|
« : Nisan 17, 2009, 01:59:04 ÖS »
|
|
Asortik Hatun
|
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066
|
|
|
|
Doğa felsefesi, felsefe tarihinde ilk çağ Yunan felsefesinin başlangıcında merkezi tema olarak doğanın ele alındığı felsefe yönelimidir, daha sonra çeşitli biçimlerde sürmüş, yeni nitelikler kazanmış ve yeniden değerlendirilmiştir.
Doğa Felsefesinin Ana Problemleri
Var olanların nedenin ne olduğunun araştırılması ve bu yönelimle doğanın düşüncenin temel meselesi olarak düşünülmeye başlanması doğa felsefesinin çerçevesini oluşturmuştur. Din ve mitolojinin dışına çıkarak var olanların ve nedenlerinin araştırılmasını başlatan Thales olmuştur.
Thales bu anlamda felsefenin babası sayılmakta ve onunla başlayan felsefi düşünce de doğa felsefesi ya da varlık felsefesi olarak değerlendirilmektedir. Thales'i Anaximandros, Anaximenes gibi isimler izlemiştir. Farklı şekillerde içeriklendirmiş olmakla birlikte, doğa filozofları, genel bir yaklaşım biçimini benimsemişlerdir; bu yaklaşım biçimi de, doğayı incelediklerinde karşılarına çıkan çokluk ve onun temelinde olduğunu ve ondan kaynaklandığını düşündükleri temel kaynak (arkhe) düşüncesinden kaynaklanmıştır. Doğa felsefesinin bu anlamda temel prensibi, dış dünyadaki varlıkların kendisinden doğup geldiği ilk maddenin bulunması ya da belirlenmesidir.
Thales için ana madde sudur; belirli bir maddedir. Anaksimandros bunu sonsuz olan ile değiştirir, çünkü su nitelik ve nicelik bakımından sınırlıdır; her şeyin kedisinden çıkıp geldiği kaynak sonsuz olmalıdır ona göre. Bu belirsiz ve soyut varlık ilkesini apeiron olarak belirtir. Onun öğrencisi olan Anaksimenes'te, arkhenin birlik ve sonsuzluk niteliğine sahip olması gerektiğini öne sürer; ancak buradan itibaren hocasında ayrılarak daha çok Thales'e yakın bir düşünce geliştirir. O da Thales gibi ana maddeyi belirli bir madde olarak değerlendirir; ona göre arkhe havadır. Hava hem somut belirli bir varlıktır, hem de soyut sınırlanamaz bir varlıktır. Hayatın ve ruhun temel maddesidir hava.
Böylece belirli tarzda bir maddecilik anlayışı da belirginleşmeye başlar. Daha sonra bu giderek soyut düşüncelere doğru evrilecektir.
Pisagorcularda örneğin ana madde ya da varlığın temeli sayı olarak belirtilecektir. Elea Okulu'nda Bir Olan diye adlandırılan tek ve değişmez ilke öne çıkacaktır. Empedokles bu iki yöndeki gelişmeleri birleştirmeye çalışan bir ana ilke arayışında olmuştur. O temel öğelerden ya da elementlerden bahseder ve ona göre bunlar hava,toprak, su ve ateş olarak belirtilirler. Bu dört element evrenin yapısının unsurlarıdır.Onların birleşmeleri ya da dağılmalarından diğer her şey meydana gelir. Anaksagoras düzenleyici bir ilke düşüncesini de işin içine katarak oluşun temel ilkesini nous olarak belirtir.
Farklı Doğa Felsefesi Okulları
Sokrates öncesi felsefe içinde doğa felsefesi çok önemli bir yer tutar; ilk doğa filozoflarından sonra doğa felsefesinin felsefi problemini sürdüren başka okullar da meydana gelmiştir.Bunları şöyle belirtmek mümkün;
Milet Okulu: Thales, Anaksimandros, Anaksimenes. Pisagorculuk: Pisagor Elea Okulu: Parmanides, Zenon Efes Okulu: Heraklitos Atomculuk: Demokritos Çoğulculuk Okulu: Empedokles, Anaksagoras
Bu okulların tamamı birbirinden farklı ve temelde zıt görüşlerden hareket etmiş ve birbirleriyle tartışma halinde olmuşlardır. Ancak temelde varlık problemi merkezi bir konu olarak hepsinde sürdürülmüştür. Örneğin Milet okulu temel maddenin ne olduğuna bir cevap ararken, Pisagorcular form üzerine ağırlık vermişler; Heraklitos ve Elea okulu değişim problemi ekseninde yoğunlaşmış; Çoğulcular ve Atomcular ise çokluk ve maddesellik eksenin de temel varlık ya da varlığın temeli sorununa cevaplar vermeye girişmişlerdir. Doğanın ve evrenin, bu temelde varlığın ve yaşamın temelinin açıklanması girişimi ortaya konulmuştur.
Modern Doğa Felsefesi
Ortaçağ'ın sonundan itibaren Rönesans'la birlikte hem felsefe alanında yeni bir canlanma meydana gelmeye başlamış, hem de bilimler de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu dönemde doğa bilimleriyle doğa felsefesini birbirinden ayırmak olanaklı görünmemektedir. Kopernikus ile birlikte yeni bir dünya ve evren kavrayışı ortaya çıkmış, bunun devamında doğa felsefesi yerini giderek doğa bilimleri denilen alana bırakmaya başlamıştır. Böylece doğa ve evrene ilişkin felsefi yaklaşımların, soyut arkhe arayışının yerini somut bilgiler, gözlem ve deney merkezli açıklamalar almaya yönelir. Bu süreçte özellikle ortaçağdaki doğa felsefesi anlayışıyla bir hesaplaşmaya girildiği ve doğa bilimlerinin bu hesaplaşmanın sonucunda geliştiği söylenebilir. Her alanda olduğu gibi bilimin gelişmesi, özelliklede bu gelişmenin felsefenin içinden gelerek meydana gelmesi, felsefe ile bilim arasındaki ayrımın nasıl konulacağı sorununu gündeme getirmiş, doğa felsefesi ile doğa bilimleri arasındaki ayrım konusunda bu özellikle belirgin bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Francis Bacon, Kepler, Laplace gibi bilgin düşünürler bu sürecin önemli isimleri olmuşlardır. Doğa felsefesi bu süreçte bir tür felsefi materyalizm biçimine de bürünmüştür.
Doğa Felsefesi ve Doğa Bilimi
Doğa felsefesi ve doğa bilimi 17. yüzyıla gelinceye kadar birbirinden ayrılan alanlar değildir; hatta bu alanlar arasında açık ayrımlar yapma konusunda süregiden sorunlar söz konusudur. Çoğu zaman ve çoğu yerde doğa felsefecisi aynı zamanda fizik ya da diğer doğal bilim alanlarıyla da ilgilenen hatta onlar üzerinde otoriteye sahip olan bir kişiydi. 17. yüzyıldan itibaren felsefe ve bilim alanları birbirinden ayrışmaya ve bilimler kendi alanlarında daha da özerkleşmeye başlamasıyla doğa felsefesiyle doğa bilimlerinin ayrışması sorunu da gündeme geldi. Bu bir anlamda iki farklı bilgi türü arasında yapılması beklenen bir ayrımdı; ancak yinede bu ayrım her zaman açık seçik değildir. Modern doğa biliminin aldığı biçim ve geldiği bilgi düzeyi, belirli bir tarihsel dönemde bu ayrımı koşullandırmıştır. Özellikle Galileo ve Newton ile bu gelişmenin ortaya çıktığı saptanabilir; belirli bir yöntemle bir anlamda bilim empirikleşiyor, gözlem ve deney önemli bir nitelikle öne çıkıyordu. Felsefe ise spekülatif bir görünüme bürünüyordu bu gelişmeler karşısında. Bu eksende giderek bir ayrışma meydana gelmiş olsa da felsefe düzeyinde doğa bilimi ile doğa felsefesini ayrıştırmanın açık ve kesin bir şekilde görünebildiğini söylemek zordur.
|
WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
|
|
|
WeBCaNaVaRi Botu
|
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)
Anahtar Kelimeler: Doğa Felsefesi e-book, Doğa Felsefesi programı, Doğa Felsefesi oyunları, Doğa Felsefesi e-kitap, Doğa Felsefesi download, Doğa Felsefesi hikayeleri, Doğa Felsefesi resimleri, Doğa Felsefesi haberleri, Doğa Felsefesi yükle, Doğa Felsefesi videosu, Doğa Felsefesi şarkı sözleri, Doğa Felsefesi msn, Doğa Felsefesi hileleri, Doğa Felsefesi scripti, Doğa Felsefesi filmi, Doğa Felsefesi ödevleri, Doğa Felsefesi yemek tarifleri, Doğa Felsefesi driverları, Doğa Felsefesi smf, Doğa Felsefesi gsm
|
|
|
Yanıtla #1
|
« : Nisan 17, 2009, 04:36:31 ÖS »
|
|
_OnLyMaN_
|
Üye No : 3002
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Konu Sayısı : 146
Mesaj Sayısı : 2 519
Karizma = 1131
|
Emeğine sağlık.
|
Gerçek dostlar yıldızlara benzerler her yer karanlık olduğunda ortaya çıkarlar WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
WeBCaNaVaRi - Msn Nick. x)! WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
WeBCaNaVaRi - Toolbar İndir. x)! WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
WeBCaNaVaRi - Arşiv. x)! WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz. Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
WeBCaNaVaRi - Wap. x)!
|
|
|
Yanıtla #2
|
« : Temmuz 09, 2009, 01:48:05 ÖÖ »
|
|
dreamily
|
Üye No : 6603
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Konu Sayısı : 773
Mesaj Sayısı : 11 794
Karizma = 11817
|
|
|
Yanıtla #3
|
« : Temmuz 09, 2009, 01:51:08 ÖÖ »
|
|
yalnısslık
|
Üye No : 0
Nerden :
Konu Sayısı : 750
Mesaj Sayısı :
Karizma = 0
|
|
|
Yanıtla #4
|
« : Ocak 24, 2010, 11:15:47 ÖS »
|
|
.By.pisLick.*
|
Üye No : 28021
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Konu Sayısı : 1669
Mesaj Sayısı : 4 572
Karizma = 23665
|
teşekkürler
|
|
« Son Düzenleme: Temmuz 17, 2012, 02:52:25 ÖS Gönderen : Liza »
|
|
YALAN !
|
|
|
Yanıtla #5
|
« : Haziran 22, 2010, 01:43:32 ÖS »
|
|
Anqel*
|
Üye No : 21465
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Konu Sayısı : 5208
Mesaj Sayısı : 17 796
Karizma = 50130
|
|
|
Yanıtla #6
|
« : Eylül 03, 2010, 02:25:37 ÖS »
|
|
Hephaestus
|
Üye No : 26057
Yaş : 31
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Konu Sayısı : 4834
Mesaj Sayısı : 13 567
Karizma = 60064
|
|
|
Yanıtla #7
|
« : Temmuz 17, 2012, 02:51:20 ÖS »
|
|
Liza
|
Üye No : 5348
Nerden : Konya
Cinsiyet : Konu Sayısı : 3604
Mesaj Sayısı : 9 617
Karizma = 20178
|
Bilgiler için teşekkürler.
|
Velhasıl-ı Kelam; Namaz . Dua . Gayret . Sabır . Nasip .
|
|
|
|