0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası  (Okunma Sayısı: 12709 Kere Okundu.)
« : Mart 19, 2011, 04:26:33 ÖS »
Avatar Yok

y[N]s
*
Üye No : 71728
Nerden : Konya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 382
Mesaj Sayısı : 2 445
Karizma = 1542


1. CERN

CERN Nükleer Araştırmalar için Avrupa Konseyi anlamına gelen Fransızca Conseil Européen pour la Recherche Nucléairesözcüklerinin kısaltmasıdır. Bu kurum, İsviçre ve Fransa sınırında yer alan dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarıdır.1954 yılında 12 ülkenin katılımıyla kurulmuş olan CERN'in günümüzde 20 asil üyesine ilaveten Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 8 gözlemci üyesi vardır.
CERN'de yüzlerce bina, 3000 kişilik destek personeli ve CERN personeli olan 2500 kadar fizikçi vardır. Bunlardan 100 kadarı kuramsal fizikçilerdir. Diğerleri ise, çeşitli kuramların araştırıldığı deney düzeneklerinin projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten deneysel fizikçiler ve mühendislerdir. CERN'ün kendi personeline ek olarak dünyanın seksen ülkesinden yaklaşık 8000 kadar fizikçi ve mühendis de CERN'de yer almaktadır.
CERN'de en önemli yeri, yeraltındaki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) denilen parçacık hızlandırıcılarının, olduğu bölgedir. Tarım arazisinin altında kilometrelerce uzanan dev makinalarda proton denilen atom parçacıkları yahut atom çekirdekleri birbirleriyle çok yüksek hızlarda çarpıştırılırlar. Örneğin özel görelilik kuramına göre LHC'deki protonlar ışık hızının %99.999998'sine kadar hızlanınca protonun kütlesi de 7000 katına (7 TeV) çıkacaktır. 1956'da kurulan 28 GeV'lik eşzamanlı proton hızlandırıcısından sonra 1976'da da 450 GeV'lik bir başka hızlandırıcı daha kulanıma girdi. 1981'de geliştirilerek çarpışma halkası olarak kullanılabilecek duruma getirilen bu cihazdan bugün, dönüşümlü olarak parçacık hızlandırıcısı ve çarpıştırıcı olarak faydalanılmaktadır. Çarpışmalar ile bazı kısa ömürlü yeni madde biçimleri bu arada parçacık fizikçilerinin ilgilendiği W ve Z parçacıkları ortaya çıkarılmıştır. CERN, Avrupa'nın fizik alanında Amerika ve Rusya ile yarışa girmesini sağlamıştır.
CERN
2. Uluslararası Uzay istasyonu (ISS):

Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ, en. International Space Station, (ISS)), Alçak Dünya Yörüngesinde (ADY) dolanan bir araştırma merkezidir. 1998 yılında yörüngede inşaatı başlamış, ve 2011 yılı itibariyle tamamlanması planlanmıştır. Görevlerin süresi ise 2015 yılına kadar planlıdır. 2009'da yeni eklentilerin de yapılmasıyla, Dünya'nın en büyük yapay uydusu konumuna gelmiş bir uzay istasyonudur.
UUİ programı Birleşik Devletler Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Rus Federal Uzay Ajansı (ROSCOSMOS), Japon Uzay Ajansı (JAXA), Kanada Uzay Ajansı (CSA) ve 10 Avrupa ülkesinin bulunduğu Avrupa Uzay Ajansı (ESA) birlikteliğinde yürütülmektedir. Brezilya Uzay Ajansı (AEB), NASA ile yaptığı ayrı bir anlaşma ile bu ortaklığa katkıda bulunmakta, İtalyan Uzay Ajansı (ASI) ise ESA'nın UUİ projelerine tamamen katıldığı gibi, ayrı olarak da değişik anlaşmalarla katkı sağlamaktadır. Çin hükümeti ise Rus Uzay Ajansı ile birlikte programa destek sağlamak istediğini belirtmiştir.

Uzay istasyonu, Dünya'dan çıplak gözle de görülebilir şekilde Alçak Dünya Yörüngesinde yerden 350 km kadar yükseklikte, saatte 27700 kilometrelik ortalama bir hızla dolanmaktadır. Bu hızla bir gün içerisinde, yörüngesinde neredeyse 16 turu (15.7 tam olarak) tamamlar. UUİ'na ilk Keşif 1 görevinden beri 2 Kasım 2000 tarihinden başlayarak insanlı uçuşlar yapılmıştır. 3 kişilik mürettabat kapasitesi, son eklentiler ve gerekli enerjiyi sağlayabilecek yeni güneş hücresi panelleriyle istasyonda, 6 kişiyi çalışabilecek duruma getirmiştir. İstasyon şu ana kadar 16 farklı ülkeden görevli astronotları ve 6 uzay turistini ağırlamış bulunuyor.
International Space Station (ISS)
3.Üç Boğaz barajı :

Çin, dünyanın en büyük barajı olan "Üç Boğaz(3 Gorges Dam)"ı 13 yıl süren aralıksız çalışmanın ardından resmen bitirdi.
Çin'in en büyük, dünyanın 3. en büyük nehri Yantze (Yangzı) üzerinde yer alan barajın tamamlanışı bugün resmi törenle açıldı. Tören devlet televizyonundan naklen verilirken, burada sade bir törenin yapılması dikkat çekti. Törende dev baraja son beton dökülürken, inşaat şirketinin yöneticisi Li Yong, Çin halkına, Üç Boğaz barajının tamamlandığını ilan ettikten sonra '' Çok gurur duyuyorum" dedi.
Çinli yetkililer inşaat kısmı tamamlanan 2 bin 309 metrelik dev barajın operasyonel olabilmesi için son jeneratörlerin yerleştirilmesinin de yer alacağı çalışmaların 2008'e kadar devam edeceğini söyledi.
---Her yıl 50 milyon ton kömür tasarrufu sağlayacak---
Yetkililer, 1993'te yapımına başlanılan Üç Boğaz Hidro-Elektrik Santrali'nin her biri 700 megawatt kapasiteli 28 adet jeneratörün bir araya getirilmesi ile, toplam yıllık elektrik üretim kapasitesinin 18 milyon 200 kilovata ulaştığını kaydediyor. Çin enerjisinin yüzde 70'nden fazlasını kömürden elde ediyor ve bu enerji her yıl 6 binden fazla madencinin hayatına mal oluyor. Üretilen bu elektriğin her yıl Çin'de 50 milyon ton kömür tasarrufunu sağlayacağı da belirtiliyor. Bunun ayrıca komşu ülkelerin çevre kirliliğinin azaltmasında büyük rol oynayacağı ifade ediliyor.
Barajın genel tepe uzunluğu 3035 metre, su alanının normal su seviyesi ise 175 metre. Genel su kapasitesi 39 milyar 300 milyon metreküp olan baraj Hubei eyaletinin Yichang (Yiçan) kentindeki Sandouping ( Sendovpin) bölgesinde yer alıyor.
Barajın burada yapılmasının nedeni ise nehir vadisinin çok geniş olması ve tam ve sert granit üzerinde bulunması.
Barajın yapılması sonucu su seviyesinin yükselmesi ve bundan dolayı bölgedeki doğal dengeye zarar vermesi ile 1 milyondan fazla kişinin başka yerlere göç ettirilmesi konuları bazı çevrelerin tepkisine neden olmuştu.
Baraj, elektrik üretme, selleri önleme, taşımacılık, turizm, ekolojik koruma, su ürünleri yetiştirme,çevre temizliği, ''kalkınma niteliğindeki göç'', Çin'in güneyinden kuzeyine su nakledilmesi ve sulama gibi çok sayıda fonksiyonu gerçekleştirmek için kullanılacak
Proje ile Yantze nehrinden kuzey eyaletlerine yılda 48 trilyon litre su aktarılacak. Üç Boğaz Barajı'nın toplam maliyeti ise 25 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.
Three Gorges Dam
4. Petronas İkiz Kuleleri :

Petronas Kuleleri, Malezya'da Petronas petrol holdingine ait ikiz kuleler. Toplam 452 m yükseklikle başkent Kuala Lumpur 'da gökyüzüne yükselirler.
1996 yılından, 2003 yılındaki Taipei 101 binasının inşasına kadar, birçok gökdelen listelemesinde, Dünya'nın en yüksek yapısı olarak kabul ediliyordu. Ancak en yüksek katı 378 m, çatısı 403 m olan bina için bu sınıflandırma çok tartışmalıdır. Zira bu her iki noktada da Sears Kulesi (412 m ve 442 m) daha uzun olduğu gibi, anten dâhil toplam yüksekliği ise 527 m'dir.
170.m yükseklikte 41 ve 42.ci katlar arasındaki çelik köprü ile kuleler birbirine bağlıdır. Köprü 2000 yılında kullanıma açılmıştır. Uzunluğu 58 m olan bu köprü 750 ton ağırlığındadır. Köprünün ziyareti için ücretsiz verilen o günün sabahı 8.30'da dağıtılır ve genelde 2 saat içinde hepsi tükenir.(ücretsiz olan nedir? Tükenen nedir?) Kulelerin en uç çatısı ziyarete açık değildir.
Kuleler, birçok alış veriş merkezi, doğal bilimler müzesi "Petrosains" , bir senfoni orkestrası, bir sanat galerisi ve birçok büro için alan sağlamaktadır.
Kulelerden her biri 76 asansöre sahip olup, bunların 29 tanesi her seferinde 26 kişi taşıyan çift katlı asansörlerdir.İnşaat için 37.000 Ton çelik kullanılan yapıda 32.000 de pencere vardır.
Mimari tasarımı "César Pelli & Associates Architects" mimarlık bürosu yapmıştır. Büro bu işinde , daha önce yaptıkları kule projelerinde ki tecrübelerini kullanmıştır. Mesela bunlardan biri, inşası gerçekleşmeyen Chicago'da ki "Miglin-Beitler Skyneedle" projesidir. Her iki kule de eşit karakeristik özellikler gösterir. Mimar César Antonio Pelli, çelik, beton ve camdan islami mimariyi temel alan bir yapı meydana getirmiştir.
Petronas kuleleri öncelikli olarak iş binası olarak tasarlanmış olup , geleneksel ikiz konseptiyle , New York'daki Dünya Ticaret Merkezi'ne (World Trade Center) benzetilebilir.
Kuleleri en güzel gören manzara, 421 m yükseklikteki Menara Kuala Lumpur'dendir (Manera Kuala Lumpur TV kulesi).Menara KL, bir tepenin üzerinde bulunduğundan, Petronas Kuleleri'nin de üstünden yükselir. Böylelikle buradan 2 devasa kuleye yukardan bir bakış sağlanır ki bu manzara geceleyin daha da etkileyicidir.
Petronas Twin Towers
5. Uzay Teleskopu Chandra:

Chandra X-ışınları Gözlemevi 23 Temmuz1999'da NASA'nın STS-93 göreviyle fırlatılmış bir uydudur. Uydunun adı, daha sonra nötron yıldızlarına dönüşen beyaz cüceler için mass limitini belirlemesiyle tanınan Hint kökenli Amerikalı fizikçi Subrahmanyan Chandrasekhar'ı çağrıştırarak anısını yaşatmak için verildi. Aynı zamanda "Chandra"Sanskritçe "ay" veya "parlayan" demektir.
Chandra
6. Palmiye adaları- Dubai:

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Dubai kıyılarına 5-7 kilometre uzaklıkta inşa edilen ve toplam 1060 küçük evden oluşacak Palmiye Adası, Dubai’nin turizm sektöründe yeni bir hareket kazandıracak. Dubai Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Raşid El Maktum’un da şiirlerine konu olan Palmiye Adası, kazıklar üzerine kuruluyor.
Adanın sadece inşası için 2 milyar dolar harcanacağı belirtilirken, BAE için önemli bir turizm beldesi özelliği taşıması bekleniyor. Araştırması ve planlaması 3 yıl süren projeye göre, 5 bin kişinin ikamet edeceği adaya 12 bin palmiye ağacı ekilecek. Oluşan dev palmiye görüntüsü uzaydan da görülecek. Ortasında 17 dal bulunan palmiye şeklindeki kompleks Dubai sahillerinde bulunan plajların uzunluğunu da 120 kilometre artırmış olacak.
Dubai Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum’un projesi olan ve yapımı devam eden Palmiye Adası‘ndaki bin 385 villadan birinin ilk Türk sahibi ünlü iş adamı Şehmuz Tatlıcı oldu.
Dubai Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum’un projesi olan ve yapımı tamamlanma aşamısına gelen Palmiye Adası‘ndaki bin 385 villanın diğer sahipleri arasında ise, dünya sosyetesinin ünlü isimlerinin yanı sıra, ünlü futbolcular David Beckham, Michael Owen ve Gary Neville’nin de bulunduğu öğrenildi. Villaların satış fiyatları gizli tutulurken en ucuzunun 1,5 milyon dolar civarında olduğu belirtiliyor. Adadaki villalar, Amerikan, Arap ve Avrupa kültürünün mimari tarzlarında yapılıyor. Villaların mutfakların yapım ihalesini ise Türk firması Eurodecor kazanmıştı. Palmiye Adası‘nın inşası 2002'de başladı. 11 kilometre uzunluğunda olacak ada, palmiye ağacı şeklinde olduğu için projeye ‘Palmiye Adası’ adı verildi. Dubai’nin kıyıdan 300 metre açığına yapılan ada 17 bölümden oluşacak ve adada 28 değişik mimari formatta inşa edilen villalar ile oteller, golf sahaları, botanik bahçeleri, alışveriş merkezleri ve marinalar bulunacak.
SATIŞLAR SON SÜRAT SÜRÜYOR
Arap Körfezi'nde inşa edilen suni palmiye adalar ilk yaşam belirtilerini kasım ayında verecek. Dubai'nin suni harikalarından ilki olan Palm Jumeirah'ın ilk yerleşimcileri, 30 Kasım'da adaya ayak basacak. Arap Körfezi üzerinde inşa edilen palmiye adalar; Palm Jumeirah, Palm Jebel Ali ve Palm Deira, yatırımcı firma Nakheel'e göre 'dünyanın sekizinci harikası' olmaya aday... İnşaatına 2002 yılında başlanan adaların ilki, 14 bin işçinin geceli gündüzlü uğraşlarının sonunda, ilk ev sahipleri ve misafirleri için kapılarını açıyor.
Yoktan var edilen ada
Dünyanın en geniş arazi ıslah projesi olan 31 km2'lik ada grubu Palm Jumeirah, milyonlarca ton kum ve taşın beş yıl boyunca Körfez'den ve taşocaklarından çıkarılmasının ürünü. Projeyi yürüten yatırımcı firma Nakheel, 30 Kasım'da adadan ev satın alan 4 bin kişinin evlerine geçebileceğini açıkladı. Palm Jumeirah, 2010 yılında tam olarak bittiğinde, 60 bin sakini, 32 otel ve onlarca alışveriş noktasındaki 50 bin çalışanı ile tam bir yerleşim merkezi haline gelecek.
Palmiye adaya ulaşım ana karaya bağlı olan tek bir köprüyle sağlanıyor. Ancak Palm Jumeirah'a bu sene taşınacakları üç sene boyunca sürecek inşaat çalışmaları ve yoğun bir turist akını bekliyor.
Tamamı yabancı olan ev sahiplerinin büyük bir kısmını Britanyalılar oluşturuyor. Üzerinde milyar dolarlık evler bulunan adadaki en pahalı evlerden biri de David Beckham'a ait. Dubai hükümeti, Palm Jumeirah'ı günde ortalama 20 bin kişi tarafından ziyaret edilecek bir turizm merkezi olarak görüyor.

7. Viaduc de Millau Köprüsü

Millau viyadüğü, Tarn vadisini Fransa’ nın güneyindeki Millau’ ya uzandıran bir kablolu, betonarme-çelik kompiziti bir köprü sistemidir. Tasarımı, Michael Virlogeux (inşaat mühendisi) ve Norman Foster (Mimar) tarafından imzalanmıştır. 343 metre yüksekliğiyle, daha önce bahsettiğim Eiffel kulesinden bile tam 37 metre yüksektir. Ve dünyanın, üzerinde araç trafiği olan en uzun köprüsü ünvanını taşımaktadır.
Aslında, Paris’ i Montpellier’ e bağlayan A75- A71 otobanının bir bölümünü oluşturur. Yapımı 2004 yılında tamamlandı ve bu yılda trafiğe açıldı.
Bu köprü yaklaşık 245 metrelik bir kolon bulundurması ile, 270 metredeki köprü gövdesiyle (araçların seyir ettiği yükseklik) ve kolonlarından birinin 343 metreyi görmesi ile üç dünya rekoruna imza atmıştır.
Köprünün yapımından önce, yol Millau şehrinin çevresinden dolanıyordu, bu viyadükle şehri çepeçevre dolanmak yerine nehirden uluorta Tarn’ dan Millau’ ya geçilebiliyor. Zaten “Viyadük”, karayolu projelerinde, arazideki çok büyük açıklıkları geçmek için inşa edilen çok büyük köprülerdir diyebiliriz.
Bu köprüyü kullanmak hafif araçlar için sefer başına 5,6 euro ya mal oluyor. Köprünün işletimi de, aynı zamanda yüklenici firması olan “Eiffage Group” tarafından yürütülüyor.
Köprü, 7 adet betonarme kolon ile desteklenmiş, bu kolonlar, aşağıda toprağa 15 metre batırılmıştır, ve her biri en az 5 metre çaplıdır. çelik gövdeli bir karayolundan ibarettir. Bu karayolunun yani sadece çelik gövdenin ağırlığı, 36,000 ton gelmektedir, ve köprünün bir ucundan diğer ucuna geçmek için tam 2,5 km yol kat ediyorsunuz. Köprü gövdesinin genişliği de 32 metredir. Yani ortalama bir şerit genişliğinin 1,7 metre civarında olduğunu varsayarsak, bu genişliğe şerit sığdırsak yaklaşık 18 şeritli bir karayolu olurdu. Ayrıca bu karayolunu delip aşağıya bakmak isteyen birileri olacaksa Nanik-Nanik :P 4,2 metrelik bir kalınlığı delmek zorunda kalacaktır. Köprü güneyden kuzeye doğru %3′ lük bir eğimle yokuş aşağı bir seyir sağlar. Ve 20 km çaplı bir çember kadar viraja sahiptir.
Bu detaylar, otomobil sürücülerine farkında olmasalar bile seyir esnasında güvenlik ve konfor sağlayacak şekilde hesaplanmaktadır.
Köprü, bizdeki Boğaziçi köprüsü’ ne benzer biçimde kablolu sistemle inşa edilmiştir.
Köprünün yapımına 2001 yılında başlanmış ve bu köprü 2005 yılında araç trafiğine açılmıştır, ayrıca National Geographic Channel’ daki “MEGA STRUCTURES” ve Discovery Channel’ daki “EXTREME ENGINEERING” adlı programlara konu olmuştur.
Köprü üzerinde bizdeki asfalta benzeyen, fakat köprünün çok büyük uzunluktaki çelik gövdesindeki genleşme-büzülmeden dolayı olabilecek deformasyonlara ayak uydurabilmesi için esnek bir bitümlü malzeme, kaplama olarak kullanılmıştır. Bu malzeme, Appia adlı bir firma tarafından hazırlanmıştır. Bu asfalta benzeyen çelik üzerindeki kaplama malzemesi, bu köprü için 10 yıl süren bir araştırma sonucu özel üretilmiştir.
İnşası 394 milyon Euro’ ya patlamıştır. Ve bu maliyetin, üzerinden geçen araç başına tahsil edilen geçiş ücretiyle, yaklaşık 75 yılda kendini amorti edeceği hesaplanmıştır. Ayrıca yapımcı firma, köpüye 120 yıllık bir ekonomik ömür biçiyor.
8. Kuş Kafesi :
Sebastian Coe’nun Kasım’da, 2012 Londra Olimpiyat Stadyumu sunumunda yere iğne atsanız sesini duyardınız. Derin bir sessizlik ve zor tutulan esnemeler. Bu muydu yani? Mimar oldukça akıcı konuşsa da etrafımdaki fotoğrafçı, kameramanlar ve gazetecilere ruh hali her şeyi dile getiriyordu. İyi bir iş çıkarmış olabilir, fakat tasarım sanki neredeyse kasten cansız gidiydi.
Dramatik bir tezatla, bu yılki Pekin Olimpiyatları’nın ana stadı oldukça sade ve çarpıcı. İşte size, çelik ve betonun, benzersiz bir binanın –oldukça bilinen bir işleve sahip olsa da- serüveni. Pek çok mağaza, restoran, kafe, bar ve toplanma mekânlarının ince işleri devam etse de, yapı neredeyse bitmek üzere. Zaman zaman yapının inşasında 7.000 kişi çalışmış olsa da aceleye getirilmiş değil. Olağanüstü kalitede bir iş.
Eğer Çin 2008 Olimpiyatlarıyla dünyayı etkilemeye çalışıyor ise, stadyum ve diğer yapılar –Su Sporları Merkezi ve Dijital Pekin (Olimpiyatların “karargâhı”)- bunun için oldukça çarpıcı örnekler. Sinsi Londra Olimpiyatları’nın, Zaha Hadid tarafından tasarlanan, dalgaya benzeyen yüzme havuzu Londra için bir umut ışığı olsa da, arkasına saklanabileceği tek şey ileride Stratford Seddi diye anılmak olacak olan asık suratlı binasının, Çin’in yükselttiği tasarım standartlarıyla mücadele etmesi gerekecek.
Şu an Pekin Stadı, hemen yanındaki uzun bulvarlardan görünebilse de, ulaşmak mümkün değil. Girişler, kalın yeşil parkalı ve kürklü şapkalı korumalar tarafından tutuluyor ve içeriye sadece uzaktaki köylerden gelen ve günde sadece 3 £ kazanan işçiler girebiliyor. İçeride, stadın bulunduğu yerde, bitmiş yapının üzerindeki yüksek yürüme yollarında, ellerinde kaynak makineleriyle işçiler dolaşıyor. Kimileri ise güvensiz bir şekilde çelik kısımların üzerinde yürüyorlar; şu ana kadar en az 10 kişinin düşüp öldüğü söyleniyor.
Uzaktan dahi fark edilen, yakınlaştıkça akılları baştan alacağını ispat eden yapı, içine girildiğinde ise baş döndürüyor. Çinliler, beş yıl önce İsviçreli mimarlar Herzog & de Meuron, Arup ile Çin Mimari Tasarım ve Araştırma Grubu tarafından sunulur sunulmaz yapıya Kuş Yuvası ismini takmışlar. 320 metre uzunluğunda 297 metre genişliğinde olan yapının yüksekliği 69 metre. 41.875 ton ağırlığındaki şaşırtıcı çelik kafes, 91.000 kişilik oturmaya sahip kırmızı, beton arenayı çevreleyip, sarıyor. Uzaktan katı bir yapı gibi dursa da yaklaştıkça tıpkı bir Çin bulmacasını anımsatan telkari bir işlemeye benziyor.
Jacques Herzog 12 metre derinliğindeki kafesi, kirişleri, merdivenleri ve diğer çelik elemanları ağaçlar ve dallarına gönderme yaparak, arenanın oluşturduğu iç ve Olimpik Park’ın oluşturduğu dış mekân arasında huşu veren bir tür “mimari orman”a benzetiyor. İçeride, neredeyse tam bir daire oluşturan kırmızı beton stadyum, herkesin oyunları eşit mesafeden izlemesine imkân veriyor. Böylece Wembley gibi kimi iddialı diğer stadyumlardan farklı olarak amacına daha uygun bir hal alıyor. Plastik oturma sıralarının üzerinde, güvenilir, dakik saatlerin de üzerinde fırtına ve güneşi engelleyen (Olimpiyatların yapıldığı Ağustos ayında Pekin çok sıcak ve gök gürültülü oluyor) ve de karmaşık beton iskeleti örtmeye yarayan basit bir membran yer alıyor.
Oyunlar bittiğinde, stadyum sportif ve kültürel etkinliklerin yanı sıra, Çinliler tarafından çok sevilen bayrak gösterileri ve rock konserlerine de ev sahipliği yapacak. O zamana kadar, stadyum yine Herzog & de Meuron tarafından tasarlanan, geleneksel Çin temalarını konu eden çağdaş oyunların oynanacağı, peyzaj da tamamlanmış olacak.
Tabii herkes –en azından Herzog & de Meuron’la birlikte tasarımda çalışan Ai Weiwei- Kuş Yuvası’ndan o kadar da hoşnut değil. Ai Weiwei geleneksel Çin sanatına karşı çıkmak adına, Han Hanedanlığı’na ait 2.000 yıllık bir vazoyu parçalamış, 2000 yılında da Şanghay, Xinijang bölgesindeki bir çalışma kampında “Fuck Off “ isimli tartışmalara sebep olan bir etkinliğin küratörlüğünü üstlenmişti. Babası 1950’de, Çin’in en takdir edilen modern şairlerinden Ai Qing “devlet düşmanlığı ve sağcılıkla” suçlanmıştı. Ai Weiwei, düşünce özgürlüğünün hala hoş görülmediği bir ülkede, düşüncelerini açıklama eğiliminde. 2008 Olimpiyatlarını bir tür “yapmacık gülümsemeye” benzetiyor ve her ne kadar stadyumu beğense de Çin’in gerçek politikalarını gizleyen bir “halkla ilişkiler numarası” diye adlandırıyor. Duruşu, her ne kadar mimarisi ve sporcuları olağanüstü olsa da uluslar arası spor etkinliklerinin her zaman nazik politikalar ve dostlukla el ele gitmediğini hatırlatıyor.
Kuş Yuvası, Pekin Olimpiyatları’nın ikinci önemli yapısı Su Küpü’nün ya da resmi adıyla Ulusal Su Sporları Merkezi’nin yanında bulunuyor. Avustralyalı mimarlar PTW, Arup, Shenzen Tasarım Enstitüsü, Çin İnşa ve Mühendislik Şirketi tarafından tasarlanan bu harika yapı henüz açıldı ve şu an Çin Yüzme Müsabakalarına ev sahipliği yapıyor.
Esas olarak Su Küpü, 17.000 koltukla çevrili büyük bir yüzme havuzunu içeren, 50 milyon Sterlin değerinde çelik ve betondan devasa bir kutu. Cephedeki doku, Cornwall’s Eden Centre’da da kullanılan ileri teknoloji ürünü ETFA, cam yerine kullanılan hafif bir malzeme ile oluşturulmuş. Doku, organik ve rasgele bir görünüm elde etmek için sabun köpüğünden esinlenmiş.
Büyük bir kutuyu, sırf eğlence olsun diye değil ama, bir mimarlık ve mühendislik harikasına çevirebilmek gerçekten de oldukça zekice. Üstelik oldukça da yetkin bir tasarım, yastıklar güneş ışığı ile ısınıyor ve havuzun içindeki su ve binanın ısıtılmasında kullanılıyor. Gerçekten de oldukça etkileyici. Akşam ise, bu ekstra bir bonus, Su Küpü dışarıdan harika görünen hoş bir havuz maviliğine bürünüyor; görünce kendinizi gidip yakından bakmaya mecbur hissettiğiniz binalardan birine dönüşüyor.
Üçüncü ve sonuncu önemli yapı ise Amerika ve Çin’de eğitim alan Pekinli bir mimar Zhu Pei tarafından tasarlandı. Dijital Pekin: İleride dijital tasarımlar ve teknolojilerin sergileneceği bir müze ve sergi mekânı ve aynı zamanda kent için kullanılmak üzere bir iletişim merkezi olarak tasarlanan oyunların kontrol ve bilgi merkezi. İlk bakışta 1960’larda IBM’in bilgisayarlarının dikey halini anımsatan Zhu’nun tasarımı, stadyum belirgin bir kontrast oluşturacak şekilde bir dizi yüksek yapıdan oluşuyor.
Binayı güzel kılan şey ise, malzemelerin Zhu tarafından yaklaştıkça belirginleşen alışılmadık kullanımı. Döşemelerde kullanılmak üzere Çinli bir firma ile işbirliği sonucu ortaya çıkan lifli özel malzeme sürekli değişen dijital imajların yansıtılması için de oldukça uygun. Aynı zamanda binanın içinde bilim kurgu filmlerinde görünenlere benzer köprülerde kullanılabilecek kadar da güçlü bir malzeme. Garip bir biçimde binanın dış duvarlarında, taş görünümü verecek şekilde alüminyum ile kompozit paneller olarak kullanılmış. Bu teknik konserve kutusu üreten Çinli bir firma tarafından geliştirilmiş. Oldukça yaratıcı –sonuç ise harika.
Zhu, son yıllarda, taklide, geleneksele dayanmadığı kadar batılı çağdaşlarından da farklılaşmaya çalışan modern bir Çin mimarisini kurmaya çalışan, kendi stüdyosunu kurabilmiş sayılı mimarlardan biri. Zhu’nun Olimpiyat projesindeki en büyük lüksü zaman olmuş. Çoğu modern Çinli mimardan olabildiğince hızlı ve ucuz tasarımlar yapması bekleniyor ve bu yüzden ustalıklarını ve orijinal fikirlerini ortaya koyabilmek için zamanları az ve çok değerli oluyor. Buna rağmen Olimpiyat yapılarını uygulanması beş yıla yakın bir süreyi buldu.
Ve bütün bunların hepsi sadece yaz oyunları için değil. Her birinin ileriki yıllarda –türlü politik ve ekonomik koşulları göz önüne alarak- gelişecek olan Çin mimarisine yeni ve özel önerileri var. Sadece bu sebepten bile, hepsi birer altın madalyayı hak etse de, Kuş Kafesi kendi alanında ayrı bir ödülü gerektiriyor. Tasarımlar önümüzdeki ay Londra’da açılacak olan V&A’s China Design Now’da sergilenecek, ama hiçbir şey gerçeği gibi olamaz. Herzog & de Meuron Çinli bir işçi ordusu ile gerçekten de Olimpik tasarım ortaya koymuş.
9. Burj-Al-Arab oteli :

Burj Al Arab (Arapça: برج العرب "Arapların Kulesi") Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri'nde lüks bir oteldir. İsmi Yelken Otelolarak geçmektedir.
Yapımına 1994 yılında Basra Körfezi yakınlarında başlanan otel 1 Aralık 1999 yılında kapılarını müşterilerine açmıştır. Otel deniz kıyısında önceden büyük kaya bloklarının denize indirilmesiyle oluşturulan bir adacık üzerine kurulmuştur. Otel dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli olmakla ün yapmıştır. Ve otele konaklama haricinde günübirlik 100$'a kültür gezileri düzenlenmektedir.
Burj Al Arab, Arap Kulesi anlamına gelse de, mimari açıdan denizde yüzen bir yelkeni andırdıgı için Yelken Otel de denilmektedir.
Otelin dış yüzeyi hem mevcut ağırlığı azaltmak hem de sıcak havanın sirkülasyonunu sağlamak amacıyla büyük bez kumaşlardan yapılmıştır. Bu yönüyle de geceleri projektörlerle aydınlatılan dış yüzeyde değişik renk figürleri oluşmaktadır.
Otelde sarı olan her nesne ya som altından ya da varak altın kaplamadan oluşmaktadır.
Müşterilere kendilerini Burj Al Arab'ın büyülü atmosferinde hissedebilmeleri için otele ulaşımlar Rolls-Royce marka taksilerle yapılmaktadır.
Burj
10. Kingda Ka Roller Coaster:

Bu devasa şey 3.5 saniyede saatte 200 km’nin üzerinde bir hıza ulaşabiliyor. Daha sonra sağa doğru dönerek yaklaşık 140 metre dikey olarak tırmanıp 127 metre boyunca döne döne iniyor. Roller coaster’ların tartışmasız kralı size hayatınızın en korkutucu 28 saniyesini yaşatacak. En tecrübeli ve gözü pek macera tutkunlarının bile betini benzini solduruyor. Kingda-Ka’yı New York’un 100 km dışındaki dünyanın en büyük eğlence parkı olan Six Flags Great Adventure eğlence parkında bulabilirsiniz.
Kingda Ka
11. Rungnado May Day Stadyumu:

Futbolseverin mabed diye tanımladığı statların büyüsü her zaman farklıdır. Binler bir araya gelir, bir takım uğruna kendilerinde şovlarını sergilerler. Bu alanda en şanslı olan stadyum, yani dünyanın en büyük stadyumu ise tahmin edilenin aksine Avrupa dışında. Kuzey Kore'deki Rungrado May Day Stadyumu tam 150 bin kişi kapasiteli. Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'da bulunan stat Taedong nehri üzerindeki Rungna adasınının tamamını kapsıyor. Genellikle büyük kutlamalar için kullanılan stat 1989 yılında tamamlanmıştı. Maracana Stadyumu'nun kapasitesinin azalmasıyla Rungnado dünyanın en büyüğü olmuştu.
May Day stadyumu
12. Akashi Kaikyo Suspension köprüsü :

Akaşi Kaikyo Köprüsü, Japonya'da, Kobe şehri ile Avaci adasını birbirine bağlayan, dünyanın en uzun asma köprüsüdür. 1991 metre uzunluğundadır.
Akaşi Boğazı'nı birbirine bağlama fikri yaşanan bir felaket üstüne ortaya çıkmıştır. 1955'de 100 çocuk taşıyan bir feribotun başka bir feribotla çarpışması ve 168 kişinin ölmesi üzerine köprü inşası için politik baskılar artmış, inşaat 1988'de başlamış ve 10 yıl sürmüştür. Köprü, 5 Nisan1998 günü trafiğe açılmıştır. Köprü, 1990 metre uzunluğunda yapılmış, 17 Ocak1995'te ki Kobe Depremi'nden sonra 1 metre daha uzatılmıştır.
Akaşi Boğazı, dünyanın en yoğun bir deniz trafiğine sahip (günde 1000 gemi) boğazıdır, üstelik tayfun bölgesinde yer alır, rüzgarın hızı saatte 290 km'ye kadar ulaşır. Bu köprünün inşaatında asma köprü teknolojisi en son sınırına ulaşmıştır.
Akashi Kaikyo
13. Mead gölü :

Las Vegas’ a yaklaşık yarim saat uzaklıkta bulunan bu göl, aslında yapay bir göldür. Dünya üzerinde bulunan yapay göllerin en büyüklerinden biri olan Lake Mead’ de yüzme, yelken, balıkçılık gibi su sporlarının yanı sıra, göl kenarı yürüyüşleri ve dağ tırmanışları da oldukça popülerdir. Daha çok yerel halk tarafından bilinen Lake Mead, çölün ortasındaki bir serap gibidir. Yılın 6-7 ayı yüzülebilen bu gölde mevsimlere bağlı çeşitli su sporları ve yarışları da düzenlenir. Göl 1930’ da Hoover Dam’ in inşa edilmesini takiben yapılmıştır.
Lake Mead
14. Genesis gemisi :

Merkezi ABD-Florida-Miami`de bulunan dünyanın ikinci en büyük transatlantik gemi işletmecisi Royal Caribbean`ın dünya deniz hatları dairesinin başkan yardımcısı Harri Kulovaara, ``çatal-bıçak-kaşık-peçete ve tüm sanat donatısıyla`` gemide her tür gereç dahil tüm gemi yapım ve donatı masrafının 1.24 milyar dolar (1,03 milyar avro) tutacağını, bunun da tarihin en pahalı gemi yapımı olduğunu belirtti. 220 bin gros-tonluk gemiyi inşa edecek Aker Tersaneleri 13 bin kişi çalıştırıyor ve Norveç, Finlandiya, Almanya, Romanya veBrezilya`da gemi inşa ediyor. Genesis gemisi, 5 bin 400 ila 6 bin 400 yolcu alacak. Genesis Gemisi`nin su taşırma hacmi 100 bin ton. Bu da ABD`nin Nimitzuçak gemisinin 97 bin tonluk ``deplasman``ını gölgede bırakıyor. Dünyanın en büyük transatlantik işletmecisi ``Carnival`` şirketinin yetkilisi, Caribbean`ın girişimi karşısında ``Pinnacle`` tasarısından vazgeçtiklerini bildirdi. Halen en büyük transatlantik 151.400 groston`luk (groston: 2,83 metreküp) Queen Mary 2`yi Carnival-Cunard şirketi işletiyor. Caribbean, bu arada 160 bin ton`luk ``Freedomof the Seas``i suya indirirerek Haziran ayında işletmeye hazırlanıyor.
Project Genesis
15. Hangzhou Bay Köprüsü:

35 km uzunluğundaki Hangzhou Bay Transoceanic Köprüsü, dünyanın en uzun köprüsüdür. Köprü bölgedeki trafik yoğunluğunu azaltmak için tasarlanmıştır. 2003 yılında projesi onaylanana kadar on yıl süreyle fizibilite testinden geçmiştir ve nihayet 1 Mayıs 2008 tarihinde açılmıştır. Köprünün yapımı içn toplamda 11.8 milyar dolar harcanmıştır.
Hangzhou Bay Bridge
16. Channel Tunnel:

Manş Tüneli, İngiltere ile Fransayı denizden birbirine bağlayan tünel. Manş Denizinin tebeşir kayalarından meydana gelen tabanında kolayca tünel açılabilceğini düşünen bir Fransız mühendis, 1802'de Dover Boğazında iki kıyıyı birleştiren bir tünelin yapılmasını teklif etti. Napolyon tarafından beğenilen teklif savaş yüzünden askıya alındı. Bu tür teklifler 19. yüzyılda defalarca gündeme geldi. 1880'li yılların başlarında bazı özel kuruluşlar iki kıyı arasında bir demiryolu tüneli yapmak için kazılara başladılar. Tünel 1800 m'ye ulaştığında basının, İngiltere'nin güvenliği açısından projenin tehlikeli olduğu hakkındaki kampanyası yüzünden yapım durduruldu.
Manş Tüneli yüzyılımızın mühendislik harikalarından biridir. 14.000 işçinin görev aldığı bu projede, milyonlarca metrik tonluk taş, toprak ve çamurun atılması için son derece gelişmiş kazı makineleri kullanılmıştır. Bunlardan devasa iki kazıcı, kocaman birer solucan gibi, kanalın iki ucundan kazmaya başlamıştır. Her biri bir lazer ışını yardımıyla yönlendirilmiştir. Kanalın üç buyutlu haritasını hafızalarında saklayan bilgisayarlar, lazer ışığının geliş açısını sürekli kontrol etmişlerdir. Ayrıca tünel, Fransa ve İngiltere ortak yapımıdır.
Fransa ve İngiltere hükümetleri 1960'lı yılların ortalarında tünelin yapılması için tekrar anlaştılarsa da daha sonra yüksek maliyetleri gerekçe gösteren İngiltere, 1970'li yıllarda yapımı durdurdu. Bu süre içinde tünelin her iki taraftan 2,4 km'lik kısmı kazılmıştı. Manş Tüneli 1986'da tekrar gündeme geldi. Proje Fransız ve İngiliz firmalarından meydana gelen bir konsorsiyum tarafından çok sayıda bankadan borç alınarak ve hisse senedi çıkarılarak finanse edildi. Dover ile Calais'yi birbirine bağlayan tünel 147 km uzunlukta olup, 1991'de tünel açma işlemi tamamlandı.
Tünelin su altındaki bölümünün uzunluğu 38 km olup, yeryüzünün en uzun su altı tünelidir.
Eurotunnel
17. Singapore Flyer:

160 milyon Dolar’a mal olan Singapur’un devasa seyir çemberi, üç yılda tamamlandı. Adayı 360 derece izleme şansı veren dönme dolapta her birinde kendi havalandırma sistemi bulunan, 26’şar kişilik 28 kapsül yer alıyor.
42 katlı bir binaya eşdeğer uzunluktaki Singapore Flyer, London Eye’dan 30 metre daha yüksek. Berrak havalarda en üst noktadan Malezya ve Endonezya kıyılarını görmek mümkün olabiliyor. Dönme dolabın girişindeki, bilet satış birimlerinin ve tam merkezinde bir tropik yağmurormanı modelinin de yer aldığı üç katlı binada, alışveriş mekanları bulunuyor.
Singapore Flyer, şimdiden Eylül 2008’deki Formula 1 Singapore Grand Prix’in heyecanını yaşayan ülkeye turist çekebilmek amacıyla inşa edilen yapılardan biri.
Singapore Flyer
18. Pan STARRS-1:

Bu dev kamera gök bilimcilerin en popüler gözlem noktalarından biri olan Hawaii'de kurulmuş durumda. Panoramic Survey Telescope and Rapid Response System (Pan-STARRS) yani "panoramik gözlem teleskopu ve hızlı tepki sistemi" olarak adlandırılmış bu 1.4 Gipapiksellik dev kameranın görevi ise gök yüzünü sürekli olarak izleyerek dünyaya doğru yönelmiş olan ve risk oluşturan gök taşlarını takip etmek. 300 metrelik gök taşlarını bile henüz uzak sayılabilecek bir mesafedeyken tespit edebilecek kapasiteye sahip olan Pan-STARRS'ın gözlem yeteneği şüphesiz ki son derece gelişmiş ama insan şu "hızlı tepki" kısmının ne olduğunu da merak etmeden duramıyor...
Pan STARRS-1
19. MareNostrum:

Avrupa, IBM'in İspanya Eğitim ve Bilim Bakanlığı için geliştirdiği MareNostrum (Bizim Deniz) adlı süper bilgisayar sayesinde dünya sıralamasında üst sıralara tırmandı. MareNostrum, Avrupa'nın en güçlü süper bilgisayarı.
IBM tarafından İspanya Eğitim ve Bilim Bakanlığı'na kurulan “MareNostrum (Bizim Deniz)” adlı süper bilgisayar açılışı ile birlikte kırdığı Linux performansı rekoru ile Avrupa'nın en güçlü süper bilgisayarı olduğunu ilan etti. Dünyanın en hızlı beşinci süper bilgisayarı olan Mare Nostrum, ilave hava soğutması olmayan dünyadaki nadir süper bilgisayarlardan.
IBM'in POWER işlemcili eServer Blade Center JS20 ince (blade) sunucularından oluşturulan MareNostrum, Linux işletim sistemi temelli. Tamamlandığında 4564 POWER işlemcisi barındıracak olan sistem, şu anda 3564 işlemci ile çalışıyor ve LINPACK mukayese testlerine göre 31.363 Teraflops performans düzeyine erişiyor. Tüm işlemcileri kurulduğunda bu rakam 40 Teraflops'a çıkacak.
MareNostrum, üst düzey bilimsel araştırmalarda ve çeşitli sektörlere yönelik uygulamaların geliştirilmesi çalışmalarında kullanılacak. Avrupa'nın en güçlü süper bilgisayarının gücünden, gen, hastalık, ilaç ve protein araştırmalarında; karmaşık iklimsel ve meteorolojik verilerin hesaplanmasında; deprem, sel ve orman yangını gibi doğal felaketlere yönelik yapılan araştırmalarda; ekosistem çalışmalarında; ve endüstriyel araştırmalarda kullanılacak.
MareNostrum
20. San Alfonso Del Mar:

Şili'nin Algarrobo kentindeki San Alonso del Mar tatil köyünde, uzunluğu 1.000 m'den fazla, 8 futbol sahası büyüklüğünde.
Sıcaklığı 26° C, 250.000 m3 temizlenmiş ve filtrelenmiş deniz suyu. Maliyeti 1.34 milyar euro...Şili’nin San Alfonso del Mar kentinde bulunan Crystal Lagoons Oteli, özel okyanus yaptı. Otel yetkilileri havuzu tüm özelliklerini şöyle anlattı: 20 dönümlük bir alana yayıldı ve 250 bin küp okyanus suyu barındırıyor. Uzunluğu ise 800 metre. Bu havuz sayesinde insanlar hem okyanusa giriyor hem de tehlike ve rahatsız olmadan tatilin tadını çıkarıyor. Her türlü su sporu da yapılabilir. En gözdeleri ise kano ve yelkenli. Temizlik, klasik klorlama sisteminin yerine havuzun muhtelif 150 duvarına yerleştirilmiş sensörlerle yapılıyor. Sensörler havuzun kirlenen bölgelerini lokal olarak belirliyor ve kimyasallar yollayarak sterilizasyon sağlanıyor. Böylece geleneksel sistemlerin aksine 10 kat daha az malzeme kullanılıyor.
« Son Düzenleme: Eylül 15, 2011, 01:58:56 ÖS Gönderen : SagittariuS »

dagda 3-5.domuz sürüsü tutturmuş bir kürdistan türküsü eline almş bayrak diye bi masa ördüsü satsan 5 para etmez ne dirisi nede ölüsü soyu soysuz olan toprak senin neyine ite itlik yapıp kafa tutma beyine anla dediğimi sokaktaki köpek ağlar haline duy ulan soysuz: NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE !!!!!!!!!!!!!!!!!
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası
« Posted on: Nisan 25, 2024, 06:31:19 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası e-book, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası programı, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası oyunları, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası e-kitap, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası download, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası hikayeleri, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası resimleri, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası haberleri, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası yükle, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası videosu, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası şarkı sözleri, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası msn, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası hileleri, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası scripti, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası filmi, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası ödevleri, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası yemek tarifleri, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası driverları, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası smf, Dünyanın En Büyük 20 Mühendislik Harikası gsm
Yanıtla #1
« : Mart 28, 2011, 01:17:47 ÖÖ »

AlbatroS
*
Üye No : 63887
Nerden : Yalova
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 63
Mesaj Sayısı : 588
Karizma = 12631


Offfffffffffffffffffffffff Nanik-Nanik :P

Yanıtla #2
« : Mart 29, 2011, 04:54:33 ÖÖ »

ImReaL
*
Üye No : 6599
Yaş : 35
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 502
Mesaj Sayısı : 3 358
Karizma = 3728


Çok Güzel mimari'ler gerçekten

Havasız Duman Sahası!!!
Yanıtla #3
« : Nisan 12, 2011, 09:13:27 ÖS »
Avatar Yok

naberpravda
*
Üye No : 53755
Yaş : Yok
Nerden : Diyarbakır
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 914
Mesaj Sayısı : 3 588
Karizma = 20833


Burj-Al-Arab oteli ve San Alfonso Del Mar harikalar ya gitmek istiyorumm (: (:

Hayatını kesintisiz bir ziyafete çevirmek varken, sen onu günlere bölüp tıpkı hap gibi düzenli olarak yutuyorsun.
Yanıtla #4
« : Nisan 12, 2011, 09:16:47 ÖS »

[B]a[R]a[N]
*
Üye No : 4
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 5706
Mesaj Sayısı : 27 763
Karizma = 62878


Otel Gerçekten Harika. Diğerleride Eh İşte. Nanik-Nanik :P Bizim Gece Kondular Neden Yok?


İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: link (@) webcanavari . net Adresine İletebilirsiniz.
Yanıtla #5
« : Nisan 12, 2011, 09:22:24 ÖS »
Avatar Yok

y[N]s
*
Üye No : 71728
Nerden : Konya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 382
Mesaj Sayısı : 2 445
Karizma = 1542


Burj-Al-Arab oteli ve San Alfonso Del Mar harikalar ya gitmek istiyorumm (: (:
gideriz Nanik-Nanik :P bende gitmek istiyom Zuhahaha

Otel Gerçekten Harika. Diğerleride Eh İşte. Nanik-Nanik :P Bizim Gece Kondular Neden Yok?


bizim insanımız  yapar ama  işlerine gelmiyo Gülmek :)
« Son Düzenleme: Nisan 12, 2011, 09:23:24 ÖS Gönderen : Style Bela »
Yanıtla #6
« : Mayıs 03, 2011, 11:26:41 ÖS »
Avatar Yok

@sen@
*
Üye No : 74554
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 693
Mesaj Sayısı : 4 117
Karizma = 8


Hepsi harika!  CERN, Dan Brown'un melekler ve şeytanlar kitabında anlatılıyordu.

 

Webcanavari.Net
Rapcanavari.Net
Rockcanavari.Net
KadincaForum.Net
VideoCanavari.Net
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
E-book
Film İndir, Film İzle
Albüm ve Parçalar
Rap Rock Genel
Diziler
Yerli Filmler
Yabancı Filmler
Tüm Oyunlar
Oyun İndir
Yanıtla #7
« : Mayıs 04, 2011, 03:21:05 ÖS »
Avatar Yok

SaRı_KaNaRYaM
*
Üye No : 72793
Yaş : 32
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 27
Mesaj Sayısı : 1 758
Karizma = 31029


Bu tur isleri gordukce insan aklina hayran kalmamak elde diyil

"Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz"

´Bir gün girsek biz mezara gözümüz kalmaz arkada evladıma miras bu sevda ´
Yanıtla #8
« : Ocak 03, 2015, 07:49:31 ÖS »
Avatar Yok

FLORİS
*
Üye No : 167895
Nerden : Adana
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 3
Mesaj Sayısı : 2 274
Karizma = 306


Hepsi birbirinden ilginçmiş!!!
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Bir Mühendislik Harikası..
Fotoğrafçılık
By.CeZa 5 1915 Son Mesaj Mayıs 18, 2009, 10:55:41 ÖS
Gönderen : CeReN_Bal
Dünyanın 8. Harikası
Genel Kültür.
*GeLinCiKk 2 1648 Son Mesaj Haziran 30, 2008, 02:45:19 ÖÖ
Gönderen : ManOfSerious
Dünyanın 7 Harikası Bilinmeyen 8. Harikası « 1 2 »
Komik Resimler
By.BeKiR 17 3438 Son Mesaj Temmuz 01, 2010, 12:42:55 ÖÖ
Gönderen : mnıl
Dünyanın Bilinmeyen 7 Harikası
Fotoğrafçılık
*Hiera* 3 1672 Son Mesaj Şubat 21, 2015, 04:49:40 ÖS
Gönderen : StyLeLife[Rap]
Dünyanın En Tatlı Mimari Harikası: Dalgalar Vurdukça Müziğe Dönüşen Merdivenler
İlginç - Garip Şeyler
-Trinity- 1 1111 Son Mesaj Kasım 13, 2015, 01:17:51 ÖS
Gönderen : FLORİS


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular