0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18  (Okunma Sayısı: 937 Kere Okundu.)
« : Ağustos 12, 2008, 11:52:41 ÖS »
Avatar Yok

[MasaL]
*
Üye No : 193
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2126
Mesaj Sayısı : 5 892
Karizma = 42


Moliere

Jean-Baptiste Poquelin daha bilinen adıyla Moliere (15 Ocak 1622 – 17 Şubat 1673) Fransız oyun yazarı ve oyuncu.

Moliere sarayın döşemelerini yapan bir mobilyacının oğluydu. Paris'in en iyi okullarından College de Clermont'da öğrenim gördü. 1643'te Illustre- Theatre adlı bir tiyatro topluluğu kurdu sahne adı olarak Moliere'i seçti. Moliere'in bilinen ilk yapıtları 1655'te Lyon'da sahnelenen L'Etourdi ou contretemps (oynanışı Savruk 1876; yayımlanışı Şaşkın yahut Beklenmedik Engeller 1944). Moliere ve topluluğunun ilk başarılı temsili ise 1658'de Louvre Sarayı'nda Kral XIV. Louis önünde oynanan Corneille'in Nicomede'iydi. Moliere ertesi yıl ilk önemli komedisi sayılan ve Paris'te sahnelenen ilk oyunu olan Les Precieuses'ü (oynanışı Dudukuşları 1876; yayımlanışı Gülünç Kibarlar 1943) yazdı. Sosyetenin kibar davranışlarına özenen iki taşralı genç kızı konu alan bu oyun Moliere'in bütün yapıtlarında öne çıkan bir temanın ilk işlenişiydi: Moliere burada toplumsal kuralların gerektirdiği yüzeysel kibarlıkla altta yatan içgüdüsel davranış arasındaki uyumsuzluğun yarattığı gülünçlüğü ele alıyordu.

Moliere'in topluluğu 1661'de Kardinal Richelieu'nün bir tiyatro binası olarak yaptırdığı Palais Royal'deki (Kraliyet Sarayı) bir salona taşındı. Moliere'in bütün "Paris" oyunları burada sahnelenecekti. 1662'de sahneye konan ünlü oyunu L'Ecole des femmes (oynanışı Kadınlar Mektebi 1876; yayımlanışı Kadınlar Mektebi 1941) daha ilk gecesinde skandal yarattı. Seyirciler ve yetkililer artık hiçbir değere saygısı kalmamış bir komedyenle karşı karşıya olduklarını düşünüyorlardı. Oyun kadınlardan çekinen ve bu yüzden de saf gözü açılmamış bir genç kızla evlenerek onu kendi ilkeleri doğrultusunda yönetmek isteyen bir erkeği konu alıyordu. Oyunun sonunda adam genç eşine aşık oluyor ama aşkı dile getirmesini ve kadınlara bir sevgili gibi yaklaşmasını bilmediği için gülünç durumlara düşüyordu. Moliere oyuna gelen eleştirilere 1663'te La Critique de L'Ecole des femmes (Kadınlar Mektebinin Tenkidi 1944) ve L'Impromptu de Versailles (Versailles Tulûatı 1944) adlı tek perdelik oyunlarıyla karşılık verdi. Bunlardan ilkinde komedi anlayışını yansıtıyor ikincisinde ise oyuncuların dinlenme odasını ve prova sırasında sahne arkasındaki konuşmaları çok gerçekçi bir bakışla anlatıyordu.

