0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler  (Okunma Sayısı: 582 Kere Okundu.)
« : Kasım 19, 2011, 05:12:05 ÖS »

Yıldızım
*
Üye No : 31517
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2947
Mesaj Sayısı : 11 568
Karizma = 20133


Yıldan yıla, aydan aya, Mekke de, müslümanların sayısı artıyordu. Mekkelilerin baskıları, İslam a inanmış kişileri, İslam dan dönderemiyordu. Yapılan hücumlar erkek, kadın; halkın, İslam a yönelişini durduramıyordu. Müslüman halka, günden güne artan hücum, İslam dan ayrılmadan, ümitsizliğe düşmeden, ısrarla müslümanların birbirine daha sıkı yapışmasına sebep oluyordu. Ve hiç bir sebeble onları İslam dan vazgeçiremiyorlardı. Kureyş daha çok öfkeleniyor, sinirleniyor, günden güne müslümanlara eziyetini artırıyor ve onları incitiyordu.

Müslümanların vaziyeti iyice sıkışmıştı ve o haldeyken sabrediyorlardı. Bunun için Resul-i Ekrem (s.a.v) muvakkaten, Kureyş in Müslümanlar üzerindeki elini kesmek için müslümanlara, Mekke den çıkmalarını, Habeşistan a göç etmelerini teklif etti ve Habeşistan hükümdarı adildir. Yüce Allah bir kolaylık sağlayıncaya kadar bir müddet o civarda yaşayınız buyurdu.

Müslümanların çoğu Habeşistan a göç ettiler. Orada rahatça yaşıyorlardı. Mekke de hiç bir zaman hürce yerine getirmedikleri dini farizalarını ve işlerini, orada serbestçe yapıyorlardı.

Kureyş, müslümanların Habeşistan a gittiklerini ve orada, rahatta olduklarını öğrenince Habeşistan da İslami bir merkez kurmalarından endişe ettikleri için, kendi aralarında müşavere ederek, müslümanların Mekke ye dönmeleri ve orada daima göz altında tutulmaları için bir plan yaptılar. Plan gereğince, aralarından iki uygun ve zeki adam seçtiler. Onlarla birlikte, Habeşistan padişahı Necaşi ye pek çok hediyeler gönderdiler. Ayriyeten sözleri Necaşi ye tesir edebilen, Necaşi nin etrafındaki yüksek mevkili kimselerede büyük hediyeler gönderdiler. Bu iki kişiye, Habeşistan a vardıktan sonra ilk önce Necaşi nin etrafındaki büyüklere gitmeleri, hediyelerini vermeleri ve onlara cahil ve tecrübesiz gençlerimizden bir grup en son dinimizden çıktılar, sizin dininize de girmediler ve şimdi sizin ülkenize geldiler. Kavmimizin büyükleri, sizden rica edip, bunları ülkenizden çıkarmanız ve bize teslim etmenizi, söylemek için bizi gönderdiler. Lütfen bu konu, Necaşi nin huzuruna geldiği vakit, bizim görüşümüzü teyid ediniz demeleri, emredildi.

Kureyş in gönderdiği kimseler, ileri gelen şahsiyetlerle birer birer buluştular, her birine hediye verdiler ve hepsinden padişahın huzurunda kendilerini teyid edeceklerine dair, söz aldılar.

Sonra Necaşi nin huzuruna gittiler. Değerli ve nefis hediyelerini takdim ettiler ve hacetlerini açıkladılar. Önceden kararlaştırdıkları gibi meclis jürisindekiler, hep Kureyş in temsilcileri lehinde söz ettiler ve müslümanların hemen çıkarılmasını ve Kureyş in temsilcilerine verilmesi görüşünü savundular.Fakat Necaşi, bu fikir ve görüşe boyun eğmedi. Bir grup halk, ülkelerinden çıkıp, bizim ülkemize sığınmışlardır. Tahkik edip görmeden, aleyhlerinde gıyabi bir hüküm vermem ve çıkarılmalarını emretmem doğru olmaz. Ancak onları toplayıp dinledikten sonra ne yapmam gerektiğini söyleyebilirim dedi.

Bu son cümle, Necaşi nin ağzından çıktığı vakit, Kureyş temsilcilerinin renkleri kaçtı, solukları kesildi. Zaten korktukları şey, Necaşi ile Müslümanların yüz yüze gelmeleriydi hatta onlar, müslümanların Habeşistan da kalmalarını, Necaşi ile karşılaşmalarına tercih ederlerdi. Çünkü bu yeni dinin her neyi varsa, sözden ve kelamdan vardı. Özellikle Muhammed (s.a.v) in Allah tarafından bana vahiy geldi sözlerinden, bir cümleyi işiten herkes bu dine meftun olmamışımıydı Yoksa o sözlerde gizli bir cazibe mi saklıydı Şimdi padişah, bunları biliyor mu acaba Şayet Müslümanlar, geldiklerinde hepsinin ezberledikleri aynı sözleri bu mecliste okurlarsa ve bu mecliste de Mekke meclislerinde bıraktıkları tesirin aynısını bırakırlarsa, ne yapmak gerekir Artık iş işten geçmiştir. Necaşi Habeşistan a sığındıklarını söyleyen bir kaç kişinin, huzuruna getirilmesini emretti.

Müslümanlar, Kureyş temsilcilerinin gelmelerinden, Necaşi sarayındaki meclis büyüklerinin evlerine hediyelerin gelip gitmesinden, tamamen haberdar idiler ve onların planlarının yürümesinden ve Mekke ye gönderilmelerinden endişe ediyorlardı.

Necaşi nin memuru gelip onları çağırdığı zaman, tehlikenin yaklaştığını anladılar. Toplandılar ve mecliste ne söyleyeceklerini müşavere ettiler. Hepsi, hakikatten başka hiç bir şey söylemeyecekleri görüşünde birleştiler. Yani, cahiliyetteki durumlarını ortaya koyacakalar ve sonra İslam hakikatini, İslam kurallarını ve İslami davet ruhunu açıklayacaklardı ve hiç bir şeyi gizlemeden gerçek dışı bir kelime bile söylemiyeceklerdi.

Bu düşünce ve kararla meclise girdiler. Diğer tarafta, yeni bir dinin araştırılması sözkonusu olduğu için, Necaşi o zamanki Hıristiyan Habeşistan ın, resmi din alimlerinden, bir kaçının da mecliste hazır bulunmalarını emretti. Birkaç tanesi de özel bir merasimle katıldılar. Her birinin önünde birer Mukaddes kitap vardı. Devlet makamındakilerde, özel yerlerine oturdular. Saltanat merasimiyle dini merasim, meclisin başına geçmiş, diğerleri de derecelerine göre, kendi yerlerine oturmuşlardı. O azamet merasimini gören herkes, farkında olmadan, mütevazilik duygusuna kapılıyordu.

İslama inanç ve imanları, kendilerine özel bir metanet ve vakar vermiş olan Müslümanlar, kendilerinin haklı olduklarına inanarak, iradeli adımlar ve büyük bir sessizlikle azamet dolu o meclise girdiler.

Müslümanlar, Habeşistan daki liderleri Cafer bin Ebi Talib önde ve diğerleri peşinde olduğu bir halde, içeri girdiler. Fakat sanki, meclisteki o celal ve azametlere aldırış etmiyorlardı, üstelik o zamanın adetlerine göre saltanat makamına saygı diye yerlere eğilip, toprağı öpme kurallarına da uymadılar, girdiler ve selam verdiler.

İhanet olarak nitelenen bu hareket, itirazlara yol açtı. Fakat onlar, hemen; Biz dinimiz için buraya sığındık. Dinimiz Allah tan gayrı hiç kimse için, yerlere kapanmamıza izin vermez diye cevap verdiler.

O hareketin görülmesi ve sözüm işitilmesi, gönüllere korku saldı ve müslümanlara heybet, azamet ve değişik bir kişilik verdi. Öyle ki meclisin büyük azameti ve yüceliği, onun yanında önemsiz kaldı.

Necaşi, bizzat onları, sorguya çekmekle sorumluydu. Sizin bu dininiz, nasıl bir dindir ki, hem asıl kendi dininizden ve hem de, bizim dinimizden daha farklıdır diye sordu.

Emir ül-Müminin Ali aleyhisselam ın büyük kardeşi olan Cafer ibni Ebi Talib, Habeşistan daki müslümanların reisiydi ve soruları cevaplandırıp açıklamakla sorumluydu...

Cafer şöyle dedi: Ey padişah, biz öylesine bir halk tık ki, cehalette yaşıyorduk, puta tapıyorduk, murdar şeyleri yiyorduk, fahişelerle suç işliyorduk, akrabalarla bağlantımızı kesiyorduk, komşulara kötülük yapıyorduk, kuvvetlilerimiz zayıfları eziyordu. Yaşantımız böyle iken Allah bize, nesebini ve temizliğini çok iyi bildiğimiz bir Peygamber gönderdi. O, bizi, birliğe, tek Allah a ibadete çağırdı. Bizi putlara, taşlara, ağaçlara tapmaktan kurtardı. O bize sözlerimizde doğruluğa, emanetlerin sahiplerine verilmesini ve akrabalara karşı iyi davranmayı, iyi komşuluğu ve toplumda saygılı olmayı, emir buyurdu. Bizim, fahişelere yönelmemizi, temiz kadınları suçlamamızı, batıl sözler söylememizi ve yetim malını yememizi yasakladı. Bize, ibadetlerimizde Allah a ortak koşmamamızı, namazı, zekatı ve orucu emretti. Biz de, ona iman ettik. Onu doğruladık ve saydığımız bu kaidelerin peşinden gittik. Fakat kavmimiz, bize saldırdı ve bu kurallardan kurtulalım, yine eskiden olduğu gibi, aynı duruma dönelim, putperestliğe ve sahip olduğumuz aynı alçaklık dönemine dönelim diye etrafımızı sardılar. Biz reddettikçe, bize azap ettiler, işkence ettiler. Onlardan kurtulmak için, ülkenize geldik, şimdi burada emniyette olacağımızı ümit ediyoruz.

Cafer in sözü buraya gelince Necaşi Peygamberinizin vahy dediği ve kendisine diğer dünyadan geldiğini iddia eden sözlerden, ezberinde var mı diye sordu.

Cafer: Evet.

Necaşi: Bir parça oku.

Cafer, hepsinin Hıristiyan olduğu, padişahın da hıristiyan olduğu ve önlerinde kitabı Mukaddes İncil in bulunduğu piskoposların da iştirak ettiği ve dolayısıyla Hıristiyanlık duygularının dalgalandığı mecliste; Meryem, İsa, Zekeriya ve Yahya ile ilgili olan mubarek Meryem suresini, okumaya başladı. Kısa fasılalarla ve uyumlu bitişlerle, özel bir ahenk meydana getiren surenin ayetlerini, ve kararlı ve istikrarlı bir şekilde okudu. Aynı zamanda Cafer, bu ayetleri okumakla, Kur an ın, İsa ve Meryem hakkındaki mutedil ve doğru mantığını, Hıristiyanlara anlatmak istedi. Ve onlara, Kur an ın, İsa ve Meryem i son derece tasdik ettiği halde, onları tanrılık sıfatından uzak tuttuğunu da, anlatmak istedi.

Necaşi: Allah a andolsun ki, İsa nın da dediklerinin, gerçeği bunlardır. Bu sözler İsa nın sözleriyle aynı kaynaktandırlar, dedi.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler
« Posted on: Nisan 20, 2024, 05:22:58 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler e-book, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler programı, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler oyunları, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler e-kitap, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler download, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler hikayeleri, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler resimleri, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler haberleri, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler yükle, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler videosu, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler şarkı sözleri, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler msn, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler hileleri, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler scripti, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler filmi, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler ödevleri, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler yemek tarifleri, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler driverları, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler smf, Doğruların Öyküsü: Habeşiştan´a Hicret Edenler gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Doğruların Öyküsü: Mina´da
Dini Hikayeler
Yıldızım 0 744 Son Mesaj Kasım 18, 2011, 05:45:41 ÖS
Gönderen : Yıldızım
Doğruların Öyküsü: Karaborsa
Dini Hikayeler
Yıldızım 0 769 Son Mesaj Kasım 18, 2011, 05:56:40 ÖS
Gönderen : Yıldızım
Doğruların Öyküsü: Bazanti
Dini Hikayeler
Yıldızım 0 693 Son Mesaj Kasım 18, 2011, 06:04:46 ÖS
Gönderen : Yıldızım
Doğruların Öyküsü: Hz.ali Ve Asım
Dini Hikayeler
Yıldızım 0 834 Son Mesaj Kasım 18, 2011, 06:19:35 ÖS
Gönderen : Yıldızım
Doğruların Öyküsü: Hatip
Dini Hikayeler
Yıldızım 0 697 Son Mesaj Kasım 18, 2011, 06:47:18 ÖS
Gönderen : Yıldızım


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular