0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Duanın Ruh Sağlığına Etkisi  (Okunma Sayısı: 2291 Kere Okundu.)
« : Ocak 21, 2013, 03:40:33 ÖS »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


Bilhassa ruh hastalıklarında manevi dertler de duanın çok önemli bir tesiri bulunmaktadır. Büyük ruh tedavi uzmanlarından doktor Mahzar Osman devrin başkanına Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi’nin çok dolu olmasından dert yanarak şöyle demiş.Bizim hastanelerde yer kalmadı çok hasta var aslında bunların çoğu bizim hastamızda değilller.Eskiden tekkeler vardı şeyhler vardı onlar bu hastalara nefes eder iyileşirlerdi siz tekkeleri kapattınız hastaları çoğaltınız bu hastalar bizlik hastalar deyil şimdi madem ki tekkeleri kapattınız şunu yapın hiç olmaz ise.Dergahları kapatılan bu şeyh efendileri imtihan ederek onlardan birer-ikişer-üçer kişi veriniz hastahanelerimize hastane de yatan hastaların dört de üçü iyileşir çıkar o zaman demiştir.

Dr.Alexis Carrel diyor ki…….
Dua dünyanın çekim kuvveti gibi gerçek bir kudrettir.Hiç bir tedavinin fayda etmediği vak’alarda insanların sadece dua gücü ile hastalıklarından ve melankoliden kurtulduklarını gördüm.

Her gün içten gelen bir aşkla dua ederseniz yaşayışınızın bütün bütün değiştiğini sezersiniz. Dua bütün davranışlarınızda silinmez izler bırakır.Devamlı bir huzur ve iç ferahlığı vardır.

F.Dostoyevski de şöyle söyler……
Duadan geri kalma eğer samimiysen her defasında duanda yeni bir mana olacaktır buda seni iyiliğe yöneltir.

Koca Ragıp Paşa’nın sözü de ne güzeldir…..

“Hakikat ehline tevfik rühnema yetişir
Bu yolda salika Hızır istemez.. Hüda yetişir”…

Dua etmeyi öğreten Yüce Rabbimiz Kitabında nasıl dua edileceğini de öğretmiş ve tesir olunacak şekilde ayetlerden duaları da işaret lütfetmiştir

Kimsesiz hiç kimse yok

Her kimsenin var kimsesi

Yalnız kaldım yetiş

Ey kimsesizler kimsesi

Gandhi daima dua eder ve şöyle söylerdi : “Dua ve ibadet olmasaydı çoktan çıldıracaktım” Allah her derdimize deva verir elhamdülillah.

“De ki: Yalvarmanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" (Furkan suresi 77 ) “Kullarım sana benden sorarlarsa muhakkak ki ben onlara çok yakınımdır .Bana duada bulunanların duasını kabül ederim." (Bakara suresi 186)

“Bana dua ediniz ki kabul edeyim” (Mü’min suresi 60) Evet Allahü Teala dua etmeyi ve istemeyi bizzat emir buyurmuştur.Sevgili Peygamberimizde buyururlar ki……”Muhakkak ki Rabbimiz haya sahibidir.Kulları ellerini kaldırıp kendisinden bir şey istedikleri vakit onları boş çevirmekten haya eder “

Her gün beş vakit namaz kıldığımız zaman okuduğumuz Fatiha’da ve her rekat da bunu söylemiyormuyuz.”Yalnız sana ibadet eder yalnız senden isteriz" (Fatiha-5) Kimin vermeye güçü var ki ? Güç onun varlık o’nun…..Onun verdiğini kimse geri çeviremediği gibi vermediğini de kimse veremez.

“Rabbimiz (c.c.) Buyurdu…..

“Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa onu yine O’ndan başkası giderecek yoktur.

“Eğer sana bir hayır dilerse O’nun keremini geri çevirecek hiç bir güç yoktur.

“O hayrını kullarından dilediğine eriştirir.

“Çünkü o çok bağışlayan pek esirgeyendir. ( Yunus suresi 107 )

Demek ki her şey yalnızca Allah'tan istenir.
ALINTIDIR...

Bu Konu üzerinden, forumbahane.net ile

Duanın faydaları,
Duanın ruh sağlığı ilişkisi,
Dua ve ruh sağlığı,
Dua ruh sağlıgı faydası,

Gibi konularda bilgi edinebilir paylaşım yapabilir saygı çerçevesinde fikir ve görüşlerinizi bildirebilirsiniz.



Duanın insan psikolojisi ve fizyolojisinde pozitif değişiklikler yaptığı biliniyor. Ama bir başkasının duası ne kadar etkili? Prof. Dr. Yavuz Şahin, Sızıntı dergisinin son sayısında başka birisinin hasta insanlara yaptıkları duaların etkilerine ve yapılan araştırmalara yer veriyor. Gıyabi yapılan duaların olumlu sonuçlarına dikkat çekiyor.

Dua tedavide tesirli mi? Bir başkasının duası tedavide faydalı olur mu? Hastalıklara karşı dua etmek, Allah'tan şifa dilemek tedavi sürecini hızlandırıyor mu? Tıp dünyasında yapılan araştırmalar, duanın insan psikolojisi üzerinde olumlu değişimlere yol açtığını ortaya koyuyor. Hasta kişinin dua etmesi kadar hastaya dua edilmesi de araştırmalara konu olmuş durumda. Prof. Dr. Yavuz Şahin, Sızıntı dergisinin haziran sayısında duanın iyileşmenin etkileri üzerinde duruyor.

Şahin, San Francisco General Hospital'da Koroner Kalp Bakım Ünitesi'ndeki 393 kalp hastasına bir başkasının dua etmesinin nasıl bir tesirde bulunduğunun araştırıldığını, hastanenin dışında bulunan duacıların, hastalar taburcu oluncaya kadar duaya devam ettiklerini aktarıyor. Dua edilen grubun diğer gruba göre daha az kalp tıkanıklığı gösterdiği, daha az antibiyotik tedavisine ve idrar söktürücüye ihtiyaç duyduğu, daha az zatürreye yakalandığı ve daha az oksijene ihtiyaç duyduğu ortaya çıkarken, Seul'de (Kore) bir hastanede aşı ile dölleme tedavisi gören 199 kadın üzerinde de ilginç bir çalışma yapılıyor. Kadınların yarısına Kanada ve Avustralya'da bulunan Hıristiyan dua grupları tarafından dua edilmesi sağlanırken bu araştırmadan ne kadınların ne de onlara tıbbî destek veren personelin haberi olmadığı gibi hastalara da kendileri için dua edildiği haber verilmiyor. Neticede dua edilen grupta daha yüksek oranda gebelik geliştiği belirleniyor.

DAHA ÇABUK İYİLEŞTİLER

Yavuz Şahin, Duke Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada anjiyo operasyonu geçiren kalp hastalarının bir kısmı için gıyaplarında dua edildiğini, dua edilmiş hastalarda komplikasyon oranlarının daha az, hastaneden çıktıktan sonraki altı ay içinde ölüm nispetinin de daha düşük çıktığını belirtti. Dindar insanların cerrahi müdahalelerden sonra iyileşme nispetinin, dindar olmayanlara göre daha fazla olduğunu aktaran Şahin, "Kalbinden cerrahi operasyon geçiren yaşlı erkek hastalar üzerinde yapılan bir araştırmada, dini vazifelerini düzenli yerine getirenlerde, getirmeyenlere göre ameliyat sonrası hastanede kalma süresinin yüzde 20 daha az olduğu görülmüş. Başka bir çalışmada ise kalça kırığı operasyonu sonrası ibadethaneye düzenli devam eden kadınların, etmeyenlere nispetle daha kısa sürede ayağa kalktıkları ve daha az depresyon yaşadıkları tespit edilmiş." diyor. Kansas St. Luke's Hastanesi'nde beş din adamınca, hastanede tedavi gören 990 kalp hastasının 466'sına dua edilirken, kendileri için dua edilen hastaların dua edilmeyenlere nazaran yüzde 11 nispetinde daha çabuk iyileştiği ve rahatsızlık belirtilerinin azaldığı gözlemlenir. Prof. Dr. Şahin, bu çalışmada hastaların kendilerine dua edildiğini bilmediklerine, dua edenlerin de hastaları tanımadıklarına dikkat çekiyor.

Duanın ruh sağlığına olumlu katkıda bulunması, duanın samimiyet derecesine bağlı. Duanın, kabul edilme şartlarından birisi olan samimiyetle ve Allah'a yakın olmakla alâkalı olduğunu gösteren önemli bir çalışmada, Allah'a bağlılığı zayıf olan kişilerin sık dua etmesi psikopatolojik belirtileri azaltmazken Allah'a sevgiyle bağlı olan kişilerde sık dua etmenin psikopatolojik belirtileri azalttığı tespit edilmiş. Şahin, "Bu araştırmalar, Allah'a içtenlikle bağlanan, samimi olarak dua ve ibadet yapan insanların, bedenen ve ruhen daha sağlıklı olduğunu göstermektedir." diyor.

Ümit, gerçek ilaçların etkisini artırıyor

66 Soruda Sağlıkta İletişimin Gücü kitabının yazarı Dr. Zülfikar Özkan, sosyal ilişkilerin, aile mutluluğunun, arkadaşlık ilişkilerinin sağlığa hatta insan ömrüne ciddi etkileri olduğunu araştırmaların ortaya koyduğunu belirtiyor. Nitekim Iowa Üniversitesi'nden Dr. Susan Lutgendorf'un 2005 yılında yumurtalık kanseri olan kadınlar üzerinde yaptığı araştırmalara göre, sevilip destek gördüğünü hisseden ve moralini yüksek tutan kadınlarda, doğal katil hücrelerin sayısı, kendini yalnız, terk edilmiş ve duygusal bakımdan perişan hissedenlere kıyasla daha fazla olduğu tespit edilmiş.




Duanın biyolojik temelleri

Geleneksel Batılı ruh anlayışını şöyle özetleyebiliriz:

1. Yaşam rasgele kimyasal süreçlerden oluşur.

2. Bilinç beynin bir ürünüdür ve kafatası içine sıkışmıştır.

3. Duyu organlarımızdan geçmeyen hiçbir şey zihinde var olamaz.

Geleneksel batılı ruh anlayışı bazı yeni bilgilerle sorgulamaya başladı:

1. DNA'nın varlığı. En basit hücre olan yosunun DNAsının insan DNAsı kadar mükemmel olması.

2. Olağan dışı bilinç deneyimlerinin varlığı. Duyu ötesi algı ve beden dışı ruhsal deneyimlerin Budist rahiplerde gözlemlenebilmesi. Telepati, telekinezi, duru görü gibi duyu ötesi bilgiye ulaşılabilmesi.

3. Duanın iyileştirici gücü. 2002 yılı Psychology Today Haziran sayısında yayınlanan bir araştırmada 3cü kişilerin dua edilenden habersiz olarak ettikleri duaların sonuçları verildi. Bu araştırmaya göre kısırlık tedavisi gören kadınların dua edilenlerde iki misli fazla gebelik saptandı.(Colombia Ünv.Dr.Regerlobo)

4. Beynin biyolojik bir bilgisayar gibi çalışması. Donanımın beyindeki kimyasal ve elektriksel devreler yazılımında ruh anlamına gelebileceği bilgisi, genlerin de veri tabanı olarak değerlendirilebileceği bakışı, "Evrende üstün bir bilgisayar teknolojisine sahip olan güç mü var?" sorusunu sordurdu. Beynimizdeki sinir hücreleri elektrik devrelerse, yazılım da acaba ruh olabilir mi?

5.Her şeyin dijital formata dönüştürülebilmesi gerçeği. Ses, görüntü, renk, koku salınım ve titreşim şeklinde formatlanabiliyor. Birçok biyolojik bilginin formatlanması mümkün gözüküyor.

Yöntem olarak bilim:

Bilim aklın soruşturma yeteneğidir. Newton evrensel yasalarını gözlem ve beyin jimnastiği ile oluşturdu. Akıl ile teorik fizik deneyleri yapılabiliyor; Kara Delik, böyle bir deney sırasında bulundu.

Sanatsal düşünce, yani sembolik düşüncenin evrimle açıklanamayacağı biliniyor. Mozart'ın eserini tesadüfle ne kadar açıklayabiliriz? Dua ile sanat ruhtan mı geliyor?

Maddeden başka bir değer mevcut olmasaydı, insanlık, sevgi, fedakârlık, hukuk, sanat olur muydu? Madde gibi somut gerçeklikle birlikte ruh gibi soyut bir gerçekliğin varlığı birlikte olması akla daha yakındır. Bu da determinizm denen evrendeki düzen ve yasalarda soyut gerçekliğin olması gerektiğine bir işarettir.

Beynimizin derinliklerine yazılı bilinçaltı sembol stoklarımız, ruhun bir birlik konumu olduğuna kanıttır. Kırılmaya, dökülmeye, parçalanmaya (entropi) müsait madde, bölünmeyen, parçalanmayan başka bir soyut gerçek (ruh) ile birlikte olursa evren daha anlamlı olur. Bu tez bilim çevrelerinde artık tartışma menziline girdi. İnsanda açlık duygusu yiyeceklerin varlığına kanıt olduğu gibi insandaki sonsuzluk duygusu soyut bir gerçeğin varlığına kanıttır.

Kur'an-ı Kerim'de Vahye ruh ismi verilmiştir. Girdiği dile can veren ruhun bilinçaltı semboller stokunu, psikolojik bilgilerin 'database' ini oluşturması çok akla yakındır. Nasıl bilgisayara 'windows, linux' gibi işletim sistemleri ile çalışıyorsa insan beyninin işletim sistemi de ruh olarak adlandırılamaz mı? Ruhun bir anlam olması yani psikolojik bilgi olması hem dine hem bilime uygun düşer.

Sevginin, arzunun beyinde bazı alanları aktive ettiği MRI (beyin görüntüleme) çalışmaları ile doğrulandı.

Niyet ve İrade

Son 10 yıla kadar bilim çevrelerinde bilimsel bir kategori olarak kabul edilmezken bugün niyetlenmiş olan sonucun beyinde ki etkisi bulundu:

İngiltere'de taksi şoförleri üzerinde yapılan bir araştırmada yön hafızası ile ilgili beyin alanının bu kişilerde daha aktif ve geniş olduğu bulundu. İnsanların niyetlenmiş davranışlarının beyinde paralel değişiklikler yapması ilginç bir buluştu. Aynı şekilde sevgi, istek iyi dilekte bulunmanın yaygın tanım ile duanın bir salınımı ve titreşim formatına dönüşüp evrensel akışa yayılması ve dua edilen kişide iyi hisler uyandırması akıl yürütme yöntemlerine göre mümkün sınırlarda diyebiliriz.

Kalifornia Berkeley Üniversitesinde yapılan bir çalışma dua etmenin sadece hamilelikte değil ölümde de rolü olduğunu gösterdi. Kalifornia Alameda kırsalında 6549 kişide 1965-1996 yılları arasında 'dini bütünlük ve bir nedene bağlı ölüm arasındaki bağlar incelendi. Sağlık ve spor yapma sıklığı gibi değişkenler için gereken düzenlemeler yapıldıktan sonra bile dini bütünlüğü olan insanların hastalığa yakalanmadan daha uzun yaşadıkları bulundu.

Berkeley halk sağlığı bölümünden Dr. Doug Oman 'böyle bir modelin nasıl oluştuğunu anlamak güç, büyük olasılıkla din stres tamponu işlevi görüyor. Dini görevlerini düzenli olarak yerine getirmeleri insanlara sarsılmaz bir iç huzur kazandırabilir, böylece bedenlerdeki yıpranma azalır' diyor.

Duanın Psikolojik Faydaları

Batılı toplumlarda stres ve depresyon artışında yüce değerlerin geri plana itilmesi önemli bir faktör oluşturdu. Yetinme ve sığınma duygusu büyük bir şans ve zenginlik. Duanın psikolojik faydası stresin önlenmesinde etkili bir yöntem olmasıdır.

İnsanlardaki dizginlenemeyen hırs ve beklenti düzeyinin yükselmesi kişinin gücünü aştığında ne kadar varlıklı olursa olsun fakir konumuna düştüğünde önlenemez bir stresle karşı karşıya kalır. Batı bilim adamlarının, insanları hem zengin ve hem de mutlu yapabilmek için büyük araştırma projeleri yürütüyorlar. ABD Morrishtown Stres Tanı ve Tedavi Merkezi Müdürü Dr.William Rosenblatt, uzun süren araştırma sonuçlarını, "Evli insanlar bekârlardan, dengeli beslenenler beslenme bozukluğu olanlardan, içki ve sigara kullanmayanlar tiryaki ve alkoliklerden, spor yapanlar hantal insanlardan, sağlam dini inanca sahip olanlar inançsızlardan daha az strese maruz kalmaktadırlar" şeklinde özetliyor araştırmasını. İnanan insanın en önemli sığınaklarından biriside duadır. Bir yaşında bir çocuk düşününüz, en mutlu anının ne olduğu sorulduğunda konuşabilse her halde şunu söyleyecektir; 'Herhangi bir şeyden hatta annemden korkup onun kucağına sığındığım andır.' İşte insan da dua ile yalnız olmadığını anlar.

Sorunları kelimelerle ifade etmeye imkân verir. Problemin karışık ve belirsizlikten kurtulmasına yardım eder. Dua kişiye yükünün paylaşıldığı, yalnız olmadığı duygusunu verir. En çaresiz ve ümitsiz durumlarda her şeyi duyan, her şeyi bilen ve gücü yeten bir kudrete inanmak, sığınmak ve güvenmek o kişiye sakinlik ve huzur verir. Güven duygusunun gelişmesine ve korkularını yenmesine yardımcı olur. Çaresiz kişi pasiftir, bir şey yapamamaktadır. Böylece 'yapmak' konusunda bir adım atmış olur."

Stres ve Manevi Yaşam

Tevhid inancında "Doktor ve ilaç sebeptir. Şifa Allah'tandır" düşüncesinin insana kazandırdığı faydaların ilginç örnekleri vardır.

Kontrol Duygusu

Bir insanın en büyük korkusu kontrolü kaybetme kaygısıdır. Kendisine, yakınlarına, beden ve akıl sağlığına karşı kontrolü kaybedeceği düşüncesi bile o insanı çaresiz, güçsüz yapar. Kendini kötü hissetmeni netice verir. İnsanoğlu doğaya hakim olma çabasında iken midesine, kalbine, iç organlarına sahip olamadığı ve kontrol edemediğini fark etmesi onun kendisini köyü hissetmesine neden olur.

Bir çocuk düşününüz. Korkulu anın nedir denirse kendini güvende hissetmediği, kendini yönetemediği anı söyleyecektir. En mutlu anın nedir denildiğinde korktuğu anda annesinin kucağına sığında dakikaları söyleyecektir.

İşte insanoğlu kontrol duygusunu kaybetme korkusu, gelecek korkusu kendini tehlike ve tehdit altında hissettiği anda sığınacak bir liman arayacaktır.

İnsanoğlu yüksek bir akıl cihazına sahip, fakat bu cihaz isteklere cevap verecek güce sahip değil. En iyiyi, en güzeli istiyor. Hastalıklar, olaylar, belalar onu bunalıma itiyor. Korkular, kırgınlıklar, aşağılık ve suçluluk duyguları mutluluğu engelliyor.

Olaylar karşısında güçsüz, çaresiz ve yetersizlik duyguları ile kıvranırken intihar etmek ve ölmek daha anlamlı hale geliyor.

Bu ruh halindeki bir insan eğer depresyonda değilse bile girmek üzeredir. İşte içtenlikle dua etmek alışkanlığına sahipse büyük bir güce sahip olmaktadır.

O çocuğun korktuğu anda annesine sığındığındaki mutlu ve güvenli hali güçsüz, zayıf ve çaresiz insanın Yüce Yaratıcıya sığındığı anda güven ve teselliye dönüşecektir. İslam inancında bunun karşılığı tevekküldür. Üzerindeki yanlışla yüklenmiş yükleri her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her şeyin kontrolü onda olan Yüce Rabbe sığınarak teslim olmaktır. Büyük İslam âlimi Bediüzzaman "iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkülde iki dünya saadetini netice verir" derken insanlara büyük teselliyi ifade ediyordu.

Pozitif Bilim Ne Diyor?

Modern dünyamızda bir inanç vardı; tıp pozitif bilimdir, manevi inanç teokratik bir konudur. İkisi birbiri ile hiçbir zaman uyuşmaz. Bu inanç sarsıldı. Çünkü manevi yaşantıların insan beyninde bazı kimyasalları harekete geçirdiği, bu kimyasalların savunma sistemini harekete geçirerek hastalıkları yendiği bilinmektedir. Bu gerçekler tıp bilimi ile manevi inancın birlikteliğinin insanın hem bedensel hem de ruhsal sağlığına büyük olumlu etki yaptığını doğrulamaktadır.

Nefret, kin, öfke, düşmanlık, suçluluk gibi olumsuz duygular, elem, keder gibi hisler insan beyninin frontal alanlarında limbik sistemde aşırı metabolizma artışı yapıyor. Beyni kemiren düşünceler beyni yoruyor. Beynimiz bize yardım etmemeye başlıyor. Yüksek beyin işlevleri otonom sinir sisteminin işlevlerini, bozuyor, birçok psikomatik hastalıklar ortaya çıkıyor. Astım, alerji, hipertansiyon, guatr, ülser, kolit gibi hastalıklar hedef organlarımızın hastalanmasıdır.

Kişinin ümit, sevgi, bağışlama, yaratıcının ona yardım edeceği, onun ellerine kendini bırakma, ona güvenme, yalnız ona inanma, yalnız ondan yardım isteme duyguları iyileşme beklentisini artırıyor. Artan iyileşme beklentisi beyinde serotonin, noradrenalin, nöropeptid gibi ruh halini düzenleyen salgıları artırıyor. Bu salgılar limbik sistem, hipotalamus, hipofiz ve hormonal sistem ve kemik iliği yoluyla savunma sistemini kuvvetlendiriyor. Böylece organizmamız kendi kendine yardım ve tamir işlevini başlatıyor.

İçimizdeki büyük doktoru ve geniş eczaneyi harekete geçirmek için sağlam manevi inancın somut etkilerini bilim gözüyle görebiliyoruz.

Sonuç:

Soyut gerçekliğin (ruh) varlığı bilimin hiçbir sabitine ters düşmediği gibi 1995lerden sonra anlaşılan beyin fonksiyonlarının özellikleri insanın sadece biyolojik değil aynı zamanda psikolojik, sosyal ve siprutuel bir varlık olması gerektiği bilgisini doğruluyor. Bilim aklın sorgulama yeteneğidir. Akılda dağın arkasını görebilen bir göze sahiptir. Madde (somut gerçeklik), ruh(soyut gerçeklik) dualitesi artık bilimsel bir kategoridir. Bir yaratıcının var olduğuna artık bilimsel olarak inanabiliriz.



Duanın biyolojik temelleri

Geleneksel Batılı ruh anlayışını şöyle özetleyebiliriz:

1. Yaşam rasgele kimyasal süreçlerden oluşur.

2. Bilinç beynin bir ürünüdür ve kafatası içine sıkışmıştır.

3. Duyu organlarımızdan geçmeyen hiçbir şey zihinde var olamaz.

Geleneksel batılı ruh anlayışı bazı yeni bilgilerle sorgulamaya başladı:

1. DNA'nın varlığı. En basit hücre olan yosunun DNAsının insan DNAsı kadar mükemmel olması.

2. Olağan dışı bilinç deneyimlerinin varlığı. Duyu ötesi algı ve beden dışı ruhsal deneyimlerin Budist rahiplerde gözlemlenebilmesi. Telepati, telekinezi, duru görü gibi duyu ötesi bilgiye ulaşılabilmesi.

3. Duanın iyileştirici gücü. 2002 yılı Psychology Today Haziran sayısında yayınlanan bir araştırmada 3cü kişilerin dua edilenden habersiz olarak ettikleri duaların sonuçları verildi. Bu araştırmaya göre kısırlık tedavisi gören kadınların dua edilenlerde iki misli fazla gebelik saptandı.(Colombia Ünv.Dr.Regerlobo)

4. Beynin biyolojik bir bilgisayar gibi çalışması. Donanımın beyindeki kimyasal ve elektriksel devreler yazılımında ruh anlamına gelebileceği bilgisi, genlerin de veri tabanı olarak değerlendirilebileceği bakışı, "Evrende üstün bir bilgisayar teknolojisine sahip olan güç mü var?" sorusunu sordurdu. Beynimizdeki sinir hücreleri elektrik devrelerse, yazılım da acaba ruh olabilir mi?

5.Her şeyin dijital formata dönüştürülebilmesi gerçeği. Ses, görüntü, renk, koku salınım ve titreşim şeklinde formatlanabiliyor. Birçok biyolojik bilginin formatlanması mümkün gözüküyor.

Yöntem olarak bilim:

Bilim aklın soruşturma yeteneğidir. Newton evrensel yasalarını gözlem ve beyin jimnastiği ile oluşturdu. Akıl ile teorik fizik deneyleri yapılabiliyor; Kara Delik, böyle bir deney sırasında bulundu.

Sanatsal düşünce, yani sembolik düşüncenin evrimle açıklanamayacağı biliniyor. Mozart'ın eserini tesadüfle ne kadar açıklayabiliriz? Dua ile sanat ruhtan mı geliyor?

Maddeden başka bir değer mevcut olmasaydı, insanlık, sevgi, fedakârlık, hukuk, sanat olur muydu? Madde gibi somut gerçeklikle birlikte ruh gibi soyut bir gerçekliğin varlığı birlikte olması akla daha yakındır. Bu da determinizm denen evrendeki düzen ve yasalarda soyut gerçekliğin olması gerektiğine bir işarettir.

Beynimizin derinliklerine yazılı bilinçaltı sembol stoklarımız, ruhun bir birlik konumu olduğuna kanıttır. Kırılmaya, dökülmeye, parçalanmaya (entropi) müsait madde, bölünmeyen, parçalanmayan başka bir soyut gerçek (ruh) ile birlikte olursa evren daha anlamlı olur. Bu tez bilim çevrelerinde artık tartışma menziline girdi. İnsanda açlık duygusu yiyeceklerin varlığına kanıt olduğu gibi insandaki sonsuzluk duygusu soyut bir gerçeğin varlığına kanıttır.

Kur'an-ı Kerim'de Vahye ruh ismi verilmiştir. Girdiği dile can veren ruhun bilinçaltı semboller stokunu, psikolojik bilgilerin 'database' ini oluşturması çok akla yakındır. Nasıl bilgisayara 'windows, linux' gibi işletim sistemleri ile çalışıyorsa insan beyninin işletim sistemi de ruh olarak adlandırılamaz mı? Ruhun bir anlam olması yani psikolojik bilgi olması hem dine hem bilime uygun düşer.

Sevginin, arzunun beyinde bazı alanları aktive ettiği MRI (beyin görüntüleme) çalışmaları ile doğrulandı.

Niyet ve İrade

Son 10 yıla kadar bilim çevrelerinde bilimsel bir kategori olarak kabul edilmezken bugün niyetlenmiş olan sonucun beyinde ki etkisi bulundu:

İngiltere'de taksi şoförleri üzerinde yapılan bir araştırmada yön hafızası ile ilgili beyin alanının bu kişilerde daha aktif ve geniş olduğu bulundu. İnsanların niyetlenmiş davranışlarının beyinde paralel değişiklikler yapması ilginç bir buluştu. Aynı şekilde sevgi, istek iyi dilekte bulunmanın yaygın tanım ile duanın bir salınımı ve titreşim formatına dönüşüp evrensel akışa yayılması ve dua edilen kişide iyi hisler uyandırması akıl yürütme yöntemlerine göre mümkün sınırlarda diyebiliriz.

Kalifornia Berkeley Üniversitesinde yapılan bir çalışma dua etmenin sadece hamilelikte değil ölümde de rolü olduğunu gösterdi. Kalifornia Alameda kırsalında 6549 kişide 1965-1996 yılları arasında 'dini bütünlük ve bir nedene bağlı ölüm arasındaki bağlar incelendi. Sağlık ve spor yapma sıklığı gibi değişkenler için gereken düzenlemeler yapıldıktan sonra bile dini bütünlüğü olan insanların hastalığa yakalanmadan daha uzun yaşadıkları bulundu.

Berkeley halk sağlığı bölümünden Dr. Doug Oman 'böyle bir modelin nasıl oluştuğunu anlamak güç, büyük olasılıkla din stres tamponu işlevi görüyor. Dini görevlerini düzenli olarak yerine getirmeleri insanlara sarsılmaz bir iç huzur kazandırabilir, böylece bedenlerdeki yıpranma azalır' diyor.

Duanın Psikolojik Faydaları

Batılı toplumlarda stres ve depresyon artışında yüce değerlerin geri plana itilmesi önemli bir faktör oluşturdu. Yetinme ve sığınma duygusu büyük bir şans ve zenginlik. Duanın psikolojik faydası stresin önlenmesinde etkili bir yöntem olmasıdır.

İnsanlardaki dizginlenemeyen hırs ve beklenti düzeyinin yükselmesi kişinin gücünü aştığında ne kadar varlıklı olursa olsun fakir konumuna düştüğünde önlenemez bir stresle karşı karşıya kalır. Batı bilim adamlarının, insanları hem zengin ve hem de mutlu yapabilmek için büyük araştırma projeleri yürütüyorlar. ABD Morrishtown Stres Tanı ve Tedavi Merkezi Müdürü Dr.William Rosenblatt, uzun süren araştırma sonuçlarını, "Evli insanlar bekârlardan, dengeli beslenenler beslenme bozukluğu olanlardan, içki ve sigara kullanmayanlar tiryaki ve alkoliklerden, spor yapanlar hantal insanlardan, sağlam dini inanca sahip olanlar inançsızlardan daha az strese maruz kalmaktadırlar" şeklinde özetliyor araştırmasını. İnanan insanın en önemli sığınaklarından biriside duadır. Bir yaşında bir çocuk düşününüz, en mutlu anının ne olduğu sorulduğunda konuşabilse her halde şunu söyleyecektir; 'Herhangi bir şeyden hatta annemden korkup onun kucağına sığındığım andır.' İşte insan da dua ile yalnız olmadığını anlar.

Sorunları kelimelerle ifade etmeye imkân verir. Problemin karışık ve belirsizlikten kurtulmasına yardım eder. Dua kişiye yükünün paylaşıldığı, yalnız olmadığı duygusunu verir. En çaresiz ve ümitsiz durumlarda her şeyi duyan, her şeyi bilen ve gücü yeten bir kudrete inanmak, sığınmak ve güvenmek o kişiye sakinlik ve huzur verir. Güven duygusunun gelişmesine ve korkularını yenmesine yardımcı olur. Çaresiz kişi pasiftir, bir şey yapamamaktadır. Böylece 'yapmak' konusunda bir adım atmış olur."

Stres ve Manevi Yaşam

Tevhid inancında "Doktor ve ilaç sebeptir. Şifa Allah'tandır" düşüncesinin insana kazandırdığı faydaların ilginç örnekleri vardır.

Kontrol Duygusu

Bir insanın en büyük korkusu kontrolü kaybetme kaygısıdır. Kendisine, yakınlarına, beden ve akıl sağlığına karşı kontrolü kaybedeceği düşüncesi bile o insanı çaresiz, güçsüz yapar. Kendini kötü hissetmeni netice verir. İnsanoğlu doğaya hakim olma çabasında iken midesine, kalbine, iç organlarına sahip olamadığı ve kontrol edemediğini fark etmesi onun kendisini köyü hissetmesine neden olur.

Bir çocuk düşününüz. Korkulu anın nedir denirse kendini güvende hissetmediği, kendini yönetemediği anı söyleyecektir. En mutlu anın nedir denildiğinde korktuğu anda annesinin kucağına sığında dakikaları söyleyecektir.

İşte insanoğlu kontrol duygusunu kaybetme korkusu, gelecek korkusu kendini tehlike ve tehdit altında hissettiği anda sığınacak bir liman arayacaktır.

İnsanoğlu yüksek bir akıl cihazına sahip, fakat bu cihaz isteklere cevap verecek güce sahip değil. En iyiyi, en güzeli istiyor. Hastalıklar, olaylar, belalar onu bunalıma itiyor. Korkular, kırgınlıklar, aşağılık ve suçluluk duyguları mutluluğu engelliyor.

Olaylar karşısında güçsüz, çaresiz ve yetersizlik duyguları ile kıvranırken intihar etmek ve ölmek daha anlamlı hale geliyor.

Bu ruh halindeki bir insan eğer depresyonda değilse bile girmek üzeredir. İşte içtenlikle dua etmek alışkanlığına sahipse büyük bir güce sahip olmaktadır.

O çocuğun korktuğu anda annesine sığındığındaki mutlu ve güvenli hali güçsüz, zayıf ve çaresiz insanın Yüce Yaratıcıya sığındığı anda güven ve teselliye dönüşecektir. İslam inancında bunun karşılığı tevekküldür. Üzerindeki yanlışla yüklenmiş yükleri her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her şeyin kontrolü onda olan Yüce Rabbe sığınarak teslim olmaktır. Büyük İslam âlimi Bediüzzaman "iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkülde iki dünya saadetini netice verir" derken insanlara büyük teselliyi ifade ediyordu.

Pozitif Bilim Ne Diyor?

Modern dünyamızda bir inanç vardı; tıp pozitif bilimdir, manevi inanç teokratik bir konudur. İkisi birbiri ile hiçbir zaman uyuşmaz. Bu inanç sarsıldı. Çünkü manevi yaşantıların insan beyninde bazı kimyasalları harekete geçirdiği, bu kimyasalların savunma sistemini harekete geçirerek hastalıkları yendiği bilinmektedir. Bu gerçekler tıp bilimi ile manevi inancın birlikteliğinin insanın hem bedensel hem de ruhsal sağlığına büyük olumlu etki yaptığını doğrulamaktadır.

Nefret, kin, öfke, düşmanlık, suçluluk gibi olumsuz duygular, elem, keder gibi hisler insan beyninin frontal alanlarında limbik sistemde aşırı metabolizma artışı yapıyor. Beyni kemiren düşünceler beyni yoruyor. Beynimiz bize yardım etmemeye başlıyor. Yüksek beyin işlevleri otonom sinir sisteminin işlevlerini, bozuyor, birçok psikomatik hastalıklar ortaya çıkıyor. Astım, alerji, hipertansiyon, guatr, ülser, kolit gibi hastalıklar hedef organlarımızın hastalanmasıdır.

Kişinin ümit, sevgi, bağışlama, yaratıcının ona yardım edeceği, onun ellerine kendini bırakma, ona güvenme, yalnız ona inanma, yalnız ondan yardım isteme duyguları iyileşme beklentisini artırıyor. Artan iyileşme beklentisi beyinde serotonin, noradrenalin, nöropeptid gibi ruh halini düzenleyen salgıları artırıyor. Bu salgılar limbik sistem, hipotalamus, hipofiz ve hormonal sistem ve kemik iliği yoluyla savunma sistemini kuvvetlendiriyor. Böylece organizmamız kendi kendine yardım ve tamir işlevini başlatıyor.

İçimizdeki büyük doktoru ve geniş eczaneyi harekete geçirmek için sağlam manevi inancın somut etkilerini bilim gözüyle görebiliyoruz.

Sonuç:

Soyut gerçekliğin (ruh) varlığı bilimin hiçbir sabitine ters düşmediği gibi 1995lerden sonra anlaşılan beyin fonksiyonlarının özellikleri insanın sadece biyolojik değil aynı zamanda psikolojik, sosyal ve siprutuel bir varlık olması gerektiği bilgisini doğruluyor. Bilim aklın sorgulama yeteneğidir. Akılda dağın arkasını görebilen bir göze sahiptir. Madde (somut gerçeklik), ruh(soyut gerçeklik) dualitesi artık bilimsel bir kategoridir. Bir yaratıcının var olduğuna artık bilimsel olarak inanabiliriz.
« Son Düzenleme: Ocak 21, 2013, 03:44:28 ÖS Gönderen : Asortik Hatun »

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Duanın Ruh Sağlığına Etkisi
« Posted on: Mart 29, 2024, 06:25:18 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Duanın Ruh Sağlığına Etkisi e-book, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi programı, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi oyunları, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi e-kitap, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi download, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi hikayeleri, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi resimleri, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi haberleri, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi yükle, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi videosu, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi şarkı sözleri, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi msn, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi hileleri, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi scripti, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi filmi, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi ödevleri, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi yemek tarifleri, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi driverları, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi smf, Duanın Ruh Sağlığına Etkisi gsm
Yanıtla #1
« : Ocak 23, 2014, 02:03:43 ÖS »
Avatar Yok

ZeynepLal
*
Üye No : 164340
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 7
Karizma = 0


çok teşekkürler, ben de çok inanıyorum duanın etkisine.
Yanıtla #2
« : Şubat 14, 2014, 05:10:57 ÖS »
Avatar Yok

gülderen
*
Üye No : 167289
Nerden : Giresun
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 143
Karizma = 1


tamamen katılıyorum çok doğru
Yanıtla #3
« : Mayıs 14, 2014, 08:20:56 ÖS »
Avatar Yok

alsira
*
Üye No : 179818
Nerden : Tokat
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 199
Karizma = 2


dua nın gücü her türlü gücün üstündedir.Çünkü


dualara cevap veren ALLAH,tır.


Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Duanın Makbul Olduğu Zamanlar
İslam
By.TuRuT 0 944 Son Mesaj Haziran 25, 2009, 04:58:17 ÖS
Gönderen : By.TuRuT
Duanın Geri Çevrilmediği Yer Ve Zamanlar
Dini Hikayeler
Mavi_Kiyamet 4 4057 Son Mesaj Ocak 23, 2014, 02:05:11 ÖS
Gönderen : ZeynepLal
Diyabetin Göz Sağlığına Etkisi
Göz Sağlığı
SaviorAngel 2 1499 Son Mesaj Mayıs 16, 2012, 12:34:37 ÖÖ
Gönderen : crazydiey
Sizce Baz Istasyonlarının Insan Sağlığına Etkisi Var Mıdır?
Anketler
mnıl 3 1066 Son Mesaj Şubat 14, 2014, 05:11:35 ÖS
Gönderen : gülderen
Duanın Sınırsız Gücü
Dini Hikayeler
SaviorAngel 0 685 Son Mesaj Ocak 01, 2015, 08:38:03 ÖS
Gönderen : SaviorAngel


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular