|
|
|
Yaradan Rabbimin adıyla okudum. Ey Muhammed seni okudum. Okudum, çoğaldı harflerim, ırmaklarım, yıldızlarım… Bütün kitaplara senin isminle yazıldım. Doğdum Muhammede doğdum Aşiksam Muhammede aşığım Ölürsem Muhammede ölürüm Gelirsem Muhammede gelirim
Yusuf oldum kuyularda hep seni bekledim Hüseyin oldum Kerbelada Kuruyan dudaklarımla sayıkladım ismini. Gelsin de ırmaklar taşıyan ellerinden Ab-ı hayat akıtsın içimde diye bekledim
Bekledim Kapandi yollarım Uzattım parmaklarımı Hallaç gibi doğrandı ellerim Hiç seni söylemedim Dağlandı dudaklarım Yazdım göz yaşlarımla Mekkenin dağlarına: Sen gel diye Ey Sevgili
Sevgili… Ben Veyselim Kenan illerinde hasretini soluyan, Hırkana bürünürüm karanlıkta kaybolduğumda Dört tarafdan vururlar bana Vururlar da söyletmezler sensizliği. Sümeyye gibi develer ayırır bedenimi… Hamzayım Ey sevgili, Uhuddayim tam önündeyim Vahşinin mızrağı deler geçer yüreğimi. Gel de okşa ne olur oyulmuş kalbimi, Hind değil hasretin acıtır onu.
Gittin ya gül yüzlü Sevgili. Kırıldım gittiğinden beri Kırıldıkca yandı canım. Çarmıha gerilen benim bedenim, benim ellerim Benim ayaklarım. Harami sofralarda sergilenen benim başım. Beni bir ağaçta kıstırdılar, Kör bir testereyle biçildim. Ağladım, kurudu göz pınarlarım Ağladım, hasretine türkü yaktım Ağladım, gel diye Ey Sevgili… Ey Sevgili… Kırıldımı dişin, Dikenler acıttımı ayaklarını, Deve işkembeleri kirlettimi elbiselerini? Medine yollarında yoruldunmu? Taifte taşlar kanattımı gül yanağını? Kırıldımı kalbin bize, kırgın mısın Ey Sevgili?
Ne çare Bekirler yok şimdi Aliler, Osmanlar, Ömerler yok Halidler gitti, Musablar gitti. Hatice yok, Zeynep yok, Fatıma yok. Müminlerin annesi sofra açmaz evlerimizde Kedilerin babası dolaşmaz sokaklarımızda. Biz ne cok yetim olduk da, senin gibi okşayanımız yok artık. Gel bir okşa ne olur. Yaralarımızdaki irinler azdı. Canımız acıdı Bir merhamet et, bir gülümse Efendim Bir görün paslı yüreklerimize Bekler dururuz her seherde: Sen gel diye Ey Sevgili…
Ey Sevgili… Buralara bir hal oldu: Ne Yakup inliyor şimdi Ne Mısırda rüya görülüyor Züleyhalar şaşkın. Yedi adam ne yapsın Mağaraların kapıları da kapalı. Musa vurunca asasını Oynamıyor yer yerinden Yol vermiyor Kızıldeniz Sakınmıyor İbrahimi ateşler Su taşımıyor karınca. Ethemin balıkları getirmiyor iğneleri denizden.
Buralara bir hal oldu: Sen yoksun, buralar duman oldu Efendim. Bir mektubun gelmedi buralara… Bir Necaşi sormaz halimizi. Bir yanlızlıktır düştü ocağımıza Bir karanlıktır çöktü başımıza Ay aydınlatmıyor Gül kokmuyor Yokluğun karabasanlar gibi basınca sinemize; Dağıldı hanemiz Dağıldı yüreğimiz Dağıldı birliğimiz… Sevgili affet bizi: Bir deve olamadik Hasretine çatlayip ölecek, Bir kuru agaç olamadık Yokluğuna kanlı gözyaşları dökecek Bir Bilal olamadık Sensiz ses vermeyecek, Bir Ebu Zer olamadık Alıp başını gidecek.
Ey Sevgili Ey Şefahat sahibi Affet bizi Affet…
Şimdi bir şarkı düşer dilimize Bir aşk iner yüreğimize Bir el tutar elimizden. Bir af fermanı gelir ötelerden. Bir sen gelirsin. Bir sen gelirsin. Biz bin seviniriz: Sevgilim Muhammedim diye… Sevgilim Muhammedim diye, meleklerle yarış ederiz.
Gel sevgili Gel öp, kokla ve yeşert bizi Ve kalbimizi
Dursun Ali Erzincanlı
|