Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, "DSP halkın partisidir ve öyle kalmaya devam edecektir" dedi.

 Türker ve beraberindeki partililer, DSP'nin kuruluşunun 29. yıl dönümü nedeniyle önce eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in, Devlet Mezarlığı'ndaki mezarını ziyaret etti.

 Masum Türker ve partililerin mezara çelenk ve karanfil bırakmasının ardından dua okundu.

 DSP Genel Başkanı Türker, yaptığı konuşmada, yasaklı olmasına karşın Ecevit öncülüğünde bir araya gelen halkın DSP'yi kurduğunu ifade ederek, "DSP halkın partisidir ve öyle kalmaya devam edecektir" diye konuştu.

 Masum Türker, şu görüşleri dile getirdi:

 "O gün söylediklerin, öngördüklerin, kurucu arkadaşlarınla beraber ortaya koyduğun Türkiye'nin tablosu ve Türkiye'yi bekleyen tehlikeler, maalesef bugün aynen devam etmekte, hatta o tehlikeler rejimi değiştirme noktasına kadar gelmiş bulunmaktadır. Cumhuriyeti farklı şekilde değerlendiren, Atatürk ilkelerinden sapan ve senin bu ülkede kurucusu olduğun sosyal devlet anlayışını yok eden bir yapıyla karşı karşıyayız. DSP varlığını sürdürdükçe senin düşüncelerin ebediyete kadar yaşayacaktır. Hiç kimse demokratik solcuları, Ecevit'sizlikle ya da Ecevit'ten uzaklaşan kişiler olarak değil, tam aksine Ecevit'in bütün düşüncelerini ve Ecevit'i gönüllerinde yaşayarak, beraber, birlikte hareket ederek, iktidara doğru yürümeyi düşünenlerin partisi olacaktır."

 Ecevit'in partiyi kurduğu 1985 yılı ve izleyen yıllarda karşılaşılan durumlar ile 2001 yılında DSP'ye karşı kurulan kumpasın aynen bugünlerde de devam ettiğini savunan Türker, "Ama bizler DSP'yi yaşatmak, demokratik sol düşünceyi Türkiye'ye yaymak ve bir gün yeniden iktidar olması için elimizden gelen her gayreti sonuna kadar göstermeye devam edeceğiz" dedi.

 Türker, şunları kaydetti:

 "Türkiye'de özellikle haksız kazançla, alın teriyle kazananların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı, emeklinin, işçinin, kadının, iş kadınının, iş adamının, esnafın, sanatkarın ve özellikle yalnız alın terine güvenenlerin, dar gelirlilerin elindeki kazançları alarak dar bir kesime geçmesini sağlayan, bugün oluşturulmuş bu bozuk düzeni sana söz veriyoruz, ya değiştireceğiz, ya değişmesi için gerekli düşünceleri değişene kadar bu ülkede yaymaya devam edeceğiz."

 Ecevit'in, erken seçim kararı gündeme geldiğinde, "Eğer hemen seçime girersek bu ülkeyi ya fundamentalistler, ya da etnik kökenliler idare eder" dediğini anımsatan Türker, "Bugün Türkiye o noktaya getirildi. Bu noktadan çıkarılması için biz, bize verdiğin yoldan, gösterdiğin ışıktan hareketle aynı yolu ve o ışığı yaymaya çalışarak devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

 Türker, "Ruhun şad olsun. Türkiye'nin geleceğinde DSP'nin tek hedefi, ruhunu şad edeceğini bildiğimiz tek hedefi, gençliğimizi, geleceği karanlık olan bir ülkede değil, geleceği olan bir aydınlık ülkeye doğru götürecek düzeni kurmaktır" dedi.

 Masum Türker, "Tanrıdan rahmet diliyorum. İyi ki DSP'yi kurdun, iyi ki bizlerin bir araya gelmesine vesile oldun" ifadesini kullandı.

 -Anıtkabir ziyareti

 Anıtkabir ziyaretinde bulunan Türker ve beraberindeki partililer, Atatürk'ün mozolesine çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulundu.

 Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Türker, burada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı.

 Türker, deftere şunları yazdı:

 "Aziz Atam, bugün Demokratik Sol Parti'nin 29. kuruluş yıl dönümünde biz demokratik solcular huzurundayız. Rahmetli Bülent Ecevit'in öncülüğünde, halk tarafından halkçı ve devrimci bir parti olarak kurulan DSP'nin programında, ilkelerin, ilkelerimiz olarak, DSP'nin ilkeleriyle birlikte rehberimiz olarak aldığı yeri sonsuza kadar sapmadan ve saptırılmasına müsaade etmeden yer almasına çalışacağız.

 Türkiye değişen dünyada bir ateş çemberi içindedir. Ulusal bütünlüğümüz hedef olarak bölünme faaliyetleri içinde yer almıştır. Bu hedefi koyanlar, ulusal duruşu ve ulusal çıkarı unutmuşlardır. Seni hedef alarak seni unutturmaya çalışıyorlar. Kurduğun Cumhuriyetin adını ve senin adını değiştiriyorlar. Bugün burada senin huzurunda, biz demokratik solcular, bu emellerinin karşısında durarak, Cumhuriyetin ilkelerine sahip çıkacağız. Buradan ilan ediyorum. İstanbul'daki Atatürk Havalimanı ismini kaldırmak isteyenlerin karşısında olacağız ve adını İstanbul Havaalanı'nda sürdüreceğiz. Ruhun şad olsun."