0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Hayat Bir Salıncaktır  (Okunma Sayısı: 866 Kere Okundu.)
« : Eylül 11, 2008, 09:39:05 ÖS »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


Hayat bir salıncaktır.
Ona doğduğumuz andan itibaren bineriz ve sallanmaya / yaşamaya başlarız.Küçükken çok hızlı sallanamadığımız için pek bir şey göremeyiz dünyaya dair. Bu yüzden mi yoksa bildiğimiz tek şey olduğu için mi bilinmez ama sürekli ağlarız. Ellerimiz ilk olarak gözyaşını keşfeder. Sonra ellerimizi keşfederiz gözlerimizle, sonra ayaklarımızı. Ayaklarımızı keşfedince daha bir hızlı sallanmaya / yaşamaya başlarız. Fakat henüz sallanmaya dair pek bir şey bilmediğimizden düşecek gibi oluruz salıncaktan kimi zaman. Ama korkmamalıymışız; düşe kalka büyüyecekmişiz çünkü.



Bir ara bir de bakarız ki düşmeden daha hızlı sallanmayı öğrenmişiz. Çok seviniriz ve hemen incelemeye koyuluruz dünyayı, insanları. Fakat dünya çok şaşırtır bizi. Zira salıncakla ön tarafa doğru gittiğimizde, yeşilliklerle bezeli, mavilerle süslü, tertemiz bir dünya ile karşılaşırken; arka tarafa doğru gittiğimizde ise, ucu bucağı görünmeyen binalarla, zehirli olduğunu sonradan öğreneceğimiz gazlar çıkaran arabalarla ve fabrikalarla ve tabii oldukça kirlendiği gözlenen bir dünyayla karşılaşırız. Bir daha arka tarafa doğru sallanmak hiç istemeyiz. Fakat sallanmanın / yaşamanın vazgeçilmez kuralıdır bu; bir ön tarafa gitmelisiniz, bir arka tarafa. Ama yine de salıncağımızın temiz olan dünyaya yada dünyanın temiz yanına doğru kurulması ile teselli bulurken, salıncakları kirli tarafa bakan arkadaşlarımızı esefle izleriz. Bir yandan da düşünmeden edemeyiz; neden dünyayı da bizim gibi, bir leğene koyup da yıkamıyorlar? diye.. Ancak sonradan anladığımıza göre kirli olan dünya değil, insanların yürekleri imiş!..



Bunu anlayınca insan olduğumuzdan utanırız. Sonra yavaş yavaş insanlarla ilişki kurmaya başlarız. Önce arkadaşlığı öğreniriz ve arkadaşlı hayatın daha zevkli ve anlamlı olduğunu fark ederiz. Çünkü beraber sallanıyoruzdur ve birimiz sallanmaktan / yaşamaktan yorulunca diğerimiz onun salıncağını da sallamaya başlıyor ve böylece de tek başına sallanırken / yaşarken ki yorulup da yere düşme tehlikesi ortadan kalkmış oluyor. Ama bu durum da çok uzun sürmüyor. Çünkü ‘arkadaş’ dediğimiz bazı insanlar bizi sallarken öylesine haşin davranıyorlar ki sürekli yere düşüyoruz. Fakat bu düşmeler de pek diğerlerine benzemiyor. Yani diğer düşmelerimiz de sadece dizimiz yada dirseğimiz kanarken, bu tür düşmelerimiz de (Yani arkadaş düşürmelerinde) yüreğimiz kanıyor!..



Bunu görünce de insanlarla arkadaşlık kurmaktan vazgeçiyoruz ve tek başına sallanmaya/yaşamaya devam ediyoruz.



Sonra sevmeyi öğreniyoruz;

İhanete uğruyoruz.

Sonra dostluğu öğreniyoruz;

Aldatılıyoruz.

Sonra kardeşliği öğreniyoruz;

Boş veriyoruz.

Sonra sevdalanmayı öğreniyoruz;

Beceremiyoruz.

Sonra ümit etmeyi öğreniyoruz;

Beceremiyoruz.

Sonra gülmeyi öğreniyoruz;

Beceremiyoruz.

Sonra mutlu olmayı öğreniyoruz;

Beceremiyoruz.

Sonra korkmayı öğreniyoruz;

Korkuyoruz, alabildiğine….



Sonra….


……
Sonunda hep korksak ta; hep seviyoruz, hep dost oluyoruz, hep kardeşliğin o erişilmez tadını boş veriyoruz, hep hayal kuruyoruz, hep sevdalanıyoruz, hep gülüyoruz inadına, hep mutlu olmayı deniyoruz ve hep korkuyoruz. Çünkü bunları öğrenirken artık salıncağı da son hızla sallamaya başlamışız ve her an düşme tehlikesi geçiriyoruz.



İki yüzlülükleri, yüzsüzlükleri, çıkarcılıkları, nemelazımcılıkları, sevgisizlikleri, kalpsizlikleri gördükçe düşecek gibi oluyoruz ama yinea de iyi şeyler de görüyoruz. Mesela umut; insanlar bıkmadan usanmadan, aralıksız umut üretiyorlar. Bunu nasıl becerdiklerini bir türlü anlayamıyoruz. Sonra mesela hayal kuruyorlar. Gerçi hayalle karın doymuyor ama yüreklerin doyduğu kesin. Bir de sabrediyorlar; öyle ki şaşılacak derecede ve aşırılıkta sabırlılar. Biz ise ağlıyoruz. Bildiğimiz ilk şey olan ve nedense sürekli baş vurduğumuz bir davranış olan ağlamayı bir türlü bırakamadık. Her halde biz de bir tür ağlama tiryakiliği başladı.



İşte böyle; bir öne bir arkaya sallanıyoruz ve kötü şeyleri gördükçe düşecek gibi oluyor, iyilikleri, sevgi kırıntılarını gördükçe de umutlanıyoruz.
 

     
« Son Düzenleme: Mart 14, 2009, 09:25:59 ÖS Gönderen : EmiLy* »

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Hayat Bir Salıncaktır
« Posted on: Mayıs 02, 2024, 11:33:43 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Hayat Bir Salıncaktır e-book, Hayat Bir Salıncaktır programı, Hayat Bir Salıncaktır oyunları, Hayat Bir Salıncaktır e-kitap, Hayat Bir Salıncaktır download, Hayat Bir Salıncaktır hikayeleri, Hayat Bir Salıncaktır resimleri, Hayat Bir Salıncaktır haberleri, Hayat Bir Salıncaktır yükle, Hayat Bir Salıncaktır videosu, Hayat Bir Salıncaktır şarkı sözleri, Hayat Bir Salıncaktır msn, Hayat Bir Salıncaktır hileleri, Hayat Bir Salıncaktır scripti, Hayat Bir Salıncaktır filmi, Hayat Bir Salıncaktır ödevleri, Hayat Bir Salıncaktır yemek tarifleri, Hayat Bir Salıncaktır driverları, Hayat Bir Salıncaktır smf, Hayat Bir Salıncaktır gsm
Yanıtla #1
« : Eylül 11, 2008, 10:25:31 ÖS »

[*KaRMaKaRıŞıK*]
*
Üye No : 8763
Yaş : 32
Nerden : Kastamonu
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 493
Mesaj Sayısı : 3 487
Karizma = 4118


güseL miş payLAşım için Sağol.

Yaşadığın yeri cennet yapamadığın sürece, kaçtığın her yer cehennemdir.
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular