Uyuşturucu madde bulundurma ve başkalarına temin etme suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Deniz Seki, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi A-1 koğuşunda iki kişilik odada tek başına kalıyor.  Habertürk'e açıklamalarda bulunan Deniz Seki, bir kez daha içini döktü.

'HER GÜN RUJ SÜRÜYORUM'
Burada her gün makyajımı yapıp ruj sürüyorum. Koğuştaki kadınlara da rujlarını mutlaka sürmeleri gerektiğini söylüyorum. Bırakmıyoruz kendimizi.

'SADECE ANNEMİ ARIYORUM'
Haftada bir gün telefon iznim var. Onu da annemi arayarak kullanıyorum. İlk dakikalarımız karşılıklı ağlayarak geçiyor. Sonra hal hatır soruyoruz.

'BURADA HERKES EŞİT'
Burada kimse sanatçı Deniz Seki’yi tanımaz. Cezaevinin kapısından girdin mi her şey biter. Herkes eşit. Kimsenin bir ayrıcalığı yok.

'KİTAP YAZIYORUM"
Kitap yazmaya başladım. İkinci defa cezaevine dönmemin bir nedeni var bence. İlkinde şarkılar çıktı, şimdi de kitap çıkacak. Kendimi yazıyorum.

'ETRAFI GÜZELLEŞTİRİYORUM"
Etrafımı güzelleştiriyor, yatağımı, başucumu şekillendiriyorum. Perde yapıyorum, kitaplarım için de raf yaptım. O kadar çok kitabım var ki.

'ÖLDÜM, KENDİMİ İZLİYORUM'
Öldüm de öbür dünyadan kendimi izliyor gibiyim burada. Duruyorum, öylece duruyorum. Kalem ve kâğıtla daha dün barıştım.

'İNGİLİZCE ÖĞRENİYORUM'
Sağlığıma dikkat ediyorum. Onun dışında İngilizce dersleri alıyorum. Ameliyat olduktan sonra da keman derslerine başlayacağım.