Obezite sadece ülkemizin değil, birçok ülkenin başlıca sağlık sorunlarından biri… Her kültürün bu sağlık sorununu çözmede kendine özgü yardımcı metotları var. İşte size 14 ülkeden oluşturduğumuz derleme metotlar.

Tayland: Tayland’da yemeklerle birlikte bol baharat tüketilmektedir. Baharatların en önemli özelliği metabolizma hızında ciddi artışlara neden olmasıdır. Gözden kaçırılmaması gereken diğer bir özellik ise baharatlı yiyecekleri daha yavaş tüketiriz. Yemek yeme zamanının uzaması ise daha az besin tüketilmesini desteklemektedir.

Polonya: Polonyalıların en önemli özelliği dışarıda yemek tüketmek yerine evlerinde yemek yemeyi tercih etmeleridir. Evde hazırlanan yemekler, restoranda hazırlanan yemeklere oranla hem daha az kalorili hem de daha az yağ ile hazırlanmaktadır. Evde yemek yemek, eğer televizyon karşısında tüketilmiyor ise yemeğin daha yavaş yenmesini de desteklemektedir.

Brezilya: Brezilya’da en fazla tercih edilen yiyecek fasulyedir. Yapılan bir bilimsel araştırmaya göre tipik Amerikan diyetine oranla daha fazla fasulye tüketmek obez olma riskini %14 oranında azaltmaktadır.

Hollanda: Hollanda toplumu için en önemli avantaj her yere bisiklet ile gitmeleridir. Gün boyunca sürekli olarak fiziksel aktivite yapmaları kilo almalarını ciddi oranda engellemektedir.

Almanya: Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Kahvaltı yapmayan bireylerin obez olma riski yükselmektedir. Almanların %75’i güne kahvaltı yaparak başlarlar. Özellikle kahvaltılarında tam tahıl ürünleri ve meyve tüketirler. Tam tahıl ürünleri tokluk hissinde artma sağlarken, meyveler hem vitamin alımını desteklemekte hem de günlük posa ihtiyacını karşılamaktadır.

İsviçre: Bundan yüz sene önce İsviçreli bir bilim adamı hastanedeki hastalarının daha iyi beslenebilmesi için müsliyi geliştirdi. Müsli özellikle posa içeriğinin yüksek olması nedeni ile daha uzun süre tokluk hissinin oluşmasını ve daha az besin tüketilmesini sağlar.

İngiltere: İngilizlerin kilo kontrolündeki en önemli rahatlıkları küçük porsiyonlar halinde sürekli olarak ara öğün tüketmeleridir. Aralarda küçük porsiyonlar tüketmek ana öğünlerde çok fazla miktarda besini ve kalori alımını engellemektedir.

Fransa: Fransızlar için yemek yemek çok önemli bir sosyalleşme aracı. Bu sebeple yemeklerini çok yavaş yemektedirler. Ortalama bir Fransız akşam yemeği 33 dakika sürer. Yemek yenildiğinde beyne giden tokluk sinyali 20. dakikadan sonra başladığı için fazla miktarda besin tüketilmesi engellenir.

Hindistan: Hindistanlıların yoga yapması kilo kontrolünde önemli bir avantajdır. Yoga özellikle açken yapılır ve bu durum tıka basa yemek yenilmesini engeller. Ayrıca yoga metabolizmanın hızlanmasına katkıda bulunmaktadır.

Rusya: Ruslar daha çok doğal beslenme tekniklerine uydukları için kilo sıkıntısını çok fazla yaşamamaktadırlar. Rusların %51’i kendi bahçelerinde kendi yiyeceklerini yetiştirmeleri nedeni ile daha fazla sebze ve meyve tüketmektedirler.

Meksika: Meksika’daki en önemli beslenme alışkanlığı büyük öğle yemeği küçük akşam yemeğidir. Meksikalılar günlük kalori ihtiyacının büyük bir kısmını saat 14.00 ile 16.00 arası tüketmektedir. Bu nedenle akşam yemeklerini küçük atıştırmalıklarla geçiştirmektedirler.

Malezya: Boston üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre, yüksek yağlı diyet alan sıçanlar 2 gruba ayrılmış ve gruplardan birine köri verilirken diğer gruba köri verilmemiştir. Sonuç olarak köri verilen grup daha zayıf kalmıştır. Malezyalıların yemeklerinde en fazla tercih ettikleri baharatların başında köri gelmektedir.

Macaristan: Salatalık turşusu. Araştırmacılara göre turşunun içerdiği asit, asetik asit olduğu için kan şekerini daha iyi dengeliyor ve daha geç acıktırıyor. Bu durumda tüketilen besin miktarı azalıyor.

Japon: Gün içerisinde kısa uykular. Günlük 20-30 dakikalık kısa uyku uyumak kilo vermeyi kolaylaştırır. Yapılan araştırmalara göre kronik uykusuzluk ve uyku düzensizlikleri leptin salgılanmasını azalttığı için kilo alımını destekler. Gün içerisindeki, yemeğin hemen üzerine olmayan, kısa uykular bu sıkıntıyı yaşamanızı engellemektedir.