüne yardımcı oluyor. Çekişmeli bir teori düşünüldü çünkü bilimsel bir gün tarafından desteklenmedi ama ince belli olmayı ve daha iyi hissetmeyi hedef aldı.

Beslenme uzmanları, vücudumuz üzerinde çalışmalar yaptıktan sonra kilomun kontrolünü sağlayan yiyecek programlarını düzenledim. Bu bir mucizeydi! Oldukça kolaydı, yiyecekler harikaydı ve kırklı yaşımda bu kilolarımdan kurtulmayı başardım. Küflü peynir sosu ile salata, esmer pirinç sosu ile sığır eti ve ter yağlı sebzeler yiyerek halen kilo verebiliyorum. Kalçalarım 20’li yaşlarımdaki gibi ince. Bu şaşırtıcı yeni keşfi dünyaya söylemek istiyorum. Kalorileri veya yağ gramlarını saymanıza gerek yok ya da hazır yiyecekleri yemeyin ve zararlı olan hapları kesinlikle kullanmayın. Bu diyet programıyla lezzetli bir çözüm buldum ve kilo verme programını “ Somersizing” olarak adlandırdım.