Moliere 1662'de Armande Bejart'la evlendi. Üç çocuğu oldu ama bunlardan yalnızca biri yaşadı. 1664'te sahnelenen Le Tartuffe ou I'imposteur (oynanışı Tartüf 1876 ve Riyanın Encamı 1881; yayımlanışı Tartuffe 1944) adlı oyunun Kadınlar Mektebi'nden de daha büyük bir gürültünün kopmasına yol açtı. Oyun kilisenin baskısıyla yasaklandı ve ancak 1669'da yeniden oynanma olanağı buldu. Tartuffe bir tür danışmanlık ve eğitmenlik rolüyle bir burjuvanın evine kapağı atmış dindar görünüşlü bir sahtekarın serüvenleri üzerine kuruluydu. Moliere Tartuffe'ün yasaklanmasına karşın daha da kışkırtıcı bir oyun olan Dom Juan ou le festin de Pierre'i (oynanışı Don Civani 1876; yayımlanışı Don Juan 1943) sahneye koydu. Don Juan aristokratik bağımsızlık ilkesini hiçbir borç ya da yükümlülük tanımamak ve Tanrı'yı da hiçe saymak noktasına kadar vardıran ama herkesin kendisine karşı yükümlülüklerini yerine getirmesini de istemekten geri kalmayan tipik bir Moliere kahramanıydı. Uşağı Sganarelle ise gerçekliği dindarlığı ve ürkekliğiyle her bakımdan efendisinin tersiydi. Bu iki kahraman Cervantes'in Don Quijote ile Sancho Panza'sının Fransız edebiyatındaki karşılığı olarak da görülebilir. Ama Don Quijote'nin saf hayalciliğinin yerini Don Juan'da edepsizlik almıştır. Sonunda Don Juan tanrıtanımazlığından ötürü cehenneme gönderilir; ama bu arada seyirciyi eğlendirmeyi ve onların ikiyüzlülüklerini de açığa çıkarmayı başarmıştır.

Moliere 1666'da da en başarılı oyunlarından sayılan Le Misanthrope'u (oynanışı Adamcıl 1876; yayımlanışı İnsandan Kaçan 1976) sahneye koydu. Komedinin kahramanı Alceste ilkelerine sımsıkı bağlı hiç kimseyi beğenmeyen ama bu arada kendi kusurlarının hiç farkına varamayan yeni tip bir budalaydı. Moliere'in en ünlü oyunlarından biri olan L'Avare (Cimri 1938 1991) ilk kez 1668'de sahnelendi. Yapıt şiiri andıran bir düzyazıyla yazılmıştı. Geleneksel komedinin bütün kalıplarının dönüşüme uğratılarak kullanıldığı bu oyun kahramanının çelişkisini fazla sert ve çıplak bir tarzda göz önüne serdiği için önceleri pek tutulmamıştı. Cimrinin para tutkusu oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık patolojik bir yalnızlık hatta açıkça çılgınlık noktasına varıyordu. Sonradan Goethe Cimri'nin bir komedi değil bir trajedi olduğunu öne sürmüşse de bu yorum abartılı sayılabilir. Çünkü komediye özgü olan temel çelişki insanca olmayan amaçlarla insani içgüdüler arasındaki karşıtlık burada da ortaya çıkar; ama Moliere seyirciye neşeli bir gülünçlüğü değil saçmalık ve sakinliği hissetirir. Moliere'in 1668'de sahnelenen öteki oyunu George Dandin (oynanışı Kıskanç Herif 1873; yayımlanışı George Dandin 1943) uzun süre bir fars olarak değerlendirilmiştir. Günümüzdeki bazı eleştirmenlere göreyse Moliere'in belki de en özgün en gözüpek yapıtıdır. Komedinin kahramanı Dandin kendi budalalığını kabul eden ama her şeyin ters gittiği bu dünyada akıllı olmanın da işe yaramadığını öne süren ironik bir tiptir. Haklı olduğu sezilmekte ama kendisi haklı olduğunu bir türlü açıkça kanıtlayamamaktadır. Moliere'in sağlığı 1669'dan sonra giderek bozuldu. Gene de 1670'te başyapıt sayılan Le Bourgeois gentilhomme'u (oynanışı Köylü Asilzade ve Burjuva Jantilom 1927; yayımlanışı Kibarlık Budalası 1937) sahnelemeyi başardı. Bu Moliere'in en sevinçli en mutlu komedilerinden biriydi. Orta sınıf içindeki yükselme ve sınıf atlama çabalarını konu alan oyunun kahramanı Jourdain boş ve anlamsız sözleriyle sözlerin gerçekten boş olduğunu ister istemez hissettiren cömert yaradılışlı ama bundan da utanç duyan sevimli bir tipti. Hastalığına karşın ömrünün son yıllarında Moliere üç önemli oyun daha sahneledi. 1671'de sahnelenen Les Fourberies de Scapin (Scapin'in Dolapları 1944) 1672'de sahnelenen Les Femmes savantes (oynanışı Okumuş Kadınlar 1876; yayımlanışı Bilgiç Kadınlar 1944) ve 1673'teki sahnelenen Le Malade imaginaire (Hastalık Hastası 1940 1982). Bu son oyun ölümünden ve doktorlarından korkan bir hastalık hastasının kuruntularıyla birlikte tıp mesleğini ve doktorların bilgiçliğini de alaya alıyordu. Oyunun üçüncü gecesinde Moliere sahnede hasta rolünü oynarken kalp krizi geçirdi ve evine götürüldükten hemen sonra öldü.

Moliere'in ayna zamanda bir oyuncu olması yazdıklarını da etkilemiştir. Oyunlarının karakterleri kendi tiyatro topluluğunun oyuncularını andırır. Kendisi de genellikle çabuk kızan adam uşak aldatılmış koca dar kafalı burjuva ve "Moliere denen herife" söven yobaz ihtiyar gibi rollere çıkmıştır. Gerçek yaşamda hatta provalarda yaşadığı durumları kolayca bir oyun malzemesi haline getirmekte ustadır. Bu yüzden çoğu oyunlarında bir doğaçlama havası görülür; modeli önceden belirlenmiş bir oyun yazmaz o anda bulduğu eline geçen konuyu ya da insan tipini oyunlaştırır. Oyunlarının konuları ve olay örgüleri belli bir tartışmayı başlatmak için çoğu zaman yalnızca bir araç işlevi görür. Bu konuşmalar içinde oyun kişileri birbirlerinin görüş ve sözlerindeki yanlışlık anlamsızlık ya da çelişkiyi ortaya çıkarırlar. Roller sık sık değişir akıllı adam aptal duruma düşer budalanın da derinde yatan bir mantığın sözcüsü düzeyine yükseldiği olur. Bu nedenle Moliere'in oyunlarını bir akılcılık savunusu olarak görmek yanlış olur: Moliere de akılla akılsızlık birbirine çok yakındır; bu yakınlık Moliere komedisinin çağı için çok yeni bir kavramı saçmalık kavramını öne çıkarmasını sağlar. Eğer bir söz ya da olay her türlü akılcılık sınırını aştığı halde bizi güldürüyorsa Moliere'e göre burada akılla budalalık sürekli yer değiştiriyor demektir. Moliere klasik çağın ve günümüzün ölçülerine göre profesyonel bir yazar ya da edebiyatçı değildi. Oyunlarının tümünü yayımlamak amacıyla değil oynanmak amacıyla yazmıştır
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18
« Posted on: Mart 29, 2024, 12:57:20 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 e-book, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 programı, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 oyunları, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 e-kitap, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 download, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 hikayeleri, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 resimleri, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 haberleri, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 yükle, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 videosu, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 şarkı sözleri, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 msn, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 hileleri, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 scripti, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 filmi, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 ödevleri, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 yemek tarifleri, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 driverları, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 smf, Dünya Edebiyatına Damga Vuranlar-18 gsm
Yanıtla #1
« : Nisan 18, 2010, 11:30:25 ÖS »

Hephaestus
*
Üye No : 26057
Yaş : 31
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 4834
Mesaj Sayısı : 13 567
Karizma = 60064


Paylaşım İçin teşekkürler
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular