Dinlerin Buluştuğu Coğrafya

ÖNSÖZ
İnanç, varoluşundan bugüne, insanoğlunun kimliğine, yaşamına yön vermiş ve vermeye devam etmektedir. Uygarlıklar kavşağı olan Anadolu, aynı zamanda, farklı dinlerin uğrak yeri, farklı inançlara sahip insanların birlikte yan yana yaşadıkları topraklar olarak dünyanın en ilginç coğrafyasında yerini alır. Anadolu; geçmişten bugüne doğunun batıya, batının doğuya merhaba dediği bir kilit noktası olmuştur. Bu özellik Anadolu’yu kültürel zenginliklerin, çeşitli inançların buluşma noktası konumuna getirmiştir. Çok sayıda tapınak, tanrı ve tanrıça kültürünün yanı sıra, sinagog, kilise, cami gibi kutsal mekânların Anadolu’da yer almalarına neden olmuştur.
Dinlerin hemen hepsinde yılın belirli zamanları, gösteri niteliğinde ibadete yer verilmiştir. Örneğin; Hindu dininde günahlarından arınmak için Ganj nehri sularındaki toplu ibadet etme geleneği, Musevîlerin yılbaşında (Noel) Kudüs’teki Kutsal Mabedin kalıntısı ağlama duvarını ziyaret etme arzusu, Vatikan’da Papa’nın yönetiminde 24 Aralık’ tan itibaren bir hafta süren Noel ibadeti, Müslümanların Kurban Bayramı’nda Mekke’de yaptıkları toplu ibadet evrensel boyutlara ulaşmış ibadetlerdir.

GEREKÇE VE AMAÇ
Turizm, dünyada petrol ticaretinden sonra en hızlı gelişen sektörlerden biridir. Turizm, günümüzde dünyada 698.8 milyon insanın 475.8 milyar dolar turistik tüketim harcaması yaparak gerçekleştirdiği büyük bir endüstri konumuna gelmiştir.
2006 yılında ülkemizi 13.569.950 kişi ziyaret etmiştir.Bu sayının her yıl katlanarak artması beklenmektedir. Seyahate çıkan turistlerin seyahat ettikleri ülkelerden beklentileri de değişmektedir. Son yıllarda kültür, inanç, tarih, kongre, sağlık amaçlı seyahatlerde artış görülmektedir.
Uluslar arası turizm pazarında Akdeniz ülkesi Mısır, Yunanistan, İtalya ve Fransa gibi ülkeler, ülke tanıtımlarında kültür, sanat ve inanç potansiyellerini ön plâna çıkarmışlardır.
Türkiye bir Akdeniz ülkesidir. Uygarlıklar tarihinin dünyada eşi az bulunur çeşitlilik gösteren kültürel değerlere sahiptir.
Doğu ile batıyı birleştiren önemli bir köprü konumundadır.

Turizm pazarında rakibimiz olan Yunanistan, İtalya ve Mısır gibi Akdeniz ülkelerinden önemli kültürel farklılıklarımız olmasına karşın bu değerler şimdiye kadar turistik ürüne dönüştürülememiştir. Bu bağlamda anılan ülkelerden farklı kültürel turistik değerlerimizi ön plâna çıkarmamız gerekmektedir. Şimdiye kadar doğal güzelliklerimiz ve otellerimiz ön plâna çıkarılarak tanıtım yapılmıştır. Oysa bu özellikler, anılan ülkelerde mevcuttur. İnanç turizmi de farklılığımızı ön plâna çıkarmaya yardımcı olacaktır.
Farklı dinlerin buluştuğu uygarlıklar kavşağı Anadolu’daki bu kültürel değerleri dünyaya tanıtıp sevdirmek ülkemiz için yapılacak en büyük hizmetlerden biri olur düşüncesindeyiz.

Gezegenimizde yaşayan 6.2 milyar insanın 2 milyarı Hristiyan, 1.3 milyarı Müslüman, 14 milyonu Musevî olup geri kalan 2.9 milyarı ise; Hinduizm, Budizm ve 19 değişik dine inanmaktadır. Dünyada yaşayan Yahudi nüfusunun 6 milyon kadarı İsrail’de, 8 milyon kadarı ABD’de, diğerleri de azınlık toplulukları hâlinde dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamaktadırlar. Avrupa nüfusunun %76’sı, Amerika nüfusunun %86’sı, Lâtin Amerika’nın % 92’si Avustralya’nın %85’i, Afrika nüfusunun %9’u Hristiyandır.
Bundan hareketle dünya da yaşayan ve ekonomik gücü olan birçok insanın inançlarıyla ilgili mekanları ülkemizde görebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak bunların ne kadarı bizim ülkemizde kendi inançlarının eserlerini bulabileceklerini biliyordur. Bu filmi yapmaktaki amacımız ülkemizde bulunan ve çeşitli inançlara ait olan eserleri dünyaya tanıtmaktır.

ANADOLU’DA YAHUDİLİK ( İstanbul, 500.Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi )

Yahudilik ( Musevilik) Dini ve Anadolu
Yahudiliğe mensup olanlar, tarihten günümüze, İbranî, İsrail ve Yahudi isimleriyle anılmışlardır. "İbranî" ve "İsrail" tarihî anlamda, "Yahudi" ise özel ve yaşayan bir kavmi tanımlamak için kullanılmıştır.
Tek Tanrılı dinlerden ilki olarak kabul edilen Yahudiliğin tarihi Hz. İbrahim’le başlamaktadır. Yahudilerin büyük atası olan Hz. İbrahim, Tevrat’ın ifadesine göre Kalde Bölgesinin Ur kentinde dünyaya gelmiştir. Ur kenti, günümüzde Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki Şanlı Urfa kentidir. Hz. İbrahim’in babası Terah (İslam kaynaklarına göre Azer), ailesini alarak Harran’a göç etmiş, bir süre orada yaşamıştır. Şanlı Urfa’da Hz. İbrahim’in doğduğu yer olduğuna inanılan mağara ve Halil Rahman Camii, bahçesindeki balıklı göl-Ayn-ı Zeliha ve kemerli avlular inananlar için önemli bir hac merkezidir.
Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’ta bugün Türkiye sınırları içinde bulunan birçok yerin ismi geçmektedir. Bu yerlerin başında Dicle ve Fırat nehirleri gelmektedir. Tevrat’a göre, Tanrı Âdem’i yarattıktan sonra "doğuya doğru Aden’de" bahçe yaratmış ve Âdem’i buraya yerleştirmiştir. Buradan bir ırmak çıkmış ve daha sonra bu ırmak dört kola ayrılmıştır. Bu dört koldan ikisi Dicle ve Fırat’tır. Dicle ve Fırat nehirleri kaynaklarını Doğu Anadolu bölgesinden alan iki akarsuyumuzdur. Bu iki nehrin bulunduğu bölge Yahudiler açısından kutsaldır.
Yahudilerin çeşitli zamanlardaki sürgün dönemlerinde Anadolu’nun o dönemlerde farklı isimlerle anılan bölge ve kentlerinde yaşadıkları bilinmektedir. Bu kentler ; Smyrna (İzmir), Phokaia(İzmir-Foça), Efes (İzmir-Selçuk), Pergamon (İzmir-Bergama), Milet (Aydın), Sardis (Manisa-Salihli), Philadelphia(Alaşehir) Aphrodisias(Aydın-Geyre), Laudikeia (Denizi-Ladikya), Halikarnassos (Muğla-Bodrum), Antiokheia( Hatay-Antakya) gibi. Günümüzde farklı ülkelerde yaşayan çok sayıda Musevî turist , anılan kentlerimizi görüp tanımak için ülkemizi ziyaret etmektedir.

ANADOLU’DA HRİSTİYAN KÜLTÜRÜ
Hristiyanlık Dini ve Anadolu
Hristiyanlar (Christiani) İsa- Hıristos (Christ)’a bağlı, ona inanan kimselerdir. Hıristos sözcüğü, İbranîce mesih sözcüğünün Yunancaya çevrilmişidir. Hristiyanlık, tek tanrılı bir dindir. İnsanlığın kurtarıcısı ve Tanrı’nın oğlu olduğuna inanılan İsa’nın aracılığı sayesinde, kulun Baba Tanrı ile iç içe olmasını ön plânda tutar. Hristiyanların kutsal kitabı İncil’dir. Bu dinin öğretileri ilk kez Kudüs kentinde İsa Peygamber tarafından başlatılmış olup, İsa’nın çarmıha gerilişinden sonra havarileri ve önemli din bilginlerince Suriye-Anadolu-Mısır-Yunanistan ve İtalya-Roma’ya oradan da tüm Avrupa’ya yayılmıştır.
Anadolu özellikle Hristiyanlığın ilk dönemlerinde St.Paul gibi bazı dinî liderlerin gezilerine güzergâh olmuştur. Aziz Paul aslen Tarsus (İçel-Tarsus) doğumludur. Sonuncusu Roma’da biten ünlü dört gezisinde Anadolu’nun Akdeniz, İç Anadolu ve Ege kıyılarından geçmiştir. Seyahati sırasında yol güzergâhındaki çeşitli topluluklarla buluşup vaazlar vermiştir. Tarsus ve Antakya, Kudüs’te Yahudi saldırılarından kaçan havariler için Hristiyanlığın kuruluş hazırlıklarının yapıldığı ilk güven ve huzur ortamları olmuştur.
Antakya; dönemin beş patrikhanesinden biridir (Kudüs, Antakya, Mısır, Roma, İstanbul).
Antakya Kilisesi’nin ilk piskoposu, cennetin anahtarlarını elinde tuttuğuna inanılan Aziz Piyer’dir. (St.Peter)
Aziz Yuhanna’nın (St.Jhon); İsa’nın annesi Meryem’i daha güvenli olduğu için Efes kenti yakınlarındaki Panayır dağına getirdiği ve orada uzun süre yaşadıklarına inanılmaktadır. Panayır dağındaki Meryem Ana evini 1967 yılında ziyaret eden Papa VI. Paul, burayı Hristiyanlar için önemli bir hac merkezi ilân etmiştir.
Ekümenlik Konsülleri; Anadolu’da Hristiyanlık dinine yeni inananların dine adaptasyonu, din kurallarının belirlenmesi ve sorunlarının çözümü için din bilginleri ve otoritelerinin o dönemde yaptıkları toplantılardır. Hristiyanlık farklı etnik grupların katılımı ile genişleyip büyümektedir. Bu toplantıların ilki 325 yılında İznik’te, (Nicaea) konsül toplantıların yedisi Anadolu’da ( İznik, İstanbul, Efes) gerçekleştirilmiştir.
İstanbul, dünyanın 4 büyük Ortodoks Patrik merkezlerinden biridir. 5.Ekümenlik Konsül toplantısı İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. En önemli kiliselerden biri olan Ayasofya Kilisesi ve diğerleri İstanbul’un önemini artırmaktadır. Fener Patrikhanesi, Ortodoks dünyası açısından önemli bir merkezdir.

ANADOLU’DA YEDİ KİLİSE
Hristiyanlığın Anadolu’da gelişmesinde etkili olan ve ilk Hristiyan topluluklarının yaşadığı kentler sonradan "7 Kilise" olarak anılmıştır. Yedi Kilise şunlardır:

1. Efes (Ephesus)

2. İzmir (Smyrna)

3. Tyatira

4. Bergama (Pergamum)

5. Sart (Sardis)

6. Alaşehir (Philadelphia)

7. Laudikya(Laodicea)

Anadolu’da 26’ya yakın Hristiyan dinî lideri yaşamıştır. En bilinenleri; Aziz Barnabas, Aziz Titus, Aziz Timothy, Aziz Silas, Meryem Ana, Aziz Yuhanna, Aziz Philip, Aziz Nikolas-Noel Baba, Aziz Blaise, Azize Barbara, Aziz Gregory, Aziz Basil, St. Gregory Nazianzen, Aziz Gregory Nyssa- , Azize Tekla-Silifke-Taşucu, Aziz Polycarp, Constantine, İznik Konsülü, 7 Uyuyanlar, Aziz Ephream, Aziz Yakup, Azize Helen, Azize Margaret…

İSLAM DİNİ VE ANADOLU
Herşeyden önce günümüzde müslüman bir ülke olan Türkiye islam dini açısından da özellikle 1071 Malazgirt savaşından sonra önem kazanmıştır. Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim’in Mısır, Suriye ve Hicaz’ı fethinden sonra Halifelik Osmanlı imparatorluğuna geçmiş ve tüm islam dünyasına Türkiye yön verir olmuştur. Bu durum üç yüz yıldan fazla sürmüş. 1.Dünya savaşı yıllarından itibaren Ortadoğu, Kafkaslar, Balkan ülkeleri gibi komşuları Türkiye den ayrılmış olmasına rağmen oralarda meydana gelen siyasi olaylar Türkiyeyi de yakından ilgilendirmiştir. Türkiye’nin İslam dünyasında örnek ve lider ülke olma konumu Cumhuriyet’in ilanından sonra da ekonomik zayıflığına rağmen devam etmiştir. Bu durum Orta Asya ülkelerinin müslüman ve Türk devletlerinin özgürlüğüne kavuşmasıyla daha da belirginleşmiştir.

DİĞER DİNLER VE ANADOLU ( Farklı Dinler Ve Dini Mekanları )
DİNLERİN BULUŞTUĞU COĞRAFYA:
Putperestlik ve Anadolu: Putperestliğin önde gelen tapınaklarından Artemis tapınağı İzmir’in Selçuk ilçesinde Efes’tedir. Dünya da bu konuda putperestler arasında yaygın olan “Efes’in Artemisi uludur.” Sözü bu bölgenin önemini ortaya koymak açısından önemlidir. Ayrıca yukarda anlattığımız gibi bu bölge üç büyük dinin yayılma merkezi olması ve birarada yaşabildiği yer olduğu için de önem arzetmektedir.
Ana Tanrıça Kubaba’ya Tapınma Geleneği:
Anadolu’da, Çatalhöyük’te MÖ. 6500-5500’lerde ana tanrıça Kibele-Kubaba’ya tapınılmaktaydı. Çatalhöyük günümüzde Konya ili, Çumra ilçesine bağlı en eski neolitik yerleşim yerlerinden biridir. Ana Tanrıça’ya tapınma geleneğini Amerika Birleşik Devletlerinde bazı gruplar hâlâ sürdürmekte olup bu amaçla ülkemize geziler düzenlemektedirler.

Benzer Konular
	Konu Başlığı	Başlatan	Yanıtlar	Görüntü	Son Mesaj
	Semavi Dinlerin Kökeni: Hindistan Diğer Dinler ve Bilgiler	By.TuRuT	1	2664	Temmuz 26, 2010, 11:35:28 ÖS Gönderen : dark rhyme
	Matematik Coğrafya Coğrafya	Hephaestus	3	1660	Temmuz 11, 2012, 09:37:11 ÖS Gönderen : Liza
	Niçin Coğrafya Okumalıyız Coğrafya	Hephaestus	4	1764	Temmuz 12, 2012, 11:51:55 ÖÖ Gönderen : Liza